Cilt 4: Bölüm 3-1

avatar
3807 14

Terror Infinite - Cilt 4: Bölüm 3-1


 

Çeviren: Firienholt

Düzenleyen: Ratel

 

Bıçağın keskinliği emsalsizdi. Düştükleri tüm yol boyunca bıçak duvarı ikiye ayırmıştı. Binanın altıncı katına indiklerinde bıçağın titreşimi sonlanmıştı. Fakat eylemsizlik sayesinde hala inmeye devam ediyorlardı. Zheng’in evrimleşmiş kolu ani yavaşlamanın yarattığı gücü karşılamıştı.

  

Evrimleşmiş kolu bile bu gücü karşılayabilmek için neredeyse yetersizdi. Kas ve kemiklerinin koparcasına çıkardığı seslerle beraber kolunda şiddetli bir ağrı hissetti. Sanki bütün kolu kopmuş gibiydi.

  

Kilitsiz modda olmasının sağladığı avantaj ile yaşadığı acıyı kısa sürede bastırmayı başardı.

  

“Ah!”

  

Zheng bıçağı çıkarıp salladı ve aniden duvara tekrar sapladı. Sonra bıçağın tekrar titreşim kazanması sayesinde Zheng ve Lan aşağı inmeye devam ettiler.

  

İkinci kata indiklerinde titreşim tekrar durmuştu. Zheng bıçağı tekrar çıkardı ve aşağı atladı. Yere indiğinde beton zeminde iki çatlak oluşturmuştu. Ardından buraya gelirken kullandığı araca doğru hızla koşmaya başladı.

  

Sayısız hayalet, etraflarını sarmaya başlıyordu. Zheng, koşarken aynı zamanda silahıyla hayaletleri tarıyordu. Sağ kolu normale dönmüştü fakat kızarıklık ve şişlik vardı, kolundaki birçok damar yırtılmıştı.

  

“Lan! Sen sürebilir misin? Kollarını ve bacaklarını kımıldatabiliyor musun?” diye haykırdı Zheng bir an kendini toparlayınca.

  

Lan yüksek sesle cevapladı. “Büyük ihtimal, fakat gaz pedalına basabilecek enerjim yok.”

  

“Güzel! Sürüşü sana bırakıyorum o halde!”

  

Zheng arabaya bindi ve silahını boşalttı. Lan’i arabaya taşıdıktan hemen sonra kurşun geçirmez yeleğini çıkardı. Gaz pedalına bastı ve bağırdı. “Acele et! Direksiyonun kontrolünü sağla!”

  

Lan anında iki eliyle direksiyonu tuttu. Arabayı yol boyunca sürmeye başladı. Tıpkı küçük bir kız gibi Zheng’in kucağında oturuyordu.

  

Lan tuhaf şeyler düşünmeye şansı kalmadan Zheng şiddetli bir şekilde titremeye başladı. Bu titreme kilidi açtıktan sonra yaşadığı şiddetli acıdan kaynaklanmıştı.

  

Bir dakika sonra, Zheng’in acısı dinmeye başlamıştı. Zheng derin bir nefes aldı ve dedi, “Şanslıydık. Kilitsiz modum sona ermeden kaçmayı başardık. Lan, bu arada sen nasıl bir anda Sunlight Otel’e gittin?

  

Lan biraz tedirgin oldu. “Bilmiyorum. Uyuyordum, aniden büyük bir kapı göründü rüyamda. Kapıyı açtım ve içeri doğru yürüdüm. Uyandığımda ise, kendimi o odada buldum.”Cümlesini bitirdikten sonra hıçkırarak ağlamaya başladı.

  

“… Üzgünüm. Senin ölümüne sebep oluyordum neredeyse…”

  

Zheng şefkatle gülümsedi. Onu rahatlatmak üzereyken ifadesi değişti. Arkaya döndü ve arabanın arkasında bir kalabalık hayalet gördü. Arabanın hareket ettiğinden daha hızlı sürünüyorlardı.

  

“Sorun ne? Arkamızda ne var?” Lan, Zheng’in arkasına döndüğünü hissetti ve sordu.

  

Zheng aniden yüzüğünden bir şarjör çıkardı ve silahını doldurdu. “Sürüşe odaklan. Parka geri dönmemiz gerekiyor. Jie ve diğerleri bizi bekliyorlar. Hayaletleri öldürmek için yeteri kadar ateş gücümüz var!”

  

Ön taraftaki hayaletler arabaya çok yaklaşmışlardı. Aynı zamanda park da artık görüş alanlarına girmişti. Zheng dedi. “Durma! Yaya yoluna doğru sür. Hayaletleri görür görmez ateş etmeye başlayacaklardır. Bundan sonra dururuz.”

  

Saat akşam 10 olmuştu, parkta kimse yoktu hatta devriyeler bile. Ayrıca Zheng geçtikleri yollarda başka hiçbir araba olmadığını da farketti. Hayaletler saldırdıktan sonra herkes ortadan kayıp mı olmuştu?

  

Tıpkı düşündüğü gibi, silah sesleri parkın diğer tarafından gelmeye başladı. Lan’i arabadan indirdiğinde, Jie’nin ağır makineli tüfek ile orada beklediğini gördü.

  

Hayaletleri ağır makineli ile taradığında Jie oldukça heyecanlı görünüyordu. Tengyi makineli tüfeğin mühimmat kemerini tutuyordu ve o da çok meraklı görünüyordu.

  

“Kahretsin, bu süper hissettiriyor. Bütün zaman boyunca biz bu hayaletlerden korkuyorduk. Onları öldürmek oldukça keyifli!” Jie hayaletlere bakarak heyecanla bağırdı.

  

Ateş güçleri sayesinde hayaletler yanlarına bile yaklaşamıyorlardı. Zheng arabadan indikten sonra normal tarama hızlarına geri döndüler. Makineli tüfeğin cephanesi bittiğinde geriye sadece yüz hayalet kalmıştı.

  

Zheng ve diğerleri yüz hayaleti kolayca öldürdüler. Ardından rahat bir nefes aldılar. Makineli tüfeğe sahip olmalarına rağmen, bu sayıdaki hayalet ürkütücü görünüyordu. Büyülü mermilere sahip olmasalardı bu hayaletlerin hepsini öldüremeyebilirlerdi.

  

“Vay canına! Siz bu kadar sayıda hayaletin dikkatini nerede çektiniz?” Jie rahat bir nefes aldıktan sonra sordu.

  

Zheng ve Lan cevap vermeden önce önlerindeki alan aydınlandı ve yüzlerine zorla gülümseme kondurdular.

  

Bir dizi shoji göründü, ve bir erkek ve bir kadın shoji’nin arkasında tartışıyorlardı.

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44312 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr