Taming Master - Bölüm 20: Ly'ın Büyümesi (6)

---

 

Çeviren:Devilsparadise

Düzenleyen:Cqnn

 

Görevin içeriğini ve ödüller kısmında yazan ikiye katlanmış Tecrübe Puanlarını gören Ian'ın ağzının kenarları yukarıya kıvrıldı.  

 

''Beklediğim gibi, hafızam beni yanıltmadı.'' 

 

Fakat yüzü yine düştü. 

 

''Ah doğru ya görev aslında bir 'Grup Göreviydi' '' 

 

Birlik üyeleriyle birlikte olduğu sırada görevin grup kısmını unutmuştu. 

 

''Hiç iyi değil...kime sormalıyım?''  

 

Düşündüğü ilk yer birlikti.  

 

''Her ne kadar birlikte 40 seviye civarında bir acemi olduğunu düşünmesem de...'' 

 

Şimdilik, görevi ertelemesi için Lapierre ile konuştu. 

 

''Yönetici ben bir grup bulana kadar baskın planını erteleme imkanı var mı?'' 

 

Tabii ki bu durumu göz önünde bulundurabilirim. Kamp Alanı Gözcüleri'ni yok edebileceğini düşünüyor musun? 

 

Görev bildirimi sesi yeniden duyuldu. 

 

 

Saumur Kanyonu Gözcülerini Yok Etme  

 

Lucain kasabasının kural tanımaz lideri Lapierre ceza kuvvetleri harekete geçmeden önce Goblin Kamp Alanı'ndaki Gözcüleri ortadan kaldırabilecek paralı askerleri silah altına alıyor. 

 

Ondan fazla Gözcü'yü öldür ve sağ salim geri dön. 

 

Görev Zorluk Seviyesi: E 

 

Ödül: Bir Kanun Tanımazın Deri Zırhı 

 

Bu görevi kabul edecek misiniz? 

 

 

Genellikle Acemi Sahası olarak bilinen Saumur Kanyonu Luspel İmparatorluğu sınırları dışındaki bir yerdi. 

 

Ian'ın bulunduğu kasaba da İmparatorluğun sınır bölgesine bağlı bir yerdi ama Saumur Kanyonu'ndan hâlâ oldukça uzaktaydı ve bu çok can sıkıcıydı. 

 

''Gitmek aşağı yukarı 30 dakika sürecek. Biraz sinir bozucu ama yapabileceğim bir şey yok.'' 

 

Can sıkıcıydı ama biliyordu ki bu görevi yapamazsa Kamp Alanı Baskını Görevi etkinleştirilemezdi, bu yüzden Ian hemen kabul etti. 

 

''İstediğini yapacağım.'' 

 

Peki teşekkürler. Düşündüğüm gibi güvenebileceğim tek kişi sensin. 

 

Lapierre ile konuşmayı bitiren Ian ardından Herz'e bağlandı. 

 

Neyse ki Herz oturum açmıştı. 

 

"Yoohyun birliğine girişimi kabul et." 

 

Haa? Birliğe girişini mi? 20 seviye oldun mu? 

 

Yoohyun biraz şaşırmış gibi konuşuyordu fakat Ian aldırmadan sözlerine devam etti. 

 

"Evet henüz hedefime ulaştım." 

 

Bir süre sessiz kalan Yoohyun başka bir mesaj gönderdi. 

 

Haklısın koçum. Birliğe başvurunu kabul ettim. 

 

"Teşekkürler." 

 

Nasıl 20 seviyeye ulaşabildin? Deli gibi bir hızla seviye atlayan Kara Büyücü'lerden bile 20 seviyeye ulaşanını görmedim. 

 

"Beni tanımıyor musun? Yakında senin seviyene geleceğim. Daha çok çalışmalısın dostum." 

 

Ian bunu bir şaka olarak söylemişti ama Yoohyun öylesine bir laf olarak düşünmedi. Her zaman Ian Kailan'a açılıştan beri başlamış olsaydı ilk 100'de olacağını düşünmüştü. 

 

...Evet, acele et ve seviyeni yükselt. Sen yokken yolunda gitmeyen şeyler var. 

 

Konuşmaya devam eden Ian asıl konuya geldi. 

 

"Dostum birlik üyelerimiz arasında 40 seviye civarı olan biri var mı?" 

 

Hah? 40 seviye mi? Hayır yok, neden? 

 

"Tam da düşündüğüm gibi... Önemli değil kendim halledebilirim." 

 

Ian Herz ile olan konuşma penceresini kapattı ve Birlik konuşma grubunu açtı. 

 

''Tanımağım biriyle takım olmaktansa birlik üyelerinden tanıdık biriyle takım olmak daha iyi.'' 

 

Ardından bir mesaj attı. 

 

Ian: Yine ben geldim. Hepiniz nasılsınız? 

 

Sessiz olan grup Ian'ın mesajıyla birden canlandı. 

 

Fiolan: Hadi canım, Ian, 20 seviye olmuşsun?  Kroban: Ohaaa, Ian 20 seviye oldun ve katıldın mı? Bir Çağrıcı için seviye atlamak cehennem azabı değil miydi? Yanlış mı? 

 

Ian birlik üyeleriyle yeniden bir araya gelmişti(?). 

 

Ian: Sadece 20 seviye oldum, niye bu kadar üstüne düşüyorsunuz? Bekleyin millet. Çok yakında asıl seviyeme ulaşacağım. 

 

Gerilim, her neyse, bu sadece hoşgeldindi. 

 

Fiolan: Lütfen... hızlıca seviye atla. Ian olmadan avlanmak çok yavaş.  Carwin: Ooo... Ian kardeş! 

 

Grup konuşmaya devam ettikçe daha çok insan katıldı. Bir hafta sonra geri gelen Ian'ı gördüklerine mutlu gibiydiler. 

 

Ancak, tezcanlı Ian hemen sadede geldi. 

 

Ian: Birlik üyelerim, kusura bakmayın ama eğer 40 seviye civarı bir kullanıcı tanıyorsanız lütfen beni tanıştırın.  Kroban:40 mı? Niye bir 40 seviye arıyorsun ki? 

 

Ian bir anlığına nasıl cevap vereceğini düşünmeye çalışırken duraksadı. Çünkü 20 seviyede Goblin Kamp Alanı Görevi'ni yaptığını söylerse büyük bir soru yağmuruna tutulacaktı. 

 

Yine de doğruyu söylemekten başka bir yol yoktu. 

 

Ian: Şey, Goblin Kamp Alanı Görevi'ni yapmaya çalışıyorum ama takım görevi. Sadece bir kişiye ihtyacım var. Kamp Alanı'nda bir kişinin görevini yapabilecek biri. Hatta hayır, bir kişiye düşeni yapmasına da gerek yok. Kamp Alanı'na gelmek istemesi yeter. Ben götürürüm.  

 

Tam da tahmin ettiği gibi mesajlar ardı ardına geliyordu. 

 

Fiolan: Ian, sen 20 seviye değil misin? Nasıl tek başına Kamp Alanı Görevini yapabilirsin  Carwin: Yapmakmış hadi oradan... bu arkadaş Kamp Alanı Görevi sayesinde seviye atlamaya çalışmıyor mu? 20 seviye olana kadar da arkadaşı kasmış gibi görünmüyor mu?  Kroban: Seni aptal, Ian gibi birinin seviye atlamak için böyle bir şey yapacağını düşünebiliyor musun? Ayrıca, eğer seviye atlamak isteseydi neden bize 40 seviye birini aradığını söylesin?  Carwin: Sen ne diyorsun? 60 seviye üstü olsan bile Kamp Alanı görevini alamazsın. Ona nasıl seviye desteği verebiliriz?  Kroban: Opps, öyle mi diyorsun? 

 

Ian'ın kafası karışmıştı ve belli belirsiz konuştu. 

 

Ian: Şu an sadece 20 seviyeyim ama bir evcil hayvan edinebildim yani Kamp Alanı Görevi'ni yapabileceğimi düşünüyorum. O yardım edecek. 

 

Bu sözler oldukça mantıklıydı. Çağırıcılar hakkında çok fazla bilgi olmadığı için diğerlerinin kabul edebileceği bir gerekçeydi. 

 

Eğer Çağırıcı olarak oynayan başka bir Çağırıcı olsaydı bu sözlerine karşı çıkar ve yalanlardı. 

 

İlk tepkiyi grubun  en saf üyesi olan Kroban verdi. 

 

Kroban: Nasıl olur da bu kadar şanslı olursun. 

 

Tepkisinde bir şüphe görünmüyordu. 

 

Ian gülümsedi. 

 

Fiolan: Tahmin ettiğim gibi 20 seviyeye bu kadar çabuk ulaşmanın bir nedeni var. Ancak orada burada Çağırıcı'ların kıymetini bilmeyip iyi olmadıklarını söyleyenler var ama gerçekten doğru mu? 

 

Fiolan'da aynı fikirdeydi. 

 

Ian deneyimlediği kadarıyla cevapladı. 

 

Ian: Ne demek Çağırıcı'lar iyi değil? Eğer iyi kullanırsan bence gayet iyi bir sınıf.  Fiolan: Ama nas... 

 

O sırada, Carwin Ian'ın beklediği mesajı attı. 

 

Carwin: Ian kardeş, benim 45 seviye bir arkadaşım var...  

 

Ian hemen cevap verdi. 

 

Ian: Ovv, cidden mi? Bizi tanıştırabilir misin?  Carwin: Ama o karakterini üretim sınıfına odaklanarak geliştirdi, yani saldırı yetenekleri büyük ihtimal... 

 

Kailan'da Demirciler, Terziler, Boyacılar ve Mimarlar gibi birçok üretim sınıfı vardı. Ama kullanıcıların çoğu üretici sınıflara ilgi göstermezdi çünkü seviye atlamak ve savaşmak için yeterince zaman yoktu,yani üretici sınıflarda sürekli çalışıp gelişmek zaman kaybıydı. 

 

Örneğin, Demircilik, eğer bu sınıfta seviye atlamak istiyorsan kendini bir demirci dükkanına kapatman ve avlanmak ve savaşmakla karşılaştırıldığında hayatın buna bağlıymışçasına silah üretmen gerekiyordu, yorucu ve sıkıcıydı. 

 

Saldırı sınıflarının aksine bir kullanıcı birden çok üretim sınıfına katılabilirdi ama daha bir tanesinde bile doğru düzgün gelişmiş bir kullanıcı yokken katılmak çok anlamsızdı. 

 

En popüler üretici sınıfları gerekli ekipmanları üreten Demirciler, ekipmanlara büyü basabilen ve tek kullanımlık büyü parşömenlerini üreten Büyücülerdi. 

 

Demircilik Sınıfı karakterini güçlendirmene fırsat vermeyen bir sınıftı ama para kazandırıyordu iste bu yüzden popülerdi ve Büyücüler de öyleydi. Çünkü büyücü-saldırı sınıfında olan kullanıcılar büyü yeteneklerinin ve büyücülerinin uzmanlığını arttırabilirlerdi, böyle yapan çok fazla insan vardı. 

 

Demirci ve Büyücü'lerden ortalama bir derecenin üstüne çıkabilen bir avuç insan vardı. 

 

Ian: Cidden mi? Peki sınıfları ne?  Carwin: Saldırı sınıfı Rahiplik ve üretici sınıfı muhtemelen Aşçılık...? 

 

Demirci ya da Büyücü gibi üretici sınıflardan birini bekleyen Ian biraz şaşırmıştı. En azından Rahipti ve şifa gücü olması rahatlatıcıydı.  

 

Ian: Aşçılık mı?  Carwin: Umm...Evet...Rahip olmasına rağmen saldırıda pek yardım edemez ve oyun oynamada da pek iyi değil...Hâlâ kabul ediyor musun? 

 

Ian'ın en başından beri hedefi gerekli kişi sayısına ulaşmak olduğu için takım arkadaşının savaşma gücüyle ilgilenmiyordu. 

 

Ian: Sorun değil. Bana bir iyilik yap ve o kişi çevrimiçi olduğunda irtibata geçmemizi sağla. 

 

Carwin  bu beklenmedik tepkiye biraz sert bir cevap verdi. 

 

Carwin: Peki, anladım. Gerçekten son kararın m?  Ian: Evet öyle. 

 

İki kişinin konuşmasını dinleyen Kroban araya girdi. 

 

Kroban:Hey, Ian, ne kadar iyi bir canavarın var ki bu kadar kendine güveniyorsun? Birdenbire onu savaşırken görmek istedim. 

 

Fiolan hemen müdahale etti. 

 

Fiolan: Kroban, Kuzey'deki ''Keşif Heyeti Görevi'' yüzünden bir süre hiçbir yere gidemezsin.   Kroban: Ahh, evet... Birlik Yardımcılığı... 

 

Ian gülümsedi ve bir mesaj attı. 

 

Ian: Kroban kardeş Kuzey Kıtası'nda bolca bilgi topla. Hızlıca seviye atlayıp peşinden geleceğim. 

 

Kuzey Kıtası büyük güncellemeyle açılan yeni bir alandı. Ancak Ian seviyesi yetmediği için henüz gidememişti. 

 

Kroban: Pekâlâ ufaklık acele et ve eski seviyene yetiş. 

 

Eğer mesajlaşmaya devam ederse boşa zaman harcayacağını düşünerek tedirgin olan Ian konuşmayı alelacele bitirdi. 

 

Ian: Şu an yapmam gereken bir şey var bro. Gitmem gerek. Başka bir şey olursa sana haber ederim. Carwin beni tanıştırmak istediğin kişi ile konuşursan hemen mesaj at.  Kroban: Anlaşıldı. 

 

Aradan zaman geçtiği için birlik üyeleriyle mesajlaşmak keyif vermişti ama avlanmak ve seviye atlamanın verdiği zevkle kıyaslanamazdı. Hiç zaman kaybetmeden gruptan ayrılan Ian Ly'ı yanına aldı ve kale kapısından dışarı çıktı. 

 

''Carwin aramadan şu önceki görevi bitirsem iyi olur.'' 

 

Önceki görev derken Goblin Gözcülerini Öldürme Görevini kastediyordu. 

 

Ian hiç gecikmeden Goblin Kamp Alanı'na doğru yola koyuldu. 

 

Goblin Gözcülerinin kışlalarının tam olarak nerede olduğunu biliyordu.

 

//EN: Bölüm bendeydi unutmuşum arada hatırlatın xd