Bölüm 267: Ruhani Taş

avatar
10790 15

Tales of Demons & Gods - Bölüm 267: Ruhani Taş


Çevirmen: Marino  Düzenleyen: Asile

 

Yedinci Seviye Dünya Ruhani Kök'ten Sekizinci Seviye Cennet Ruhani Kökü olmak inanılmaz büyük bir sıçramaydı.

 

Nie Li'ye büyük bir sürpriz olmasına rağmen mutluluğa boğulmamıştı. Test sonuçları ne olursa olsun, Nie Li hala kendine tamamen güveniyordu. Gücünün sıradan insanların hayal edemeyeceği  yerlere ulaşacağına inanıyordu.

 

Uygulayıcı Gu'nun sesi titriyordu. "Sekizinci Seviye… Cennet Ruhani Kökü, Batı Bölgesi’ne." Daha önce çok öğrenci test etmişti ama Nie Li daha önce tanıştığı tek Sekizinci Seviye Cennet Ruhani Köktü.

 

Etraftaki öğrenciler karmaşa içindeydi. Bir Sekizinci Seviye Cennet Ruhani Kökü! Onların Nie Li'ye bakarken ki ifadelerinden şok ve korku taşıyordu.

 

Bu tür bir yetenek başkalarının sadece uzaktan hayran kalabileceği bir şeydi!

 

Xiao Yu Hua Ling'e baktı ve "Küçük Cennet Bölgenizdeki halk pek işe yaramıyor." dedi.

 

Hua Ling homurdanarak yalanladı. "Bu kadar çok Cennet Ruhani Kökü elde etmek için ne yaptığınızı bilmiyorum ama her halükarda senin gibi olmamaları için dua etsen iyi olur, nakış işlerinde kullanışlı olmamaları için!"

 

Hua Ling ve arkadaşları dönüp gittiler. Yüzü karanlıktı ve en ufak bir ışık izi bile yoktu. Artık burada kalmanın bir anlamı yoktu.

 

Xiao Yu Hua Ling ve giden tayfasını izledi, ardından dikkatini Nie Li ve diğer ikiliye çekti.

 

"Hua Ling cidden dar kafalı bir insan. Gelecekte siz çocuklar dikkatli olmalısınız. Size karşı komplo kurmasına izin vermeyin. Gökyüzü Ruhu Enstitüsü içinde kimse size bir şey yapamaz. Ama dışarıda olursanız, o zaman iş değişir."

 

"Anladım." dedi Nei Li kafasıyla onaylayarak. Aslında Hua Ling'i çok fazla dikkate almamıştı. Ama yine de böyle aşağılık bir insanın etrafındayken gardını düşürmemesi daha iyiydi.

Ç.N: Düzenliyici gardaş bir el atarsa son cümleye iyi olur hata olabilir.

A.N: Attım :D

 

Xiao Yu, Ni Lie ve diğer ikiliye baktı ve konuştu, "Hadi gidelim!".

 

Dörtlü, birlikte Gökyüzü Ruhu Enstitüsü’ne giriş yaptı.

 

Uygulayıcı Gu Xiao Yu ve diğer üçünün arenadan ayrılışının arkasından bakakaldı. Ağzının köşesi acı dolu bir gülümsemeyle kıvrıldı, Nie Li ve Lu Piao, biri Sekizinci Seviye Cennet Ruhani Kökü ve diğeri Beşinci Seviye Cennet Ruhani Kökü. Hua Ling'e erkenden yardım etmeye karar verdiğinde kontrolü kaybetmiş olmalı. İki geleceğin yeteneğine bir yanlış yaptıysa kesinle bu ona bela olurdu. Nie Li ve Lu Piao ile olan ilişkisini düzeltmek için bir şeyler düşünmesi gerekiyordu.

 

Uygulayıcı Gu kurnaz ve sinsi bir insandı. Yaptığı her şey her zaman tedbirli olmuştu. Yetişimi çok yüksek olmasa bile düşmeden ayakta durabilirdi.

 

Xiao Yu Guan Yi'ye baktı ve konuştu, "Guan Yi, Güney Bölgesi hemen önümüzde. Sadece buraya kadar birlikteyiz, git ve öndeki iki öğretmene rapor ver ardından senin için ayarlamaları halletsinler. Şu andan itibaren gelişimine Güney Bölgesi’nde devam edeceksin."

 

Guan Yi kısa bir süre sessiz kaldı, sonra ayrılmadan önce Xiao Yu, Nie Li ve Lu Piao’ya hafifçe gülümsedi. Yeteneğinin, önünde duran üç kişiye kıyasla çok düşük olduğunun farkındaydı. Üçü şimdiye kadar ona çok iyi davranmışlardı. Onlara güvenmeye devam etmesi utanç verici olurdu. Ne de olsa hala bir haysiyeti vardı.

 

Guan Yi Güney Bölgesi’ne girdikten sonra, Xiao Yu, bakışlarını geri çekti ve dedi ki, "Şimdi Batı Bölgesi’ne gidelim. Batı Bölgesi’nde iki yerleşim alanı var. İlk alan Gökyüzü Ruhu Enstitüsü tarafından düzenlenir, bu sebeple istediğiniz zaman orada kalabilirsiniz. Diğer alan ücret ödemenizi gerektiren özel mülkiyettir. Ben zaten orada bir avlu kiraladım. Böylece siz çocuklar şimdilik benim evimde kalabilirsiniz."

 

Lu Piao heyecanlandı. "Özel mülk? Kulağa harika geliyor!"

 

Xiao Yu'nun kelimelerine Nie Li herhangi bir tepki göstermedi, onun yerine bakışlarını başka bir yere kaydırdı.

 

Nie Li'nin bakışlarını takip ederek Lu Piao onun baktığı yere baktı. "Orası neresi?"

 

Xiao Yu, baktıkları plazaya bir göz attı. Plaza içine bir şey taşıyorlardı. Plazaya gelen öğrenciler arasında enstitüden gelen büyük bir grup öğrenci vardı. Bir şeyi tartışıyorlardı. Birçok kişi de ellerinde nesneler tutuyor gibiydi.

 

"Oh, orası Gökyüzü Ruhu öğrencileri için market. Gökyüzü Ruhu Enstitüsü’nün Yetişim Salonu her türlü görevi sık sık dağıtıyor. Görevlerini tamamlayanlar, yetişimleri için kesinlikle gerekli olan Ruhani Taşlar kazanırlar!" Xiao Yu devam etti, "Ek olarak, öğrenciler çeşitli şeytan ruhları ve eserler işlerler.".

 

"Ejderha Kalıntıları Bölgesi’nde, bir şeytan ruhunun büyüme hızı Düşük, Sıradan, İyi, Mükemmel, Olağanüstü ve Tanrısal olarak sınıflandırılır. Mükemmel düzeyde büyüme hızına sahip şeytan ruhları nadiren görülür. Tanrı seviyesinde olanlar, bunlar temelde var olmayan şeylerdir.” Xiao Yu'nun sözleri üzerine Lu Piao'nun gözleri genişledi. Nie Lie ve kendisiyle birleşen  şeytan ruhları Tanrı seviye şeytan ruhlarıydı. Tanrı seviyesinde bir şeytan ruhunun bu kadar değerli olacağını hiç düşünmezdi. Bu Ejderha Kalıntıları Bölgesi’nde bile nadir sayılır.

 

Lu Piao’nun şüphesinin farkına vardığında, Nie Li kafasını salladı ve dedi ki, "Büyüme hızı bir yana, şeytan ruhunun kan soyu da son derece önemlidir. Mesela Du Ze'yi örnek alalım. Her iki ruhun da Tanrı Seviyesinde büyüme oranları vardı. Ama Uçurumun Kaplanı'nın değeri Göksel Qilin ile kesinlikle kıyaslanamazdı."

 

"Peki Şeytan Ruhu'nun kan soyları nasıl sınıflandırılır?"

 

Nie Li açıkladı, "Üç çeşit şeytan ruhu kan soyu vardır. İlki Sıradan Şeytan Canavarı'nın Kan Soyu. İkincisi nadir görülen Antik Kan Soy’u, yani Göksel Qilin'in sahip olduğu. Üçüncüsü ise karşılaşmanın neredeyse imkansız olduğu İlkey Soy.”

 

Lu Piao başını salladı. "Du Ze'nin, Göksel Qilin ile birleştiğinde Uçurum Kaplanı’ndan vazgeçmesine şaşmamalı. Her ne kadar Uçurum Kaplanı Tanrı Seviye büyüme hızında olsa da yine de sıradan kan soyu olan bir canavardı. Antik Kan çizgisiyle kıyaslandığında fark çok büyük."

 

"Normal şartlar altında, Antik Kan Soylarına sahip şeytan ruhları bulmamız imkansız. Bu sebeple, öğrenciler genellikle sıradan kan soylu şeytan ruhlarıyla alışveriş yapar." Xiao Yu söyledi.

 

Şimdi, Lu Piao Nie Li'nin onlara Tanrı Seviye büyüme hızında olan şeytan ruhları vermesinin büyük bir şans olduğunu anladı. Normal öğrenciler için olağanüstü büyüme hızına sahip şeytan ruhu bulmak bile zordu.

 

"Peki ya eserler?" Lu Piao sordu.

 

"Eserler Minik Dünyamızın silah ve zırhlarına benzer. Sadece eserler Cennet Enerjisi barındırır. Bu sebeple, bizim sıradan silah ve zırhlarımıza göre çok daha güçlüler. Eserler Birinci Sınıf’tan Dokuzuncu Sınıf’a kadar sınıflandırılır. Bunun ötesinde; Üstün Eserler ve Tanrıüstü Eserler vardır. Sıradan bir öğrencinin Üçüncü Sınıf bir eser elde etmesi bile yeterince nadirdir. Genellikle sadece Birinci Seviye eserler satılır." Xiao Yu açıkladı.

 

"Oh, demek durum böyle." Lu Piao'nun kalbindeki beklenti yükseldikçe Cennet Enerjili eserlerin ne kadar güçlü olduklarını merak etti.

 

"Hadi gidip bir bakalım." Nie Li ilerledi.

 

Xiao Yu takip etmeden önce sadece bir an tereddüt etmişti. Lu Piao da hızını arttırdı.

 

Markette alışveriş yapan binlerce öğrenci vardı.

 

"Mükemmel Seviye büyüme ruhu olan bir şeytan ruhu satan var mı? İki ruhani taş vermeye hazırım!"

 

"İkinci Seviye Eser sadece dokuz Ruhani Taşa! Kim gönüllü?"

 

Her türlü ses yükseldi.

 

"Eğer Ruhani Taşlar bu kadar değerliyse acaba bunların yetişime faydası ne?" Lu Piao merakla sordu.

 

"Ruhani Taşlar yetişime büyük fayda sağlıyor. Daha yüksek yetişimi olanların ihtiyacı, daha büyük Ruhani Taşlar olacaktır." Xiao Yu ciddi bir tonda devam etti, "Cennet Enerjisi, Ejderha Kalıntıları Bölgesi’nde son derece az ve bizim yetişimimizi desteklemesi mümkün değil. Ancak bu Ruhani Taşlar gelişimi büyük ölçüde destekleyen saf Cennet Enerjisi içerir." Xiao Yu açıkladı.

 

Lu Piao kafasını salladı, Ruhani Taşlar hakkında üstünkörü bir fikir kazandı.

 

"Yanımda getirdiğim bu iksirler ne kadara satılabilir?" Lu Piao bir şişe iksir çıkardı ve sordu.

 

Xiao Yu kafasını sallarken gülümsedi, "Bu iksirler burada işe yaramaz.".

 

"Ah?" Lu Piao üzüntüyle söylendi, "Eğer bunu bilseydim yanımda daha fazla şeytan ruhu getirirdim."

 

Xiao Yu başını salladı ve "Sıradan şeytan ruhları getireceksen onlar da gereksiz. Ejderha Kalıntıları Bölgesi’nde antik kan soyu olan şeytan ruhları pek görülmese de buradaki öğrencilerin çoğu şeytan ruhlarını antik kan soyuyla sever. Sıradan bir şeytan ruhu istemezler. Tabii Tanrı seviyesinde büyüme oranı yoksa. Ama biri nasıl bu kadar kolay tanrı seviyesinde büyüme hızı olan bir şeytan ruhu bulabilir ki?" dedi.

 

"Oh…" Lu Piao’nun bu noktada oldukça morali bozuldu. Zengin olma hayali tamamen paramparça olmuştu.

 

Şeytan Ruhları Şanlı Şehir’de zaten küçük bir destekti. Bu sebeple, Nie Li Ejderha Kalıntıları Bölgesi’nde yanında hiçbir şey getirmedi. Boyutsal Yüzüğüyle getirdiği şeylerin çoğu değersizdi. Yani diğerleri arasından Yıldırım Tanrısının Meteor Kılıcı ve Yeşil Zehir İncisi gibi birkaç eşya dışında.

 

Bu tür şeyleri takas etmesi imkansızdı; bu nedenle, yetişim için Ruhani Taşları toplamak onun için oldukça zor olacaktı.

 

Ancak, yanında getirdiği değerli bir hazinesi vardı: Kabus İblisi Otu. Ejderha Kalıntıları Bölgesi’nde, şeytan ruhları oldukça önemliydi. Bu sebeple Kabus Şeytanı Otu şeytan ruhlarını rafine etmede doğal olarak harika bir eşyaydı. Ancak, şimdilik, Nie Li Kabus Şeytanı Otunu ortaya çıkarmak istemiyordu.

 

Xiao Yu hafifçe gülümsedi. "Ruhani taşlarla malzeme alışverişi dışında, Gökyüzü Ruhu Enstitüsü her ay öğrencilere beş Ruhani Taş veriyor."

 

Lu Piao acı bir yüz ifadesiyle. "Sadece beş mi ?"

 

Xiao Yu gülümseyip "Bu zaten çok fazla." dedi.

 

Lu Piao’nun açgözlü olduğu aşikardı. Sıradan Dünya Ruhani Kökü olanlar sadece bir ruhani taş alabilir, İnsan Ruhani Kökler ise tamamen kendi başlarına bırakılırdı.

 

Nie Li, kısa bir süreliğine bölgede dolaştı. Bu öğrencilerin alışveriş yaptığı  eserler, şeytan ruhları ve diğer çeşitli eşyaların hepsi sıradan şeylerdi aralarında ilgisini çeken Kırmızı Çiçek Tohumu ve gizemli pembe metal gibi birkaç öğe olsa da cepleri şu anda tamamen boştu. Tek bir Ruhani Taşı bile yoktu. Bu yüzden hiçbir şey satın alamazdı.

 

Nie Li bir süre düşündü, ardından konuştu. "Yetiştirme Salonu’ndan görev almaya ne zaman başlayabiliriz?”

 

Ejderha Kalıntıları Bölgesi’nde yetişim yapmak için Ruhani Taşlar çok önemliydi. Daha yüksek bir gelişim için ihtiyaç daha fazla oluyordu. Ayrıca, ruhani taşlar sadece  bir İlahi Gölde üretilebilir. Bir İlahi Göl yılda sadece birkaç on binlerce ruhani taş üretebilir. İlahi Göller’in sayısı Ejderha Kalıntıları Bölgesi’nde oldukça sınırlı. Ayrıca, bu sayı yıllar geçtikçe azalmakta; bu nedenle Ruhani Taşların kaynağı sürekli gelen talepleri karşılayamazdı.

 

İlahi Tüyler Tarikatı kadar büyük bir mezhep için, çok sayıda İlahi Göl’ü kontrol altında tutmalarına rağmen onlarla tüm mezhebin ihtiyacını karşılamaları hala imkansızdı.

 

Her yıl büyük mezhepler, İlahi Göller’in üzerinde yoğun bir savaş başlatacaklardı.

 

Xiao Yu'nun liderliğini takiben üçü kalabalığın arasında dolaştı ve yavaş yavaş Batı Bölgesi’nin içindeki başka bir bölgeye girdi. Onlarca metre yükseklikte uzun kuleler üzerlerinde yükseliyordu. Bu kulelerin altında küçük patika bir yol vardı. Bir çok öğrenci bu yol üzerinde gidip geliyordu.

 

"Biliyor muydun? Minik Dünya’dan iki kişinin geldiğini söylüyorlar. Biri testten Sekizinci Seviye Cennet Ruhani Kökü olarak çıkmış diğeri ise Beşinci Seviye Cennet Ruhani Kökü! Batı Bölgemizde İki Cennet Ruhani Kökü daha olacak!”

 

"Boş versenize. Xiao Yu'nun Yedinci Seviye Cennet Ruhani Kökü olmasına rağmen hala Göksel Kader Alemine giremedi. Minik Dünya’dan yeni gelen iki kişinin durumu ise hala bilinmiyor.”

 

Öğrenciler onları hızlıca geçtiler.

 

Ç.N: Seriyi okumayı tam bitirmediğim için Root'un vesaire hangi anlamlarda kullanıldığını bilmiyorum bağlaçlarında sana sıkıntı çıkarabilirim k.b ^^

A.N: Estağfurullah, zaten benim amacım o tarz hataları düzeltmek :D






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44251 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr