Cilt 6: Bölüm 8-2

avatar
3327 8

Terror Infinite - Cilt 6: Bölüm 8-2


 

Çeviren: HasıRwara

Düzenleyen: Ratel

 

Jonathan kesinlikle zeki bir adamdı. Dört ayaklı bir kertenkele gibi duvara yapıştı ve dedi.  "Haha, Zheng! Beni kurtaracağını biliyordum. Sen iyi bir adamsın. Şu söz verdiğin yedi altın çubuk vardı ya, onu altıya düşürdüm gitti. haha"

 

Zheng bunun komik olduğunu düşündü."Zaten altıydı, ne zaman yedi oldu? Hareket etmeyi kes. O'Connel git ve bir ip bul."

 

O'Connel'ın sesi uçurumun üstünden geldi. "Burada bir ipi nereden bulayım. Dışarı çıkıp şu süvarilere sormamı ister misin?"

 

Zheng bağırarak cevapladı. "Sadece elbiselerinizle bir tane yapıverin. Sağlam olduğuna emin ol ama. Çok uzun süre tutunamam."

 

Biraz sonra yukarıdan gelen elbiselerin yırtılma sesini duydu. Çok geçmeden, bir kumaş parçası yukarıdan indirildi. Zheng çekerek dedi. "Bir şeyin etrafına bağlayın. Biz kendimiz tırmanacağız. Çekmeniz gerekmiyor."

 

Bir süre sonra O'Connell onu uyarmak için tekrar bağırdı. Zheng test için parçayı tekrar çekti ve gerçekten de bir şeye sıkıca bağlıydı.

 

Zheng bir eliyle Jonothan’ı kaldırdı ve ilk önce onun tırmanmasına izin verdi. Sonra arkasında takip etti. Uçuruma ulaştığında, 3 adamın çıplak olduğunu gördüğünde gülmeye başladı. Neyse ki  hala iç çamaşırları vardı.

 

O'Connell ip yaptığı kumaş parçalarına baktı fakat çoktan yırtıklar oluşmuş, giyilmeyecek vaziyete gelmişti. "Kahretsin, mumyalarla çıplak dövüşmek zorundayım şimdi.  En azından o mumyalar ketene sarılı. Biz şuan aslında onlardan çok daha kötü görünüyoruz."

 

Zheng güldü."Üzülme o kadar hala iç çamaşırın var. Hahaha... Amun-Ra kitabı ne durumda?"

 

Jonathan hemen dedi. "Kesinlikle bu heykelin altında. Bak, taban altından yapılmış. Nasıl orada olmayabilir. Başka bir şeye inanmayacağım..."

 

"Gözlerin altından başka birşey görmüyor mu?" Zheng başını iki yana salladı. Sonra kilitsiz moddan çıktı. Kilitsiz moddan çıktıktan sonraki vücudunda oluşturduğu etki, ilk keşfettiğinden çok daha az yoğundu. Bu acıya artık dayanabilirdi. Ağrı düştükten sonra, Terden sırılsıklam olmuştu fakat diğerleri bu anormalliği fark etmedi.

 

Müze müdürü dedi. "Amun-Ra kitabı kesinlikle heykelin altında fakat küçük bir problem var. Çıkarmak için bir şifreye ihtiyacımız var gibi görünüyor. Doğru konumdan çıkarmanız gerekiyor. Eğer güç kullanırsan onu yok edebilirsin. Ben çoktan üçte ikisini çıkardım, o yüzden bana sadece üç dakika daha ver."

 

Zheng bir an için düşündü ve onlara dedi. "Sizi onu çıkarmaya devam edin. Ben daha önce kovaladığım kişiyi kovalamaya devam edeceğim. Dikkatli olun. Imhotep'in Amun-Ra Kitabını bu kadar kolay almanıza izin vereceğini sanmıyorum. Endişeliyim çünkü uzun zamandır ondan gelen bir ses duymadık."

 

Jonathan altın tabana bakarken gelişi güzel bir şekilde cevapladı. "Ne sesi?"

 

Aniden mezarın derinliklerinden gelen bir kükreme duydular.  Ses bir aslan yada kaplanın kükremesine benziyordu. Imhotep'in sesi değildi. Zheng karakterlere baktı sonra ipi aldı ve uçurumun diğer tarafına atladı.

 

Shiva mezarın derinliklerine doğru ilerlerken yüksek sesle gülüyordu. Sonra gözleri parladı çünkü sunağa ulaşmıştı. Imhotep mumyalanmış bir cesedi, Lan ve Evelyn arasında dikkatlice yerleştirdi.

 

Shiva rahat bir nefes aldı, ancak konuşmadan önce, onu süpüren kuvvetli bir rüzgarı takip eden korkunç güç onu yere devirdi. Gözlerinin önünde bir dizi büyük diş belirdi.

 

Sfenks! İnsan kafası bir dizi keskin dişe sahipti ve aslan gövdesi beş metreden uzundu. Salyası ağzından Shiva'nın yüzüne damladı.

 

Shiva güçsüz biri değildi. Elini kaldırdı ve iki yılan başları hızlıca Sfenks'in kafasını ısırdı ve kolayca onu ezdiler. Yılanın devasa kuvveti de Sfenks'in vücudunun parçalarını sunağın her tarafına sıçrattı.

 

Shiva yere atladı ve biraz kum tükürdü ve soğuk bir tonda dedi. "Imhotep! Müttefiğine saldırmayı mı planlıyorsun? Sevgilin hala canlanmadı."

 

Imhotep ilgili bir şekilde yılana baktı ve bir küçümsemeyle yanıtladı. "İyi görünmüyorsun, müttefikim. Endişelenme, Çin takımıyla mücadele etmek için hala senin gücüne ihtiyacım var. Gardiyanlarım hakkında ne düşünüyorsun?"

 

Shiva arkasından  hareket eden kumların sesini duydu. Sfenks'in kendini yenilediğini görmek için geri döndü. Sonuçta kumdan yapılmıştı.

 

Sonra şaşkınlıkla sunağın etrafına baktı. Hepsi 5 metre uzunluğunda vücuda sahip 7 ya da 8 tane Sfenks vardı. Bu canavarlar filmde yoktu. Güçleri ve özellikle otomatik yenilenme yetenekleri onu hoş bir şekilde şaşırtmıştı. Hemen dedi. "Onlar Amun-Ra nı kitabını arıyorlar. Onları durdurmak zorundasın, aksi taktirde eğer kitabı alırlarsa, o kitap senin güçlerini alacak."

 

Imhotep güldü. "Endişelenme. Çoktan gardiyanları onların peşinden gönderdim. Ben sadece o adam Zheng Zha'nın gelmesini bekliyorum, böylece sevgilimi canlandırmak için Ölüler Kitabı'nı alabilirim." Bunu söylerken mumyalanmış cesede kibarca baktı.

 

Shiva Imhotep'i bu Sfenks'i göndermeye ikna etmeyi düşünüyordu. Aniden, Kana bulanmış bir adam odaya girdi. Bu Lamu'ydu. "Kurtar beni, lider. Kurtar beni. Artık dayanamıyorum. Lider, beni kurtarmak için lütfen dharmacakra'nı kullan."

 

Shiva'nın dharmacakrası hem savunma hem de yaraları iyileştirmek için kullanılabilirdi. O bir B derece ödüle ve büyük miktarda puana mal olmuştu  fakat kaç kere kullanılacağı konusunda bir limit vardı, içerdiği enerji miktarı sınırlıydı. Her ne kadar bu enerji kendiliğinden yenilense de bir kez tamamen tükenirse, savunma özelliği artık olmayacaktı.

 

Shiva'nı sadece bir kolu kalmıştı. Lamu'yu tutarak dedi. "Vuruldun mu? Çin takımı tarafından mı? Akciğerinden vurulmuşsun gibi görünüyor."

 

Lamu dedi. "Evet, Lider. Daha fazla enerjim kalmadı. Buraya gelmek için uyarıcıya güvenmiştim. Lütfen beni kurtar"

 

Ancak Shiva'nın ifadesi iğrenç bir hal aldı. "Dharmacakramda çok enerji kalmadı! Hala onlarla savaşmak zorundayım. Onun koruması olmadan gidemem. Çin takımının daha fazla puan kazanmasına izin veremeyiz. Huzur içinde yat!" Lamu'yu yakaladı ve yukarı fırlattı. Yılan onu yakaladı ve vücudunu ezdi. Imhotep bile bunun karşısında kaşlarını çattı.

 

Shiva delice güldü. "Sorun değil. Sadece bir puan. Liderlerini ve onların her birini öldürdüğüm sürece, çok fazla ödül ve puan kazanacağım! Haha!" Sonra yerdeki kanlı torbaya ve sunakta yatan Lan'a açgözlülük ve öldürme niyetiyle baktı.

 

"Ya sen ölürsen?"

 

Lamu içeri girdiği yerden soğuk bir ses duyuldu. Yinkong yanan bir hançer ve duygusuz bir suratla gözlerini Shiva'nın kalbine dikerek orada duruyordu.

 

Imhotep hançeri görünce alarma geçmiş gibiydi. Başka bir ses içeri girdiğinde  Sfenks'e Yinkong'a saldırması için emir vermeyi planlıyordu. "Evet. Ya ölen sen olursan? Hindistan takımının lideri."

 

Zheng odaya girerken soğuk bir sesle söyledi. Yinkong'u gördüğünde rahatlamıştı fakat Shiva'ya döndüğü zaman güçlü bir öldürme isteği uyguladı. Zheng Shiva'dan çok uzakta olmasına rağmen duygu Shiva'nın tüylerini ürpertti. Zheng'in kendisini nasıl kovaladığını hatırladığı anda içindeki korku tekrar ortaya çıktı.

 

Zheng ve Yinkong, ikiside kilitlsiz moda girdiikten sonra yakınlarındaki Sfenks'lere doğru atladılar. Zheng'in yumruğu ve Yinkong'un hançeri ikiside Sfenksleri delip geçti.

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44338 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr