Taming Master - Bölüm 57: Güçlü Düşman, Hem De Bir Level Up (2)

---

 

Çeviri: Black3113 Düzenleme: Kharsmi

 

YTBC planlama ekibi tam bir çılgınlık içindeydi.

 

Bunun nedeni, sanki yangın varmış gibi YTBC servis merkezinin telefonunun sürekli çalıyor olmasıydı.

 

Ve çoğu izleyicilerin şikayet aramalarıydı.

 

[Tam olarak ne zaman yarı finalleri ve çaylak ligine ait final videolarını yayınlayacaksınız?]

 

[Maç biteli tam bir gün geçmesine rağmen maç videosunun hâlâ verilmemesi nasıl mantıklı olabilir?]

 

En sonunda, yayındaki tüm oklar planlama ekibine doğru dönmüştü.

 

“Takım Lideri Lee! Bu olanların tam olarak nedeni ne? Çaylak ligi her sene bu kadar fazla popüler olmazdı!”

 

Yönetmen Park Moonsung’un öfke ile karışık sorusuna karşılık, planlama ekibi lideri Lee Hansung’un yüzünde utanmış bir ifade vardı.

 

Bunun nedeni, yönetmenin neden kızgın olduğunu çok iyi bilmesiydi.

 

’Çaylak ligi maçlarının bu büyüklükte bir hit olacağını nereden bilebilirdim?‘

Ç.N: hit çok tutulmak demek

 

Bu arena açıldığında, Lee Hansung özel etkilere sahip takımların tüm üyelerini araştırmıştı ve video düzenleme ekibi tıpkı diğer yıllarda olduğu gibi yetişkin liginin önemli maç videolarını düzenlemekle meşguldü.

 

Ancak, arena sona erer ermez izleyiciler her nasılsa çaylak ligi maçlarının niçin yayınlanmadığını sormak için akın etmişti.

 

Bunun nedeni, kullanıcıların kişisel videoları topluluğa yayılmasına rağmen bu yayınların kalitesinin kristal küredeki yayınlar kadar iyi olmamasıydı. Açıklama isteyen bir sürü kullanıcı vardı.

 

Durumun bu noktaya gelmesiyle birlikte, YTBC planlama ekibi üyeleri aceleyle yarı final ve final videolarını düzenlemeye başladılar.

 

Ancak, gecikme hakkında yapabilecekleri bir şey yoktu.

 

“Şey … En büyük ihtimalle bu durumun yeni sınıf kullanıcıları nedeniyle oluştu yönetmenim.”

 

En üst düzey kullanıcıların maçlarının yapıldığı, yetişkin ligi maçları açık bir şekilde daha abartılı ve dinamikti.

 

Ancak, yetişkin liginde görünen kullanıcılar çoğunlukla iyi bilinen kullanıcılardı.

 

Bunun da ötesinde, çaylak ligine kıyasla on kat daha fazla katılımcıya sahip olan yetişkin ligi ön eleme turlarını henüz yeni bitirmişti. Çaylak ligi maçları ana maç olarak değerlendirilse bile, sadece 64 oyunculu bir turdu.

 

Fakat şu anki durumda, kullanıcıların ilgi alanları sürpriz bir şekilde yetişkin ligin ön elemelerinin videoları yerine yeni sınıfların dahil olduğu çaylak liginin finalleri etrafında toplanmıştı.

 

“Argh, sen buna bahane mi diyorsun?”

 

Park Moonsung öfkeleniverdi ve Lee Hansung'a bağırdı.

 

“Hemen tüm insan gücünü yetkilendir ve en kısa zamanda çaylak ligi videolarını sunmak için hazırlanın! 64 oyunculu turdan itibaren başlayan her şeyi!”

 

“He, herkes mi? Yetişkin ligi videolarını düzenlemenin tam ortasında olan insanlar da buna dahil mi?’’

 

Yönetmenin yüzünde hayal kırıklığına uğramış bir ifade vardı.

 

“Bu doğru gerizekalı!”

 

Ve Lee Hansung mahzun bir sesle cevap verdi.

 

“Evet, yönetmenim.”

 

Park Moonsung’un sözleri devam etti.

 

“Bizim yayımız Ta Sa Kanalı’ndan daha sonra çıkarsa, o zaman istifa mektubunu yazsan iyi edersin!”

 

Bang-!

 

Park Moonsung toplantı odasının kapısını sert bir şekilde çarptı ve ayrıldı, öylece kalakalan Lee Hansung derince bir iç çekti.

 

“Argh, bu adamın korkunç şirketi! Cidden istifa dilekçesi veya bir şey yazmam gerekebilir!”

 

Burnundan solumasına rağmen, Hansung planlama ekibini bilgilendirmek için aceleyle toplantı odasından fırladı.

 

@@@@@@@@@

 

Arena'nın çaylak ligi programı tamamen sona ermişti ve ödülünü bile alan Ian, bir geri dönüş parşömen tomarıyla hızlı bir şekilde ayrılmıştı.

Ç.N: PARŞÖMEN TOMARI https://fscomps.fotosearch.com/compc/CSP/CSP993/the-musevi-torah-tomar%C4%B1-ve-l%C3%A2-haz%C4%B1r-foto%C4%9Fraf__k14896232.jpg

 

Bunun nedeni onu rahatsız edecek insanlarla zaman kaybetmek istememesiydi.

 

‘Şüphesiz, etraftaki loncalardan işe alım önerileri olacak ve muhtemelen benim gizli sınıfımı merak eden çok fazla kullanıcı var.’

 

Ve başka bir sebep de kolayca kaybettiği için bunu kendine yansıtmasıydı.

Ç.N: Kalamar depresyonu!

 

‘Hoo, rakibimin hızına fazla kapılmıştım.’

 

Limlong kesinlikle güçlüydü.

 

Ian bile Çağırıcılar’ın Suikastçiler için iyi bir eşleşme olmadığını hesaba katmıştı ve Ian’ın hiç bilmediği gizli sınıf becerileriyle başa çıkamadığı düşünülürse Limlong gerçekten inanılmaz bir rakipti.

 

Ian, temel olarak gölge becerilerini kullanan bu gizli sınıfın kendi gizli sınıfına kıyasla kesinlikle daha yüksek seviyeli bir sınıf olduğunu hissetti.

 

‘Buna rağmen, bu kadar kolayca kaybetmemeliydim. Rakibimi iyi bilmediğim için zaman geçirmeli ve karşı saldırı yapmak yerine onun saldırı modeline alışmalıydım… ‘

 

Başka bir şekilde Ian, rakibi Himenes'e karşı kullandığı ve çok acı çektiği yöntemi tamamen tersine çevirdi ve hızlı bir saldırıyla rakibini yakaladı.

 

Fakat Ian’ın Limlong’un saldırı modeline ve tarzına alışmak için önce yeterince zamana ihtiyacı vardı.

 

‘Ben Familiarlarıma şimdiye kadar çok fazla bağımlıydım.‘

 

Doğrusu, Ian’ın dövüş yöntemi bir Çağırıcı için apaçık ortadaydı.

 

Bunun da ötesinde, onun “Taming Master” sınıfı diğer normal Çağırıcılar'larla karşılaştırıldığında evcilleştime konusunda daha da uzmanlaşmıştı, Familiarlara olan bağımlılığı kaçınılmaz bir şeydi.

 

Ian sınıfından ötürü, PvE (Oyuncu x Çevre) savaşlarında büyük bir avantaj yakaladı, ancak PvP (Oyuncu x Oyuncu) mücadelelerinde kritik bir dezavantaja sahipti ve bu elinde olan bir şey değildi.

 

“Hmm...”

 

Kazanmadığı için üzgündü ama Ian hızlıca silkelendi ve kendini toparladı.

 

Sefil bir kaybeden olmak asla Ian’ın tarzı olmamıştı.

 

‘Sadece bir dahaki sefere kazanmam gerek.’

 

Ian’ın dövüş ruhu eskisinden daha fazla yükseldi.

Ç.N: Sen ana karaktersin Kalamar. Moral bozmak yok yola devam. Aferin.

 

Çaylak ligine hazırlanırken harcadığı zamandan ötürü pişmandı, daha yüksek seviyelere çıktıkça daha önemli başka ligler vardı.

 

“İtemleri açmaya başlayalım mı o zaman?”

 

Pişmanlık dolu kalbiyle hesaplaşan Ian, ikincilik ödüllerini kontrol etmek amacıyla envanterini açtı. Ian'ın ödül olarak aldığı iki şey vardı.

 

Toplamda 80.000 şöhret puanı ve 50.seviye Seçkin Çağırıcı Kahraman Sınıfı standart ekipman kutuları.

 

Bir Kahraman Sınıfı aksesuarın ve bir silahın ikincilik için verilen ekipman kutularından rasgele çıkabileceği yaygın olarak bilinen bir şeydi.

 

Issız bir alana giden Ian, envanterinden ekipman kutularını çıkardı.

 

“Ahh . En sinir bozucu şey açılış eşyalarının bu şekilde rasgele olması.”

 

Bunun gibi rastgele ödülleri kontrol ederken yaşadığı gerginlik, kazanamadığından ötürü yaşadığı pişmanlıktan tamamen apayrı bir şeydi.

 

“İlk önce hangisini açmalıyım? Silah kutusunu mu? Ya da aksesuar kutusunu mu? ”

 

Mutlu mutlu düşünen Ian, önce aksesuar kutusunu açmaya karar verdi.

 

Bunun nedeni, Kaos Zindanı'ndan aldığı başa takılan aksesuar hariç diğer ekipmanlarını değiştirme zamanı çoktan gelmişti ve en çok değiştirmek istediği şey aksesuarlarıydı.

Ç.N: Çenesi düşük ihtiyarın verdiği Ejderha Eğiticisi’nin tüylü başlığı vardı bölüm 43’de . Kesin hepiniz unuttunuz de mi şaşkınlar sizi J

 

Ian, elini aksesuar kutusunun üzerine koydu.

 

"Açıl!"

 

Ardından, kutu tamamen açıldığında mavi bir ışık yayıldı.

 

Ve Ian’ın gözlerinin önünde pat diye bir sistem mesajı ortaya çıktı.

 

‘Parlayan Çağırıcı’nın Dövüş Ruhu’ itemini elde ettiniz.

 

Daha sonra kazanılan öğeye ait bilgiler açıldı.

 

Parlayan Çağırıcı’nın Dövüş Ruhu

Sınıflandırma - Yüzük

Rütbe - Kahraman

Kuşanma sınırı – seviye 50 üzeri

Dayanıklılık - 255/255

Seçenekler:

+100 büyü çağırma özelliği

Ruh Büyüsü - +30

Yakınlık - +50

Liderlik - +% 15

* Kuşanıldığında ek olarak saniye başına 1 ruh büyüsü elde edilir.

* Familiarlar için Yakınlık ve Sadakat en yüksek duruma çıkar ve tüm istatistikleri % 5 oranında artar.

* Bu, ‘Ian’ kullanıcısına ait bir itemdir.

Bu öğe başka bir kullanıcıya devredilemez veya satılamaz ve karakter ölse bile düşmez.

 

Bu, arenada yüksek bir derece alan bir Çağırıcı'ya verilen lüks bir yüzüktür.

 

“Ah, kötü değil?”

 

İtem bilgi penceresini kontrol eden Ian, tatmin olmuş bir ifade takındı ve başını salladı.

 

Bir seçenek olarak artan istatistikler de inanılmaz derecede güzeldi, ama özellikle beğendiği seçenek Ruh Büyüsü’nün iyileşme özelliğiydi.

 

‘’Anlık Çoğalma’yı kullanırken Ruh Büyüsü'nden yoksun kaldığım birçok zaman oldu, bunun çıktığı iyi oldu.”

 

Görünüşe göre bu itemin lv 50 sınırına sahip olmasının nedeni, lv 50'ye ulaştığınız zaman sınıfa özel yeteneklerin ayrıca eklenmesiydi.

 

“Ama, neden böyle bir hesap kısıtlaması eklenmiş?”

 

Ian, bu sefer de yüzüğe eklenmiş hesap kısıtlamasını beğenmedi.

 

Bunun nedeni, bu yüzüğün başa takılan aksesuar gibi sürekli kullanılmaya değer bir eşya olmamasıydı.

 

Seviyesini arttırdığı gibi daha iyi bir yüzüğe ulaşmak için onu açık arttırmada satmak istiyordu ancak bir hesap kısıtlaması olan bir ürünü satamayacağı için, onun bir çöp olduğunu hissetti.

 

Daha sonra bu seviyedeki bir itemi satacak olsaydı büyük bir kazanç elde edebileceğinden emindi.

 

“O zaman bu sefer silah kutusunu açalım mı?”

 

Ian'ın şimdiye kadar kullandığı “Antik Çağırıcı’nın Çelik Muştası” lv 50'de bile hâlâ son derece kullanışlıydı.

Ç.N: muşta güzel bir silahtır http://www.thealaaddin.com/image/cache/data/av%20ve%20kamp/cak%C4%B1%20b%C4%B1cak/yilan-desenli-musta-494-800x800.jpg

 

Özellikle doğal yeteneği olan 'İndüksiyon' nedeniyle, son derece iyi bir silah elde etmedikçe onu değiştirme planları yoktu.

Ç.N: Şu elektrik yeteneği var ya işte ondan bahsediyor.

 

"Açıl!"

 

Ve daha önce olduğu gibi, kutu mavi bir ışık yayarak açıldı.

Ç.N: Ve Kalamar Legolas’ın Elf gözleri birden ışıldadı.

 

Parlayan Çağırıcı’nın Uzun Yayı’nı elde ettiniz.

 

“Ah! Yay! Bu bir yay! ”

 

Yayın ortaya çıkmasıyla inanılmaz derecede heyecanlanmış olan Ian, silahın bilgisini okumaya başladı.

 

Parlayan Çağırıcı’nın Uzun Yayı

Sınıflandırma – Uzun Yay

Rütbe - Kahraman

Kuşanma Sınırı – Seviye 50

Saldırı Gücü - 205 ~ 395

Dayanıklılık - 600/600

Seçenekler:

Çeviklik +65

Büyü Çağırma +30

Kritik İsabet Şansı +% 15

Kritik İsabet Kaçırma +% 70

* Çağrılan tüm Familiarlar’ın Çevikliği % 20 artarken Saldırgan Güçleri de % 30 artacaktır.

* Eğer düşmana kritik hasar verilirse, 3 Ruh Büyüsü iyileştirilecek ve düşmanın üzerinde bir “Parlayan İşaret” bırakılacak. İşaret 5 saniye sürecek ve eğer işaretin kaybolmasından önce düşmana vurabilirseniz , tüm beceriler için bekleme süresi 5 saniye azaltılacaktır.

* Bu, ‘Ian’ kullanıcısına ait bir itemdir.

Bu öğe başka bir kullanıcıya devredilemez veya satılamaz ve karakter ölse bile düşmez.

Bu, arenada yüksek bir derece alan bir Çağırıcı'ya verilen lüks bir armağandır.

 

“Hul ...”

 

İtemle ilgili bütün bilgileri okuyan Ian, derince düşündü.

 

Bunun nedeni, ortaya çıkan itemin beklentisinden çok daha iyi olmasıydı.

 

‘Eğer silahımı değiştirirsem, indüksiyon yeteneğini kullanamayacağım.‘

 

İndüksiyon yeteneğinden başka, tüm Familiarlar için geçerli olan Kritik Hasar Artışı ve Muştaya bağlı Liderlik seçeneği de dahil olmak üzere hepsi ortadan kalkacaktı.

 

Fakat yaya eklenen seçenekler de oldukça kullanışlıydı, bu yüzden bir karar vermek zordu.

 

‘Yine de, Ruh Büyüsü kurtarma ve bekleme süresi azaltma seçenekleri çok baştan çıkarıcı… ‘

 

Yaya, sadece silah olarak bakıldığında muştaya kıyasla Saldırı Gücünde çok daha üstündü, ama gerçekte, silahların Saldırgan Güçleri, Ian'a artık eskisi kadar önemli gözükmüyordu.

 

“Büyü Çağırma”, kendi hasar verme becerilerine daha fazla doğrudan etki yapıyordu ve tam da bu nedenle , kendi silahlarının Saldırı Gücüne kıyasla, Ian'ın Saldırı Gücüne daha büyük bir etkisi oluyordu.

 

Ve, bir anlık bir düşünmeden sonra Ian kararını verdi.

 

"Silahımı yayla değiştireceğim ve" İndüksiyon" yeteneğine sahip yeni bir silah bulana kadar, muştaları bırakmayacağım."

 

Ian'ın böyle bir karar vermesinin özel bir sebebi yoktu.

 

O anda, uzun yayın seçenekleri ona biraz daha tercih edilebilir geliyordu, çünkü yayın kullanılmasıyla oluşan durumda Ian’ın Familiarlar’ı İnanılmaz Güçlü İçsel Yetenekler kazanıyordu, fakat yine de İndüksiyon kabiliyeti olan bir silahı kullanması gereken bir durum da oluşabilirdi.

 

Kararını veren Ian, uzun yayını kuşanırken muştalarını kaldırdı ve envanterine koydu.

 

“Şimdi, her avlanma turu için gittiğim zaman, terbiye becerimin bekleme süresi birkaç dakika azalacak, değil mi?”

 

Doğrusu, Ian'ın yayı kullanmayı seçmesinin nedeni tam olarak burasıydı.

 

Ian'ın en önemli olduğunu düşündüğü kısım Familiarlarının potansiyel statlarıydı.

 

Ve terbiye becerisi için bekleme süresini azaltma seçeneği tamamen yaya bağlıydı.

 

‘Bundan bahsetmişken, Ly’nin potansiyelini bir kontrol edelim mi?’

 

Ian, Bbookbbook'a "Kabuk Büyüme" becerisini verdikten sonra sürekli olarak Ly üzerinde Terbiye becerisini kullandı.

 

Bu sayede, Terbiye etme becerisi lv 8'e yükseldi ve ayrıca Ly'nin Potansiyeli de 50'nin üzerine çıkmıştı.

 

"İyi."

 

Ian’ın tatmin olmuş bir gülümsemesi vardı.

 

Şimdi, terbiye becerisini daha fazla kullanabileceği için hızlıca Ly’nin potansiyelini 100’e çıkarabilirdi.

 

“Şimdi, eğer sıradışı yeni bir Familiar elde edersem, muhtemelen onu iyi yetiştirebilirim.”

Ç.N: Bbookbok da nadir .

 

Doğrusu, potansiyel stat’ını en etkili şekilde kullanabilmek için ancak 100 potansiyel'e ulaştıktan sonra Familiarlarının seviye atlaması gerektiğini anlamıştı.

 

Potansiyel ne kadar yüksek olursa, stat yükselme aralığının da o kadar büyük olacağı apaçık belliydi.

 

Bununla birlikte, Ian şu anda  Familiarlarına sürekli olarak seviye atlattırarak mümkün olduğunca güçlendiriyordu ve potansiyelleri hakkında hiç de endişelenmiyordu.

 

“Şimdi benim yakınlığım 300'ün üzerinde ve evrimi mümkün olmak şartıyla bir Kahraman Rütbe canavar yakalayabilirsem keyiften dört köşe olurum.”

 

Yüksek yakınlığı nedeniyle, şu anda iyi bir eşsiz seviye canavarı yakalayabilirdi.

 

Bbookbbook dışında eşsiz seviye bir daha canavarı yakalamaya ihtiyacı vardı, ancak o bundan daha fazlasını elde edebileceğini düşünüyordu.

Ç.N: Onun gibisini bir daha bulamazsın kalamar.

 

‘Huehue… Yaygın rütbeli olarak başlayan Ly bu kadar güçlü olduysa, eğer bir Eşsiz rütbe ya da Kahraman rütbe canavarı yakalayıp evrimleştirirsem o inanılmaz olur, değil mi?’

 

Bu zahmetsizce ruh halini yükselten bir hayaldi.

 

‘Eğer Kahraman Rütbe evrimi mümkün bir Familiar elde edebilirsem ve onu lv 1’de ağzına kadar dolu bir 100 Potansiyelle yetiştirirsem…’

 

Böyle bir durumda, Ian inanılmaz bir Familar yetiştirebileceğini hissetti.

 

“EUT-cha.”

 

Gergin durumdaki Ian, eşyalarını düzgünce dizdikten sonra yürümeye başladı.

 

“Her şeyden önce, bu aranın sonuna kadar seviye atlamalıyım.”

 

Arena yüzünden bir haftayı israf etmişti.

 

Profesör Lee Jinook ile yaptığı bahis aniden aklına geldi.

 

‘Err, doğru. Lv 93… Ara bitmeden önce o seviyeye ulaşmalıyım.‘

 

Ian içinden günleri saydı.

 

’Dersin başlamasına bir ay on gün var. Ve dersleri değiştirmek için ilk haftayı ekebilirim. Profesör Lee Jinook’un ilk dersi Perşembe günü olduğuna göre…’

 

Ian’ın zihni, daha önce hiç olmadığı kadar şiddetli bir şekilde dönmeye başladı.

 

Ve hesaplamaları sona erdiğinde sonuç kalan zamanın yaklaşık 50 gün civarı olmasıydı.

 

“Ben berbatım!”

Ç.N: Ağla. Yatacak yerin yok senin!

 

Ian’ın bakış açısına göre bu neredeyse imkansız olan kısa bir zamandı.

 

Gereksinim duyduğu seviyeye ulaşmak için günde neredeyse 1 seviye atlamalıydı.

 

Şu anda, günde 2-3 seviye atlamanın mümkün olduğunu düşünüyordu, ama 70. seviyeye ulaşınca EXP yükseltmenin cehennem gibi olacağını çok iyi biliyordu.

 

“Euaah, burada bu şekilde oyalanmak için zamanım yok! Avlanma, hadi avlanmaya gidelim! ”

 

Ian , ayaklarını aceleyle harekete geçirdi.

 

Rekabetçiliğinin yanı sıra, bu Ian’ın gelecekteki oyun yaşamını belirleyecek bir bahisti.

 

O asla bir kereliğine bile olsa kaybedeceğini hayal etmemişti.

Ç.N: Biz de hayal etmemiştik kalamar ama arada sırada birilerinden dayak yemelisin sen . Azıcık düş yuvarlan ki daha güçlü kalkabilesin. Ana karakterler de dayak yemeli ama sonra gidip intikamını almalı. Bekle bizi Limlong senin için geliyoruz. Eninde sonunda bir yerde elbet seni kıstıracağız. Auuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuu!