Çevirmen: AllenWalker  Düzenleyen: Asile

Kutsal Kırmızı Ruh’un Nie Li'nin hangi teknikle çalıştığına dair herhangi bir fikri yoktu, bu tekniğe dair bildiği tek şey tekniğin çok güçlü olduğuydu.

Gerçekten de bir dâhi kendisini toplulukta dahi fark ettiriyordu. Kutsal Kırmızı Ruh, Nie Li sormadıkça ona herhangi bir şekilde yardım etmek istemedi ve ayrılmadan önce ona bir bakış attı. Daha sonra yürümeye başladı.

Bütün öğrenciler eğitimlerine odaklanmışlardı. Birkaç saat geçtikten sonra Nie Li hariç diğer bütün öğrenciler Kutsal Kırmızı Ruh’dan yardım istemişti.

Eğitimden önce Nie Li Cennet Enerjisi özümsemişti. Bundan dolayı şu anda bedenini güçlendirmeye çalışırken güçlenme hızının çok hızlı olduğunu hissediyordu.

Long Yuyin eğitimine devam ederken bir yandan da belli aralıklarla Nie Li'ye bakıyordu. Nie Li'nin eğitim tekniği daha önce hiç görmediği bir teknikti ve bundan dolayı da onun ilgisini çekmişti. Kalbi kavga etme niyetiyle dolmuştu. Ne olursa olsun geçmişte yaşadığı utanç duygusunu Nie Li'ye iade etmeliydi.

Nie Li'den aldığı üç kırbaç darbesini ona iade etmek zorundaydı!

Kutsal Kırmızı Ruh kafasını onaylama anlamında sallayarak "Sizler Cennet Ruhani Kökü’ne sahip dahilersiniz, bundan dolayı sizin kavrama kabiliyetiniz diğerlerinden daha iyi." dedi. "Bu yılki öğrenciler olarak sizler çoktan beklentilerimi aşmayı başardınız. Fakat sizin gururunuza ve sabırsızlığınıza dikkat etmeniz lazım. Burasının Ejderha Kalıntıları Bölgesi olduğunu hiçbir zaman unutmayın, burada daima sizden daha güçlü olan birileri vardır. İlahi Tüyler Tarikatı’nda en iyi olmayı başarmış olsanız bile Ejderha Kalıntıları Bölgesi’nde başka tarikatların var olduğunu asla unutmayın. Diğer tarikatlardaki öğrenciler sizi geçmiş olabilirler. Ve unutmayın onlar hiçbir zaman rehavete kapılıp eğitimlerini aksatmayan öğrencilerdir. Sizin hedefiniz sadece İlahi Tüyler Tarikatı’nın en iyisi olmak olmasın. Hedefiniz, Ejderha Kalıntıları Bölgesi’ndeki bütün uzmanların en iyisi olmak olsun."

Kutsal Kırmızı Ruh sözlerini bitirdikten sonra öğrencileri süzmeye başladı. "Şu anda gücünüzün farkına varmış olmalısınız. Kısa süre sonra dövüş müsabakalarına başlayacağız. Her biriniz dövüşmek için partnerinizi seçmek zorundasınız. Rakibiniz olarak gücünüze en yakın olan kişiyi seçmenizi tavsiye ederim."

Lu Piao bir süreliğine şaşkın bir ifadeyle düşüncelere daldı. "Müsabaka mı?"

Lu Piao'nun hemen yan tarafında duran Gu Bei gülümseyerek "Lu kardeş, neden ikimiz eş olmuyoruz." dedi.

Lu Piao anında "Olur." dedi. Nie Li ile eş olmayı hiç istemiyordu, Nie Li'nin gücü ondan çok çok fazlaydı.

Hemen ardından beyaz kıyafetler içinde bulunan güzel görünümlü bir kız Nie Li'nin yanına geldi. Garip bir görünüşü vardı fakat oldukça güzel görünüyordu. Long Yuyin'e kıyasla biraz çirkindi.

Utangaç bir tavır takınarak Nie Li'ye "Nie Li, ben pratik için kendime eş olacak birini arıyordum, acaba benim eşim olur musun?" dedi.

Sınıfta toplamda otuz altı kişi bulunuyordu ve bu otuz altı kişinin on biri kızdı. Bu on bir kişiden Long Yuyin hariç diğerleri sıcak kanlı insanlardı. Bu kızlar sınıftaki çocukları yakından takip ediyorlardı ve bundan dolayı da Nie Li'yi radarlarına almışlardı.

Nie Li, Aziz Ruh Sıralamasında üçüncü sıraya ulaşmayı ve Long Yuyin'i rezil etmeyi başarmıştı. Bu yetenek bir çok kız için keklerden daha cazipti. Fakat sınıftaki dokuz kız Nie Li'ye yaklaşmaya cesaret edemiyordu. Aralarında bir tek He Yinyin bu cesarete sahipti. Güzel görünüşünün yanında ailesi de oldukça güçlüydü. Sınıfta Long Yuyin'den sonra gelen en dikkat çekici ikinci kızdı.

Bu kız gibi güzel birisinin birlikte eğitim yapmayı teklif etmesi oldukça cazip bir durumdu. Lu Pioa gözlerini sürekli olarak kırparak Nie Li'ye bakmaya başladı. Neden Nie Li'ye sürekli güzel kızlar yanaşıyordu??

Aniden Long Yuyin hızlıca yürüyerek He Yinyin'in yanına geldi ve soğuk bir ifadeyle He Yinyin'e bakmaya başladı. "He Yinyin, kenara çekil. O, benim rakibim." dedi.

Nie Li, Long Yuyin'in birden ortaya çıkmasından dolayı biraz şaşırmıştı. Bu kız kesinlikle ne zaman durması gerektiğini bilmiyordu! Vermiş olduğu dersten tam olarak akıllanmamıştı ki ikinciyi istiyordu galiba. Long Yuyin her ne kadar Ejderha Kanı Soyu sahip biri olsa da Nie Li birebir bir kapışmada ondan korkmuyordu.

He Yinyin kaşlarını çattı. Sınıftaki bütün öğrenciler arasından en fazla nefret ettiği kişi Long Yuyin'di. He Yinyin, eteklerinin altındaki şeyi kullanarak Nie Li'yi kendisi için bir köpek olarak kullanmak istemişti fakat Long Yuyin onu engellemek istiyordu. Her ne kadar He Yinyin'in ailesi sıradan bir aile olmasa da Long Yuyin'in Ejderha Mührü Ailesi’nin yanında oldukça güçsüz sayılırlardı. Bundan dolayı Long Yuyin'i kışkırtmak istemiyordu.

He Yinyin, dudaklarını ısırarak gülümsedi ve erkeklerin içini eritecek kadar tatlı bir ses tonuyla Nie Li'ye bakarak "Büyük Kardeş Nie Li, ben şimdi gidiyorum. Eğer dersten sonra boş vaktin olursa seninle konuşmak isterim." dedi.

Nie Li sıradan bir şekilde "Belki daha sonra konuşuruz." dedi.

Nie Li, doğal olarak He Yinyin'in bu görünüşüne kanmamıştı. O, He Yinyin gibi içi fesatlıkla dolu olan kızları oldukça iyi tanıyordu. Long Yuyin belki kaba biri olabilirdi fakat içinden geçenleri direkt olarak söyleyen biriydi.

Long Yuyin, He Yinyin'e dudaklarını bükmüş bir şekilde bakmaya başladı.

He Yinyin, Nie Li'nin kendisine soğuk bir şekilde davrandığını hissetmişti. Arkasını dönüp gitmeden hemen önce Long Yuyin'e son bir kere daha baktı.

Birkaç kız kendi arasında kısık bir ses tonuyla konuşmaya başlamışlardı.

"Long Yuyin'in sorunu ne? Nie Li ile birlikte eş olmayı isteyecek ne yaşadı acaba? Belki onun da gözü Nie Li'nin üstündedir?"

"Sen saçmaladığının farkında mısın? Bir kaç gün önce olan olaylardan haberin yok galiba? Nie Li acımasız bir şekilde Long Yuyin'i rezil etti, hatta onu üç kere kırbaçladı. Onun gibi gururlu bir kişiliğe sahip olan birisi bunun üstesinden gelebilir mi sence? O açıkçası büyük kardeş Nie Li'den intikamını almak istiyor."

"Nie Li, Long Yuyin'i üç kere mi kırbaçladı? Bir kaç gündür kapalı kapı eğitimine girmiştim, olan bitenden hiç haberim yok. Çabuk bana neler olduğunu en ince detayına kadar anlat!"

"Nie Li, Long Yuyin'i rezil edebilecek kadar olağanüstü birisi!" Birkaç kız kendi aralarında konuşmaya devam ediyordu. "Long Yuyin şimdi gururunu geri kazanmaya çalışıyor galiba."

"Long Yuyin, Ejderha Kanı Soyunu miras almış birisi. Bundan dolayı onun fiziksel gücü çok fazla, galiba büyük kardeş Nie Li bu sefer kaybedecek."

Long Yuyin'in yüzü Nie Li'ye bakarken kül grisine dönmüştü. O, üç kırbaç darbesinden kalan acıyı hala hissediyordu. Kemiklerine kadar işleyen bir acıyı unutmak hiçte kolay değildi. O, kesinlikle bunu Nie Li'ye geri ödetmeliydi! Nie Li, onu, ailesinin kaynaklarıyla bu kadar güçlü olabilmeyi başarmış bir çöp olarak nitelendirmişti. Bundan dolayı da Long Yuyin, Nie Li'ye ailesinin kaynaklarını kullanıp bu kadar güçlenmiş bir çöp olmadığını kanıtlamak istiyordu.

Kutsal Kırmızı Ruh, Nie Li ve Long Yuyin'e bakarken gülümsemeye başlamıştı.

Nie Li, sıradan öğrencilere kıyasla olağanüstü yeteneklere sahip bir öğrenciydi. Kutsal Kırmızı Ruh’un izlenimine göre Nie Li, Long Yuyin'den daha yetenekli birisiydi. Long Yuyin ise önemli bir pozisyonda doğmuş şaşırtıcı bir yeteneğe sahip birisiydi. Fakat kişiliği kimsenin kendisini geçmesine izin vermeyen bir tipti. Şimdi bu ikisi kesinlikle kapışacaklardı. Nie Li onu tamamen etkisiz hale getirmedikçe veya Long Yuyin Nie Li'yi yenmedikçe bu kapışma devam edecekti.

"Bu pratikte sizler sadece fiziksel güçlerinizi kullanacaksınız. Cennet Enerjisi kullanmanıza izin vermiyorum." dedi Kutsal Kırmızı Ruh ve devam etti "Bedeninizin gücü her şeyin kaynağıdır. Kapışma sırasında her birinizden meridyenlerinizin nasıl hareket ettiklerine dikkat etmenizi istiyorum."

Gu Bei gülümseyerek Nie Li'nin yanına geldi ve Nie Li'nin sırtına eliyle vurarak "Nie Li, iyi şanslar. Long Yuyin, Ejderha Kanı Soyuna sahip birisi, bu sefer galiba ona karşı kazanamayacaksın." dedi.

Nie Li omuz silkerek "Ne yaptığımı oldukça iyi biliyorum." dedi. Nasıl olurda Long Yuyin'den korkabilirdi ki? Her ne kadar bedeninin fiziksel gücü Long Yuyin'den daha zayıf olsa da Nie Li ondan korkmuyordu.

Long Yuyin soğuk bir ifadeyle Nie Li'ye bakıyordu. O, her zaman bedeninin fiziksel gücüyle gurur duymuştu. Nie Li'ye Aziz Ruh Sıralamasında kaybetmiş olsa da Nie Li'ye karşı bu sefer kesinlikle kazanacaktı.

Savaş niyeti ikisi arasında hızlı bir şekilde yayılmaya başlamıştı.

Kutsal Kırmızı Ruh bir süreliğine sessiz kalmıştı. O, Nie Li ve Long Yuyin arasındaki savaşın kontrolden çıkıp savaş alanına çok fazla zarar vereceğinden korkuyordu. "Eşlerinizi seçtikten sonra üç metrelik çapa sahip bir bariyerin içinde kapışacaksınız. Eğitim sırasında bu üç metrelik çapa sahip dairenin dışına çıkmanız kesinlikle yasak!"

Kutsal Kırmızı Ruh her çiftin üzerine bir bariyer oluşturdu.

Long Yuyin, kararlı bir yüz ifadesiyle Nie Li'ye bakarak "Bana yaşatmış olduğun utancı sana misliyle yaşatacağım! Bugün seni paramparça edeceğim!" dedi.

Nie Li sakin bir şekilde "İstediğin zaman denemekte serbestsin!" dedi.

Diğer öğrenciler çoktan kapışmaya başlamışlardı fakat Long Yuyin olduğu yerde duruyordu. Çok ciddi bir ifade takınmıştı yüzüne ve bedeni dişi bir leoparın avına saldırmadan hemen önce aldığı pozisyona benzeyen bir şekilde bükülmüştü. Bedeninden çevreye çok yoğun bir aura yayılıyordu.

"Haa!" Long Yuyin bağırdıktan sona ileri atıldı. Sol ayağı Nie Li'nin kafasına doğru ilerlerken uğulduyordu.

Boom!! Boom!! Boom!!

Nie Li, Long Yuyin'in ayağını sağ eliyle karşıladı. Büyük bir patlama sesiyle birlikte Nie Li bir kaç metre geri doğru itilmişti. Sağ eli baya bir ağrımıştı.

Long Yuyin'in fiziksel gücü gerçekten şaşırtıcıydı.

Ayağı tekrar yere değdiği anda Long Yuyin hiç durmadan bir tekme daha attı.

Eğer Nie Li, Long Yuyin'le kafa kafaya çarpışmaya karar verirse kesinlikle yenileyeceğini anlamıştı. Long Yuyin'in güçlü olması bir yana o sanki hayatı bu kavgaya bağlıymış gibi saldırıyordu. Gücünü en ufak bir zerresi kalmayacak şekilde tamamen açığa çıkartıyordu.

Bacakları uzun olduğundan dolayı menzili de oldukça fazlaydı. Fakat bu kavga tamamen fiziksel güce dayalı olduğu için Nie Li'nin bu kavgayı kazanması için bir şansı vardı. Nie Li geri çekilerek Long Yuyin'in ikinci saldırısını da karşılamayı başarmıştı. Onun sol bacağı Nie Li'nin yüzünü yalamıştı.

Saldırısının boşa çıktığını anladığı anda Long Yuyin tekmesinin momentumunu kullanarak etrafında döndü ve sağ ayağıyla bir kere daha Nie Li'ye saldırdı.

Tam üçüncü tekmesi Nie Li'nin kafasının hizasına gelmişti ki Nie Li eğildi ve Long Yuyin'in baldırına bir yumruk attı.