Bölüm 223: Yeşil Zehir İncisi

avatar
9695 5

Tales of Demons & Gods - Bölüm 223: Yeşil Zehir İncisi


Çeviri: AllenWalker Düzenleme: RubyCrow

 

 

 

Uzaktan izleyen Ye Ziyun, Xiao Ning'er ve diğerleri de olanlar karşısında biraz şaşırmışlardı, orada tam olarak ne olduğunu bilmiyorlardı.

 

Luqian Mo, Duan Jian ve Luo Ming'de patlamadan dolayı aralarında ki şiddetli savaşı bir süreliğine bırakmışlardı.

 

Luqian Mo, abisinin Nie Li'ye karşı kaybedeceğini hiç düşünmemişti. Tedirgin hissetmeye başlamıştı.

 

 "Seni öldüreceğim!!" diye bağırdı Luqian Sha.

 

Son bir kaç yıl boyunca, Nie Li gibi bir velet tarafından kandırılıp bu kadar ağır bir şekilde yaralanacağını asla düşünmemişti.

 

Bundan dolayı kalbini öfke kaplamıştı.

 

O anda, Nie Li soğuk bir şekilde gülümsedi ve Luqian Sha'ya doğru altı tane daha Ejder Bombası attı.

 

Nie Li'nin yaptıklarını görünce çevredekiler kafalarının karıncalandığını hissettiler ve anında geri çekildiler. Nie Li'nin bu kadar fazla Ejder Bombası kullanacağını düşünmemişlerdi.

 

Luqian Mo bombaların abisine doğru gittiğini görünce Luqian Sha'ya yardım etmek için ileri atıldı fakat Duan Jian ve Luo Ming tarafından engellendi.

 

"Senin rakibin benim!!!" diye bağırdı Duan Jian.

 

Luqian Mo tepki veremeden arkasında korkunç patlamalar oluştu. Patlamadan dolayı oluşan ses o kadar çok fazlaydı ki sanki çevredekilerin kulak zarını patlatmaya çalışıyormuş gibiydi.

 

Luqian Sha tam ayağa kalkmayı başarmıştı ki, Ejder Bombaları ona çoktan yaklaşmışlardı.

 

Onun gözlerinde korku oluştu ve ' Bu lanet olasıca şeyler de nedir? Neden bu kadar fazla güç açığa çıkartıyorlar?' diye düşündü.

 

Az önceki patlamalardan dolayı ağır yarılıydı ve bundan dolayı Ejder Bombalarından kurtulmayı başaramadı.

 

Booom!!! Booom!! Booom!!!

 

 

Luqian Sha, altı tane Ejder Bombasının patlama alanında kaldıktan sonra patlamalardan dolayı geriye doğru uçmaya başladı.

 

Birkaç yüz metre uçtuktan sonra yere düştü.

 

Çok sayıda Ejder Bombasına maruz kaldıktan sonra muhtemelen çok fazla yaşayabilecek vakti kalmamıştı.

 

"Büyük abi!!!"diye bağırdı Luqian Mo ve bedeni değişim geçirmeye başladı, büyük bir kertenkele adama dönüştü.

 

 

Bedeninden çıkan sivri uçlar Duan Jian ve Luo Ming'i engelledi ve direk olarak Nie Li'ye doğru atıldı.

 

Luqian Mo normalde abisinin Nie Li ve Yu Yan'ı kolaylıkla öldürebilecek güçte olduğunu düşünmüştü. O, Nie Li'nin elinde bulunan küçük metal bombalar sayesinde abisini yenebileceğini düşünmemişti.

 

On binlerce yıldır yan yana kaldıklarından dolayı birbirlerine çok fazla alışmışlardı.

 

İkisinin ilişkisi normal bir abi kardeşlikten daha ileri bir seviyedeydi. Luqian Sha'nın ölmek üzere olduğunu hissedince Luqian Mo çıldırdı ve Nie Li'nin olduğu tarafa doğru delirmiş bir şekilde Luqian Sha'nın intikamını almak için atıldı.

 

Nie Li geriye doğru atladı ve Yin-Yang Patlaması saldırısını kullandı.

 

Booom!!!! Booom!!! Booom!!!

 

 

Yin-Yang Patlaması Luqian Mo'ya doğru uçmaya başladı fakat Luqian Mo bu saldırıyı atlattı.

 

Gökyüzüne doğru kükredi ve daha sonra Nie Li'nin üstüne doğru zehir tükürdü.

 

Zehir bir ağ şeklini aldı ve Nie Li'nin kaçma rotasını engelledi.

 

Nie Li'nin bedeni hızlı bir şekilde küçülmeye başladı, Uzun Dişli Pandayla olan birleşimini iptal etti ve Gölge İblisi ile birleşerek boşluk yeteneğini kullandı.

 

Plop! Plop! Plop! (Su damlama efekti olarak düşünün.:))

 

 

Zehir zemine düştü, düştüğü yerden erime sesleri geliyordu ve aynı zamanda zeminden beyaz bir duman yükseliyordu.

 

Fakat bu saldırı Nie Li'ye çarpmamıştı, Nie Li bir anda ortadan kaybolmuştu.

 

 

"Ne oldu?"

 

Luqian Mo kaşlarını çattı.

 

Saldırısı kesin bir şekilde Nie Li'nin etrafını sarmıştı ve aynı zamanda onun kaçış yolunu da engellemişti. Peki, neden şu anda orada değil?

 

Yu Yan soğuk bir ses tonuyla söylendi ve anında gökten Luqian Mo'nun üstüne doğru gelen bir alev meteoru oluşturdu.

 

Biraz uzakta bulunan Duan Jian'da harekete geçti, Kara Ateş Kılıcını salladı ve Luqian Mo ile bir kere daha savaşmak için ileri doğru atıldı.

 

Nie Li tekrar ortaya çıkmadan önce Zehir saldırısının menzilinden dışarı çıkmıştı.

 

Gizliden bir rahat nefes aldı.

 

Şansıydı ki, Luqian Mo'nun saldırısına maruz kalmadan önce kaçmayı başarabilmişti.

 

Onun kadar savaş tecrübesi olmayan birisi bu saldırıya maruz kalsaydı o saldırıdan dolayı ölmüş olabilirdi.

 

Bu iki kardeşinde savaş güçleri şaşırtıcı bir seviyedeydi. Biraz önce Luqian Sha'ya gizli bir saldırı yapmasaydı ve onunla adil bir şekilde dövüşseydi onu yenmek hiçte kolay olmayacaktı.

 

Nie Li ortaya çıktıktan hemen sonra elinde iki tane Ejder Bombası ortaya çıktı.

 

"Duan Jian, karşıla!!" diye bağırdı Nie Li.

 

Nie Li'i duyduğu an Duan Jian geriye doğru kaçtı.

 

 

Booom!!! Booom!!!

 

 

İki tane Ejder Bombası Luqian Mo'nun hemen yanında patladı ve ortaya çok güçlü bir enerji dalgası çıktı.

 

Luqian Mo bu saldırıyı karşılamıştı fakat oluşan şok dalgasından dolayı hafif yaralanmıştı.

 

Nie Li'nin bulunduğu tarafa doğru sıçradı.

 

"Elinde kaç tane daha bu bombadan olduğunu merak ediyorum!!! Öl!!!"

 

Nie Li'ye doğru uçarken Luqian Mo'nun kolunda sayısız diken ortaya çıktı.

 

Nie Li'nin gönderdiği gizemli küçük metal bombalar bir Yazıt Desen Ustası tarafından oluşturulmuş gibiydi.

 

Bu gizli koz olarak kullandığı bombaların yapımının zor olduğunu düşünüyordu ve bundan dolayı Nie Li'nin elinde bu bombadan çok fazla olmadığını tahmin ediyordu.

 

Luqian Mo iler doğru sıçradığı zaman Nie Li'nin elinde on beş on altı tane metal top ortaya çıktı ve bunları hepsini Luqian Mo'ye doğru fırlattı.

 

Bu sahneyi gören Luqian Mo'nun kalbi titredi. Nie Li'nin elide bu kadar fazla bu bombadan olduğunu hiç düşünmemişti. Hızlı bir şekilde kenara doğru döndü ve bombalardan sıyrıldı.

 

Onun bombalardan kaçtığını gören Nie Li'nin elinde bir kere daha birkaç tane metal top ortaya çıktı ve Luqian Mo'ya doğru çılgınca atmaya başladı.

 

Nie Li elindeki metal topları fırlattıktan hemen sonra bir kere daha elinde metal toplar ortaya çıkıyordu. Sanki elinde sonsuz tane metal top vardı. Sanki bir yağmur gibi Luqian Mo'nun üstüne bu metal toplardan dökülüyordu.

 

"Bu ne biçim iştir böyle? Bu veledin elinde nasıl olurda bu kadar çok bu bombalardan olabilir?" Luqian Mo'nun yüzü yeşile dönmüştü ve hızlıca kendisine doğru gelmekte olan bombalardan sıyrılmaya çalışıyordu.

 

Bazı metal toplar yere düştüğü zaman patlamıyorlardı.

 

Bunu gördüğü zaman Luqian Mo neler olup bittiğini anlamıştı.

 

Nie Li onu tuzağa düşürmek istiyordu.

 

Nie Li'nin elinde bu bombadan çok fazla olması Luqian Mo'ya göre imkansız bir durumdu.

 

Bu bombalardan  bazıları sahte olmalı!!

 

Luqian Mo havadayken bir metal topa vurdu, top parçalanmasına rağmen patlamamıştı. Luqian Mo küçümseyici bir yüz ifadesiyle ‘Demek sahteymiş!’ diye düşündü ve Nie Li'ye doğru tekrar atıldı.

 

Woosh!! Woosh!! Woosh!!

 

Nie Li, Luqian Mo'ya doğru metal toplardan fırlatmaya devam ediyordu.

 

Luqian Mo her ne kadar metal toplardan kurtulmaya özen gösterse de yine de bir kaç tane metal top onun bedenine çarpıyordu.

 

Booom!!!

 

Luqian Mo, metal topların bazılarının sahte olduğunu fark edince savunmasını biraz indirmişti, fakat tam bu sırada onun hemen yanında bir tane Ejder Bombası patladı.

 

Bu güçlü şok dalgası onun defansını geçmişti ve sağ dizinin üstüne çökmesine sebep oldu.

 

 

Allen: "Küçümseme kimseyi! Noktada küçüktür ama bitirir cümleyi." demiş İmmanuel Kant. "Adamın .... korlar başkan." demiş Türk bir dayı.

 

 

Luqian Mo anında sefil bir çığlık attı.

 

Bir tanesi sonunda rakibine çarpmıştı.

 

Nie Li kaşlarını çatmıştı, Ejder Bombalarını yaparken Ejderha Ruhu Taşlarının azlığından dolayı bir takım metal hurdalardan Ejder Bombalarına benzer sahte metal toplar yapmıştı.

 

Nie Li, rakiplerinin Ejder Bombasının etkisini bir defa gördükten sonra savunmalarını indirmelerini sağlamak için böyle bir taktik kullanmaya karar vermişti.

 

Fakat Nie Li, Luqian Mo'nun savunmasını bu kadar kolay bir şekilde indirmesini asla tahmin etmezdi.

 

Luqian Mo hasar aldığı zaman Nie Li bir kaç tane daha gerçek Ejder Bombası daha fırlattı.

 

Boom!!! Booom!!! Booom!!!

 

Onun çığlıkları bombaların patlamalarından dolayı oluşan seslerin arasında duyulamaz hale geldi ve Luqian Sha gibi o da uzaklara doğru uçtu.

 

Luqian Mo gözden kaybolduktan sonra Nie Li rahat bir nefes alabilmişti. Sonunda bu iki kardeşten kurtulmayı başarmıştı.

 

Kafasını kaldırdığı zaman Yu Yan, Ye Ziyun ve diğerlerinin şaşkın ifadelerle kendisine baktıklarını fark etti.

 

Nie Li, onların kendisine böyle baktıklarını fark edince açıkta bir şey mi gördünüz der gibi "Neden bana öyle bakıyorsunuz?" diye sordu.

 

Onlar Nie Li'nin elinde Ejder Bombası gibi güçlü bir silahın olduklarını hiç düşünmemişlerdi.

 

Bu bombaların açığa çıkardıkları güç miktarı çok fazlaydı.

 

İki tane Efsane Seviyenin zirvesinde yer alan Şeytan Canavarını öldürmeyi başaran bir silahtı!

 

Onlar normalde bu savaşta bu iki şeytan canavarına galip geleceklerini düşünmüyorlardı.

 

Kim Nie Li'nin bu bombaları rastgele kullanarak İki tane şeytan canavarının ağır bir şekilde yaralanmasına sebep olabileceğini düşünebilirdi ki?

 

Allen: Adam bunların hepsini hesapladı lan!! Siz kim Nie Li'yi küçük görmek kim?

 

Uzun bir süre geçmesine rağmen yüzlerinde ki şaşkınlık ifadesi ortadan kaybolmamıştı.

 

"Nie Li, bu metal toplar da nedir? Oradan bir düzine bu bombalardan rica edebilir miyim?" diye sordu Lu Piao.

 

Ejder Bombalarının açığa çıkarttığı korkunç güçten dolayı kafası dönmeye başlamıştı.

 

Eğer elinde bu bombalardan bir deste olsaydı Efsane Seviyedeki bir uzman karşısında bile kaybetmeyebilirdi.

 

"Bir düzine ha?" Nie Li gülümsemeye başladı. Elinde ki bütün Ejderha Ruhu Taşlarını kullandıktan sonra toplam altmış tane hazırlayabilmişti.

 

Nasıl ona bir düzine bu bombalardan verebilirdi ki?

 

Eğer elinde daha fazla olsaydı bu sahte Ejder Bombalarını yapmak için boş yere uğraşır mıydı?

 

"Bir düzine veremiyorsan da ucundan koklatsan da yeter." dedi Lu Piao.

 

"Bu şeyler senin elinde kullanışsız olur. Bu metal topların içinde barındırdığı güç sadece benim kullandığım Işığın ve Karanlığın yasaları tarafından ateşlenebilir." dedi.

 

Nie Li'nin söylediklerini duyduktan sonra Lu Piao'nun yüzünde hayal kırıklığı ifadeleri  belirdi ve yüzünü buruşturarak "Tamam  .s .s" dedi.

 

Efsane Seviye uzmanlara karşı bu bombaları durmadan attığı hayali başlamadan bitmişti.

 

"Nie Li, bu iki şeytan canavarının kim olduğunu nereden ne için geldiklerini biliyor musun?" diye sordu Ye Ziyun, Nie Li'ye bakarak.

 

"Bu iki şeytan canavarı Yu Yan Ablanın peşindeydiler." dedi Nie Li, Yu Yan'a bir bakış atmıştı bunları söylerken ve devam etti "Onun düşmanlarıydılar."

 

Ruhani Tanrılarla olan durumları daha tam olarak kavrayamamıştı.

 

"Hmm. Şimdi anladık." dedi diğerleri neler olup bittiğini sonunda anlamışlardı.

 

Demek bu iki Şeytan Canavarı Tanrıça Yu Yan Ablanın peşindeydiler.

 

"Bu konu için üzgünüm millet. Sizi böyle büyük bir tehlikenin içine attım..." dedi Yu Yan sesi özür dilercesine çıkmıştı.

 

"Önemli değil. Büyük Abla Yu Yan çok kibar. Hepimizin yoldaş olduğunu düşünürsek birbirimize yardım etmek oldukça doğal bir şey." dedi Du Ze.

 

Nie Li, İki Şeytan Canavarından kalanları aradı ve üç tane eşya buldu.

 

Bunlar şeytan canavarlarından son kalan şeylerdi.

 

Bir tanesi içinde korkunç miktarda zehir bulunan Yeşil Zehir İncisiydi.

 

Nie Li içinden 'Güzel eşya.' dedi ve hemen uzamsal yüzüğüne koydu.

 

İkinci eşya Gümüş Ay Uzun Kılıcıydı, Efsane Seviyede ki bir kılıçtı.

 

Bu kılıcı Du Ze'ye verdi.

 

Üçüncü ve son eşya Siyah Ejder Pulu’ydu.

 

Nie Li'nin bu eşyayı nasıl kullanacağına dair bir bilgisi yoktu fakat yine de bu pulu Duan Jian'a verdi.

 

Allen: Nie Li'nin bilmediklerinin sayısı kaç oldu? Sayan var mı aranızda?

 

Eşyaları paylaştırdıktan sonra Nie Li orada bulunanlara bakarak "Hadi, hızlıca Cehennem Bölgesine gidelim." dedi.

 

Grup Cehennem Bölgesinin girişine doğru ilerlemeye başladı.

 

Nie Li ve grubu Cehennem Bölgesine girdikleri anda, Aziz Ata Dağında bulunan Kuzey Göksel Buz Ovasında kalın bir buzdan bloğun içinde uzun ve ince birisi mühürlüydü.

 

Bu adam oldukça yakışıklı duruyordu, görünüşü onun sıradan birisi olmadığını ifade eder gibiydi.

 

Ona bakan birisi anında onun tarafından baskıcı bir auranın kendisini sardığını hissederdi. Bu his kalbinin durmasına bile sebep olabilirdi.

 

Bir şeyler hissetti ve gözlerini anında açtı.

 

"Ben şu yaşlı cadı Yu Yan'ın Kara Kaynaktan kaçmayı başarabileceğini düşünmezdim. Şu iki salak kardeş ona doğru düzgün bakamadılar ve ellerinden kaçırdılar. Onlar çok kolay bir şekilde öldürüldüler, kullanışsız piçler!" onun sesi cehennem ateşini buza dönüştürebilecek kadar soğuktu çıkmıştı.

 

 ====================================================================

Ruby: Fazladan bölüm için AllenWalker'a teşekkür etmeyi unutmayalım.

====================================================================

TDG yi hala beğenmedin mi? Hala yorum yapmıyor musun?

Üzdün.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43991 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr