Cilt 2: Bölüm 8-1

avatar
3719 14

Terror Infinite - Cilt 2: Bölüm 8-1


 

Çeviren: HasıRwara

Düzenleyen: Ratel

 

Bu Yaratık, Kraliçe idi! Ve filmdekinden çok daha büyüktü.

 

Kraliçenin hızı o kadar yüksekti ki, göz açıp kapatıncaya kadar, kuyruğu Zheng’i uçurmuştu. Yüksek bir patlamayla, Zheng on metrenin üzerinde uçarak yere yapıştı.

 

Geri kalanlar, ilk şoktan kurtuldu, ancak zaten Kraliçe’nin ağzının tam altında duruyorlardı. Saklanacakları hiç bir yer yoktu.

 

Zero, onların arasında reaksiyon/tepki gösteren ilk kişi oldu. Zheng vurulduğu anda yana yattı ve aynı anda Kraliçe’nin kafasına doğru ateş etmeye başladı.

 

Mermiler, Kraliçe’nin dış iskelet/kabuğuna isabet etti ama hepsi püskürtüldü. Kabuk ve mermilerin temasının sonunda kıvılcımlar patladı, bunun sonunda çok açık bir şekilde kabuğun ne kadar sert olduğunu anlaşılmış oldu.

 

Zero’nun hedeflemesi iyiydi, mermilerin bir kısmı Yaratık’ın diline isabet etmişti. Dilinden sarı kan sıçrıyordu. Çılgınca çığlık atmaya başladı ve anında etrafında dönüp Zero’ya saldırdı. Neyse ki Zero kılpayı ile öne atlayarak hasarı indirgeyebildi. Bu saldırı sadece sırtını çizebilmişti.

 

Kendine gelen ikinci kişi ise Xuan idi. Onun gözleri keskinleşti ve Kraliçe doğru koştu. Ondan birkaç metre uzaklıktayken Kraliçenin dilini çift tabanca ile isabetli bir şekilde vurdu. Ardışık vuruşlar sonunda dilin ön kısmı parçalara ayrıldı.

 

Kraliçe daha da yüksek bir sesle çığlık attı ve kuyruğuyla Xuan’a saldırdı. Xuan daha reaksiyon dahi gösteremeden, Kraliçe’nin kuyruğu onun sol omzuna çarptı ve o 10 metre uzaklıktaki kutulardan birine çarptı. O kadar şiddetliydi ki, onun tüm vücudu çelik kasayı parçaladı.

 

Zero, hafif makineli tüfeği ile ateş etmeyi hiç bırakmadı. Dilinden ve kuyruğundan kaçınarak Kraliçe’nin etrafında dolaşmaya devam etti.

 

Ama ne kadar hızlı hareket ederse etsin, Kraliçe ondan daha da hızlı hareket ediyordu. Kraliçe aniden döndü ve Zero yine ondan kaçınmaya çalışırken, Kraliçe’nin pençesi bu sefer çoktan onun sol kolunu kavramıştı.

 

Onun sol kolunu tutarken, aynı zamanda diliyle sağ koluna saldırdı. Bu saldırı sonucunda sağ kol parçalandı. Zero’nun sağ kolu tamamen kayboldu.

 

Ah!

 

Zero acıdan dolayı korkunç bir çığlık attı. Ağzından bile kan akmaya başlamıştı.  Anlaşıldığı üzere deminki saldırı akciğerinin de bir parçası yok etmişti, her nefes alışında kan çıkıyordu.

 

Neyse ki, Kraliçe onu hemen öldürmedi, bunun yerine sağ kolunun etini yemeye başladı.

 

Lan, Zero’nun çığlığından sonra anca kendine gelebildi. Deseart Eagle’yi  titreyen elleriyle kaldırdı ve tetiği çekmeye başladı, sonuçta bu sınırsız bir cephane sahip bir silahtı.

 

Bu tabancanın gücü aslında Kraliçe’nin kabuğunu vurdu. Her ne kadar çok fazla zarar vermemiş olsa da. Kraliçe üzerinde on küçük delik açtı.

 

Kraliçe Zero’yu fırlattı ve Lan ve Jie’ye doğru döndü. Sonra o çığlık atmaya başladı.

 

Zheng, Kraliçe’den demin yediği saldırı sonunda ölmedi. Hazırlıksız yakalanıp kuyruk tarafından vurulmuş olsa bile vücudu normal bir insandan daha güçlü idi. Saldırı sadece bağırsaklarını ve karnının üzerindeki deriyi kesebilmeyi başarabilmişti. Onu ikiye bölmek için yeterli değildi.

 

Saldırıdan sonucunda Zheng yere yığıldığında, vücudu donmuş haldeydi. Ağrı hissetmekten başka, vücudunu hareket ettiremiyordu. Zero saldırmaya başladığında olan biteni sadece izleyebildi.

 

Xuan saf dışı edildi, Kraliçe Zero’nun sağ kolunu ezdi ve şimdi Kraliçe, Lan ve Jie ile yüz yüzeydi. Bunu gördüğünde  Zheng’in endişesi daha da büyümüştü.

 

Ve kırık bağırsaklarından dolayı giderek daha fazla kan kaybettikçe bilincini kaybetmeye başlamıştı.

 

‘Öleceğim, öleceğim … Şu anda öleceğim! Hayır, ben burada ölemem, yaşamak istiyorum, gerçek dünyaya canlı canlı geri dönmek, Lori ile birlikte geri dönmek istiyorum, ne olursa olsun, ne olursa olsun yaşamalıyım … Ben ölmek istemiyorum! ‘

 

Zheng, içindeki bir hissin tekrar kilidini açtığını hissetti.

 

Ne kadar süreyle bu durumda kalabileceği,

 

Gücünü mümkün olan en kısa sürede nasıl geri kazanabileceği,

 

Sahip olduğu kan enerjisini nasıl kullanacağı ve hayatta kalabileceği hakkında beynine bir dünya bilgi aktı.

 

“Ah!!!”

 

Zheng ayağa kalktı. İçgüdüleri, kan enerjisini kontrol altına aldı ve bu tüm vücudu boyunca yayıldı. Bu onun canlılığını/dayanma gücünü geçici olarak arttırdı. Sonra bağırsakları ile bir düğüm bağladı, bu şekilde bunlar hareketlerine engel olmazdı.

 

Bu acı aslında hayal edilemeyecek kadar fazlaydı, ancak şu anda bir uyarıcıya benziyordu. Acı sürekli olarak onu uyardığından, bilincini koruyabiliyordu.

 

Kraliçe şimdi Lan ve Jie’ye doğru ilerliyordu, pençesini ikisine doğru yöneltti. Jie, uzaklaşırken Lan’ı itti. Kraliçe’nin kendisini takip etmesini istiyordu ama Kraliçe daha hızlıydı.

 

Lan zar zor uzaklaşabilse de Kraliçe, Jie’yi kaçarken yakaladı. O Jie’yi tutarken pençesiyle sol göğsünü deldi. Jie’den çok fazla kan akıyordu. Kalbinin hasar alıp almadığı veya hala hayatta olup olmadığı belli değildi.

 

Zheng’in gözleri kanlıydı. Arkasından çelik çubuğu çıkardı ve inanılmaz bir hızda Kraliçe’ye doğru ilerledi, attığı her adım birkaç metre uzunluğundaydı.

 

Kraliçeye yaklaştığında, 3 metreden daha yüksekliğe sıçradı. El bombasının pimini dişleriyle çekti, ardından Kraliçe’nin beline sopayı sapladı. Aynı anda, bir pençe de onu vurdu.

 

Patlamayla birlikte Kraliçe’nin çığlığı geldi. El bombası canavarın belinde büyük bir delik açtı!

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr