Bölüm 48: İlk Ölüm (2)

avatar
3352 4

Taming Master - Bölüm 48: İlk Ölüm (2)


 

Çeviri: Black3113 Düzenleme: Kharsmi

 

Ian iki istenmeyen oldukça büyük görevi kabul etmiş olduğundan iç çekti.

 

‘’En azından Unutulmuş Antik Canavar Kalıntıları için nereye gitmem gerektiğini biliyorum, fakat Griffin Yumurtalarının çatlamasıyla ilgili göreve dair hiçbir fikrim yok.”

 

İki görevle ilgili de şu anda yapabileceği hiçbir şey yoktu.

 

Ian, birkaç gün içinde başlayacak olan arenanın içeriğine odaklanmayı seçti.

 

Arena tam olarak 5 gün sonra açılacaktı, ancak bu süre içerisinde seviyesini arttıramaz mıydı? Madem gidiyorum bari yüksek bir skorum olsun.

 

Ian'ın şu anda kendisiyle aynı seviyedekilere kıyasla ezici bir şekilde daha güçlü olduğu bir gerçekti.

 

Bununla birlikte gardını düşüremezdi, çünkü sayısız kullanıcı için eğlenceli olan bu oyunda, ne tür değişkenlerin ortaya çıkabileceğini bilmenin bir yolu yoktu.

 

Dahası, bu yeni sınıfıyla oyunulara karşı ilk savaşı olacağı için, oyunculara karşı savaşana kadar sonucu bilemezdi.

 

Ian, bu çaylak savaşında ne tür bir skor alacağını tahmin edemiyordu.

 

“Yeni becerimdeki ustalığımı arttırmalı mıyım?”

 

Ian tam olarak lv 50‘ydi ve şu anda % 0 EXP vardı.

 

‘’Lv 51’e çıkamayacağıma kesin eminim, değil mi? Sanırım EXP'imi lv 50'de % 99'a yükseltmek için avlanmalı ve yeni edindiğim becerimin ustalık seviyesini arttırmalıyım.”

 

Ian 5 gün mola vermeyi düşünüyordu ancak görünüşe göre avlanmak onda bir hastalık haline gelmişti. Neredeyse avlanmasa kıçından dikenler filizlenecek gibi hissediyordu.

Ç.N: Bu çocuk keş olmuş dağılın :D

 

‘En iyi avlanma yeri acaba hangisi olurdu?’

 

Ian, Myuran'ın yakınlarında bulunan uygun avlanma yerlerini tek tek düşündü.

 

Ve kısa bir süre sonra iyi bir yerde karar kıldı.

 

Karınca Tüneli…! Doğru, Karınca Tüneli buradaydı.

 

Karınca Tüneli gerçek karıncaların yaşadığı bir yer değildi.

 

Karıncalar gibi birlikte yaşayan karıncalara benzer bir forma sahip canavarların bulunduğu ünlü bir anlık zindandı.

 

Anlık zindanlar, bir oyuncu veya bir parti bir kez içeri girdiğinde içerdeki herkes yok oluncaya veya kendiliğinden çıkana kadar dışardaki kimsenin giremeyeceği zindanlardı.

 

Bu nedenle, popüler olan anlık zindanlar söz konusu olduğunda, onlara önceden rezervasyon yapmak için pek çok insan toplanırdı, bu yüzden sabırsız Ian'ın tercih ettiği bir avlanma alanı değildi.

 

Ancak, bu Karınca Tüneli biraz farklıydı.

 

Anlık bir zindan olmasına rağmen, Karınca Tüneli’ne benzer bir düzine tünel olduğu için kimse önceden rezervasyon yapamıyordu.

 

Bunun yerine, zindanların % 30'u her zaman boş olurdu.

 

‘Bu iyi sonuçlanabilir. Eğer şans eseri tüneli bulursam, yeni yeteneklerimi test etmek için ideal bir alana denk geldim demektir.'

 

Karınca Tüneli'nde ortaya çıkan Dev Karıncaların seviyesi lv 50'den biraz daha azdı.

 

Ancak, sayıları inanılmaz fazla olduğu için, Karınca Tünel’inde avlanan oyuncular sanki lv 60’ın üzerinde canlılarla savaşıyormuş gibi hissederlerdi.

 

Karınca Tüneli, lv 60 oyuncuların bile tek başına oynarken çaresizce öldüğü korkutucu bir zindandı.

 

Ancak, Kaos Zindanını temizleyen Ian, kendine güveniyordu.

 

‘Tamam, hadi gidelim bakalım!’

 

Ian, zihnini hazırladıktan sonra zindana gitmek üzereyken, Harin'den bir mesaj geldi.

 

‘Hımm? Bu Harin.'

 

Ian mesajı kontrol etti.

 

Harin: Ian, şu an ne yapıyorsun?

 

Ian: Ah, avlanmak için yola çıkmak üzereydim

 

Harin: Huh? Sen lv 50’sin değil mi? Arena açıldığında çaylak ligine katılacağını söylememiş miydin geçen sefer?

 

Ian ve Harin birbilerine sık sık mesaj gönderdiği için Harin, Ian’ın son durumu hakkında çok şey biliyordu.

 

Ian: Evet ,haklısın. Ancak EXP'im hala %0 olduğundan, onu %99'a kadar yükseltebilirim.

 

Harin: Lanet…

 

Ian’ın saplantıya oldukça yakın olan bu seviye atlamış açgözlülüğü, Harin'in bir anlığına ne diyeceğine dair boşlukta kalmasına neden oldu.

 

Harin: Dürüst olmak gerekirse, aslında bugün bir arkadaşı göreceğim bu yüzden okulumuzun olduğu yere geldim.

 

Ian: Okul? Şu an okulda mısın?

 

Hayır, öyle değil, sadece yakınım. Tatil ödevimizi tartışmak üzere arkadaşımla görüşmek için yakındaki bir kafeye geldim.

 

Ian: Ah-ha, anladım.

 

Harin: Merak ediyorum da daha sonra zamanın olursa birlikte akşam yemeği yiyebiliriz. Ne dersin? Zaten yakınlarda yaşıyorsun.

 

Ian bir an bunu düşündü.

 

Çok uzun zamandır dışarıda yemek yememişti ve bu teklif biraz cazipti.

 

Gerçekten de, eğer sahip olduğu 5O. LEVELİ güçlendirmek zorunda olmasaydı avlanmaktansa Harin’in teklifini kabul etmeyi düşünebilirdi.

 

Ancak, Ian'ın Kailan’daki hayatının tümünde çok nadiren böyle rahatlacı zamanları vardı, biraz düşündü.

 

‘ANLIK ÇOĞALMA becerisini gerçekten kullanmak istiyorum…'

 

Sonunda, Harin ile yemek yemektense yeni becerisiyle avlanmak isteyen heyecan dolu kalbine yenik düştü. Ian, teklifini geri çevirdi.

Ç.N: TAM OYUNCU KAFASI İŞTE. PAT KÜT BAM GÜM

 

Ian: Hm… Üzgünüm, Harin. Beraber yemek yeme işini bir dahaki sefere yapalım. Avlanma yerlerine yeni geldiğim için şu anda ayrılmak için tuhaf bir zaman.

 

Ian hala kasabadaydı, ama tereddüt etmeden yalan söyledi.

 

Suçlu hisseden Ian, kendi kendine mırıldandı.

 

‘Bu bir beyaz yalandı. Bu yüzden Harin kötü hissetmez bence.’

 

Harin: Anlıyorum. O zaman avlanmayı bitirdiğinde bana mesaj at. Hm… Bir süre oturumum açık olmayacağı için sana numaramı vereceğim.

 

Avlanmanın ne zaman biteceğinden emin değildi. Karınca Tünel'inden çıkmak için ne kadar uğraşması gerektiğini bilmiyordu. Harin’in telefon numarasını aldı.

 

'… Şey… Eğer avlanırken ölürsem dışarı çıkarım, sanırım.'

 

Bunun nedeni, öldüğü takdirde alacağı 24 saatlik bir giriş cezasıydı, o yüzden bu da ihtimaller dahilindeydi.

 

Ancak, Karınca Tünel'inde onun için ölüm olmayacağından oldukça emindi, basitçe evini terketmek için hiçbir niyeti olmayan bir adamla Ian bir tutulabilirdi.

 

Ian, Harin ile konuşmasını bitirdiğinde, Karınca Tüneli'ne doğru acele etti.

 

“Yani beklendiği gibi, yine doluşmuşlar buraya.”

 

KarıncaTüneli zindanına girmiş olan Ian, önündeki en az 10-15 karıncadan oluşan Dev Karınca Birliğine baktı ve geniş bir gülümseme takındı.

 

Neyse ki, 7.zindana girebilmişti. Bu zindan diğer tünellere kıyasla daha büyük bir nüfusa sahipti.

 

“Keu.”

 

Ian, bu zor alanın, yeni öğrendiği “ANLIK ÇOĞALMA” becerisinİ doğru bir şekilde kullanmak için iyi bir yer olduğunu düşündü.

 

‘’Bu beceriyi ne kadar çok okursam, onu katiam için o kadar daha uygun buluyorum.”

 

Anlık Çoğalma becerisi, her iki elde oluşan elektrikle dolu iki kürenin düşmana büyük bir hızla atılmasından ibaretti.

 

Ancak, bir küre bir düşmana çarparsa, küre dörde bölünür ve her yöne doğru uçardı, birden fazla düşmana zarar verebilirdi.

 

Üst düzey bir sihirbazın kullandığı bir AoE becerisine kıyasla, onun becerisinin içeriği ve beceriyi kullanma miktarı sınırlıydı, ama Ian'a göre, sonsuz kullanımı olabilecek bir beceriydi.

 

Ian, yeni teslim olan Jjaekee de dahil olmak üzere tüm Familiar'ları çağırdı ve savaş için hazırlıklarını tamamladı.

 

“Tamam, Ddukdae. Her zaman yaptığımız gibi içeriye dalıyoruz.”

 

Deu-reu-reuk-.

 

Ian’ın emrini alan Ddukdae, yavaş yavaş Dev Karıncalara doğru hareket etmeye başladı.

 

Thud- Thud-.

 

Geniş ayaklarının  çıkardığı yüksek ses nedeniyle, Dev Karıncaların odağı derhal Ddukdae'ye döndü.

 

Keu-reu-reuk- Keu-reuk-.

 

Dev Karıncalar, Ddukdae'ye yaklaştıklarında garip bir ses çıkardılar.

 

Ddukdae yumruğunu aşağıya doğru vurdu.

 

Bang-!

 

Tıpkı Dev Karıncalar olarak adlandırılan canavarlar gibi, iğrenç bir şekilde boyutları büyüktü bu canavarların.

 

Ancak, Ddukdae ile karşılaştırıldığında küçüktüler ve Ddukdae de onlardan daha uzun  olduğu için hiç gözü korkmadı.

 

Familiar ‘Ddukdae’, "Dev Karınca" dan 376 hasar aldı.

 

Familiar ‘Ddukdae’, "Dev Karınca" dan 201 hasar aldı.

 

Bir anda, birkaç karınca Ddukdae'yi kuşattı.

Ç.N: ERKEKSENİZ TEKER TEKER GELİN ÜLEYN

 

Kısa bir süre içinde çok fazlası tarafından saldırıya uğradı ancak toplam sağlık puanı 20.000'e yaklaşan Ddukdae için bu sadece gıdıklanmaktı. 

 

Ve sonra, bir köşede bekleyen Ian emrini verdi

 

“Ddukdae, Buz Dalgası!”

 

Ian komutu verir vermez, öfkeli bir beyaz kar fırtınası ortaya çıktı

 

Baaang-!

 

12 Dev Karınca'nın her birine 298 hasar verdiniz.

 

10 saniye boyunca Dev Karıncalar'ın hareketleri % 30 oranında yavaşlayacak.

 

Ve şimdi Ly öyle bir noktaya ulaşmıştı ki Ian söylemeden ne düşündüğünü anlıyordu ve karıncıların peşine düştü.

 

“Ly, Berserk!”

 

Ian’ın emriyle birlikte, Berserk yeteneğini kullanan Ly, Dev Karıncaların etrafında kudurmaya başladı.

Ç.N: https://www.youtube.com/watch?v=uXBviEYiN98

 

Onlardan çok fazla vardı fakat daha güçlü düşmanlarla savaşmış olan Ly için bu çocuk oyuncağıydı. Bu düşük seviyeli yaratıkları kolayca katletmeye başladı.

 

Ve Ian belli belirsiz Bbookbbook'a bir bakış attı.

  

Gözleri Ian'la buluşan Bbookbbook, kaderine boyun eğmiş bir ifadeyle Kabuk Genişleme becerisini kullandı.

 

Ian, Bbookbbook'un sırtında pişmiş kelle gibi sırıtıyordu

 

Ayrıca, Ian onun sırtında sabit durmak sadece  Bbookbbook için bir deri kayış yapmıştı.

 

Şimdi kazandığı yeni becerileri test etme zamanıydı.

 

Ian, tahmin edilebilir bir ifadeyle beceriyi çağırdı.

 

“Anlık Çoğalma!”

 

Bununla birlikte, Ian'ın her bir elinde 2 sarı ışık küresi biçimlendi.

 

Za-Zap- Za-Za-Zap-.

 

‘Yani sadece karıncalara doğru atmam mı gerekiyor?’

 

Ian her iki kolunu da ona en yakın olan dev karıncalara doğru salladı.

 

Ve Ian’ın ellerinden ayrılan iki küre ileriye doğru uçtu.

 

Ancak, tıpkı Ian'ın öngördüğü gibi Dev Karıncalar kürelerin onları vurmasına kolayca izin vermemişti.

 

Ah, neden bu kadar yavaş uçuyorlar? Bunlar tamamen uyuşuk ve mıymıntı. Kim bunlar tarafından çarpılabilir ki?

Ç.N: :D

 

Aynen Ian’ın şikayet ettiği gibiydi.

 

Ian'ın attığı küreler aşırı derecede yavaş değildi, ama eğer mermilerin size doğru uçtuğunu bilirseniz saldırıyı atlatabilirdiniz.

 

Piiing-.

 

Ian’ın şu anki Çoğalma yeteneği hiçbir şeye çarpmadı ve çoğalmaya fırsat bulamadan havada kayboldu.

 

‘Ugh, eğer durum buysa, o zaman bunu yapmaktan başka seçeneğim yok…”

 

Ve Ian tükettiği Ruhani Büyü değerini kontrol etti.

 

‘Neyse ki, Ruhani Büyü'nün yenilenme hızı düşündüğüm kadar yavaş değil.'

 

Anlık çoğalma’nın bekleme süresi bittiğinde Ruhani Büyü tamamen dolmuştu.

 

Ve bekleme süresinin bittiğini kontrol eden Ian, Anlık Çoğalma becerisini tekrar başlattı.

 

İki elektrikli küreyi iki eliyle tutarak Dev Karıncalara doğru koştu.

 

Ve Ian'ın iki elektrikli küreyi tutan yumrukları Dev Karınca'nın karnının üstünde patladı.

 

Bam-! Za-Za-zap-.

 

Anlık çoğalma yeteneğiyle vurmayı başardınız. “Dev Karınca” ya 1179 hasar verdiniz.

 

Ian içten içe felç etkisinin de çağrılmasını ve bekleme süresinin sıfırlanmasını istedi. Fakat bu şans %15’in altındaydı. Nispeten düşüktü.

 

Ancak, o zaman, dört elektrik topu Ian'ın ellerinden her yöne doğru uçtu ve yakınlardaki Dev Karıncalara zarar vermeye başladı.

 

Za-Zap- Za-Za-Zap-!

 

Anlık Çoğalma vuruşu Dev Karınca’ya ekstra 359 hasar verdi.

 

Anlık çoğalma vuruşu Dev Karınca’ya 317 ekstra hasar verdi.

 

Görünüşe göre Anlık Çoğalma dört ya da beş Dev Karıncaya aynı anda hasar vermişti.

 

Dev Karınca felçli duruma geçti.

 

Dev Karınca'nın hareketleri % 30 oranında yavaşlayacak ve elektrik tipi saldırılarla vurulduğundan %50 ek hasar alacak.

 

"Anlık Çoğalma" için bekleme süresi sıfırlandı.

 

Sistem mesajları birbiri  ardına açıldı.

 

Ve bekleme süresi sıfırlandığında Ian’ın her iki elinde 2 fazladan elektrik küresi ortaya çıktı. Ian heyecandan titriyordu.

 

‘Tamam, ben de bundan bahsediyordum!’

 

O andan itibaren, Ian'ın Anlık Çoğalma yeteneğini yükseltme zamanı başladı.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46883 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr