Bölüm 93: Karşılaşma

avatar
4016 5

Tales of Demons & Gods - Bölüm 93: Karşılaşma


 

Çeviri: AllenWalker 

 

   

Önceki hayatında Nie Li, Ye Ziyun’un babasıyla fazla muhattap olmamıştı. Fakat Nie Li, onun babasının biraz katı yürekli olduğunu biliyordu ve tuhaf bir karakteri vardı bundan dolayı onunla anlaşması oldukça zor bir hal alıyordu. Nie Li, Ye Ziyun’dan babasının çok fazla katı olduğunu duymuştu. O küçükken bile babasıyla ilişkisi çokta iyi değildi.

 

Eğer kızının odasında yarı halde soyunmuş bir erkeği yakalarsa kim bilir neler yapardı.

 

Nie Li öncelikle zihnini topladı ve sakinleşmeye çalıştı, hızlıca pantolonunu giydi. Daha sonra Gölge İblisi Şeytan ruhunu çağırdı ve görünmez olmak için onun görünmez olma özelliğini aktif hale getirdi.

 

Nie Li’nin acilen buradan uzaklaşması lazımdı aksi halde çok geç kalmış olacaktı. Şehir Lordunun Kara Altı Seviye uzman olduğu herkes tarafından bilinirdi hatta Efsane Seviye ulaşması sadece an meselesiydi.

 

Tam bu sırada Ye Ziyun’un kaldığı odanın yakınlarında;

 

Kuvvetli bir adam görekemli bir şekilde içeri yürüyerek girdi. Gri bir cübbe giyiyordu ve saçlarını arkada bağlanmıştı. Yüzünde ciddi bir ifade vardı. Ondan yayılan soğuk ıssız bir aura vardı. Aynı zamanda ondan oldukça iyi bir şekilde saygınlık yayılıyordu.

 

Ye Ziyun bu durumdan çok fazla korkmuştu. Babasının gelmek için bu kadar kötü bir zamanı seçmesi oldukça kötü bir durumdu. O şu anda ne yapacağını şaşırmış bir vaziyette duruyordu. Eğer babası Nie Li’nin onun yanında banyo yaptığını bilseydi kim bilir babası neler yapardı.

 

“Yun Er, senin yüzün oldukça solgun gözüküyor. Hastamı oldun?” dedi Ye Zong.

 

Ye Ziyun hızlıca başını kaldırdı ve “Ha.. Hayır.” Dedi. Onun kalbi delicesine çarpıyordu. O Nie Li’nin ne yaptığını merak ediyordu babasının buraya geldiğinden haberi vardı ve yakalanmadan buradan çıkma zorundaydı. Eğer Nie Li babasına yakalanırsa babasının öfkesinden dolayı tehlike altında olacaktı.

 

Tam bu sırada Ye Ziyun, Nie Li’nin güvende olması için dua ediyordu.

 

Ye Zong aniden bir şeyler hissetti. O kaşlarını çattı ve “Neden burada başka birisinin daha aurasını hissediyorum?” dedi.

 

Ye Zong’un sözlerini duyan Ye Ziyun şaşırmıştı. O babasının çoktan Kara Altın Seviye uzman olduğunu biliyordu dahası babasının Kara Altın Seviyenin zirvesine ulaştığınıda düşünüyordu. Efsane Seviyeden bir adım uzaktaydı ve onun hisleri oldukça keskin olmalıydı.

 

“Bu nasıl olabilir. Burada sadece ben varım” dedi Ye Ziyun. Kafasını hızlıca kaldırdı ve endişeli bir şekilde babasına baktı.

 

Ye Zong oldukça soğuk bir ifadeyle Ye Ziyun’a baktı. Onun yalan söylediğini anlamıştı. Burada olan tek aura onun değil aynı zamanda diğer hissettiği aura bir erkeğe aitti. Ye Zong burnundan soludu ve bu alanı taramak için görkemli bir ruh gücü açığa çıkarttı.

 

Tam bu sırada Nie Li bu alanı terk etmek için hazırlanıyorduki birden gökyüzünden çok güçlü bir auranın baskısı altında kaldı. O hareket etmeye cüret edemedi. O korktuğunun başına geldiğini hissetti. Çaresiz bir şekilde aurasını gizlemeye çalıştı. Bütün ruh gücü vücudundan çıkıp Gölge İblisinin içine doğru gitti.

 

Ye Zong’un ruh gücü çevreyi tarıyordu birkaç kere taradıktan sonra onun ruh gücü Nie Li’nin çevresinde kilitlendi.

 

Nie Li içinden sürekli söyleniyordu. O bu hayatında çok fazla eğitim yapamamıştı ve bundan dolayı onun gücü sadece İki Yıldız Gümüş Seviyeye kadar ulaşmıştı. Eğer o Altın Seviyeye ulaşsaydı ve Gölge İblisinin gizlenme yeteneğini geliştirseydi o kesinlikle bu kadar kolay şekilde bulunamazdı.

 

Fakat şimdi Ye Zong çoktan onun yerini tespit etmişti.

 

“Bu aslında boşluk dövüş yeteneği. Ben onun bu kadar yeteneğe sahip olacağını düşünmemiştim tamamen salak değil bu eleman.” Ye Zong somurttu. O çok fazla deneyime sahipti ve bundan dolayı boşluk savaş yeteneği hakkında bazı bilgilere sahipti. Ruh gücü dalgalarını arttırdı ve halat şekline getirdi. Nie Li’yi bu halat şeklindeki ruh gücüyle bağladı.

 

BU çok güçlü ruh gücünden oluşan halatlardan dolayı Nie Li’nin boşluk yeteneği iptal oldu. Onun vücudu tamamen görünür bir hale geldi.

 

Booom!!

 

Ye Zong’un ruh gücü Nie Li’yi acımasızca yere çarptı ve bu çarpmada dolayı yerde bazı çatlaklar oluştu.

 

“Ahhhh!!” Nie Li’nin azından kan geldi. Vücudunda yaralar oluştu ve onun iç organları bu çarpışmadan dolayı bazı hasarlar aldı. Eğer Ye Zong biraz merhamet göstermeseydi Nie Li onun tek bir hamlesiyle eşek cennetini boylardı.

 

Bu sahneyi gören Ye Ziyun aniden endişelendi ve “Nie Li, iyi misin?” dedi. O hızlıca Nie Li’den tarafa koştu ve ona yardım etti. O sinirli bir şekilde babasına döndü ve “Baba ortada herhangi bir neden yokken neden benim arkadaşıma saldırdın?” dedi.

 

“Arkadaş?” Ye Zong bir uğultu çıkarttı kızgın bir şekilde Ye Ziyun’a baktı “Çabuk bana bu durumu açıkla burada neler oluyor?”

 

“Benim adım Nie Li. Şehir Lordunu selamlıyorum.” Nie Li ruh gücüyle yaralarını iyileştirmeye başlamıştı. Her ne olursa olsun O hala Ye Ziyun’un babasıydı ve ilerde onun kayınbabası olacak kişiydi. Onların ilk karşılamasının bu şekilde olması biraz utanç vericiydi.

 

“Nie Li? Senin hakkında bazı görüşlerim var. Sen Şehir Lordu Konağına getirilen çocuksun. Konuş!! Kızımın odasında ne işın var?” Ye Zong soğuk aura yayarak Nie Li’ye sordu. Onun soğuk bakışları Nie Li ve Ye Ziyun’a odaklanmıştı.

 

“Elbette. Sadece ziyaret etmek için gelmiştim. Ye Ziyun ve ben sadece sınıf arkadaşıyız. Burada yaşadığını öğrendim ve ona bakmak için geldim.” dedi.

 

“Ziyaret mi? Yarı çıplak halde ziyaret mi ediyorsun?” diye bağırdı Ye Zong sesi çok sinirli çıkıyordu sanki Nie Li’ye yıldırımlar düşüyormuş gibi bir his veriyordu. Nie Li’ye bakarak yüzünü ciddi bir hale getirdi ve “Ye Ziyun ben çok kötü bir şekilde hayal kırıklığına uğrattın. Senin bizim ailemizin itibarını lekeleyecek böyle bir şey yapacağını hiç düşünmezdim” dedi.

 

Ye Zong’un söylediklerini duyunca Ye Ziyun’un inci tanesi gibi güzel olan görüntüsü ürkmeye başldı. Onun gözleri kızarmıştı.

 

Ye Ziyun’un üzülmüş halini görünce Nie Li kafasını kaldırdı ve Ye Zong’tan tarafa döndü “Amca yanlış anladın. Ye Ziyun’la benim aramda hiçbir şey yok. Eğer bir problem varsa Ye Ziyun’u suçlama bütün suçları üstlenmeye razıyım.” dedi.

 

Nie Li’nin sözlerini duyduktan sonra Ye Zong daha da sinirlendi. Yavaşça Nie Li’ye doğru yürümeye başladı yerdeki tozlar ve küçük taş taneleri Ye Zong yürürken havada uçuşuyordu. Kara Altın Rütbenin aurası çok şiddetliydi. Nie Li ve Ye Ziyun kendilerine doğru gelen çok korkunç bir auranın etkisi altında kaldılar.

 

“Hepsini üstlenmeye razı mısın? Görünüşe göre hala biraz cesaretin var gibi. Sen ben Kar Rüzgarı Ailemin itibarinı bozmaya cüret ettin. Bu rüyanda görmeye bile yeltenme.” dedi Ye Zong. Sağ elini hareket ettirdi muhteşem bir aura Nie Li’den tarafa yöneldi.

 

Nie Li’nin yüz ifadesi değişti. O Ye Zong’un onu biraz hırpalayıp azarlayacığını düşünmüştü. Ye Zong’un bu kadar acımasız olacağını asla düşünmemişti. Şu anki gücüyle, Kara Altın Seviyenin gücüyle başa çıkamazdı. Nie Li biraz üzgün hissetti. Eğer onun gelişimi biraz daha iyi olsa örneğin Altın Rütbe olsa bile onunla dövüşmek için bir şansı olabilirdi.

 

Eğer o burada ölürse şimdiye kadar uğraştı herşey bir hiç olucaktı.

 

Tüm Şanlı Şehir onun korumasını bekliyordu.

 

Booom!!

 

Onun ruh bölgesi ağır bir darbe aldı ve Nie Li uçmaya başladı ilerdeki duvara çarptı ve yere düştü.

 

“Senin biraz gücün var diye Şehir Lordu Konağınca bu kadar küstah olmaya mı cesaret ediyorsun?” Ye Zong sağ elini bir kere daha salladı ve bir kere daha ruh gücünü sinirli bir şekilde açığa çıkardı.

 

“Baba hayırr..” Bu sahneyi gören Ye Ziyun’un kristal göz yaşları yanaklarından akmaya başladı. O öne doğru atıldı ve Nie Li’nin önüne geçti. Ruh gücü arttı ve onun kafasının üstünde Kar Kraliçesinin görüntüsü ortaya çıktı. Kar rüzgarı tüm havayı kapladı ve güçlü bir fırtınaya dönüştü ve önlerinde kalın bir duvar olşuturdu.

 

Booom!!

 

Ye Zong’un atağı karşısında tüm duvar parçalandı.

 

Güçler arası fark çok fazlaydı. Ye Zong şeytan ruhunu çağırmadan bile Nie Li ve Ye Ziyun’u ki bu ikisi şeytan ruhuyla birleşmiş olsalar bile çok basit bir şekilde yenebilirdi.

 

“Gerçekten de Kar Kraliçisiyle birleşip babana karşı gelmeye cüetmi ediyorsun. Görünüşe göre sen baya büyümüşsün. Çekil!!” Ye Zong’un soğuk bakışları Ye Ziyun’a döndü.

 

Ye Zong’un bedeninden çok soğuk bir aura yayılmaya başladı.

 

Bu tür bir aura Ye Ziyun’un alışık olmadığı bir türdü. O ağladı ve “Baba sana yalvarıyorum. Eğer Nie Li’nin gitmesine izin verirsen Ben herhangi bir cezayı almaya razı geleceğim.”

 

Ye Zong’un buz gibi soğuk olan yüzünü görünce Nie Li ağzından dökülen kanları sildi ve yavaşça ayağa kalktı. Onun ruh gücü kendi etrafında bir daire oluturdu ve sırtında birleşerek geniş kanatlara dönüştü. Bu ruh şekillendirmeydi. Fakat Nie Li’nin arkasında oluşan kanatları daha önce Xiao Ning’er’in oluşturduğundan daha büyüktü. Ayrıcı bu kanatlar üç çiftti. Altı tane kocaman kanat arkada hareket etmeye başladı ve onların açığa çıkarttığı ruh gücü ye Zong’un ruh gücüyle çarpışıyordu.

 

“Seninle dövüşmek istememin tek sebebi senin Ye Ziyun’un babası olduğun içindi. Senden korktuğum için değil…” dedi Nie Li. Onun bakışları keskin bir bıçağı andırıyordu.

 

Tam bu anda Nie Li havada durmaya başladı bir tanrı gibi… Onun gözlerinden korkutucu bir aura yayılıyordu.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44247 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr