Bölüm 258: Rehine

avatar
8753 4

Tales of Demons & Gods - Bölüm 258: Rehine


Çevirmen: AllenWalker  Düzenleyen: Asile

 

Gökyüzünde süzülmekte olan iki kişi hariç, etrafı kaplayan tozlar yavaş yavaş yere düşmeye başladı. Süzülenlerden birisi beyaz saçları ve sakalları olan yaşlı bir adamdı. Bu yaşlı adam Şanlı Şehir halkının savaş tanrısı olarak nitelendirdiği Ye Mo idi. Diğer kişi ise beyaz bir cüppe giyen genç birisiydi. Bu kişi Nie Li'nin Kara Cehennem Kulesi’nde savaştığı Şeytan Lorduydu.

 

Şeytan Lordu, Hell Yasasının Enerjileri kendi etrafında dönerken gururlu bir şekilde gökyüzünde süzülüyordu. Bu enerji zaman zaman bir şeytan canavarı silüetine dönüşüyordu.

 

"Ye Mo, görüşmeyeli uzun bir zaman oldu. Uzun bir süredir ortalıkta yoktum ve auramı gizlememe rağmen beni çok kolay bir şekilde tespit edebildin." dedi Şeytan Lordu gülümseyerek. Karşısında düşmanı olarak koskoca bir şehir olmasına rağmen rahat ve sakin bir tavır sergiliyordu.

 

"Uzun bir süre geçtikten sonra tekrar Şanlı Şehre geleceğini hiç düşünmemiştim. Neden geri geldiğini merak ediyorum." dedi Ye Mo, Kar Rüzgarı Yasasının enerjisi etrafında dönüyordu. Kar Rüzgarı Yasasının Enerjisi bazen buz saçaklarına dönüşüyordu.

 

"Beni gördüğünüze sevinmemiş gibi duruyorsunuz. Oysaki bende sizin gibi Şanlı Şehir’de doğdum." dedi Şeytan Lordu ve Ye Mo'yu baskı altına almaya çalıştı.

 

"Sen Şanlı Şehre ihanet ettin ve uzun bir süre önce buradan sürgün edildin." dedi Ye Mo sinirli bir şekilde. Şeytan Lordu’nun açığa çıkarttığı Yasa Enerjisinin kendisinin açığa çıkarttığı Yasa Enerjisinden daha güçlü olduğunu fark etti. Ve daha fazla Şeytan Lordu’nu baskı altına alamadı.

 

Ye Mo üzerindeki yoğun baskıdan dolayı kemiklerinin çatırdamasını duymaya başladı.

 

Şeytan Lordu gülümseyerek "Sizler inadından dönmeyen bir avuç aptaldan başka bir şey değilsiniz! Acaba ben mi Şanlı Şehre ihanet ettim, yoksa Şanlı Şehir mi bana ihanet etti? Her iki durumda da artık bu mesele benim zerre umurumda değil. İstediğinizi düşünebilirsiniz!" dedi.

 

"Madem bu mesele seni daha fazla ilgilendirmiyor neden Şanlı Şehre geri döndün?" dedi Ye Mo soğuk bir ifadeyle Şeytan Lordu’na bakarak.

 

"Şanlı Şehir’de istediğim bir şey var. Onu bana verdiğiniz sürece geçmişi unutmaya hazırım. Fakat istediğim şeyi vermezseniz Şanlı Şehri Cehennem'e çeviririm." dedi Şeytan Lordu.

 

Ye Mo kaşlarını çatarak "İstediğin şey nedir?" diye sordu.

 

Şeytan Lordu sakin bir ses tonuyla "Cevabını bildiğin soruları sorman mantıksız değil mi sence? O Şeytan Ruhunu içeren Şeytan Ruhu Taşını verdiğin sürece geçmişte yaşananları unutmaya hazırım. Aksi taktirde burada yapacağım katliamdan beni sorumlu tutma!" dedi.

 

Nie Li, Şeytan Lordu’nun söylediklerini duyduğu zaman kaşlarını çattı. Hangi Şeytan Ruhundan bahsediyordu?

 

Şeytan Lordu görünüşe göre buraya bir şeytan ruhu için gelmişti. Fakat Nie Li'nin, Sekiz Kollu Zebaniye sahip olan Şeytan Lordu’nun hangi şeytan ruhu için geldiğine dair herhangi bir fikri yoktu.

 

Şeytan Lordu’ndan yayılan güçlü aura gitgide Ye Mo'yu daha fazla baskı altında bırakıyordu. Nie Li gökyüzüne doğru yükseldi ve Ye Mo'nun yanında durdu. Hemen ardından Üç Yasa Enerjisini kullanarak Şeytan Lordu’na saldırdı.

 

Şeytan Lordu Nie Li'yi gördüğü zaman gözlerini kıstı.

 

"Yine sen!" diye bağırdı. "Eğer sen olmasaydın Şanlı Şehir çoktan benim olacaktı. Hala yoluma çıkmayı düşünüyorsan yapacaklarım için beni suçlama!" dedi.

 

"Şeytan Lordu, şu anki durumun geçmiş savaşımızla herhangi bir ilgisi yok. Eğer beni öldürmeye yetecek gücün varsa buyur gel!" dedi Nie Li.

 

Wooshh! Woosh! Woosh!

 

Yu Yan, Duan Jian, Du Ze, Lu Piao, Ye Ziyun, Xiao Ning'er, Ye Zong ve diğerleri Şeytan Lordu’nu etrafını çevirdi.

 

Çok sayıda Yasanın Enerjisi kullanılarak Şeytan Lordu’na saldırmaya başladılar.

 

Boom!! Boom!! Boom!!

 

Çok şiddetli Yasa Enerjileri gökyüzünde patlamaya başladı.

 

Her ne kadar Şeytan Lordu’nun kullandığı Hell Yasasının Enerjisi çok güçlü olsa da bu kadar Yasa Enerjisi tarafından saldırıya uğrayınca etkisiz kalmıştı. Şeytan Lordu öfkeli bir şekilde kükredi ve Sekiz Kollu Kara Cehennem Zebanisi ile birleşti.

 

Kırmızı renkteki Sekiz Kollu Zebani kendisine gelmekte olan saldırılara karşı saldırıya geçti.

 

Nie Li soğukkanlı bir şekilde Uzun Dişli Panda ile birleşti ve ruh gücünü kullanarak Sekiz Kollu Zebaniye karşı Yin-Yang Patlaması gönderdi.

 

Gökyüzünde şiddetli bir savaş başladı ve grup halinde Şeytan Lordu’na saldırmaya başladılar. Sekiz Kollu Zebaninin elinde bir kılıç ortaya çıktı ve kendisine doğru gelen saldırılara karşılık vermeye başladı.

 

Nie Li kaşlarını çattı. Her ne kadar Üstün Fiziğe sahip olsa da bu kadar saldırıya karşılık veren Şeytan Lordu’nun kendilerinden farklı bir seviyede olduğunu düşünmeye başladı. Şeytan Lordu yakında ilk kader ruhunu biçimlendirecek gibi duruyordu. Minik Dünya’da kader ruhunu biçimlendirmeyi başaran herhangi bir uzman çok güçlü sayılıyordu. Kaç tane Yarı Tanrı Seviyesindeki uzman sayarsanız sayın kader ruhu oluşturmayı başaran bir uzman karşısında güçsüz kalırdı.

 

Her taraftan gelen saldırılar karşısında Şeytan Lordu dezavantajlı bir duruma düşmüştü. Fakat sahip olduğu Üstün Fizik sayesinde hiçte yenilecekmiş gibi durmuyordu.

 

Görünüşe göre Şeytan Lordu’nu yenmek için Nie Li gizli teknikler kullanmak zorundaydı. Nie Li bir anda Yıldırım Tanrısının Meteor Kılıcı’nı çekti. Hızlı bir şekilde kılıcın etrafında yıldırım okları oluşmaya başladı.

 

Nie Li'nin elindeki kılıcı fark eden Şeytan Lordu gözlerini kısmıştı. Nie Li'nin bir kaç tane gizli kozu var gibi duruyordu. Şeytan Lordu, Yıldırım Tanrısının Meteor Kılıcı’ndan yayılan güçlü aurayı hissetmişti.

 

Bu Yıldırım Tanrısının Meteor Kılıcı gerçektende korkutucu bir silahtı. Nie Li, Altın Seviyedeyken bu kılıcı kullanarak çok güçlü bir saldırı gerçekleştirebiliyordu şimdi ise Efsane Seviyeye ulaşmıştı. Açığa çıkaracağı güç miktarı öncesine oranla onlarca kat daha fazla olmalıydı. Yıldırım Tanrısının Meteor Kılıcı’nın etrafında sayısız yıldırım oku toplanmıştı. Nie Li öfkeli bir şekilde kükredi ve yıldırım oklarını Şeytan Lordu’na doğru gönderdi.

 

Yüzlerce metre uzunluğundaki bu saldırı Şeytan Lordu’na doğru ilerlemeye başladı.

 

Yıldırım okları çok fazla enerji içerdiğinden dolayı Nie Li'nin müttefikleri biraz geri çekilmek zorunda kalmışlardı.

 

Kendisine doğru gelmekte olan yıldırım okunun içerdiği güç miktarını hissettiği zaman Şeytan Lordu’nun yüzündeki ifade değişmişti. Zebaninin iki elinde bir anda iki tane topuz belirdi ve yıldırım okuna doğru topuzları savurdu. Yıldırım oku Şeytan Lordun'un açığa çıkardığı enerjiyle temas ettiği anda sınırsız bir enerji patlak verdi.

 

Boooommmm!!!

 

Çarpışan iki enerji sanki gökyüzünü parçalamak istiyorlardı. Çarpışmadan dolayı ortaya çıkan şok dalgası çevredeki binaları toz haline getirmişti.

 

Nie Li'nin yıldırım oku, karşısına çıkan enerjiyi ikiye ayırdı ve Şeytan Lorduna doğru ilerlemeye devam etti.

 

Şeytan Lordu, Yıldırım Tanrısının Meteor Kılıcı’nın bu kadar güçlü bir saldırı ortaya çıkartabileceğini hiç beklemiyordu.

 

Yıldırım oku tam Şeytan Lordu’na çarpacakken, Şeytan Lordu gülümsedi ve bir anda ortadan kayboldu. Hemen ardından yüz metre ileride ortaya çıktı. Hiç beklemeden saldırıya geçti.

 

Yıldırım oku Şeytan Lordu’nu ıskalamıştı. Nie Li, Şeytan Lordu’nun onlara doğru saldırıya geçtiğini görünce içinde kötü bir his belirdi ve hızlı bir şekilde Yıldırım Tanrısının Meteor Kılıcı’nı ona doğru savurdu. Ye Mo ve diğerleri de Şeytan Lordu’na saldırdı.

 

Boom!! Boom!! Boom!!

 

Şeytan Lordu kalabalığın içerisine daldı ve Du Ze'ye yumruk attı. Bu korkunç miktarda enerji barındıran yumruk Du Ze'ye değdiği anda onun yüzlerce metre geriye uçmasına sebep oldu.

 

Şeytan Lordu önüne gelen herkese vurmaya başladı, açığa çıkarttığı enerji karşısında Nie Li bile dayanamazken diğerlerini saymaya gerek bile yoktu. Ye Ziyun ve Xiao Ning'er'de geriye doğru uçtu. Duan Jian ve Yu Yan'da aynı şekilde geriye doğru uçuşa geçti. Hemen ardından Şeytan Lordu’nun bedeninden korkunç bir aura yayılmaya başladı.

 

Şeytan Lordu’nun onlara saldırdığını gören Ye Zong hızlı bir şekilde Kar Rüzgarı Dev Maymunu ile birleşti. Bedeninden altın renginde bir ışık yayıldı ve ardından Şeytan Lordu’na doğru kılıcını savurdu.

 

Aynı sırada Nie Li'de Şeytan Lordu’na doğru kılıcını savurdu.

 

Şeytan Lordu küçümseyici bir bakış attı ve ortadan kayboldu. Hemen ardından Ye Zong'un arkasında belirdi ve bir eliyle onun kılıcına vurdu diğer eliyle de Ye Zong'u boynundan kavradı.

 

Hell Yasası Ye Zong'u yakaladı hatta onun zırhını parçaladı. Hell Yasası tarafından bastırılan Ye Zong'un Şeytan Ruhu ile birleşimi iptal oldu ve insan formuna geri döndü.

 

Bu korkunç enerjinin baskısına dayanamayan Ye Zong acı bir şekilde bağırdı.

 

Nie Li kılıcını Şeytan Lordu’na doğru tam savururken savuruşunu yarıda kesti.

 

"Ye Zong!!" Ye Mo'da tam saldırmak üzereydi fakat Şeytan Lordu’nun Ye Zong'a zarar vermesinden korktuğu için saldırısını yarıda kesti.

 

Ye Ziyun'da bir anda paniklemişti ve üzgün bir ses tonuyla "Baba!!" diye bağırdı.

 

Şeytan Lordu soğuk bir ifadeyle Nie Li'ye baktı ve gülerek "Elinde tuttuğun kılıcın gücü çok korkunç! Eğer sadece ikimiz savaşsaydık seni yenemezdim. Fakat şu anda senin çok fazla zayıf noktan var. Şu an burada bulunan herkes senin zayıf noktan. Sen hariç diğerlerinin hepsini anında öldürebilirim." dedi.

 

Nie Li, elindeki Yıldırım Tanrısının Kılıcı’nı sıkı bir şekilde kavradı. Şeytan Lordu’nun söyledikleri doğruydu. Burada bulunan herkes onun zayıf noktasıydı. Çünkü burada bulunan herkes kendisinin sevdiği kişilerdi.

 

Şeytan Lordu’na bakarak dondurucu bir enerji yaydı ve "Onu bırak ve bende senin gitmene izin vereyim. Herkes kendi yoluna gitsin. Fakat burada bulunan herhangi birine zarar vermeye kalkarsan,  Ejderha Kalıntıları Bölgesin’de olsan bile seni öldüreceğime yemin ederim!!!" dedi.

 

Nie Li'nin sözlerini duyan Şeytan Lordu kahkaha attı ve "Beni tehdit mi ediyorsun? Yüzyıllardır herkesi ben tehdit etmişimdir, kimse beni tehdit edemez!!" dedi.

 

Şu anda Şeytan Lordu’nun elinde Ye Zong olduğundan dolayı Nie Li onu tehlikeye atacak herhangi bir harekette bulunmak istemiyordu.

 

Ye Zong, boynunu sıkan elden bedenine giren Hell Yasasının Enerjisinden dolayı kendi Yasa Enerjisini kullanamıyordu. Kendini çok zorlarsa belki bir kaç kelime edebilirdi. Şeytan Lordunun gücü onun başa çıkabileceğinden çok daha fazlaydı.

 

"Beni boş ver! Öldür şu iti!!!" diye bağırdı Ye Zong. Kullanabileceği bütün Yasa Enerjisini kullanarak Şeytan Lordu’na saldırdı.

 

"Bir karıncadan farkın yok!" dedi Şeytan Lordu ve Ye Zong'un sağ elini tuttu. Kolu çekmesiyle birlikte Ye Zong'un sağ kolu koptu. Her tarafa kan sıçradı. Ye Zong acılar içinde bağırmaya başladı. Daha sonra ise kendisini zorla susturdu.

 

"Baba!!" Babasının sağ kolunun koptuğunu gören Ye Ziyun ağlamaya başladı. Etrafında buz parçacıkları oluşturdu tam Şeytan Lordu’na saldıracaktı ki Ye Mo tarafından durduruldu.

 

Saldırısı Ye Zong'u kurtaracak kadar güç içermiyordu. Aynı zamanda kendisini de tehlikeye atıyordu. Ye Mo ileri doğru bir adım attı ve Kar Rüzgarı Yasasının Enerjisini serbest bıraktı. "Şeytan Lordu, Ye Zong'u bırak. Aksi taktirde Şanlı Şehir’den canlı bir şekilde ayrılabileceğini düşünme bile. Hayatımı kaybedecek olsam bile seni bugün burada öldürürüm." dedi.

 

"Ye Mo, bu tehdidinin beni korkutabileceğine gerçekten inanıyor musun? Demek burayı canlı bir şekilde terk edemem ha! Güldürme beni!! Yakında kader ruhumu biçimlendireceğim! O zaman benim gözümde karıncadan farkınız kalmayacak!!" dedi. Daha sonra Şeytan Lordu’nun bedeninden Hell Yasası Enerjisi yayılmaya başladı. Açığa çıkan enerji çok çok güçlüydü. "Gerçekten bana zarar verebileceğini mi düşünüyorsun?" diye bağırdı.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44261 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr