Taming Master 38.Bölüm Part II:Crupia Karlı Dağı(3)
Çeviren:Devilsparadise
Çeşitli itemler kazanmış olan Ian alnından akan teri silip elini Trolün ölü bedeninin üstüne koyarak kendi kendine mırıldandı.
"Uf,Tecrübe Puanım cidden artmıyor."
Goblin Savaşçıları'nı avlarken kazandığı Tecrübe Puanı 900 civarlarındaydu.Ancak Goblin Savaşçıları'ndan 10 seviye yüksek olan Buz Trolleri'nden sadece 1060 puan alabilmişti ki bu da büyük bir fark değildi.
Ama sebebini anladı ve homurdandı.
'Önceden sadece Ly ile paylaşırken şu an dördümüz paylaşıyoruz bu yüzden seviye atlamak kesinlikle daha zor.'
Karlı Dağa ulaştığından beri tüm gün avlanmasına rağmen sadece 1 seviye atlayabilmişti.
30'lu seviyelerin sonundaki normal kullanıcıların seviye atlama hızıyla aynıydı ama söz konusu çılgınlar gibi seviye atlayan Ian olunca bu durum can sıkıcıydı.
"Harekete geçmeden önce biraz dinlenelim!"
Aslında hemen harekete geçmek ve hemen yeni bir av bulmak istiyordu fakat Ddukdae'nin Canının yeniden dolması ve Ian'ın da biraz soluklanması için zamana ihtiyaç vardı.
Ian büyük bir kaya parçasının üstüne oturdu ve dinlenirken çevresine bakındı.
Ve uyuyan şanslı Bukbuk'u gördü.
Ona nefretle baktı.
'Bir kaplumbağa olarak yaşamak Tanrı'nın bir lütfu olsa gerek.Rahatça yatmak ve kıçını bile kaldırmadan Tecrübe Puanı kazanmak...'
Kafasını salladı.
'Yine de onu geliştirmek için biraz çaba göstersem en azından ileride iyi bir yem olabilir belki.'
Ian kendini zorla teselli etti ve gerçekliğe geri döndü.
Bukbuk yem olmak için yeterli olsa da olmasa da doğru zaman için beklemesi gerekiyordu.
... ... ... ... ... ... ... ... ... ...
Ve Ian şiddetli av programına devam etti.
Uyku için 5 saat ve yemek için harcadığı 30 dakika dışında kapsülden ayrılmamıştı.
Evinden ayrılalı sanki bir hafta geçmiş gibi hissetti.
Yine de iyi bir sonuç elde etmişti.En son Bukbuk ile bütün hayvanları 40 seviyeye gelmişti.
Ian ve Ly 42,Ddukdaae 43 ve Bukbuk 40 seviyeydi.
'Bi' bakalım...Ddukdae'nin Potansiyeli 100'e ulaşmış olmalı.'
Ddukdae'nin bilgi penceresini açtı ve şu ana kadarki avın sonuçlarını kontrol etti.
Ardından yüzünü buruşturdu.
'Yok ebesinin nikahı?Neden böyle bu?'
Ddukdae'nin Potansiyeli çoktan 100 olmuştu.
'Neden evrilmiyor ki?Potansiyeli 100 olduğu zaman evrim geçirmesi gerekmiyor muydu?'
Ian şaşıp kalmıştı.
'Evrim geçirmesi için gereken şeylerden birinin 100 Potansiyel olduğuna eminim...Potansiyel dışında gereken başka bir şey var mıydı ki?'
Ama aklına başka bir şey de gelmedi.
'Daha çok seviye atlaması mı gerek?Öyle olsa bile Ly'ın 20 seviyede evrim geçirdiğini hatırlıyorum.'
Şimdilik yapabildiği tek çıkarım seviye üzerineydi.
Sonuçta her canavar için gereken seviye farklı olabilirdi,Ly 20 seviyede evrildiği için Ddukdae için de aynısının geçerli olduğunu düşünemezdi.
'Pekala demek ki şu an elimden gelen pek bir şey yok...'
Derin derin düşünse de çözüm bulamayacağı bir şeydi.Bu yüzden de Ddukdae'nin Potansiyeli hakkındaki düşüncelerini kafasından attı.
'Bukbuk üzerinde Eğitim yeteneğini kullanmam gerekiyor mu?'
Potansiyelin 100'e ulaşması evrim için tek başına yeterli olmadığından Bukbuk üzerinde Eğitim ve Yetenek Aktarımı kullanmanın en büyük önceliği olduğunu düşündü.
Eğer Bukbuk iyi bir yetenek kazanırsa bu Ian'ın muştasına çekebileceği ve büyük faydasu dokunacak bir yetenek daha demekti.
Daha sonra da Ly'ın Potansiyelini artırmanın faydalı olacağınıı düşündü.
Başını Bukbuk'tan tarafa çevirdi.
"Bukbuk."
Buk-?
"Buraya gel."
Bukbuuuuk-
Bukbuk hemencecik kafasını çevirdi.
Talimatlarını dinlememesi apaçık bir isyandı.
Ian derin bir iç çekip Bukbuk'un yanına yaklaştı,Eğitim yeteneğini kullandı.
'Orta-Seviye Eğitim' yeteneğini kullandınız. (Yeniden başlama süresi:25 dakika) 10 dakikalığına Evcil Hayvan Bukbuk Çağırıcısının komutlarını daha iyi anlayacak ve uygulayacak. Eğitim ne kadar tekrarlanırsa,Evcil Hayvan'ın Potansiyeli o kadar çok yükselir. Bukbuk'un güncel Potansiyeli:2
Onu eğitmeese de sürekli yanında ava götürmesi Potansiyelini biraz artırmıştı.
Ian trip atan Bukbuk'a şantaj yaptı.
"Eğer böyle yapmaya devam edersen bundan sonra sana köfte vermem."
Buuk...?
Ian'ın sinsi atağı Bukbuk'u şaşırtmıştı.
Buuuk-Buuuuk-!
Eğitim yeteneği sayesinde Ian'ın sözlerini daha iyi anlayan Bukbuk'unn yüzü düşmüştü.
"Bukbuk,gel buraya."
-sürünme sesi-
Ian'ın el hareketiyle Bukbuk hemen kıpırdadı.
Hızlı hareketleri askeriyede acemi birliğne yeni başlamış bir erinkine benziyordu.
"Eğer en başından iyice dinlemiş olsaydın,ne kadar iyi olurdu."
Bukbuk'un kontrolünü anında ele geçiren Ian ayağa kalktı.
Bİraz dinlenmişti,artık avlanmaya başlama zamanıydı.
"Ddukae şuradaki Buz Trollerini görüyorsun,değil mi?"
Ddukdae hafifçe kafasını sallarken Ian devam etti.
"Önce git ve onların dikkatini çek,ardından ben ve Ly saldırıya geçeceğiz.İyice anladın mı?"
Grr-
"Ly bu defalık Öfke'yi kullanalım.Çünkü çevrede 4 tane Trol var şeyet hızlıca yakalayamazsak işimiz yaş."
Detaylı planın ayrıntıları açığa çıkıyordu.
Ian karmaşık bir komut verdiğinde,Ddukdae tam istediği ölçüde anlayamamıştı ama Ly dediklerini mükemmel bir şekilde anlamıştı.
Ly'ın Öfkesini kullanarak 15 dakikada 5 Trol yakalamayı planlıyordu.
-pat küt-
Ddukdae ağır adımlarla Trollere yaklaşırken Troller hemen ona doğru döndüler ve savaş tereyağından kıl çeker gibi başladı.
Buz Trolünü öldürdünüz.1040 Tecrübe Puanı kazandınız. Buz Trolünü öldürdünüz.1076 Tecrübe Puanı kazandınız.Ian planladığı gibi 15 dakika içinde 5 Trolü yakalamış ve yeniden yola çıkmak için hazırlanmıştı.
Trolleri göz açıp kapayıncaya kadar yere sermişlerdi.
Onların yeniden canlanmaları için en az 3 saat beklemesi gerekiyordu.
"Beyler,hadi gidelim."
Ian'ın çağırmasıyla Ly ve Ddukdae hemen yanına geldiler.
Ancak aralarından biri ortalarda yoktu.
"Ah,Bukbuk bu kadar kısa zamanda nereye kayboldu?"
Sağa sola bakındı.
Ne kadar bakarsa baksın Bukbuk'u göremedi.
'Eğer saldırıya geçseydi ya da uğrasaydı,sistem mesajı bildirirdi...'
"Neredesin Bukbuk?Bak sana köfte vereceğim,gel hadi."
Zarar görmediği belliydi yine de kendisini endişelenmekten alıkoyamadı.
Çok sevdiği köftelerin cazibesi bile fayda etmemişti bu yüzden endişesi boş yere değildi.
'Onu serbest bırakıp bir daha mı çağırsam ki?Nereye gitti acaba?'
30 dakika önce çağırma özelliği kullandığı için aynı hayvan üzerinde bir kez daha kullanamazdı.
Bu yüzden Ian gerekmedikçe çağırma özelliğini kullanmazdı.
Her nasılsa Ian'ın görüş açısında kabuğu tanıdık bir kaplumbağa belirdi.
"Bukbuk ne yapıyorsun burada?"
Ian onu çağırdı ama Bukbuk duymuş gibi davranmıyordu çünkü kıpırdanıp duruyor bir şeyle uğraşıyordu.
'Ne halt ediyor o öyle?'
İyice yaklaşıp baktı,Bukbuk garip bir ot yiyordu.
Ian kafasını salladı ve yanına geldi.
"Bukbuk sana uzaklaşmamanı ve bir şey yememeni söylemiştim."
Ian'ın Bukbuk'u yerinden kaldırmaya çalıştığı sırada 40 yıl düşünse aklına gelmeyecek bir sistem mesajı belirdi.
Evcil Hayvan Bukbuk 'Mandragora' yedi. Bukbuk'un Potansiyeli 10 arttı. Bukbuk'un tüm istatistikleri 5 arttı.
Sistem mesajını gören Ian çıldırmıştı.
"Bir Mandragora!"
Ian ve Bukbuk'un gözleri buluştu.
Mandragora inanılmaz ünlü bir iksir itemiydi.
İnsan şeklindeki kökleriyle bilinen ve tüketildiği zaman bütün istatistikleri 5 puan arttıran bir hazineydi,öyle ki açık arttırmada bile görülemeyecek kadar nadirdi.
Eğer onu Ian yemiş olsaydı,neredeyse 5-6 seviyelik istatistik kazanmış olacaktı.
Üzgün hissetmemeye çalışsa da başaramadı.
'Ah...Onu yiyen ben olmalıydım...'
Buna rağmen Bukbuk'a bir şey diyemedi.
Sonuçta Ian'ın olan bir şeyi değil bulduğunu yemişti.
Bir başka açıdan bakıldığında ise Bukbuk'un Mandragora'yı bulması işe yaramıştı hiç değilse istatistikleri ve Potansiyeli artmıştı.
Ian çömeldi ve Bukbuk'un başını okşadı.
"İyi iş çıkardın evlat.Ama bir dahaki sefere böyle bir şey bulursan bana getir."
Buuk-
Bukbuk kafasını salladı.
Yemeğini paylaşacakmış gibi durmuyordu.
"Bundan sonra bana getirirsen seninle beş köfteye anlaşalım."
Söz konusu beş köfte olunca işler değişirdi tabii.
Buuk-Buuuuk-
Bukbuk hızlı hızlı kafasnı salladı.
'Bir ihtimal,Bukbuk'un gerçek yeteneği şifalı otlar gibi şeyler toplamak olmasın?Ya da bir tür araştırma yeteneği?'
Ian bunu ciddi ciddi düşündü.Akla yatkın görünüyordu.
Ancak tam o sırada Bukbuk kendinden emin adımlarla bir yere yöneldi.
"Bukbuk,nereye gidiyorsun?"
Ian sürünen Bukbuk'u takip etti.
Beklenti içerisindeydi.
'Belki de Mandragora olan başka bir yer bulmuştur?'
Bukbuk'u takip etmeye başlayalı 5 dakika olmuş muydu?
Kaplumbağanın adımları yavaşladı ve Ian'ın gözleri fal taşı gibi açıldı.
'Bu....bu....'
Deli gibi istediği ama bulamadığı bu yer sonunda Ian'ın gözlerinin önündeydi.
'Keşfedilmemiş bir kule!'
Ve bir sistem mesajı belirdi.
Bu kuleyi ilk keşfeden siz oldunuz. Sonraki 5 günlüğüne,kuleden kazandığınız bütün Tecrübe Puanı ikiye katlanacak. Sonraki 5 günlüğüne,kuleden item kazanma şansınız ikiye katlanacak.Aslında kuzey kıtasına kendini zorlayarak gelme amacı yeni kuleler keşfetmek değildi.
Bukbuk sayesinde gizli bir kule keşfettiği için ağzı kulaklarına varıyordu.Ve devamında bir başka sistem mesajı daha belirdi.
Bu kuleye kayıt olacak mısınız?Eğer kayıt olursanız Namınız 500 puan artacak."Hayır!Neden olayım ki."
Kuleye kayıt olmadınız.Eğer isterseniz daha sonra kayıt yaptırabilrsiniz.500 Nam hafife alınacak bir değer değildi ama ikiye katlanmış itemlerini ve Tecrübe Puanlarını paylaşmak gibi bir niyeti de yoktu.
Kuleye kayıt olduğu an kullanıcılar anında avlanmak için üşüşeceklerdi.
'Bu olamaz.'
Ian Bukbuk'u kaldırdı ve Ly'ın sırtına koydu,çokça da okşadı.
"Hahaha.Harikasın Bukbuk!Sonunda övgüye değer bir şey yaptın!"
Bukbuk çenesini yukarı kaldırmış yüzünde gururlu bir ifade vardı.
Buuk-!
"Şimdi,içeri girelim mi?"
Ian heyecanla kuleye doğru yürümeye başladı.
Bukbuk'u çağırırken feda ettiği(?) tecrübe puanlarını iki katı telafi edeceği için mutluydu.
(Ç.N:Sonunda Bukbuk'un bir işe yaradığını gördük ya gam yemeyiz artık ^^)
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..