Bölüm 236: Yasa Kanatları!

avatar
9812 4

Tales of Demons & Gods - Bölüm 236: Yasa Kanatları!


Bölüm Başlığı: Yasa Kanatları

Xiao Yu diyecek kelime bulamamıştı. Fakat Nie Li'nin söylediklerinde yanlış bir şey yoktu. Cehennem Bölgesinin Efendisinin öğrencisi olmakla ilgili olarak Nie Li isterse seçmelere girecekti. İstemezse girmeyecekti.

Nie Li gülümseyerek Xiao Yu'ya bakıyordu. O sadece Xiao Yu'yu sinirlendirmek için söylemişti bunları. Nie Li'nin Cehennem Bölgesine gelmesinde ki amaç kendisinin veya arkadaşlarının birisinin öğrenciliği kazanmasıydı. Eğer bu pozisyonu kazanırlarsa Şanlı Şehrin güvenliği garanti altına alınmış olacaktı.

O zaman Nie Li Cehennem Bölgesinin kanatları altına girecek ve Şanlı Şehri düşünmeden huzur içinde gelişimine odaklanacaktı. Nie Li belki de Ejderha Kalıntıları Bölgesine girebilirdi.

Aslında İlahi Tüy Tarikatı Ejderha Kalıntıları Bölgesindeki en güçlü tarikat değillerdi.

Eğer önceki hayatındaki düşmanlarla orada karşılaşırsa ne yapacaktı? Bu hayatta onları düşmanı olarak görecek miydi?

Şu anda İlahi Tüy Tarikatı ayrılmamıştı. Fakat gelecekte çıkan iç savaşlardan dolayı bir kaç tane yan tarikata bölünecekti. Bazı yan tarikatlar başka tarikatlar tarafından sindirilirken diğerleri ise tamamen ortadan kaldırılmıştı. Fakat tüm bunlar yüz yıl önceki geçmişte yaşanmış şeylerdi.

Aniden, Nie Li ve Xiao Yu'nun hemen yanlarında bulunan duvarlar dev bir taş ele dönüştü ve onları yakalamaya çalıştı.

"Kötü!" Xiao Yu'nun yüz ifadesi değişti. İki elini önünde birleştirdi ve bir anda iki tane ışık demeti onun çevresini sardı.

Boom!!

Taş eller beyaz ışıkla çarpıştı ve ilerlemesi durdu. Fakat taş eller hala ileri doğru ilerlemeye çabalıyorlardı, ışık kalkanını kırmaya çalışıyordu. Xiao Yu daha fazla taş elleri durduramayacağını fark etti ve hızlı bir şekilde "Daha fazla tutamıyorum, çabucak buradan kurtulmamız lazım." diye bağırdı.

Xiao Yu geriye doğru çekilmeye başladı ve Nie Li ise onun hemen arkasından ilerlemeye başladı.

Boom!! Boom!! Boom!!

Mezarın derinliklerinde Nie Li şiddetli bir savaşın seslerini duydu. Yarı Tanrı Seviyesinde ki uzmanlar başka biriyle mi dövüşüyorlardı acaba?

Xiao Yu ve Nie Li taş elden kaçmaya devam ediyorlardı.

Mezarın derinliklerinde korkunç bir ses duyuldu.

"Cık, cık, cık, mezarın buralarına kadar herhangi birinin gelebileceğini beklemiyordum. Siz veletler bu mezarın benim arkamda kalan hazinelerle dolu olduğunu mu düşünüyorsunuz? Size bir şey söylememe izin verin, bu mezar aslında benim gerçek bedenim. Sizi sindirerek İlahi Kıvılcımları tekrardan oluşturacağım. Ming Fei beni burada kısıtlamaya çalıştın fakat sana bir şey dememe izin ver bu imkansız!! Benim Ölüm Yasam, Senin Cehennem Yasandan bile daha derin!!"

Antik mezarın içinde yankılanan bu sesi duyduğu zaman Nie Li'nin yüz ifadesi değişmişti. Bu ses Ölüm Tanrısına ait olmalıydı. Cehennem Bölgesinin Efendisinin, Ejderha Kalıntıları Bölgesini kesinlikle ziyaret ettiğini düşünürsek efendinin sahip olduğu gelişim seviyesi Ölüm Tanrısınınkinden daha yüksekte olmalıydı. Bunlar olurken Ölüm Tanrısı burada kısılıp kalmıştı ve hala kimin yasasının daha güçlü olduğunu düşünüyordu.

Gerçekte en güçlü enerji Cennetin Enerjisiydi. Sonuçta yasaların enerjisi Ruh Gücünün biraz daha saf halinden başka bir şey değildi. Bundan dolayı Ölüm tanrısı Minik Dünyada bulunan yasa ruhundan başka bir şey değildi.

Sayısız taş el Nie Li ce Xiao Yu'yu tutmaya çalışıyordu.

Xiao Yu kaşlarını çatarak bir kaç saniye düşündükten sonra soğuk bir ses tonuyla "Şu yaşlı piç, Ölüm Tanrısı aslında ölmemiş ha?" dedi.

Boom! Boom!! Boom!!

Xiao Yu avuçlarından enerji yaymaya devam ediyordu, avuçlarında kırdığı taş şu anda toz parçacıkları haline gelmişti. Fakat, Xiao Yu tam taş el dalgasının bir tanesini savurmuşken başka bir el ona vurmayı başardı ve onu metrelerce geriye uçurdu. Xiao Yu'nun yüzü anında kül grisine döndü.

Görünüşe göre taş eller Ölüm Yasası barındırıyorlardı ve onun vücudunu sindirmeye çalışıyordu. O bu gücü çok küçümsemişti.

Demek bu mezar aslında Ölüm Tanrısının bedeniydi ha? Durum bundan ibaretse Nie Li daha fazla nazik olmaya devam etmemeye karar vermişti.

Nie Li hızlı bir şekilde Uzun Dişli Panda ile birleşti ve ağzının açarak bir beyaz bir siyak küre oluşturdu. Siyah ve beyaz küreyi koridorun sonuna doğru gönderdi.

Boom!!

Antik mezarın diğer ucunda korkunç bir patlama sesi duyuldu ve etrafta taş parçacıklar uçmaya başladı.

Bu korkunç patlamadan dolayı Xiao Yu'nun kalbi bile titremişti. Nie Li'nin Yin-Yang Patlamasının gücü çok fazlaydı. Bu yetenek hiçte Kara Altın Seviyeli bir uzmanın saldırısına benzemiyordu. Bu tür bir güç en azından Efsane Seviyenin zirvesine ulaşmış biri tarafından açığa çıkarılabilirdi.

Xiao Yu, Nie Li'nin bir tane daha Yin-yang Patlaması oluşturduğunu görünce daha da şaşırmıştı.

Çok sayıda siyah ve beyaz küre koridorun diğer ucuna doğru uçmaya başladı.

Boom!! Boom!! Boom!!

Korkunç patlamalar tüm alanda yankılanmaya başladı.

Yin-Yang Patlamasının etkisi altında taş duvarlar toz haline geliyordu. Sanki kurumuş bitkiler gibiydiler.

Yin-Yang Patlaması x10!!

Nie Li Hala pes etmemişti ve süper Yin-Yang Patlaması oluşturmaya başladı. Ruh bölgesindeki Yasaların Enerjisi bir anda kurumuştu. Bu süper Yin-Yang Patlamasının etkisi altında duvarlar tamamen parçalanmıştı.

Nie Li ve Xiao Yu parçalanan duvardan ileri doğru devam ettiler.

Çok geniş bir alanda her ırktan Yarı Tanrı Seviyesindeki uzmanlar Nie Li'nin görüş alanına girdi. Her bir uzmanın bedeni sıkıcı sarılmıştı ve bedenlerinde ki enerji emiliyordu. Emilen enerjiler uzakta bir yere aktarılıyordu.

Yarı Tanrı Seviyesinde ki uzmanların hepsi gözlerini bile açmakta zorlanıyorlardı, bu durumda onların serbest kalmak için açığa çıkaracakları enerji miktarı sıfır denilebilinirdi.

Bu çok geniş alanın tam ortasında siyah bir kalp hiç durmadan atmaya devam ediyordu.

"Hahaha, daha fazla insan ölümü için buraya gelmiş. O halde bana da sizi öldürmek düşer."

Çok sayıda halat Nie Li ve Xiao Yu'ya doğru ilerlemeye başladı ve her halat çok fazla miktarda ölüm yasası içeriyordu.

Bu korkunç ölüm aurasını hisseden Xiao Yu'nun yüz ifadesi anında değişti ve hızlı bir şekilde "Dikkat et, bu halatlar Ölüm Enerjisi içeriyor." dedi.

Ölüm Yasası, Cehennem Yasası, Işın ve Karanlığın Yasasından bile üst seviyedeydi. Fakat buna rağmen Ölüm Yasası da tüm yasalar arasında en tehlikeli olanıydı.

"Xiao Yu, sen git Yarı Tanrı Seviyesinde ki uzmanları kurtar. Ben onu oyalarım." dedi Nie Li. Eğer bu antik mezar gerçekten de Ölüm Tanrısının bedeni ise buradan kendi başlarına kaçmak oldukça zor olacaktı. Onlar ilk olarak Yarı Tanrı Seviyesinde ki uzmanları kurtarmalılardı.

Nie Li'nin sözlerini duyduktan sonra Xiao Yu tereddüt etmeden ileri atıldı. Uzun bir kılıç çıkardı ve Yarı Tanrı Seviyesindeki uzmanların olduğu tarafa doğru halatları keserek ilerlemeye başladı.

"Hahaha sadece ikiniz, benim Ölüm Yasamı içeren Kaynak Halatlarımı mı kesmeyi düşünüyorsunuz?"

Tam ses yankılanmaya başlamıştı ki Xiao Yu elindeki kılıçla birlikte halatları kesti. Yarı Tanrı Seviyesinde ki uzmanlar birbiri ardına kurtuldular.

"Bu imkansız!! Sen benim halatlarımı nasıl kesmeyi başardın?" Ölüm Tanrısının sesi tamamen şaşırmış bir şekilde çıkmıştı.

Xiao Yu'nun elinde ki keskin kılıcın sıradan bir kılıç değildi. Bu kılıç Ejderha Kalıntıları Bölgesinden gelme bir kılıç olmalıydı. Cennetin Enerjisini içeren bir kılıç durdurulamaz bir halde olmaz mıydı?

Ölüm Tanrısı Xiao Yu'yu durdurmak için çok güçlü bir ölüm aurasını ona doğru yönlendirdi. Fakat Nie Li, Xiao Yu ve ölüm aurasının arasına geçti.

Kendisine doğru gelmekte olan Ölüm Yasasını hissedince Nie Li kükredi ve ellerinde Işığın ve Karanlığın Yasasını topladı. İki Yasanın enerjisi Nie Li'nin etrafını sardı.

Booom!! Boom!! Boom!!

Işığın ve Karanlığın Yasası, Ölüm Yasasıyla çarpışmaya başladı ve havanın sarsılmasına sebep oldu. Patlama Sesleri etrafı sardı.

"Neler oluyor?" dedi Ölüm Tanrısı sesi titriyordu. "Işığın ve Karanlığın Yasaları... İki karşıt yasa enerjisi bir insanın bedeninde mi bulunuyor?"

Ölüm Tanrısının bildiklerine doğru bu olay imkansız bir olaydı. Bu insan onun bilgilerinin üstünde yer alıyordu.

"Fakat sen hala Yarı Tanrı Seviyesine bile ulaşamamışsın. Senin benimle yüzleşmen için henüz çok erken." diye küçümseyici bir tonda konuştu Ölüm Tanrısı ve az öncekinden daha yoğun bir ölüm yasası enerjisinin Nie Li'ye doğru gönderdi. "Senin iki yasanın enerjisinin nasıl özümsediğini öğrenmek istiyorum." diye bağırdı.

Nie Li çılgınca Işığın ve Karanlığın Enerjilerini ileri doğru gönderiyordu, fakat Ölüm Yasasını zar zor engelleyebiliyordu. Sonuçta Ölüm Tanrısı Nie Li'nin açığa çıkarttığı enerjiden katlarca daha fazla enerji açığa çıkarabiliyordu.

Ölüm Aurası Nie Li'nin açığa çıkarttığı enerjisi bastırdı ve onun bedenine çarpmaya başladı.

Ölüm aurası onun ruh bölgesine girmeye başladı.

Nie Li'nin zihni çok büyük bir acıyla zonkladı. Bu tür bir acı sıradan bir uzmanın kaldıramayacağı bir acıydı. Fakat bu durumda bile Nie Li şuurunu kaybetmemişti.

Ölüm Yasasına zar zor dayanırken bir yandan da Işığın ve Karanlığın Yasasını ona karşı kullanmaya çalışıyordu.

Siktir!! Çok fazla miktarda Ölüm Yasası var.

Nie Li aniden Ruh Bölgesindeki asmanın genişlemeye ve Ölüm Yasasını emmeye başladığını fark etti. Bunu hissettiği zaman Nie Li fikrini değiştirdi ve asmanın Ölüm Yasasını özümsemesine izin verdi.

Dalga benzeri Ölüm Yasası sanki dibi olmayan bir girdap gibi asma tarafından özümsenmeye devam etti.

"Neler oluyor yine???" boşlukta yankılanan ses şaşkınlıkla doluydu. Onun Ölüm Yasası gerçektende özümseniyor muydu? Bunun benzeri daha önce hiç yaşanmamıştı!!

Bir insanın bedenin Işığı ve Karanlığın Yasası imkansız bir şeyken şimdide Ölüm Yasasını özümsüyordu. Bu olay Ölüm Tanrısının kalbini korkular içinde bırakmıştı.

Ruhani Tanrılar, kendi yasaları üstündeki hakimiyetlerini rakipsiz olarak görüyorlardı. Kendi yasaları tamamen kendilerinin hakimiyetinde olarak görüyorlardı. Fakat tam şu anda Nie Li onun kendi yasasını özümsüyordu.

Ölüm Yasasını özümsedikten sonra Nie Li'nin yasalar üstündeki bilgisi biraz daha artmıştı. Onun zihninde bilgi kırıntıları oluşmuştu.

Aniden Nie Li sırtı sanki yırtılıyormuş gibi bir acı hissetti ve bundan olayı kükremeye başladı. Sağ tarafından beyaz bir kanat çıktı. Hemen ardından diğer tarafta ise siyah bir kanat ortaya çıktı.

Bir siyah bir beyaz kanat. Bir tarafı kar kadar beyazdı. Diğer taraf ise safi kara. Bu kanatlar en az üç metre genişliğindeydi. Işığın ve Karanlığın Yasası Nie Li'nin etrafında dönemeye başladı.

Bang! Bang! Bang!

Çok güçlü bir enerji dalgası merkezi Nie Li olmak üzere etrafa yayılmaya başladı.

Nie Li kendisinin Cennetin Enerjisinden önce Yasaların Enerjisini kavrayacağını hiç düşünmemişti. İki tip Yasa Enerjisinin miktarı o kadar fazla miktara ulaşmıştı ki artık onun bedeninde daha fazla birikmedi ve dışarıya sızmaya başladı.

Nie Li aniden gözlerini açtı ve gözlerinden ilahi ışık benzeri bir parıltı ortaya çıktı.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44323 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr