Cilt 4: Bölüm 3-2

avatar
3493 14

Terror Infinite - Cilt 4: Bölüm 3-2


 

Çeviren: Firienholt

Düzenleyen: Ratel

 

“Bu beşinci dalga. Herkes saldırıya son versin, yalnızca saldırmayın. İlk raundu bana bırakın!” Zheng herkese bağırdı. Duyduklarından emin olabilmek için Zero ve Yinkong’a iletişim cihazı üzerinden tekrar söyledi.

  

Shoji kademeli olarak açıldı. Arkasından gerçekten kavga eden bir erkek ve bir kadın görünmüştü. Karşılarında gördükleri sahne Xuan’ın gördüğünün aynısıydı.

  

Kayako’nun uzuvları bedenin ayrılmıştı, ve bu adam Zheng’e doğru elinde bıçak tutarak yürümeye başlamıştı… Hayır! Kayako’nun vücudu bile eğri büğrü şekilde sürüne sürüne Zheng’e doğru yaklaşıyordu.

  

‘Gerçekten tehlike hissetmiyorum, Sanki etrafımda bir şey yokmuş gibi… Hadi ama, kısıtlamanın kilidini tekrar açmayı dene. Umarım vücudum hala gerçekleştirebilir onu!’

  

Zheng’in gözleri keskinleşti. Kilitsiz modun ikinci aşamasındaki hisleri tekrar tecrübe ediyordu. Kasları ve kemikleri şiddetli bir biçimde sarsılıyordu fakat bu acı hızlı bir şekilde kaybolmuştu. Diğer insanlar Zheng’den bir miktar kanın çıktığını gördüler, ardından Zheng hayaletlere doğru koştu.

  

Lan’in ifadesi değişti. Bir cam küre çıkardı ve bağırdı, “Rüzgar… rüzgar ruhu!”

  

Zheng koşarken aniden vücudunun hafiflediğini hissetti. Hızı %30 civarında artmıştı. Hali hazırda sürünen adama ulaşmıştı. Adam bıçağını kaldırdı ve Zheng’in üzerine doğru hamle yaptı. Bıçak Zheng’in göğsüne temas edeceği an Zheng tehlikeyi hissetti ve hiç düşünmeden yan tarafa zıpladı.

  

Ardından yüzüğün enerji kalkanını aktif ederken sol eliyle adamın kafasına vurdu. Adamın vücudu anında ezildi.

  

“Harika!” Adamın gövdesi ezildiğinde Jie ve diğer insanlar heyecanla bağırdılar.

  

Zheng de rahatladığını hissetti. Hala hızının bir anda nasıl arttığını bilmiyordu fakat bunun sayesinde adamın saldırısından kaçabilmişti. Diğer hayaletlerle mücadele etmek bu ölen adamdan çok daha kolay olmalıydı.

  

Daha Kayako’ya dönüp bakma şansı bile bulamadan, sis bulutu adamın gövdesinin etrafını sarmaya başladı. Birkaç saniye sonra adam hiç hasar almamış gibi karşısındaydı. Aynı zamanda Kayako da  Zheng’in yanına kadar sürünmüştü.

  

‘Sorun ne? Saldırım neden etkisiz kaldı? Xuan’ın veridiği ipucunda yanlış olan ne?’

  

Zheng aniden arkasına doğru zıpladı ve iki hayaletin saldırılarından kaçındı. Artık yeni bir problemle daha karşı karşıyaydı, ve bu Xuan’ın ipuçlarının sonuydu.

  

Altıncı dalgada neler olacağını hiç bilmiyordu. Hatta beşinci dalgadan bile nasıl kurtulabileceği hakkında en ufak bir fikri yoktu.

  

Zheng Kayako’ya yaklaşmayı denedi, ve Kayako kendisine dokunmadan hemen önce, aynı tehlike duygusunu tekrar hissetti. Yan tarafa atladı ve hafif makineli tüfeği ile üzerine mermi yağdırdı. Tıpkı önceki gibi dağılmıştı fakat hemen iyileşti.

  

‘Ne yapmalıyım? Şimdi ne yapmalıyım? Saldırılar sadece onlar saldırdığı an etkili oluyor, ve sanıyorum ki ikisini de aynı anda öldürmem gerekiyor, aksi halde iyileşiyorlar… Ne yapmalıyım? Ne… Bu durumda Xuan ne yapardı? Eğer o…’

  

Jie ve diğer iki kişi Zheng’in aniden durduğunu gördüler. Zheng, onlara şuan sakinlik hissi veriyordu, ya da umursamaz daha doğru bir tabir olabilirdi. O, sağ kolunu tam olarak iki hayaletin ortasında tuttu.

  

Hayaletlerin ikisi de onun yakındaydı. Bıçak ve Kayako, onun sağ koluna temas ettiği anda Zheng ileri adım attı. Sol koluna Qi’sini odaklamıştı ve adamın beli vasıtasıyla Kayako’nun kafasının içine yumruk attı. Bunların tamamı bir anda olmuştu. Zheng’in yumruğu onların vücutlarından geçerken, sağ kolu ve iki hayalet ortadan kaybolmuştu.

  

“Uh… çok şişti, yine de yemek yemeyi tercih ediyorum… ha? Ne yemek istersin?”

  

Zheng’in ifadesi değişti. Xuan’ın simülasyonundan çıkmıştı. Jie ve diğerleri şaşkınlıkla onun üzerine doğru koştular. Özellikle de Lan, Zheng’in göğsüne doğru atladı.

  

Jie omzunu sıvazlayarak söyledi, “Bravo, bu yaptıkların kalbimizin sıkışmasına neden oldu. Ne zaman bu kadar güçlendin sen? Sağ kolunun tamamını feda ettin, korkmadın huh?”

  

Zheng acı acı gülümsedi ve Lan’e döndü. “Lan, rüzgar ruhu neydi? Neden hızımın çok fazla arttığını hissettim?”

  

Lan cilveli bir şekilde ondan uzaklaştı ve gülümsedi. “ O benim aldığım geliştirme yoluydu. Ben büyüler üzerine geliştirme yapmayı tercih ettim. Fakat neredeyse bütün geliştirmeler sınıf ödülleri gerektiriyor, dolayısıyla şimdilik sadece ivmelenme büyüsünü alabildim. Eminim sen, bir kızın ortalıkta silah ile dolaşmasını beklemiyordun?”

  

Zheng bir anda aynı tehlikeyi tekrar hissetti. Yine de bu seferki hisleri önceki kadar kuvvetli değildi. Zheng neredeyse halinin kalmadığını hissediyordu. Xuan’ın söylediği gibi içeriden bir saldırıya benzemiyordu. Eğer öyle olsaydı, tehlike sezileri şu anki olduğundan çok daha kuvvetli olurdu.

  

“Herkes dikkatli olsun, bir şeyler doğru değil. Herhangi bir şey hissediyor musun…Lan? Lan!”

  

Zheng, vücutlarına dikkat etmeleri için arkadaşlarını uyarmak üzereyken, ansızın Lan’in yüzünün soluklaştığını gördü. Ağzından ve burnundan kanlar fışkırmasıyla beraber iç organlarının bazı parçaları…

  

“Lan! Bana güven! Hiçbirimiz ölmeyeceğiz!”

  

Zheng Lan’i kendine doğru çekerken bağırdı. Ardından Qi’sinin tamamını sol koluna odakladı ve kızın karnına vurdu…

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44246 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr