Bölüm 235: İlahi Tüy Tarikatı.

avatar
9320 4

Tales of Demons & Gods - Bölüm 235: İlahi Tüy Tarikatı.


Bölüm Başlığı: İlahi Tüy Tarikatı.

 

 

"Kaba mı? Haha, Genç Efendi Tian Ling, az önce biz ne duyduk? Bu iki hanım az önce bize karşı kaba davranacaklarını mı söylediler?" Wu Yu kahkaha attı ve daha sonra gülüşü yavaşça sinsi bir ifadeye dönüştü.

Tian Ling homurdanarak "Eğer siz iki hanım bizimle kendi rızanızla gelirseniz size karşı herhangi bir sıkıntı çıkartmayacağız. Fakat davetimizi geri çevirirseniz size karşı kaba kuvvet uygulayacağımız için bizi suçlamayın."

Tian Ling, Ye Ziyun ve Xiao Ning'er'e doğru baskıcı bir aura yaydı.

"Ye Ziyun, bizde hala Xiao Yu'nun verdiği kağıt var, o da işe yaramazsa senin kaçabilmen için onları oyalarım." dedi Xiao Ning. Sesi kısık çıkmıştı aynı zamanda Ye Ziyun'a bakarken yüzüne üzgün bir ifade yerleşmişti.

Ye Ziyun ölürse, Nie Li'nin kalbi çok fazla kırılırdı. Bundan dolayı Ye Ziyun'un güvenliğini kesinlikle garanti altına almak istiyordu. Fakat Xiao Ning'er  burada ölecek olsaydı, Nie Li kalbi kırılmayacak mıydı?

"Ning'er eğer kaçmaya çalışırsak ikimizde birlikte yapacağız. Eğer ki sağ bir şekilde kaçmayı başarırsan çocukluk zamanlarımızda ki gibi iki küçük kardeş olalım." dedi Ye Ziyun. Gözlerinin kenarlarından yaşlar dökülüyordu. Ning'er'in ilk olarak kendisinin güvenliğini düşündüğünü öğrenince duygusallaşmıştı.

Xiao Ning'er'in gözlerinin önünde çocukluk anıları geçmeye başladı. Bir zamanlar bu ikili kız kardeşler gibilerdi. Fakat bazı sebeplerden dolayı bu ikisinin yolları ayrılmıştı. Ye Ziyun'un söylediklerini duyduğu zaman Xiao Ning'er'in kalbine bir ağrı girmişti fakat tek bir kelime dahi etmedi. Yine Ye Ziyun'un söylediklerini kabul etmişti.

"Aranızda konuşmayı bitirdiyseniz devam edelim. Sonuçta çok da sabırlı insanlar değiliz." dedi tehditkar bir tonda Wu Yu. Aslında Nie Li'nin tekrar ortaya çıkmasından korkuyordu.

Grup yavaşça Ye Ziyun ve Xiao Ning'er'e doğru yaklaşmaya başladı.

Tian Ling'in baskıcı aurası üzerlerine doğru yayılmaya devam etse de Ye ziyun ve Xiao Ning'er oldukça sakin görünüyorlardı. Bu iki kız oldukça gururlu insanlardı ve daha önce karşılaştıkları durumlardan dolayı sakinliklerini korumayı başarabilmişlerdi.

Xiao Ning'er sakince onların kendilerine doğru yaklaşmalarını izledi. Daha sonra karanlık bir yüz ifadesiyle gülümseyerek Wu Yu, Tian Ling ve diğerlerine bakarak Xiao Yu'dan aldığı altın kağıdı çıkartıp onlara doğru gösterdi.

"Siz bunun ne olduğunu biliyor musunuz?" dedi. Onun avuç içi terlemişti. Eğer Xiao Yu'nun verdiği bu kağıt parçası bir işe yaramazsa çok kötü bir durumun içerisine düşmüş olacaklardı.

"Hahaha, bize sadece bir kağıt parçasıyla mı karşılık vermeyi düşünüyorsun?" dedi Wu Yu kahkaha atarak. İnsan ırkından olan bu iki kız oldukça sinsilerdi.

Wu Yu kahkahasını bitirmeden evvel Tian Ling onun kafasını bir kere burdu.

"Seni amına koduğumun salağı siktiğimin kağıdına bir kere daha bak!!" diye bağırdı Tian Ling.

Tian Ling'in sözleri karşısında Wu Yu şok geçirmişti ve Xiao Ning'er'in elinde tuttuğu kağıda dikkatli bir şekilde bakmaya başladı. Onun yüzü garip bir hal aldı ve gözlerinden korku parıltıları oluştu. İçinden Ye Han'a lanetler okumaya başladı. Eğer Ye Han olmasaydı bu durumla karşılaşmayacaklardı...

"Hanımım, eğer bu kağıdı bize daha önce göstermiş olsaydınız yemin ederim sizi rahatsız etmezdik. Ailemi temsil ederek sizlerden özür diliyorum. Eğer bu özür sizi yeterince tatmin etmezse kellemi hemen şu anda koparabilirim." dedi Tian Ling kafasını öne eğdi. Onun az önceki kendinden emin görünüşünün yerini korku almıştı.

Wu Yu'da kafasını öne eğmişti ve korkudan titriyor gibiydi. Onun iliklerine kadar bir soğukluk girmişti.

On yıl önce Cehennem Bölgesindeki çok güçlü bir aile elinde böyle bir altın kağıdı olan birisine bulaşmıştı. Tüm aile geride kimse sağ kalmayacak şekilde katledilmişti. Olaya şahit olan bir kaç kişi aileyi katleden uzmanların Cehennem Bölgesinin Efendisinin hizmetçilerinden oluşan bir grup olduğunu söylemişlerdi.

Üç yıl önce ise kendini bilmez bir genç elinde sahte bir altın kağıtla artistlik yapmıştı ve sonrasında bu gencin tüm ailesi de katledilmişti.

O zamandan bu yana altın renginde ki kağıt tüm aileler tarafından ders kitaplarına geçirilmişti ve genç neslin, bu altın kağıt hakkında bilgilerinin olması sağlanmıştı.

O zamandan bu yana bu altın kağıt hiçbir zaman ortaya çıkmamıştı. Fakat bu altın kağıdın Xiao Ning'er ve Ye Ziyun tarafından kendilerine gösterilmesini de hiç düşünmemişlerdi.

Her ne kadar Tian Ling ve diğerleri şımarık kimseler olsalar da Cehennem Bölgesinde sinirlendirmeyecekleri uzmanların olduğunu da biliyorlardı. Özellikle de Cehennem Bölgesinin Efendisiyle yakın ilişkiler içerisinde olan uzmanları!

Tian Ling ve Wu Yu kafalarını eğmiş dururlarken diğerleri de çok kormuşlardı ve tek kelime dahi etmiyorlardı.

Altın Kağıdın ne işe yaradığını onlarda hatırlamışlardı ve şu anda bir salaklık yaparlarsa tüm ailelerinin katledileceklerinden eminlerdi.

Xiao Ning'er ve Ye Ziyun şok olmuşlardı. Bu iki kız ellerinde tuttukları bu altın kağıdın Tian Ling, Wu Yu ve diğerlerini bu kadar korkutacağını beklemiyorlardı. İkili birbirlerine bakmaya başladılar. Bu iki kızın zekaları oldukça iyiydi fakat Xiao Yu'nun bu kadar sağlam bir aileye sahip olduklarını hiç anlamışlardı. Onun Tian Ling ve diğerlerini bu kadar korkutacak bir arkası olduğunu hiç beklemiyorlardı.

"Kaybolun gözümüzün önünden. Ve unutmayın bir kere daha karşımıza çıkarsanız olacaklardan siz sorumlusunuz!!" dedi Xiao Ning'er.

Tian Ling ve Wu Yu şaşkın ifadelerle birbirlerine bakmaya başladılar. Onlar Ye Ziyun ve Xiao Ning'er'in kendilerini bu kadar kolay bir şekilde bırakacaklarını hiç beklemiyorlardı. Çok hızlı bir şekilde gözden kayboldular.

"Genç Efendi Tian Ling, bu iki kızın bize yalan söylediğini düşünüyorum. Bu iki kız bize sahte kağıdı göstermiş olabilirler." dedi Wu Yu.

Allen: Böyle tipler beni tilt ediyor. :( E niye kaçtın o zaman.

Tian Ling, Wu Yu'ya bakmaya başladı ve "O zaman geri git. Sahte kağıt kullanmanın sonucu tüm ailenin yok olmasına eş değerdir. Buna kim cüret edebilir? Eğer sahte olsa bile bu iki kızı ölmüş olarak düşün. Şanlısınız ki sizler bu iki kızı fazla kızdırmadınız, aksi taktirde burada bulunan herkesin ailesi tamamen yol edilirdi."  dedi.

"Bu iki kız kim olabilirlerdi ki?" diye düşündü Tian Ling.

Tian Ling, Wu Yu ve diğerleri uzak mesafede gözden kaybolduktan sonra Ye Ziyun ve Xiao Ning'er rahat bir nefes aldılar. İkili birbirlerine baktı ve gülümsediler. Eğer Xiao Yu bu altın kağıdı onlara vermemiş olsaydı şu anda durumları hiç iyi olmayacaktı. Bu tehlikeyle karşılaştıktan sonra Ye Ziyun ve Xİao Ning'er'in arasında olan soğuk eskisine göre biraz daha ısınmıştı.

İkili mezarın bulunduğu tarafa doğru döndü, Nie Li ve Xiao Yu'un şu anda ne yaptıklarını merak ediyorlardı.

Mezarın içinde,

Nie Li ve Xiao Yu su kenarında oturmuş sohbet ediyorlardı. Onların tüm bedeni ıslanmıştı ve Nie Li ıslak kıyafetlerini değiştirmişti.

"Sen değiştirmiyor musun?" diye sordu Nie Li Xiao Yu'ya meraklı bir şekilde bakarak.

Nie Li'nin kıyafetlerini değiştirdiğini gören Xiao Yu arkasını dönmüştü. Bedeninden beyaz buhar çıkarken arkası dönük bir şekilde "Şimdilik değiştirmek zorunda değilim." dedi.

Bu eleman gerçekten de garipti, misofobosi olmasına rağmen üzerindeki kirli kıyafetleri değiştirmiyordu. Acaba onun uzaysal yüzüğünde fazla kıyafeti yok muydu?

Allen: Bir önceki bölümde kıyafetlerini değiştirdiği yazıyordu. Bu bölümde bunu demiş kafamda deli sorular...

Fakat Nie Li böyle küçük bir mesele hakkında konuşmayı uzatmak istememişti.

Xiao Yu, Nie Li'nin mezarın girişindeki kapının üzerindeki yazıt desenleri çok kolay bir şekilde etkisiz hale getirdiğini hatırladı. Nie Li'nin yazıt desenler üstündeki bilgisi şimdiden çok üst seviyelere ulaşmıştı.

"Ben Cehennem Bölgesinin Efendisinin yeni bir öğrenci aradığını duydum, özellikle de genç nesilde yetenekli olanları. Eğer onların yetenekleri gerçekten olağanüstü olursa seçtiği öğrencileri İlahi Tüy Tarikatına gönderecekmiş. Nie Li bununla ilgileniyor musun?" diye sordu Xiao Yu gülümseyerek.

"İlahi Tüy Tarikatı mı?" Xiao Yu'nun söylediklerini duyduğu zaman Nie Li gözleri parlamıştı. Bu tarikat Ejderha Kalıntıları Bölgesindeki güçlü tarikatlardan bir tanesiydi. Görünüşe göre bu bölgede bulunan insanlar Ejderha Kalıntıları Bölgesinin varlığı keşfetmiş hatta onlarla iletişime bile geçmişlerdi.

Ejderha Kalıntıları Bölgesinde bile İlahi Tüy Tarikatı çok güçlü bir konuma sahipti. Nie Li anılarının arasında kayboldu. Önceki hayatında İlahi Tüy Tarikatının efendisi ile biraz uğraşmıştı. Şu anda İlahi Tüy Tarikatının durumunu merak etmişti.

İlahi Kıtada, Efsane Seviye uzmanlar ve Yarı Tanrı Seviyesinde ki Uzmanlar çok güçlü varlıklar olarak gösteriliyordu. Fakat bu bölgedeki uzmanların gelişimi beşe ayrılmıştı. Göksel Kader Alemi, Göksel Yıldız Alemi, Göksel Eksen Alemi, Ejder Daosu ve Martial Ancestor. Her alemin kademesi vardı. Cehennem Bölgesindeki Ruhani Tanrılar orada bulunan Bir, İki, Üçüncü kademe Göksel Kader Alemine denklerdi.

Allen: Martial Ancestor en üst olduğu için içime sinen tam bir çevirisini bulamadım. Önerilere açığım. Cahilde diyebilirsiniz.

"Kardeş Nie Li, İlahi Tüy Tarikatını biliyor olabilir mi?" diye sordu Xiao Yu. Nie Li'nin garip yüz ifadesini görünce biraz şüphelenmişti.

"Bilmiyorum. Ahaha, İlahi Tüy Tarikatı nasıl bir yer?" Cehennem Bölgesinin Efendisin İlahi Tüy Tarikatı ile bir ilişkisi olduğunu öğrenince Nie Li biraz daha şaşırmıştı.

Nie Li'ye bakarken Xiao Yu biraz rahatlamıştı. Nie Li'nin İlahi Tüy Tarikatını bilmesi oldukça garip bir durum olurdu, sonuçta burası farklı bir dünyada yer alan çok güçlü bir tarikattı.

Xiao Yu iç çekerek "İlahi Tüy Tarikatının nasıl bir yer olduğunu düşünmeyi bırak orada bulunan insanların çok güçlü olduğunu bil yeter. Ayrıca çok güzel bir tarikattır. Ruhani Tanrılar bile orada sıradan insanlar olarak sayılıyor." dedi.

"Oh? O zaman oraya kesinlikle bir bakmam gerek." dedi Nie Li. Orayı merak ediyormuş gibi davrandı. Eğer o Cehennem Bölgesinin Efendisinin öğrencisi olmayı başarırsa oraya girebilirdi. Bu oraya girmek için ek kısa yoldu.

Xiao Yu gururlu bir şekilde "Orada bulunan uzmanlar bulunduğumuz dünyaya Minik Dünya diyorlardı. Ejderha Kalıntıları Bölgesiyle kıyaslanamaz. İlahi Tüy Tarikatında sayısız mezhep ve güçlü uzmanlar bulunuyor. Ayrıca oradaki gelişim kaynakları Minik Dünyadakinden kat be kat daha iyiler." dedi.

Nie Li kalbi titremişti. Görünüşe göre Xiao Yu Ejderha Kalıntıları Bölgesinde daha önce bulunmuştu.

Açıkçası Minik Dünya, Ejderha Kalıntıları Bölgesine kıyasla çok küçük kalıyordu.

Nie Li, Cehennem Bölgesinin Efendisinin İlahi Tüy Tarikatı ile nasıl bir ilişkisi olduğunu hatta Xiao Yu'nun Cehennem Bölgesinin Efendisi ile nasıl bir bağlantıya sahip olduğunu merak etmeye başladı.

"Demek sende Cehennem Bölgesinin Efendisinin öğrencisi olmak istiyorsun." dedi Xiao Yu gülümseyerek.

Nie Li bir süre düşündükten sonra "Önce bir duruma bakacağım ona göre karar veririm." dedi.

Nie Li'nin sözlerini duyduktan sonra Xiao Yu sinir bozucu bir ses tonuyla "Senin Cehennem Bölgesinin Efendisinin öğrencisi olmak için kaç kişin can attığından haberin var mı?" dedi.

"Bunun benimle nasıl bir ilgisi var acaba?" diye sordu Nie Li.

"Bu..." Xiao Yu söyleyecek kelime bulamamıştı.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44243 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr