Bölüm 296: Li Xingyun

avatar
10791 27

Tales of Demons & Gods - Bölüm 296: Li Xingyun


Çevirmen: AllenWalker  Düzenleyen: Asile

 

 

 

Nie Li bol miktarda Tanrı Seviye gelişim kapasitesine sahip şeytan ruhu satmaya devam etti, bundan dolayı da herkesin dikkati Nie Li'ye çevrildi. Bu kadar Tanrı Seviye Şeytan Ruhunu nereden buluyordu acaba?

 

Minik Dünya gerçekten bu kadar gizemli miydi? Bu kadar iyi dâhilerin yanında, onlar bu kadar çok Tanrı Seviye gelişim kapasitesine sahip Şeytan Ruhuna da mı sahiplerdi?

 

Nie Li ve grubu şeytan ruhlarını satmaya devam ederken yanlarına bir grup insan yaklaşıyordu.

 

Bu grubun lideri kahramanca bir görünüşe sahip, yirmili yaşlarda gibi duran bir gençti. O yaklaştıkça Nie Li ve arkadaşları güçlü aura dalgasını daha da fazla hissetmeye başladı.

 

Gelen aura dalgası bu gencin korkutucu bir güce sahip olduğunu belli ediyordu.

 

Nie Li gelen güçlü aura dalgasını hissettiği zaman gence doğru bakmaya başladı. Bu gence bakan birisi onun Murong Yu'dan daha güçlü olduğunu kolaylıkla söyleyebilirdi. Üstüne bir de bu gencin gelişim yapmak için kullandığı teknik 'Dokuz Dönüşümlü Ejderha Alevi' tekniğiydi. Ki bu tekniği kullanan aile Kül Alevi ailesiydi. Bu teknik uygulayıcısının bedeninde güçlü Ejderha Alevleri barındırmasına olanak sağlıyordu.

 

Ejderha Alevlerini bastırmasaydı o kabaca sekiz dokuz Kader gücünde bir uzman olabilirdi.

 

Bu genç Kül Alevi Ailesi’ndendi. Bu da aynı zamanda arkasında onu takip eden ona yakın gencin de Kül Alevi Ailesi’ne mensup oldukları anlamına geliyordu.

 

Kül Alevi Ailesi, İlahi Tüyler Tarikatı’nda bulunan üç büyük aileden bir tanesiydi. Onlar tarafsızlığını öne çıkaran hatta Tarikat Efendisi olmak için bile yarışa girmeyi tercih etmeyen bir aileydi. Fakat bu onların güçsüz olduğu anlamına gelmiyordu önceki Tarikat Efendisi bile onlara iyilik yapmak için baya uğraşmıştı. Bu aile çok gizemliydi. Nie Li önceki hayatında İlahi Tüyler Tarikatı’nın yıkılmasından sonra bile bu ailenin sapasağlam ayakta durduğuna şahit olmuştu.

 

Bu genç, Nie Li'ye gülümseyerek baktı ve "Senin Tanrı Seviye gelişim kapasitesine sahip şeytan ruhları sattığını duydum?" dedi.

 

"Doğru." dedi Nie Li kafasını onaylama anlamında sallayarak. Aynı zamanda bu gencin niyetinin ne olduğunu anlamak için oldukça dikkatli bir şekilde onu süzüyordu.

 

Kesin bir ifadeyle "Elinde daha kaç tane Tanrı Seviye gelişim kapasitesine sahip şeytan ruhu var? Bedeli her ne kadarsa ödeyip hepsini alacağım!" dedi.

 

Lu Piao bu cümleyi duyduğu zaman gözlerini fal taşı gibi açtı. Bütün şeytan ruhlarını alacağım dediğine göre bu eleman bir oldukça zengin biri olmalıydı.

 

Nie Li sakin bir ses tonuyla "Size nasıl hitap etmemi isterseniz genç efendi?" dedi.

 

Genç, Nie Li'ye hafifçe gülümseyerek baktı ve "Sen Nie Li olmalısın, ismini daha önce duymuştum. Sen ve Long Yuyin bu sene yeni gelen öğrenciler arasında yetenek konusunda zirveyi paylaşıyorsunuz. Benim adım Li Xingyun, Kül Ateşi Ailesi’ndenim." dedi.

 

Nie Li önceki hayatından edindiği bilgileri hatırlamaya çalıştı. İlahi Tüyler Tarikatı’nda olan bu isimde birisini hatırlıyordu. Hatırladığı kişi Kül Alevi Ailesi’nin Patrik pozisyonu için yarışmıştı. Fakat patrik olmayı başaramamıştı ve bundan dolayı da aileyi terk etmişti. Kül Alevi Ailesi’ni terk ettikten sonra oldukça önemli birisi olmayı başarmıştı. Bu eleman çok güçlü bir dahiydi. İlahi Tüyler Tarikatı’nın dışında onun ünü Efendi Bei ve Long Yuyin'den çok daha fazlaydı. Fakat onun karakteri biraz farklıydı, iyi mi yoksa kötü mü olduğu belli değildi.

 

Böyle önemli bir elemanın hala olumlu bir görünüşü olmalıydı.

 

"Bizim elimizde yirmi dört adet Tanrı Seviye gelişim kapasitesine sahip şeytan ruhu var." dedi Nie Li.

 

Nie Li'nin sözlerini duya Li Xingyun şaşırmıştı. Nie Li'nin elinde bu kadar fazla şeytan ruhu olacağını düşünmemişti. Li Xingyun normalde Nie Li'nin elinde altı veya yedi tane şeytan ruhu kalmış olacağını düşünmüştü.

 

Li Xingyun tatmin olmuş bir şekilde gülümseyerek "Elindekilerin hepsini alıyorum. Fakat sattığın şeytan ruhlarının arasında Ejderha Kan Soyuna sahip olan bir şeytan ruhunun olmaması üzücü. Elinde Ejderha Kan Soyuna sahip Mükemmel Seviye gelişim kapasitesine veya daha üstüne sahip olan şeytan ruhları olsaydı daha iyi olurdu." dedi. Li Xingyun her ne kadar Kül Alevi Ailesi’nin üçüncü sıra soydan birisi olsa da kanatları altında şu anda binlerce gelişimci bulunuyordu. Dahası serveti de bir hayli fazlaydı, Nie Li'nin elindeki şeytan ruhlarını alması ona hiç dokunmazdı.

 

"Gelecekte istediğiniz türde şeytan ruhları elime geçerse sizinle temasa geçeceğime emin olabilirsiniz Genç Efendi Li." dedi Nie Li.

 

"Oh!" Li Xingyun, Nie Li'nin bunları söylemesini beklemiyordu. Nie Li'nin Şeytan Ruhları elde etmek için gizli bir takım teknikleri mi vardı acaba?

 

Li Xingyun kanatları altında çok fazla dahiye sahip olsa da adamları için herhangi bir şey alırken cimrilik yapan birisi değildi.

 

Li Xingyun gururlu bir şekilde "Eline geçen Tanrı Seviye gelişim kapasitesine sahip her bir şeytan ruhunu alırım. Benimle temasa geç yeter." dedi.

 

Nie Li, Li Xingyun'un servetinin ne kadar fazla olduğunu bilmiyordu fakat güçlü bir ailenin güçlü bir üyesi olduğu için bu kadar fazla şeytan ruhu alacak parası da olmalıydı. Li Xingyun bu kadar fazla şeytan ruhunu bir anda almak istediğine göre yakında bir güç mücadelesine girecek olmalıydı. Nie Li önceki hayatında edindiği bilgilerden dolayı durumu çok hızlı bir şekilde kavramayı başarmıştı.

 

Bu tür kişilikteki birisiyle iyi bir iletişimin her zaman faydası olurdu.

 

Lu Piao hızlıca şeytan ruhlarının ne kadar tuttuğunu hesapladı ve "Yirmi dört tanesi toplamda dokuz yüz Ruhani Taş ediyor." dedi.

 

"Tamam." dedi Li Xingyun ve uzaysal yüzüğünden dokuz yüz Ruhani Taş çıkarıp Lu Piao'ya uzattı.

 

Parayı aldıktan sonra Nie Li de şeytan ruhlarını Li Xingyun'a uzattı.

 

Li Xingyun şeytan ruhlarını aldıktan sonra Nie Li'nin sırtına vurdu ve "Senden hoşlandım. Eğer bana katılmak istersen kapım sana her zaman açık olacaktır. Sana kesinlikle iyi davranacağım. Kabul etmezsen bile eline ne zaman ve ne kadar Tanrı Seviye gelişim kapasitesine sahip şeytan ruhu geçerse geçsin direkt benimle temasa geçmeni istiyorum." dedi.

 

Nie Li sıradan bir şekilde gülümsedi ve "Genç Efendi Li'ye daveti için teşekkür ederim. Elime Tanrı Seviye gelişim kapasitesine sahip şeytan ruhu geçerse sizinle iletişim kuracağım." dedi. Nie Li'nin Kül Alevi Ailesi’nin iç işlerine dahil olmak gibi bir düşüncesi yoktu. Bu sefer sonuçların nasıl olacağını kim bilebilirdi ki? Belki bu sefer Li Xingyun patrik olmayı başarırdı. Belki de önceki hayatındaki gibi yine kaybederdi.

 

İlahi Tüyler Tarikatı’nın iç işleri çok karmaşıktı. Tarikata sadık olan uzmanlar bu iç işlere herhangi bir şekilde karışmadan uzaktan izlemekle yetinmişlerdi. Büyük aileler arasındaki çekişmeler oldukça yoğun olabiliyordu.

 

İlahi Tüyler Tarikatı’nın yüz yılda dağılmasının tahmin edilmesi çok zor bir olaydı.

 

Nie Li Li Xingyun'a çok güvenmek istemedi, bundan dolayı bu niyetini sözlerine de yansıtmıştı. Li Xingyun bunu umursamadı ve "Tamam o zaman. İyi haberlerini bekliyorum." dedi.

 

Li Xingyun arkasındaki adamına döndü ve "Hua Ling'e benden bir mesaj gönderin. Bu andan itibaren Nie Li benim korumam altında. Ellerini ondan çeksin, aksi takdirde sıkıntı çıkartırım." dedi.

 

Li Xingyun'un söylediklerini duyduğu zaman Nie Li ellerini önünde birleştirdi ve "Genç Efendi Li'ye çok teşekkür ederim." dedi.

 

Nie Li içinde, burada neler olup bittiğinin gayet farkındaydı. Li Xingyun buraya gelmeden önce Nie Li hakkında oldukça detaylı bir araştırma yapmıştı ve Hua Ling ve Hu Yong'un Nie Li'ye sorun çıkarttığını da öğrenmişti. Ama Li Xingyun sadece Hua Ling'i uyarmıştı. Hu Yong'a karışmamıştı. Nie Li'ye yardım edebileceğini göstermek istiyordu. Fakat problemlerinin yarısını çözmüştü, diğer yarısının da çözülmesini istiyorsa Nie Li'nin kendisine katılması gerektiğini vurguluyordu.

 

Gerçekten de söylentilerde ki gibiymiş. Her ne kadar daha yirmili yaşlarda olsa da olayları halletme şekli onun kendinden emin olduğunu gösteriyordu.

 

"O zaman bize müsaade." dedi Li Xingyun.

 

Li Xingyun'un gidişini izleyen çevredeki insanlar aralarında konuşmaya başladılar.

 

"Genç Efendi Li Xingyun bu kadar şeytan ruhuyla ne yapacak acaba?"

 

"Senin haberin yok galiba. Genç Efendi Li Xingyun adamlarına karşı her zaman cömert davranır. Li Xingyun'un adamlarının hepsinin Üçüncü Sınıf Eserlere sahip olduğunu duymuştum. Şeytan Ruhlarını da adamlarına vermek için almıştır büyük ihtimal."

 

Bu sözleri duyan etraftaki insanlar heyecanlanmışlardı. Gerçekten de  büyük oluşumlara girmek oldukça faydalı bir olaydı. Bir de cömert bir efendiye denk geldin mi daha da iyi olurdu.

 

"Nie Li kısa süre içinde çok sayıda Şeytan Ruhu sattı ve toplamda bin iki yüz Ruhani Taş elde etti. Bu miktar ona bir süre yetecektir."

 

"Evet. Bu elemanın bu kadar şeytan ruhunu nasıl elde ettiğini çok merak ediyorum?"

 

Çevredeki öğrenciler kıskanç bakışlarla muhabbetlerine devam ettiler. Bin iki yüz Ruhani Taş çok iyi bir miktardı. Bu miktar onların sadece uzaktan izleyebilecekleri bir miktardı. Onlarca yıl çabalasalar bile bu miktarda Ruhani Taş elde edemezlerdi.

 

Sıradan öğrencilerin dışında Nie Li bir kaç öğrencinin daha dikkatini çekmişti. Nie Li'nin şeytan ruhları satmaya başlamasının üstünden kısa bir süre geçmişti ki Hu Yong ve Hua Ling buraya gelmişti. Fakat Li Xingyun'un onunla konuştuğunu duydukları için Nie Li'ye bulaşmaya cesaret edememişlerdi.

 

Kısa süre içinde Nie Li'nin Li Xingyun'a çok sayıda şeytan ruhu sattığı haberi tarikat içinde yayılmıştı.

 

Özellikle de Hu Yong çok sinirliydi. Li Xingyun onu uyarmaya bile zahmet etmemişti. Üstüne bir de Nie Li binden fazla Ruhani Taş elde etmişti. Nie Li'nin gelişim seviyesini kimse durduramazdı şimdi. Üstelik bir de Li Xingyun'un koruması altına girmişti. Dahası Nanmen Tian ve Huang Yu tarafından da bir kere uyarılmıştı.

 

Diğer tarafta ise Hua Ling bu haberi aldığı zaman sinirden deliye dönmüştü.

 

Hua Ling, Nie Li ve arkadaşlarına sıkıntı yaratan tek kişi değildi. Fakat sorun çıkartanlar arasında başa çıkılması en kolay kişi Hua Ling'di. Bundan dolayı Li Xingyun direkt olarak Hua Ling'i uyarmıştı.

 

Ne kadar düşünürse o kadar çok sinirleniyordu. Li Xingyun'a karşı olan öfkesi zirveye ulaşmıştı. Fakat şu an sahip olduğu güçle Li Xingyun'u kışkırtmaya cesaret edemezdi. Li Xingyun, Kül Alevi Ailesi’nin üçüncü sıradaki patrik adayıydı. Kül Alevi Ailesi’nin genç nesilleri üstünde çok fazla otoriteye sahipti.

 

Şimdi Li Xingyun'a bir de özür hediyesi göndermesi gerekiyordu.

 

Eğer Nie Li ve Li Xingyun'un ilişkisi bitmezse Hua Ling bundan sonra Nie Li'ye bulaşamayacaktı. Li Xingyun'un uyarısını göz ardı edip Nie Li'ye bulaşmaya cesaret edemezdi.

 

Nie Li ve ekibi çoktan uzaklaşmışlardı.

 

Xiao Yu, Nie Li'ye baktı ve "Nie Li, bu şeytan ruhlarını Minik Dünya’dan mı getirdin?" diye sordu. Minik Dünya’nın içinde bile şu anda bu kadar Tanrı Seviye gelişim kapasitesine sahip şeytan ruhu bulunmuyordu.

 

"Şu anda bu soruna cevap veremem. İlerde öğrenirsin." dedi Nie Li. Şu anda Kabusun İblis Çömleğini yakın arkadaşlarına bile söyleyebilecek bir güce sahip değildi. Eğer çömleğin sırrı ortaya çıkarsa çok büyük sıkıntılarla uğraşmak zorunda kalacaklardı.

 

Li Xingyun hala Şeytan Ruhu almak istiyordu. Fakat Nie Li'nin daha büyük planları vardı.

 

Sıradan Tanrı Seviye gelişim kapasitesine sahip şeytan ruhları çok para etmiyordu. En fazla para eden şeytan ruhları Ejderha Kan Soyuna sahip olanlardı.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44225 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr