Çeviri: AllenWalker Düzenleme: Dunklesplatz

"Eğer yasaların gücünü bedenime rafine etmeye devam edersem, üç ay sonra fiziksel gücüm Efsane Seviyeye ulaşmayı başarabilir." diye düşündü Nie Li içinden. Bedeni fiziksel olarak güçlü olduğu zaman hayatını korumak için daha fazla efor göstermesini gerektiren sebep ortadan kalkmış olacaktı. Tıpkı Duan Jian gibi, ejder fiziğine sahip olması, bir kılıç darbesi bile onun bedeninde herhangi bir zarara sebep olamıyordu.

Nie Li gözlerini açtı, beş duyusunu da kapattıktan sonra eğitimine başlamıştı.

Nie Li'nin şu an sahip ıo gelişim hızına Yu Yan'ın diyecek tek bir lafı bile yoktu. Nie Li'nin yasalara olan anlayışı kendisinin sahip olduğu anlayıştan bile üstün olabilirdi.

Yu Yan daha fazla kendini frenleyemedi ve "Nie Li senin daha önce bahsettiğin yeniden yapılandırma metodu tam olarak nedir?" diye sordu.

Yu Yan nihayet Nie Li'ye inanmaya karar vermişti, Nie Li gülümsedi ve "Yasalar temelinde yazıt desenlerden oluşuyor. Yasanın gücünü kavrayabilmek yasaların gücünü oluşturan yazıt deseni kontrol altına almakla aynı şey sayılabilir. Senin İlahi Kıvılcımların'ın dağılmasının bir yazıt desenin parçalanmasıyla aynı şeymiş gibi düşün. Ben sadece yasaların yazıt desenini yeniden oluşturacağım, bundan dolayı senin bedenin yavaşça güçlü bir hale gelecektir. Cennet ve dünya arasında ki yasaların gücü bir kere daha bedeninin içine dolmaya başlayacaktır." dedi.

Yu Yan onun ne söylediklerini anlıyor gibi duruyordu fakat Yu Yan yasaların gücünün neden yazıt desenle aynı şey olduğunu anlamayı başaramamıştı.

Nie Li daha fazla açıklamak istemedi ve "Senin bilmen gereken tek şey var o da bedenini tekrardan oluşturabilirim." dedi.

Allen: Adam Tanrıçaya bebe muamelesi yaptı ya la.

Bir süre düşündükten sonra "Sen benim bedenimi oluşturmak için bedenimin içine yazıt desen yerleştirmek zorundasın yani." dedi.

"Doğru." dedi Nie Li.

"Tamam o zaman. Dene bakalım." dedi Yu Yan.

"Bedenini tekrar oluşturduğum zaman, cennet ve dünya arasında ki yasalar doğal olarak bedenine doğru ilerleyecektir. Fakat mesafe burada biraz sınırlı olacaktır. Eğer Kara Kaynakta kalmaya devam edersen çevredeki yasaların gücünü absorbe ettikten sonra gelişim hızın yavaşlayacaktır. Eğer buradan çıkıp dolaşmaya başlarsan ilahi bedeninin geri oluşma hızı daha da hızlanacaktır." dedi.

Nie Li'nin söylediklerini duyduktan sonra Yu Yan kaşlarını çatarak "Fakat ben buradan çıkarsam Efsane Seviye Şeytan Canavarları buradan çıktığımı kesinlkle hissedecektir. Şu anki gücümle onlara karşılık veremem. Sen benim bedenimi yeniden oluşturmaya yardım edersen gücüm en fazla Efsane Seviye civarında olacaktır." dedi.

"Buradan ayrılmak çok zor bir mesele değil." dedi Nie Li ve hafif bir şekilde gülümsedi. Nie Li çoktan buradan çıkmak için bir plan yapmıştı. Yu Yan on binlerce senedir yaşamasına rağmen hayatının büyük bir bölümünü gelişimine adamıştı. Bundan dolayı düşünceleri oldukça basitti. Eğer bedenini yeniden oluşturmayı başarabilirse onun bedeni oluştuktan sonra ki gücü Efsane Seviye olacaktı, Efsane Seviye bir uzmanın gücü hala güçlü olarak sayılabilirdi. Eğer Yu Yan'ı yanında götürebilirse Nie Li'nin Efsane Seviye bir yardımcısı olacaktı.

Eğer Yu Yan, Nie Li'nin şu anki düşüncelerini bilseydi onun kanı öfkeden dolayı kaynardı. O İlahi bir Tanrıydı ve Nie Li onu yardımcısı yapmak istiyordu.

Sonuçta Nie Li'nin yaptığı şey iki tarafında yararına olacaktı. Yu Yan, eski bedenine daha kısa bir sürede kavuşacaktı bu da onun yararına olan kısımdı.

"Oh? Senin bir fikrin var demek." dedi Yu Yan kaşlarını çatarak.

"Ben senin auranı kopyalamak için bazı yazıt desenler kullanabilirim. Ve onları Kara Kaynağın içinde bırakırız. Daha sonra senin auranın gizlemek için ek olarak başka yazıt desenler kullanıp seni buradan çıkarabilirim." dedi gülümseyerek ve devam etti. "Fakat bu biraz sıkıntılı olacaktır ve Tanrıça abla sen biraz acı çekebilirsin." dedi.

Yu Yan bir süre düşündükten sonra kafasını onaylama anlamında salladı ve "Tamam o zaman. Bedenimi tekrar oluşturmak için bana yardım et." dedi.

O bedeninin Nie Li tarafından görüneceğini bildiği için biraz depresif hissediyordu, fakat bu durum bedeninin yeniden oluşturmasıyla kıyaslandığı zaman fazla bir önem teşkil etmiyordu. O bu durumdan kurtulduğu sürece insan ırkının yaşamasını engelleyecek tehditleri bertaraf edebilirdi.

"Tamam o zaman, ben aşağı iniyorum." dedi Nie Li ve Kara Kaynağa dalarken başını salladı.

Kara Kaynağa bir kere daha daldı ve kırmızı ışıkla yanan fener topunun yanında durdu. Topun içine baktığı zaman Yu Yan'ın küçük bedeninin sessiz bir şekilde kırmızı topun içinde uzandığını gördü. Bedeninin küçük olmasına rağmen, kum saati gibi bir görünüşü vardı. Fakat tam şu anda Nie Li kafasında başka düşünceye yer yoktu ve elinde bazı yazıt desenler oluşturmaya başladı.

Yazıt desenlerin elinde oluştuğunu gördüğü zaman, Nie Li sağ elini yavaşça Yu Yan'ın bedenine doğru uzattı ve yazıt deseni onun ilahi bedeninde hissetti. Yu Yan'ın bedeni küçük olduğundan dolayı Nie Li'nin eli onun bedenin yarısını kaplıyordu. Nie Li nin eli onun cildine dokundu ve bu pürüzsüz zarif cildin yanında avucuna değen iki küçük top şeklindeki şişkinlikten dolayı biraz garip hissetmişti.

Sonuçta Yu Yan şu anda herhangi bir elbise giymiyordu.

Kalbini sakinleştirdikten sonra Nie Li işine devam etti.

Booom!!!

Yazıt DesenleriYu Yan'ın bedeninin içine doğru ilerlemeye başladı.

Yazıt Desenleri Yu Yan'ın bedenine girdikten sonra,  birbirleriyle hızlı bir şekilde birleşmeye başladılar.

Kara Kaynağın üstünde Yu Yan gözlerini açtı. O şu anda ruh halindeyken, ilahi bedeninde ki değişimleri hissedebiliyordu. Güçlü bir enerji omuzundan içeri doğru girdi, sanki şimşekler bedeninin içinde dolaşıyor gibiydi.

"Mmm.." bundan dolayı bir acı hissetmeye başladı.

Nie Li onun bedenine yazıt desenleri göndermeye devam ederken onun bedeni ileri geri dönmeye başladı.

"Allah Allah!!" dedi içinden Nie Li. Onun bedeni her ne kadar küçük olsa da, bedeni büyüdüğü zaman kesinlikle nefes kesen bir güzelliğe sahip olacaktır.

Allen: Tanrı lan o :(

Boom!!

Nie Li yazıt desenlerinin ikinci setine göndermeye başladı. Yu Yan'ın ilahi bedeninde ki değişiklikleri hissederken bir tsunami gibi düşünceler dalga dalga zihnine akmaya başladı. Gözlerinin önünde yanıp sönen sahneleri görebiliyordu.

Bunlar... Yu Yan'ın aklında kalan anılar mı?

Anılar gelmeye başladığında Nie Li; gökten arkasında iki ateş çizgisi bırakan bir meteorun düştüğünü gördü, sanki bir çift kanat gibi görünüyordu. Yu Yan meteorun içinde kıvrılmış bir şekilde uzanıyordu. Düşerken saçtığı ışık gözlerinin kamaşmasına sebep oluyordu ve çakıldığı zaman çok büyük bir krater oluşturmuştu.

Genç bir çift kraterin içine girdi ve Yu Yan'ı kollarının arasına aldılar.

"Onun ismini ne koyalım?" dedi genç bayan.

Kocası bir süre düşündükten sonra "Yükselen kanatlar, düşen alevler, Ona Yu Yan diyelim!" dedi.

"Tamam, Bundan sonra onun adı Yu Yan olsun."

"Küçük Yu Yan hızlı bir şekilde büyü olur mu?"

Bu genç çiftin gözetimi altında Yu Yan büyüme başlamadı.

Bu anılar Nie Li'nin zihnine akmaya devam etti. Nie Li bunları gördükten sonra biraz meraklanmıştı. Demek Yu Yan bu dünyaya bir meteorun içinde geldi ha? Nie Li'nin merak ettiği şey onun tam olarak kim olduğu? ve hangi amaçtan dolayı dünyaya geldiğiydi?

Nie Li, yeniden yapılandırmaya yaran yazıt desenlerinden başka bir şeyin daha var olduğunu fark etti. Yu Yan'ın bedeninde beş olağanüstü bir şekilde parlayan altın ışık vardı. Beş altın ışık yazıt desenlerinin için yüzdükçe onları fark edebiliyordu Nie Li. Nie Li düşüncelerini kullanarak onlara daha da yaklaşmak istedi fakat tam o anda beş altın ışık son derece göz kamaştırıcı bir şekilde parlamaya başladı.

Nie Li ruh bölgesinde keskin bir acı hissetti ve anında düşüncelerini altın ışıklardan geri çekti.

Nie Li bu beş altın ışığın Yu Yan'ın hayatının kaynağı olduğunu anladı. Bu beş altın ışık onun bedeninde kaldığı sürece onun İlahı Kıvılcımları dağılsa veya yasaların gücü onun bedeninden dışarı akmaya devam etse bile Yu Yan ölmeyecekti.

Nie Li, Yu Yan ile alakalı gizlenen derin bir gizemli sırın olduğunu düşündü.

"İlk olarak, İlahi Bedenini yeniden oluşturmana yardım edeceğim." diye düşündü Nie Li. Şu anda bu sırlar hakkında herhangi bir şey bulamayacağını biliyordu.

Booom!! Boooom!!! boooom!!!

Ateşin Yasasını içeren yazıt desenler Yu Yan'ın ilahi bedeninin içine doğru ilerliyorlardı, bu yazıt desenlerin yapısı onun bedeni git gide tamamlamaya başlamıştı. Sonunda bu yazıt desenler mükemmel konuma ulaştı ve bir yazıt desen dizisi gibi dönmeye başladılar. Çevredeki Ateşin Yasasını içeren yazıt desenleri onun bedenine doğru çekmeye başladılar.

Nie Li derin bir nefes çekti. Yu Yan'ın bedenini yeninden yapılandırmak için oluşturduğu yazıt desenler onun ruh bölgesinde bulunan yasaların gücünün bitkin bir hale gelmesine neden olmuştu.

Fakat sonunda tamamlandığı söylenebilinirdi. Nie Li kafasını eğdi ve Yu Yan'ın ilahi bedeninin parlak ve şeffaf bir hale geldiğini gördü. Onun parlak cildi dünyadaki en parlak yeşimden yapılmış gibi görünüyordu, etrafa bir parlaklık yayıyordu. Onun sahip olduğu şok edici kıvrımlar, sıkı ince uzun bacakları, gururla ayakta duran poposu sonsuz bir günahkar his yayıyordu.

Kara Kaynağın içinde ki Yu Yan aniden gözlerini açtı ve "Ben hiç bu yöntemin gerçekten işe yaracağını düşünmemiştim." dedi.

İlahi Bedenini yeniden oluşturmak çok güçlü Ruhani Tanrıların bile başaramadığı bir olaydı. Fakat Nie Li bunu gerçekten de başarmıştı.

Yu Yan'ın şu anki hislerini anlatmak için kelimeler kifayetsiz kalıyordu, düşüncelerini nasıl tarif edeceğini şu anda gerçekten bilmiyordu.

Kara Kaynağın içinde, onun ilahi bedeni, hala kırmızı kürenin içinde olan bedeni, yavaşça uçmaya başladı. Şu anda onun ilahi bedeni bir buz gibi netti ve en saf yeşim kadar temizdi. Onun zarif ve kutsal görünüşü, ona bakan insanların hepsini kafir bir düşünceye itmeye rahatlıkla yeterdi.

Yu Yan'ın bedeni yükselmeye devam etti, ta ki Kara Kaynak üstünde bulunan ruhuyla birleşene kadar yükseldi.

Onun bedeninde herhangi bir değişim olmadı. Onun boyu  60 santimetre civarındaydı küçüktü ama yine de oldukça zarif görünüyordu. Gözlerini açtıktan sonra ipekten kıyafetler hemen bedenin etrafında oluşmaya başladı. Fakat yine de bu ipek kıyafetlerin içi görünebiliyordu ve oldukça çekici bir hava katmıştı ona.

Nie Li sudan çıktı.

"Nie Li, bedenimi tekrar oluşturmama yardım ettiğin için teşekkür ederim. Yeniden oluşum hızı tahmin ettiğimden bile hızlıydı."  dedi Yu Yan Nie Li'ye bakarak. Onun sesi oldukça yumuşak ve nazikti.

"Önemli değil." dedi Nie Li gülümseyerek. Daha sonra bedenini esnetmeye başladı. Sürekli olarak Yu Yan'ın bedeninin içine yazıt desenleri gönder işlemi Nie Li'yi oldukça yormuştu. Üstüne bir uyku çökmüştü.

Yu Yan bir sessizliğin içine daldı. O bedenine yeniden kavuşmuştu fakat bunun karşılığı olarak Nie Li'ye sadece bir teşekkür verebilirdi. Bir süre daha düşündü ve "Sana bir iyilik borcum oldu. Gelecekte eğer yardımıma ihtiyacın olursa hiç çekinmeden söyleyebilirsin." dedi.

Yu Yan'ın söylediklerini duyduktan sonra Nie Li gülümsedi ve "Abla Tanrıça çok cömert davranıyor. Asıl ben teşekkür ederim. Beni destekleyen bir tanrıçaya sahip olmak, benim gibi bir ölümlünün arkasına bakmayı düşünmeden yürümesini sağlar." dedi.

Nie Li'nin söylediklerini duyan Yu Yan gülümsemişti.