Cilt 8: Bölüm 7-1

avatar
3760 7

Terror Infinite - Cilt 8: Bölüm 7-1


 

Cilt 8: Bölüm 7-1

 

Zheng, üçüncü aşamada olduğu için ''Tanrısal'' takımına katıldığında en üst üyeler arasında olacağını biliyordu. Tanrı’nın ona verdiği bilgilere göre, Şeytan takımı dahil üçüncü aşama ve üstüne ulaşan yalnızca dört tane insan vardı. Zheng de onlardan biriydi. Bu yüzden ''Tanrısal'' takımına katılırsa, takımdaki herkese rakip olabilecek gücü olacaktı. Elbette diğer insanların yüksek rütbeli gelişimlerini değiş tokuş etmesi de mümkündü.



Tanrısal takımına katıldığında hayatta kalma şansının daha yüksek olacağı gerçeğini inkâr edemedi. Ancak bu, Çin takımının yeni bir lider seçmek için yeni rehberle birlikte filmleri ve takım savaşlarını tekrar etmesi gerektiği anlamına gelirdi.



Bir liderin olmasıyla olmaması arasındaki fark çok büyüktü. Bir liderin olmaması sadece kişisel güç değil aynı zamanda hazırlıkların ve geliştirme rehberliğinin de eksik olması demekti. Lider, kuvvetli bir güç oluşturmak için takım kurabilecek gerçek bir rehberdi. Ama bu takım Çin takımından farklı olarak, hiçbir hazırlık olmadan girmişti ve bir güzergâhı olmadan gelişiyordu. Ama şimdi Zheng, hayatta olduğu sürece bu takım adım adım daha güçlü hale gelebilirdi. Reddetmesinin sebebi de buydu. Anıları ve dostları buradaydı. Asla unutamayacağı şeyler vardı. Mesela Jie, Xuan, Zero, Tengyi. Bu dostlarıyla olan anıları Zheng'in kalbine kazınmıştı ve bunlar onun bir parçası haline gelmişti. Ayrılmayı seçerse ihanet etmiş olacaktı!



Tanrı, bu karar karşısında oldukça saygılıydı. Diğer üyelere rehberlik ve liderlik pozisyonundan bahsetmeden önce hâlâ fikrini değiştirebilirdi. Ama Zheng çoktan karar vermişti.



Derin bir nefes aldı ve sonrasında Tanrı’ya doğru yürüyüp sisteme bağlandı. Puanını kontrol etti ve önceden kalan 1270 puan dâhil 4270 puanı vardı. Önceden bitirdiği filmlerden beri dört tane film karakteri hayatta gibi görünüyordu ve bu durum ona 2000 puan, artı 1000 taban puan verdi. Bu yüzden her üye 3000 puan aldı.



''Tanrı, herkesi onar. Benden puan eksilt.'' Zheng içini çekti ve sonra bağırdı.



Birkaç ışın herkesi sardı. Yinkong ve Honglu'nun üzerindeki ışınlar biraz soluk, Lan ve Heng'in üzerindeki ışınlar daha parlaktı. Lan ve Heng'in geriye doğru çekilmesi yaklaşık bir dakika sürdü. Zheng, bu durumun kısıtlamanın kilidini ilk defa açmalarından dolayı kaynaklandığını biliyordu.



Herkes onarıldıktan sonra Heng uyandı. Yayını çektikten sonra aniden geri doğru atladı. Ama etrafa bir göz attıktan sonra neşeli bir şekilde güldü. ''Haha, hâlâ çok dalgınım. Sanki uzun bir rüyada gibiydim. Rüyamda Zheng, benim düşmanım olmuştu ve ben ona nişan alıyordum. Dolu Vuruş'u bile kullandım. Çok güçlü görünüyordu. Haha."



Zheng, kafasını sallarken acı bir şekilde gülümsedi. ''Hayır, bu bir rüya değildi. Her neyse sen rüya olarak düşün.''



Honglu, birden bir şey düşündü. Etrafına baktı ve söyledi. ''Bu, Son Durak 2'yi bitirdiğimiz anlamına mı geliyor? Jie nerede? Gerçeği bilmek istiyorum.''



Diğerleri de etrafa baktı. Jie ve Nana'dan hiçbir iz yoktu. Sadece Lori ve yirmili yaşlarının sonunda olan bir kadın uzaktan koşuyordu. Bu yüzden herkes Zheng'e doğru döndü.



Zheng, cebindeki sigara izmaritine dokundu ve derin bir nefes aldı. ''Benim odama gelin, size her şeyi anlatacağım.''

 

Filmde üç gün geçirmelerine rağmen boyutun içinde sadece bir gün ve bir gece geçmişti. Honglu, Ran'a gelmemesini söylemişti ama o yine de onu beklemek için geldi ve platformda bekleyen Lori ile tanıştı. İki bayan, dönüşlerini bekledikleri esnada güzel bir yemek yapmıştı.



Honglu, kıpkırmızı olup başını eğdi ve herkesle göz teması kurmaktan kaçındı. Ancak kadın oldukça içtendi. Honglu'nun elinden tuttu ve onu masaya doğru götürdü. İnce bir gülüşü ve olgun bir mizacı vardı.



Herkes gizlice gülümsedi ama en azından kimse bunu dışarıya yansıtmadı. Oyuncular yemekten sonra birbirlerine baktılar. Bunu gören Ran, masayı Lori ile birlikte temizlemeye başlayıp sonrasında ayrılmayı düşündü. İki bayan gittikten sonra Zheng cebindeki sigara izmaritini çıkarttı ve diğerlerine Jie'nin geçmişinden, bir liderin yararlarından ve seçiminden bahsetti.



''İşte olanlar bu. Tanrı insanları korku filmlerine gönderse bile istediği şey öldürmek değil geliştirmek. Böylesine zor filmlere girmemizin sebebi hem Lider hem de Rehber’in bir arada var olmasıydı. Şimdi ben Çin takımının lideri oldum.''



Sigara izmaritini cebine geri koydu. Diğerleri sessizce kendi kendine düşünüyordu.



Bir süre sonra Honglu konuştu: ''Neden reddettin peki? Bizden ayrılmak istemiyor musun? Aslında sadece dördümüz kalsak bile hayatta kalma şansımız oldukça yüksek. Peki ya sen? Bize söyledikten sonra bu dünyadan ayrılma şansını kaybettin. O takıma katılmak senin birçok filmde hayatta kalmanı neredeyse garantilerdi.''



Zheng, güldü: ''Kararımı verdiğime göre daha fazla tartışmanın bir anlamı yok. Enerjini liderin yararlarını nasıl kullanabileceğine harcasan daha iyi olur. Bundan önce, platformun merkezine bir taş tablet koymak istiyorum. Tanrı, biz öldükten sonra ya da bu dünyadan ayrıldıktan sonra bile yüzlerce yıl boyunca tablete kazıdığımız şeyleri burada tutabilir.''



Honglu, sandalyeye otururken saçlarıyla oynadı: ''Tabletlerin birçok türü var değil mi?''



Zheng, başını salladı: ''Evet. Dışarıya mesaj yollayan tabletler her bir üyeden 10000 puana ihtiyaç duyar ancak bu sonsuza dek sürer ve sadece belirli koşullar yerine getirildiğinde ortaya çıkar. Ben en ucuz olanı seçtim ve bu herkesten yalnızca 200 puana ihtiyaç duyacak bir şey. Benim 3710 puanım var. Sizin hepinizin en az 3000 puanı olması lazım. 200 puanı harcamak çok bir şey fark ettirmez.''



Honglu, derin bir nefes aldı: ''Tanrıdan değiş tokuş yapabileceğimiz birçok şey var. Geliştirmeler, yetenekler, bilim-kurgu silahları, sihirli silahlar, destek eşyaları en az yüz binlerce şey var. Hiçbir insan bunların hepsini okuyamaz. Artık hızlı bir okuyucumuz var, boşa puan harcama konusunda endişelenmemize gerek yok.''



Zheng, kendisine hızlı okuyucu denildiğinde acı bir şekilde gülümsedi ve sonra Honglu konuşmaya devam etti: ''Peki sıradaki film ne? Yine zor olmayacaktır değil mi?''



Zheng'in güler yüzü ortadan kayboldu ve mırıldandı: ''Şanslı mıyız yoksa değil miyiz bilmiyorum. Tanrı, zorluğu takımdaki en güçlü üyeye göre seçer. Ben kilidi açılmış modun üçüncü aşamasındayım. Bir sonraki film ise Alien: Resurrection."



Bölümler ilerledikçe filmin daha da zorlaştığını duymuşlardı. Bilim-kurgu filmlerinin zorluk derecesi düşük olmasına rağmen bu film, serinin dördüncü filmiydi. Herkes sessizliğe büründü.



Honglu, saçından bir tel çekti: "Bu kadar kaygılanmaya gerek yok. Güç seviyelerimize bakarsak bizi sıkıntıya sokabilecek sadece birkaç durum var. İlk olarak takım savaşları. En tehlikelisi bu olabilir ya da diğer takımlara bağlı olarak hiçbir savaş da olmayabilir. Herkes diğer takımlara göre fazla puan alıyor ama tıpkı Hint takımına olduğu gibi öldürülmemiz de kolay olacaktır. İkincisi ise senaryonun ani değişimi. Neredeyse Alien filminde yok olacak olmanız gibi. Üçüncüsü ise felaket filmleri, savaş filmleri, büyük ölçekli bilim kurgu filmleri ve Son Durak gibi filmler. Ama cidden güçlü hale gelmedikçe Tanrı, bizi bu filmlere koymaz. Serinin dördüncü filmi olmasına rağmen o kadar zor olacağını sanmıyorum. Sadece yeterli miktarda bilim-kurgu silahı hazırlayalım.''



Zheng, yine acı bir şekilde gülümsedi: ''Bir takım bir lidere sahip olduğunda, tüm yaratılmış varlıklar da filme girmeli. Tabi özgürlüklerini sağlamak için D kademe ödül harcamadığın sürece. Onların da bu filme girmesi gerek.''



Lori ve Ran'ı işaret etti.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr