Bölüm 289: Yüzleşme!

avatar
11203 27

Tales of Demons & Gods - Bölüm 289: Yüzleşme!


Çevirmen: AllenWalker  Düzenleyen: Asile

 

 

Long Yuyin yapmış olduğu üç tekme saldırısından dolayı enerjisini bir hayli azaltmıştı. Bundan dolayı Nie Li'ye ufakta olsa bir açıklık vermişti.

 

Bir kişi tekme attığı zaman baldır ve ayağından güç alırdı. İnsanlar genellikle bu kısımları eğittiğinden dolayı bu bölgelere saldırmak oldukça zordu. Bundan dolayı baldırının iç kısımları zayıf noktaları oluyordu.

 

Nie Li, Long Yuyin'in baldırının biraz daha içe doğru olan bölgesine vururken çok fazla güç uygulamamıştı fakat yine de bu güç Long Yuyin'in dengesini kaybedip yere düşmesine sebep olmuştu.

 

Her ne kadar hafif bir yumruk yemi olsa da bu güç tüm bedenine yayılmıştı.

 

Long Yuyin yere düşerken inledi. Uyluk kısmında darbeden dolayı bir uyuşma ve acı hissi yayılmaya başladı, ayakta sabit bir şekilde duramıyordu. Nie Li'nin saldırdığı yerin onun özel bölgesine yakın olmasından dolayı da biraz utanmıştı. Fakat Long Yuyin'in asıl şaşırdığı şey Nie Li'nin fiziksel gücünün kendisinden daha az olduğunu bildiği halde ondan aldığı saldırı karşısında canı beklediğinden çok yanmıştı. Bu nasıl olabiliyordu?

 

O, Ejderha Kanı Soyuna sahip birisiydi! Sıradan insanların fiziksel saldırılarının onun üzerinde bu kadar etki bırakmaması lazımdı!

 

Fakat Nie Li'nin bu kadar güçlü olmasından dolayı daha da fazla gaza gelmişti. O, Long Yuyin'di! Kesinlikle kazanmalıydı!

 

Yere düştükten hemen sonra tekrar ayağa kalktı ve Nie Li'ye doğru tekme atmaya başladı.

 

Nie Li, Long Yuyin'in daha da fazla hırslandığını fark etti ve bundan dolayı biraz sinirlendi. Bu kız ne zaman durması gerektiğini kesinlikle bilmiyordu. O, Nie Li'nin bilerek kendisine çok güçlü bir yumruk atmadığını nasıl fark etmemişti ki?

 

Şu anda sınıftaki öğrenciler şaşırmış bir şekilde Nie Li ve Long Yuyin'in arasındaki kavgayı izliyorlardı. Long Yuyin, Ejderha Kanı Soyuna Sahip birisiydi! Sınıftaki bütün öğrencileri Nie Li'nin Long Yuyin'e karşı kaybedeceğini düşünüyorlardı. Fakat şu ana kadar Nie Li, Long Yuyin'e kaybetmiyordu, aksine Long Yuyin'i baskı altına almıştı.

 

Bu çok şaşırtıcıydı!

 

Aziz Ruh Sıralamasında Long Yuyin'i geçmeyi başarmış olabilirdi fakat fiziksel güç konusunda ondan daha güçsüzdü! Acaba Nie Li'nin algılama yeteneği Long Yuyin'den daha mı iyiydi? Bu cennete meydan okumaya yetecek yetenekle, diğerlerine, kendisiyle yarışmaya izin bile vermezdi Nie Li.

 

Kutsal Kırmızı Ruh, Nie Li'nin fiziksel gücünün Long Yuyin'den az olduğunun farkındaydı. Fakat dövüş sanatları yolunda Nie Li'nin kavrama yeteneği Long Yuyin'in çok çok ilerisindeydi. Nie Li gücünü yeterince kullanarak rakibinin zayıf noktalarını vurmayı çok iyi bir şekilde başarıyordu.

 

Long Yuyin'in saldırıları çok hızlıydı bundan dolayı Nie Li'yi baskı altına almayı başarmıştı. Sonuçta Long Yuyin Ejderha Kanı Soyuna sahip birisiydi. Nie Li'nin saldırısını atlatmayı başardıktan hemen sonra kendisi saldırıya geçti.

 

Long Yuyin çok hızlı bir şekilde saldırdığından dolayı ardıl görüntü oluşturmaya başlamıştı.

 

Nie Li, karşılık vermeden gözlerini kısmış bir şekilde geri çekildi. Long Yuyin tam saldırıya geçecekti ki Nie Li sağ eliyle onun baldırını tuttu.

 

Long Yuyin geri doğru çekilmek için hareket etmek üzereydi ki Nie Li onu çoktan yakalamayı başarmıştı. Geç kalmıştı!

 

"Bırak beni!" dedi Long Yuyin utanmış bir şekilde. "Eğer bırakmazsan sana çok daha kötü şeyler yaparım!" dedi.

 

Bu karşılaşma sadece fiziksel güç karşılaşması olduğundan dolayı Long Yuyin Ejderha Kanı Soyunu aktif edemiyordu. Normalde Long Yuyin, Ejderha Kanı Soyunu kullanmadan bile Nie Li'yi yenebileceğini düşünüyordu fakat Nie Li'nin gücü beklediğinden daha iyi çıkmıştı. Karşılaşmaya ilk başladıkları sırada Nie Li'den bir darbe almıştı. Şimdi de baldırı Nie Li tarafından tutuluyordu.

 

"Hmm, bırakmak mı? Neden öyle bir şey yapayım ki? Senin çok güçlü olman gerekmiyor muydu?" dedi öfkesini bastırmadan. Onu bırakmadı üstüne birde onun bacağını havaya doğru kaldırarak ona doğru bir adım daha attı Nie Li.

 

"Hemen bırak beni! Yoksa kendimi tutmayı bırakacağım!" Long Yuyin'in bacağı neredeyse göğsüne değecek kadar havaya kalkmıştı. Bundan dolayı geriye doğru bir adım atmak zorunda kalmıştı. Kalbi girmiş olduğu bu utanç dolu pozisyondan dolayı çok hızlı atıyordu. Diğer öğrencilerin kendisini izlediğini bildiğinden dolayı yüzü de kızarmıştı.

 

"Long Yuyin, sen sahip olduğun Ejderha Kanı Soyunun çok güçlü olduğunu mu düşünüyorsun? Bu güç sadece iyi olarak nitelendirilebilir. Hala kullanmadığın ne tür gizli tekniklerin var bakalım? Neden bu tekniklerin hepsini bende kullanmıyorsun? Bakalım bakalım sahip olduğun teknikler ne kadar iyiymiş!" dedi Nie Li. Aynı zamanda Long Yuyin'in baldırındaki meridyenleri tutarak bir kaç adım ileri de atmıştı. Long Yuyin, Nie Li'ye karşılık verecek kadar güç açığa çıkaramadığından dolayı o da bir kaç adım gerilemişti.

 

Long Yuyin, sürekli geri çekilirken en sonunda Kutsal Kırmızı Ruh’un hazırlamış olduğu bariyere ulaşmıştı. Artık geri çekilecek yeri kalmadığından dolayı Nie Li onun dibine kadar sokulmayı başarmıştı.

 

Long Yuyin'in yüzü Nie Li'nin sözlerinden dolayı solgunlaşmıştı. Bacağını Nie Li'den kurtarmaya çalıştı fakat başaramadı.

 

Long Yuyin'in bu çaresiz ifadesi Nie Li'nin kalbini yumuşatmaya yetmemişti. Önceki hayatından dolayı onun nasıl bir kişiliğe sahip olduğunu biliyordu. Nie Li, Aziz Ruh Sahası’ndan çıktıktan hemen sonra Long Yuyin ailesinin adamlarını onun üzerine salmıştı.

 

Long Yuyin, dişe diş düşüncesini benimsemiş birisiydi. Nie Li'nin onu tamamen baskı altına alması gerekiyordu. Aksi taktirde ileride kendisine sorun yaratabilirdi. Aynı zamanda bunu yaparak ustasını da kurtarmış olacaktı.

 

Nie Li, bir düşmanıyla karşılaştığı zaman asla nazik olmayan tipte birisiydi. Long Yuyin'in korkuyu iliklerine kadar hissetmesine sağlamak istiyordu. Bunu yaparak ona bir daha asla bulaşmamasını sağlayabilirdi.

 

Nie Li kafasını Long Yuyin'in kulağının dibine getirdikten sonra "Sen sadece ailenin gücünü kullanarak bir şeyler başarabilen çöpsün! Ailen olmazsa sen sadece bir hiçsin! Ejderha Kanı Soyu da neymiş? Bunların hepsi senin kendini önemli hissetmeni sağlamak için yapılmış şakalardan ibaretler!"

 

Nie Li'nin bu aşağılayıcı sözleri ve hareketlerinden dolayı Long Yuyin’in gözlerinden yaşlar akıyordu. Long Yuyin, gözlerini Nie Li'ye kitlemişti. Acaba kendisi daha önce hiç bu kadar aşağılanmış mıydı?

 

"Nie Li, çok ileri gittin!" Long Yuyin'den bir anda çok fazla miktarda enerji yayılmaya başladı. Boşta olan diğer ayağıyla zıplayarak Nie Li'nin boynuna doğru bir tekme savurdu.  Üç yüz altmış derece döndü, Nie Li'den kurtularak yere düştü.

 

Nie Li, Long Yuyin’in bu kadar fazla enerji açığa çıkartabileceğini hiç düşünmemişti. Ondan kaçmak istedi fakat çok geçti. Önünde bulunan tek seçenek karşı saldırıya geçmekti.

 

Bang!!

 

Nie Li ağır bir şekilde yere çakıldı. Boynunu Long Yuyin'den kurtardı ve eğilerek Long Yuyin'in altından geçip onun boynunu tuttu.

 

İkili bu hareketleriyle garip bir pozisyonda kilitlenmişlerdi. Long Yuyin, Nie Li'nin kafasını bacak arasına almayı başarmıştı. Fakat aynı zamanda Nie Li tarafından da boynu tutulmuştu.

Allen: Nasıl bir pozisyon bu .s.s

 

Çevrelerindeki öğrencilerin hepsi salakça onların bulunduğu pozisyonu izliyorlardı.

 

Lu Piao ve Gu Bei'de çok şaşkınlardı. Bu ikili tam olarak ne yapıyorlardı acaba? Olamaz değil mi? Acaba onlar...

 

Sınıftaki diğer kızlarda bu pozisyonu görünce yüzleri kızarmış bir şekilde çığlık atmışlardı. Nie Li ve Long Yuyin'in hareketleri çok fazla...

 

Nie Li sağ eliyle Long Yuyin'in boynunu sıkarken aynı zamanda soğuk bir ses tonuyla "Bırak beni!! Aksi taktirde seni öldürürüm!!" dedi.

 

Long Yuyin'in yüzü biraz solmuştu fakat bırakmaya hiç niyeti yok gibiydi. Öfkeli bir şekilde Nie Li'ye bakarken gözlerinden yaşlar akıyordu. Sinirli bir ses tonuyla "O zaman seni de benimle birlikte götürürüm!" dedi.

 

Nie Li lanet edercesine "Seni çılgın kadın!! Hemen bırak beni!!!" dedi. Long Yuyin’in kendisini bu şekilde tutmasından dolayı çok sinirlenmişti. Hala önceki hayatından kalan kini üzerinden atamamışken bir de şimdi bu kız kendisine sürekli sıkıntı çıkartıyordu. Nie Li çok öfkeliydi.

 

Nie Li, Long Yuyin'in bacaklarını biraz daha sıkılaştırdığını hissettiği zaman Long Yuyin'in boynunu daha da fazla sıkmaya başladı.

 

"Bırak!!" diye bağırdı Nie Li. Bu çıldırmış kadın yüzünden ölmek istemiyordu. Dahası şu anda Long Yuyin'i öldürmeyi bile başaramazken Ejderha Mührü Ailesi karşısında ne yapabilirdi ki?

 

Long Yuyin çok fazla solmuştu. Öksürmeye başladı. Sonunda biraz da olsa kendisini sakinleştirmeyi başardıktan sonra bacaklarını biraz serbest bıraktı ve "Önce ellerini çek!" dedi.

 

Nie Li sol eliyle Long Yuyin'in kıçına vurdu ve "Eğer beni hemen bırakmazsan çok kabalaşacağım!" dedi.

 

Long Yuyin arkasından yayılmaya başlayan acıdan dolayı inlemişti. Yüzü tamamen kızarmıştı ve sesi titriyordu. "Nie Li, bana bunu yapmaya nasıl cesaret edebiliyorsun?!!!"

 

"Seni aşağılamışsam ne olmuş! Hemen bırak beni! Eğer beni bırakmazsan yemin ederim ki senin kıyafetlerini parçalarım ve burada bulunan herkesin güzel bedenini görmesini sağlarım!" dedi Nie Li.

 

"Sen...." Long Yuyin'in sesi çok fazla titriyordu. Şu anda korkuyordu. Eğer Nie Li şu anda onun kıyafetlerini yırtarsa hayatı boyunca bir daha hiç insan içine çıkacak cesarete sahip olamayacaktı. Bunu yaşamaktansa kendisini öldürmeyi yeğlerdi. Long Yuyin sonunda bacaklarını açtı ve Nie Li'yi bıraktı.

 

Nie Li'de ellerini onun boynundan ve kıçından çekti. Nie Li'de Long Yuyin'le daha fazla uğraşmak istemiyordu.

 

Nie Li elini çektiği anda Long Yuyin onun omzuna bir tekme attı. Nie Li, ona karşı savunmasını indirdiğinden dolayı onun tekmesini yedi ve geriye doğru uçarak sert bir şekilde bariyere çarptı. Nie Li boğazından gelen kan kokusunu almıştı.

 

Nie Li hiç Long Yuyin'in böyle sinsi bir atakta bulunacağını düşünmüyordu.

 

"Hak ettin!" dedi Long Yuyin gözlerinden yaşlar akarken. O, Nie Li tarafından çok fazla kişinin önünde aşağılanmıştı. Nie Li'den nefret ediyordu.

 

Nie Li'nin bedeninden enerji yayılmaya başladı. Kanı kaynıyordu sanki. Kafasını kaldırıp Long Yuyin'e bakarken yüzünde çok soğuk bir ifade vardı. Açıkçası Long Yuyin gibi insanları bu kadar kolay bırakmazdı. Eğer kolayca onu bıraksaydı illaki ona geri saldırmaya cüret ederdi.

 

Nie Li'nin yüz ifadesini gördüğü zaman Long Yuyin'in kalbi titredi. Long Yuyin, Nie Li'ye attığı tekmeyle çok büyük bir hata yaptığının farkına varmıştı. Fakat Nie Li ona çok zorbalık yapmıştı bundan dolayı neden kendisi de ona tekme atamayacaktı ki?

 

Long Yuyin yumruklarını sıkıyordu. Aziz Ruh Sahası’ndaki aşağılanmanın üstüne bir de şimdi aşağılamıştı. Bu ikisi Long Yuyin'in hayatı boyunca yaşadığı en kötü şeylerdi!

 

Fakat tüm bunları hak etmiş gibiydi!

 

Nie Li omzunu tutarak ayağa kalktı. Gözlerinden dondurucu bir soğukluk yayılıyordu. Bariyer çoktan kaldırılmıştı. Nie Li, Long Yuyin'in yanında geçti, Lu Piao ve Gu Bei'nin olduğu tarafa doğru yürüdü. Ne olursa olsun bir daha asla Long Yuyin'i bu kadar kolay bırakmayacaktı!

 

Long Yuyin ağzını açtı, tam bir şey söyleyecekti ki Nie Li'den yayılan dondurucu auradan dolayı susmayı tercih etti.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr