Çevirmen: RmLover

Editör: Thomas Shelby

Honglu, yine saçıyla oynuyordu ve bu sözleri duyar duymaz yerinden zıpladı: ''Vay anasını. Film dünyalarının ne olduğunu düşünüyorsun? Silah bile tutmayı beceremeyen, gelişimleri olmayan iki kadını zorlamak. Delirdin mi sen?''

Honglu, soğukkanlılığını kaybetti ve çocuk gibi davranmaya başladı. Yüzündeki paniği görebiliyorlardı. Ama Zheng, sessiz bir şekilde ona baktı.

Yüzü kıpkırmızı oldu ve sonra koltuğuna geri dönmeden önce birkaç derin nefes aldı. Her zamanki haline göre daha çocuksu gözüküyordu. Başını dizlerinin üzerine doğru eğdi ve gözünden yaşlar aktı. Uzun bir süre sonra kafasını kaldırdı ve sordu: ''Değiştirmenin bir yolu yok mu? Girmezlerse ne olur?''

Zheng, içini çekti. Geçmişte bu olayın değişmesine sebep olacak bir şeyin olduğunu söyleyebilirdi. Çocuk olmasına rağmen birçok yetişkinden daha sakin bir şekilde kalabilirdi. En azından Zheng, onun yüzleştiği gibi ölümle yüzleşemezdi. Ama iki kadının filmlere girmek zorunda olduğunu duyduğunda aniden korkuya kapıldı. Zheng, geçmişte onun geçmişte bir olay yaşadığını, bu kadını da geçmişte yaşayıp ölen birine dayanarak oluşturduğunu hayal edebilirdi.

''Eğer herhangi birisi zamanında ışınların içine girmezse o zaman ışınların dışından herhangi bir kısım silinecek. Eğer ışının içerisinde sadece vücudunuzun üst kısmı varsa o zaman vücudun alt kısmı yok olacak. Hiç bir seçeneğimiz yok. Tek yapabileceğimiz şey Alien filminin detaylarını incelemek: Mümkün olduğunca yeniden canlanın, Tanrı’nın bize verebileceği görevleri hayal edin ve uygun eşya ile silahları değiş tokuş edin. Bu işi sana bırakacağız Honglu.'' Zheng, ciddi bir ses tonuyla konuştu.

Honglu, sakinleşti. Gözlerini kapattı ve saçlarını teker teker çekti: ''Temelde ihtiyacımız olan şey enerji silahları, titreşim silahları ve aşındırıcı silahlar. Bir uzay gemisinin içerisinde olacağımız için patlayıcı silahlar gemiye zarar verebilir, delici silahlar ise gemiyi delip bizi istemediğimiz bir çevreye sokabilir. Bu yüzden ben, bu üç çeşit silahı tercih ediyorum.''

Zheng, sandalyesinden kalktı ve güldü: ''Bunu burada daha fazla tartışmamızın anlamı yok. Hadi Tanrı'ya gidip silahları görelim. Liderin faydalarından biri de uygun silahı seçme konusunda bize hızlı bir şekilde yardım edebilmesi. Hadi gidelim.''

Zheng'i platforma kadar takip ettiler. Sonrasında Zheng, Tanrı ile iletişime geçmek için gözlerini kapattı. Bir süre sonra Zheng, gözlerini açtı ve konuştu: ''Tüm bu bahsettikleriniz yüksek teknoloji silahlar. Enerji silahları için iki büyük kategori var. Bunlar lazer silahları ve nötron silahları. Lazer silahlarının maliyeti daha az ama gücü de düşük. Bir füzyon pili, elli kere ateş edebilir. Nötron tabancaları, füzyon pillerini kullanır ve üç bin kere ateş edebilir. Gücü ise bir bazuka ile kıyaslanabilir. Ama bu, her iki silahın en ucuz olanları bile D kademe ödül gerektirir. Piller de pahalı.''

Honglu, bir an için düşündü: ''Peki ya titreşimli silahlar?''

Zheng, ellerini açtı: "Aynı. Yüksek teknoloji silahlarının arasında. hava topları ve hava silahları dışında diğer her şey çok büyük. Hava topları ve hava silahları, kullanan kişilerden enerji emer, bu yüzden bunları kullanamazsın. Bu kategoriyi es geçtim. Aşındırıcı silahlara gelecek olursak, işe yarayabilecek bir eritme silahı buldum."

''Bu silah da füzyon bataryası kullanır ama menzili sadece elli metre. Bu silah, bir basketbol topu boyutunda, yüksek sıcaklıkta bir enerji topu gönderebilir. Bu enerji topu birkaç bin derecelik ısı yayar ve herhangi birini etkileyip eritebilir. Sadece 1000 puan gerektiriyor. Pillerin her biri de sadece 200 puan gerektiriyor. Her pil yirmi kere ateş edebilir. Bir Alien'i öldürmek için sadece tek atış yapmalısın.''

Honglu, biraz endişeli bir şekilde sordu: ''Kulağa kötü gelmiyor ama büyük mü? Korkarım ki onu elimle tutamayabilirim.''

Zheng, güldü: ''Enerji silahları genelde büyük olmuyor. Büyük olan silahlarla da değiştiremeyiz. Ama sizin için başka bir şeyim var Heng, Yinkong ve Lan. Heng, sen hala yayını kullanabilirsin. Muhtemelen seveceğin birkaç ok var. Her biri 10 puan olan efsunlu +3 oklar. +4 olanları da var ama onlar on kat daha pahalı ve +5'lerin her biri 1000 puan. Bence +3 oklar yeterince güçlü olur. Açıklamasında, atış hızını ve menzilini değiştirmeden atış gücünün artacağı ve birkaç sert nesneyi delip geçebileceği yazıyor. Denemek ister misin?''

Heng, heyecanlandı. Havadan 3000 puan kazanmıştı. Eriten silahlara harcamasına gerek yoksa oklar için en az 1000 puan harcayabilirdi. Tabii ki ilk önce denemesi gerekiyordu.

Zheng, Yinkong'a doğru döndü: ''Senin hoşuna gidebilecek şey bir hafıza teli. Bu tel, dokunduğu ilk insanın sıcaklığını hatırlayacak. Bu yüzden sen dokunduktan sonra başka kimse bunu kullanamayacak. Senin vücut ısınla temas ettiğinde, bir ipek kadar yumuşak bir hal alacak. Vücudundan ayrıldığında ise sertleşecek. En önemli şey ise bu tel sekiz metre uzunluğunda, saç teli kadar ince, son derece elastik ve paslanmaya karşı aşırı dayanıklı. On gün içinde kullanmayı öğrenebilirsen bir suikastçı için çok uygun bir silah.''

Yinkong, bir anlığına durdu ve sonrasında çocuk gibi sordu: ''Hafıza teli mi? Filmlerdeki özel ajanların birisini arkadan bıçaklamak yerine boyunlarını sarmak için kullandıkları şey mi bu?''

Bu Zheng’e ajanlar başarısız gibi geldi. Zheng, terini sildi ve konuştu: "Beğenmediysen senin için başka bir şey bulacağım."

"Hayır, hayır." Yinkong'un gözleri aydınlandı. ''Bir denemek istiyorum. Güçlü duruyor."

"2500 puan ve hiçbir kademe ödülüne gerek yok."

Diğer dört kişi gülseler mi ağlasalar mı bilemediler. Zero, dışında en sakin kişi Yinkong'du. Kimse onun çocuksu bir yanının olduğunu düşünmemişti. Ama gözleri aydınlandığında farklı bir güzelliği ortaya çıktı.

Zheng, Lan'a baktı ve konuştu: ''Ruh gücü difüzyon levhası. Bu metal levha özel bir karışım kullanır ve ruh gücünü kısa süreliğine güçlendirir. Açıklamada sadece ruh gücü kullanıcıları için kullanışlı olduğu yazıyor, başkası kullanırsa zihinsel açıdan yorar. Bence bu silah senin için uygun. Ayrıca bununla çatışabilirsin ve hatta düşük zihinsel kapasiteyle organizmaları bile kontrol edebilirsin. Ancak süresi çok kısa. Her bir levha otuz saniye sürer ama maliyeti 1000 puan olur. Benim tavsiyem bundan üç tane alman. Alienleri normal savaşlarla halledeceğiz. Kritik durumlarda kaldığımızda senin yardımın devreye girecek. Tamam mı?''

Lan, başını salladı. Lan, daha uysal hale geldi ama aynı zamanda filmden sonra Zheng'i daha da umursamaz biri oldu.

Zheng, kendi kendine içini çekti. Sonrasında diğer herkese döndü: ''İşte tüm mesele bu. Umarım herkes bir sonraki filmden önce yeni silahlarına alışır. Heng ve Honglu, silahları öğrenmek için mühimmatın üçte birini kullanabilirsiniz ve ayrıca mermilerin menzilini kontrol etmeniz gerekecek. Hafıza telinin böyle bir sınırlaması yok bu yüzden Yinkong elinden gelenin en iyisini yap. Lan, ruh taraması ile çalışmaya devam et. Ruh gücü, eğitim ile geliştirilebilecek bir enerji türü ama uzun zamanını alacaktır.''

Zheng, bir anlığına durdu ve sonrasında ışık küresine baktı: ''Bu, asıl takımımızla gireceğimiz ilk film. Belki ileride diğer takımlarla ya da daha tehlikeli filmlerle karşılaşacağız ama aynı zamanda aramıza yeni katılanlar ve ölenler de olacak. Ama umarım siz dördünüz birlikte ölene kadar ya da bu zalim dünyayı terk edene kadar benimle kalırsınız. Hadi ölene kadar savaşalım!''