Çeviri: AllenWalker

Allen: Bu Bölüm Deniz EDİZ için çevrilmiştir. O da inşallah Nie Li abisi gibi çok bilgili ve çalışkan birisi olur. Allah analı babalı büyütsün.

"Kara Taş şehrinde ki herkesin olaydan haberi olduğu için sana da anlatmanmım bir sakıncası yok. Biz ve Kan Şeytanı Klanı yırtılmış harita parçaları bulduk. Bizim tam haritayı öğrenebilmemiz için elimizdeki kısımları birleştirmemiz lazımdı. Biz haritanın nereyi gösterdiğini bilmiyorduk ama emin olduğumuz bir şey vardı bu hazine haritasının arkasında büyük derin sır saklıydı." dedi Luo Jian. "Kan Şeytanı Klanı sözünden döndü ve haritanın elimizde ki kısmını onlara teslim etmemiz dahilinde iki aileden biri yok olana kadar bizimle savaşacaklarını söylediler."

Nie Li Luo Jian söylediklerini dinledikten sonra kafasını sallamaya başladı. İki aile arasında olanları kabaca anlamış gibiydi. Bu Şeytan Klanın gücü oldukça fazla olmalıydı aksi taktirde bu kadar çok kendilerine güveneceklerini düşünmüyordu Nie Li.

Acaba kendisi de savaşa dahil olmalı mıydı?

O bir süre düşündükten sonra kararını verdi. Sonuçta Yeşim Mühür Ailesi insan klanına ait bir klandı. Eğer savaşta Yeşim Mühür Ailesine bir yardımı dokunursa onların güvenini kazanma ihtimali olabilirdi. Şanlı Şehir için bu güç çok yararlı olabilirdi.

"Ben Dokuz Katmanlı Ölüm Alanın tam olarak ne olduğunu merak ediyorum." dedi Nie Li.

"Efsanelere göre orası antik çağlarda İnsan Ordusu ile Şeytan Canavarı Ordusunun savaştığı bir yermiş. Savaş binlerce yıl sürmüş. Savaştan dolayı orada sayısız ceset birikmiş. Cesetlerden dolayı havaya mikroplar karışmış ve orayı ölü bir alana çevirmiş. Fakat etrafta sayısız hazine bulunuyor. O alan Cehennem Bölgesine çokta uzak olmadığından dolayı Cehennem Bölgesinde bulunan uzmanlar ara sıra oraya hazine aramak için gidiyorlar."

Antik zamanlardan kalma Savaş Alanı?

Nie Li'nin aklına bir anda Yu Yan geldi. Belki o alanda Yu Yan'ın bir çok acı anısı vardır. Onun insan klanına ait binlerce arkadaşı o alanda can vermiş olabilir ve İlahi Kıvılcımları o zamanlar çatlamış olabilir. Onun uzun yıllar boyunca yalnız kalıp acı çekmesine sebep olmuş olabilir.

"Senin mükemmel şarabını içmek benim biraz utanmama sebep oldu. Eğer bu mükemmel şarap açık artırmaya koyulsaydı kesinlikle çok para kazanırdın." dedi Luo Jian utanarak. "Benim yanımda hiç iyi bir eşya yok... Sana üstüne Birinci Sınıf Yazıt Desen yazılmış kılıcı verebilirim. Bu kılıç iyi sınıf bir hazine sayılabilir, şarap karşılığı hediyem olarak düşünebilirsin."

Nie Li üzerinde Gümüş Seviye Yazıt Desen olan kılıcı görünce şaşırmıştı. Kılıcın ham maddesi oldukça iyi bir metaldi fakat üstüne Gümüş Seviye Yazıt Desen yazılmıştı. Nie Li'nin uzamsal yüzüğünün içinde bulunan bütün silahlar bu kılıçtan daha iyi kaliteliydi. Yine de bu kılıç Luo Jian'a göre oldukça iyi bir kılıç gibi geliyordu.

Nie Li kafasını kaldırdı ve "Benim zaten bir silahım var, bu kılıca ihtiyacım yok. Kardeş Luo bu kılıcı kendine saklayabilir." dedi.

Nie Li'nin söylediklerini duyduktan sonra Luo Jian bir an duraksadı. Nie Li'nin bu kılıçtan daha iyi bir silahı mı vardı? Onun hediye etmeye çalıştığı silahın fiyatı oldukça yüksekti fakat Nie Li bu kılıcı hiç düşünmeden ret etmişti.

"Onun üstüne çizilmiş yazıt desen Birin Sınıf Yazıt Desen mi?" diye sordu Nie Li kılıcın üstündeki yazıt desenleri eliyle işaret etti.

"Doğru, biz Birinci Sınıf Yazıt Desenler yazsın diye Birinci Sınıf bir Yazıt Desen ustasını davet etmiştik. Bunları kılıcın üstüne yazıldıktan sonra kılıcın gücü onlarca kat arttı. Birinci Sınıf Yazıt Desen Ustasını davet etmek çok zor bir meseledir, Yeşim Mühür Ailemizin çok fazla para harcamasına sebep olmuştu." dedi Luo Jian gurulu bir şekilde.

Nie Li burada neler döndüğünü anlamıştı. Cehennem Bölgesin büyük bir materyal eksiği vardı. Dokuz Katmanlı Ölüm Alanında çok sayıda hazine olmasına rağmen savaşın üstünden çok uzun yıllar geçtiği için hazinelerin çoğu özellikleri kaybetmiş gibi duruyordu. Burada yaşanlar sadece daha fazla materyal bularak yeni silahlar yapmak zorundaydılar. Ayrıca Cehennem Bölgesinde Yazıt Desen Ustası bulmak çok zordu.

Nie Li sakin bir ses tonuyla "Ben de bu seviye de yazıt desenler yazabilirim." dedi.

Nie Li'nin söylediklerini duyan Luo Jian'ın gözleri fal taşı gibi açıldı. "Bu küçük kardeş bir Yazıt Desen Ustası olabilir mi acaba?" diye sordu.

"Sanırım." Nie Li'ye göre o sadece Yarım bir Usta Desen uzmanıydı. Fakat onun bilgisi düşük kalite yazıt desenler yazmaya yetiyordu. üstüne bir de Işığın Ve Karanlığın yasalarını kontrol etmeyi öğrenmişti. Oları da yazıt desenlere aktarabilirse onun yazdığı yazıt desenler daha heybetli olacaktı.

Nie Li'nin cevabını duyunca Luo Jian'ın suratı mutluluktan garip bir şekil almıştı. "Son zamanlarda Wugui Ailesi de bir Yazıt Desen Ustası bulmuştu. Acaba o kişi sen olabilir misin küçük kardeş?"

"Hayır." dedi Nie Li kafasını sağa sola sallayarak.

"Ben küçük kardeşin benimle birlikte Yeşim Mühür Aileme bir yolculuk yapıp yapmayacağını merak ediyorum?" diye sordu Luo Jian.

Yazıt Desen Ustalığı ortaya çıkarttıktan sonra, Nie Li büyük ihtimalla Yeşim Mühür Ailesinde önemli bir konuma yükseleceğini düşünüyordu. Tehlikeyle karşılaşsa bile Nie Li kaçmak için planlar yapmaya başlamıştı bile üstüne onun yanında Yu Yan gibi bir Tanrıça da vardı. Yeşim Mühür Ailesinde ki Yarı Tanrı uzmanlar bile onun oradan kaçmasına engel olamazlardı.

"Elbette." dedi Nie Li sakin bir ses tonuyla.

"O zaman hadi gidelim!" Luo Jian ayağa kalktı çok heyecanlı gözüküyordu. O düz bir adamdı bütün duyguları yüzünden okunabiliyordu.

Luo Jian entrikalı bir insan değildi, Nie Li böyle bir adamla karşılaştığı için biraz mutlu olmuştu.

İkili yolu takip ederek ilerlemeye başladılar.

Yeşim Mühür Ailesin bulunduğu yer çok sıkı korunan bir kale gibiydi.

İnsan Klanına ait bir kale görünce Nie Li'nin içinde aniden tarif edilemeyen bir his belirdi. Bu katı korumları görünce Nie Li kendini onlara yakın hissetti. Sonuçta bu dünyada İnsanlara ait çok fazla kale kalmamıştı.

Geniş kapıdan geçip ana salona girdiler. orada kırklı yaşlarında gibi duran gri bir cübbe giymiş ciddi bir ifadeyle oturan adam gördü. Onun yüzüne oyulmuş gibi duran kuvvetli yanakları onun sert ve cesur görünmesine sebep oluyordu. Bu adam şu anda Şeytan Klanı ile aralarındaki sorunu düşünüyordu bundan dolayu suratında endişeli bir ifade vardı.

İçeri birilerinin girdiğini duyunca gözlerini açtı. Onun sert bakışları Nie Li ve Luo Jian'ın üstüne kondu.

"Baba sokakta bu küçük kardeşle karşılaştım dediğine göre Yazıt Desenler çizebiliyormuş." dedi Luo Jian heyecanlı bir ses tonuyla.

Bu orta yaşlı adam Luo Jian'ın babası, Luo Xiao idi. Yeşim Mühür Ailesinin Patriği Luo Xiao. Nie Li Luo Jian'a bir kaç kere art arda bakmadan edemedi.

Luo Jian'ın söylediklerini duyunca Luo Xiao gözleri kısık bir halde şaşkınlıkla Nie Li'ye bakmaya başladı. Çok genç yaşta gözüken Nie Li hiçte bir Yazıt Desen Ustasına benzemiyordu.

Fakat kitabı kapağına göre yargılamamak lazımdı. Yıllardır yaşadığından dolayı, her türden genç dahilerle karşılaşmıştı. Luo Xiao her ne kadar inanmasa da yüzünde inanmadığına dair bir ifade yoktu. "Yeğen, lütfen otur. Sen nerelisin? Senin öğretmenin kim?"

Luo Xiao'nun söylediklerini duyduktan sonra Nie Li kafasını sallayarak "Korkarım ki sizin bu sorularınıza cevap veremeyeceğim. Lütfen beni affedin." dedi. Nie Li aynı zamanda çevresinde olan korumalara da bakmayı ihmal etmemişti. Luo Xiao büyük bir kişi olsa da onun tavrı oldukça nazikti, ve Nie Li'ye karşı herhangi bir baskı hissettirmemişti.

"Yeğen cevaplamak istemiyorsa, sorduklarımı duymazlıktan gel gitsin." dedi Luo Xiao gülümseyerek. "Yeğen, birinci sınıf Yazıt Desen ustası mı?" diye devam etti.

"Doğrudur. Ben yazıt desenler hakkında bir kaç şey biliyorum." diye cevap verdi Nie Li.

BU genç yaşta Patrikle karşılaşmasına rağmen Nie Li ne ahlaksız bir tavır ne de ihtiyatlı bir tavır sergiliyordu. Bundan dolayı Luo Xiao'da Nie Li'ye karşı farklı bir etki oluşmuştu. O Nie Li'nin Yazıt Desen Ustası olup olmadığını görmek istiyordu.

"Biz Yazıt Desen Ustalarını çok fazla önem veriyoruz. Kendilerini kanıtları taktirde benim Yeşim Mühür Ailem oldukça cömert davranırız. Merak ediyorum yeğen şu anda bize bir kaç yeteneğini gösterebilir misin?" dedi Luo Xiao.

"Elbette." dedi Nie Li. Herhangi bir cömert davranış veya herneyse bunlarla ilgilenmiyordu. Onun buraya gelme nedeni Yeşim Mühür Ailesiyle iş birliği yapmak istemesiydi. İş birliği yapmak istiyorsa doğal olarak onlara önce bir şeyler vermesi lazımdı.

"Muhafızlar, birinci sınıf yazıt desenleri oluşturmak için gerekli olan malzemeleri getirin." dedi Luo Xiao.

"Emredersiniz."

Uzakta duran bir kaç muhafız kendi arasında konuşmaya başladı.

"Bu genç yaşta Yazıt Desen Ustası olduğunu iddia ediyor demek, bence yalan söylüyor. Böyle genç yaşta bir Yazıt Deseni Ustası nasıl var olabilir?"

"Ben de öyle düşünüyorum. Hangi Yazıt Desen Ustası onlarca yıl emek etmeden Usta olabilmiş ki? O ana karnında bile Yazıt Desenlere hakkında çalışmaya başlasa bile bu yaşta Yazıt Desen Ustası olmayı başaramazdı."

"Siz ikiniz böyle konuşmak bence yanlış. Kitabı kapağına göre yargılamamak gerekir."

Allen: Deniz EDiZ Büyüyünce sen de bu ikisi gibi olma tamam mı?

Muhafızlar çok kısık bir ses tonuyla konuşuyorlardı, aynı zamanda Nie Li'ye bakmaya da devam ediyorlardı. Bu gidişatın sonunu çok merak ediyorlardı. Eğer Nie Li'nin yalan söylediği anlaşılırsa onu direk olarak Yeşim Mühür Ailesinin dışarı atacaklardı.

Çok kısa zaman içerisinde, bir masa ve yazıt desen oluşturmak için lazım olan her türden eşyaları Nie Li'nin önüne koymuşlardı.

Kırmızı bir ateş kılıcı Nie Li'nin önüne koyulmuştu. Nie Li kılıcı eline aldı ve sessizce kılıcının bedenini hissetmeye çalıştı. Daha sonra eşyalardan birini aldı şeytan canavarını kanına batırdı. Ve Ateş Kılıcının üstünü oymaya başladı.

Yazıt desen oyma bıçağı düzgün bir şekilde Ateş Kılıcını oymayabilirdi, fakat, Nie Li'nin oyma bıçağıyla yavaş yavaş dikkatli bir şekilde yaptığı her hareket Ateş Kılıcının üstüne bir desen oluşmasına sebep oluyordu. Her oyma işleminden sonra kırmızı bir buhar yükseliyordu, yazıt desenlerin üstüne ise Ruh Gücü yayılımı hissedilebiliyordu.

Bu sahneyi gören Luo Jian ce Luo Xiao'un gözleri fal taşı gibi açılmıştı.

Nie Li şu anda çok az oyla işleminde bulunsa bile onun Yazıt Desen Ustası olduğu bu hareketlere bakılarak bile anlaşılabilirdi. Onun Usta olduğuna dair herhangi bir şüphe kalmamıştı.

Bu kadar genç yaşta, o nasıl olurda bu kadar çok bilgi öğrenebilmiş acaba? O gelecekte bir Üst sınıf bir Yazıt Desen Ustası olmayı bile başarabilirdi.

Bu kadar az şey görmüş olmasına rağmen Luo Xiao kafasında elindeki bütün imkanları kullanıp Nie Li'yi Yeşim Mühür Ailesinin bir üyesi yapmaya karar vermişti. Bu ucu bucağı belli olmayan Cehennem Bölgesinde insan klanına ait olanların sayısının az olmasından dolayı insanlar birbirlerine karşı oldukça yakın davranış sergiliyorlardı. Ayrıca Kara Taş Şehrinde insan klanına ait en güçlü aile Yeşim Mühür Ailesiydi. Üstüne Nie Li gibi birini keşfettikleri için gelecekte güçlerini çok fazla artırmaları normal bir olay olarak görülebilirdi.

Nie Li kılıcın üstünü oymaya devam ediyordu. Yazıt Desende, Nie Li'nin yasalara ait olan bilgisi de yer alıyordu. Onun oyduğu Yazıt Desenler sadece Gümüş Seviyeydi fakat gücü göstermeye geldi mi sıradan Gümüş Seviye yazıt desenlerle eşleştirilemezdi.

Nie Li'nin kolunda duran Yu Yan'da Nie Li'nin hareketlerini fark etmişti. O Nie Li'nin yasaların gücünü kullanarak oyduğu yazı desenleri görünce şok olmuştu.

Şimdiden Nie Li öğrendiği iki yasanın gücünü her türlü kullanabiliyordu.

Yaklaşık olarak bir çay demleme süresi geçtikten sonra Nie Li derin bir nefes verdi ve Luo Jian ve Luo Xiao'ya bakaran "Bitti." dedi.

Bitti mi?

Luo Xiao bir şaşırmıştı. Sıradan bir Yazıt Desen Ustasının yazıt desenleri oymak için ihtiyaç duyduğu süre yarım güne yakındı. Nie Li'nin bunu nasıl bu kadar kısa sürede yapabilmişti acaba?