Cilt 9: Bölüm 2-2

avatar
2921 8

Terror Infinite - Cilt 9: Bölüm 2-2


 

          Çevirmen: RmLover  Editör: Thomas Shelby

 

Silahını kaldırması için çok geçti. Silahın gücü yıkıcı olsa bile Zheng, bu yaratıkların süratını unutmuştu. Yaratıklar, yakın dövüşte üstün bir ırktı, eğer yaklaşmadan öldürülemezse insanların yakın dövüşte pek bir şansı olmazdı. Tabi bu durum sadece normal insanlar, hatta özel kuvvetlere ait insanlar için geçerliydi. Zheng, İlk Yaratıklar filmindeki gücüne kıyasla, bir Yaratık ile yüz yüze dövüşebilirdi.

 Yaratık ile arasındaki mesafe azalırken Zheng, tanıdık bir tehlike hissi hissetti. Daha güçlü hale geldikten sonra bile bu tehlike azalmamıştı. Çünkü yaratığın kuyruğu ile kalbinden vurulursa ya da diliyle başı ezilirse ölebilirdi. Ayrıca Yaratığın hızlı olduğunu belirten bir saldırıyı engellemek zordu. Önceki Yaratıklar filmine kıyasla aradaki fark daha yüksek saldırı gücüne sahip olmasıydı.

Baam! Zheng sıyrıldı ve Yaratığın dili hemen sağındaki boş alana çarptı. Başının üzerinde saydam bir şey belirdi ve patlayacakmış gibi titremeye başladı. Zheng, olgunlaşmış bir Yaratığı’n, önceki hale göre daha yüksek gücünün olduğunun farkındaydı. Savunma kalkanı da parçalanmanın eşiğindeydi. Bu yüzden, Yaratıklar’ın dişine karşı savunabilir ama kuyruklarına karşı savunamazdı. Çünkü kuyruğun daha fazla gücü vardı.

Zheng, ani bir ürperti hissetti. Silahını kenara fırlattı ve sonra bıçağıyla yatay bir kesik attı. Bu kesik Yaratığı’n midesinin üçte birini açtı. Kesik yerden organlar ve mide asidi fırladı. Neyseki Zheng, asitten korkmuyordu. Kıyafetleri aniden aşınmış olsa bile derisine hiçbir etkisi yoktu. Bu sıvı, vücudundan yere damladı ve yeri aşındırmaya devam etti.

Yaratık acı bir şekilde bağırdı. Dilini yine Zheng'in başına doğru götürdü. Dilin hızı çok yüksekti, Zheng bile net bir şekilde nereden geldiğini göremiyordu. Kalkan, dili tekrar engelledi ama kalkan gittikçe daha saydam bir hal almaya başladı. Enerjisi neredeyse tükenmişti.

Zheng, hemen yanındaki duvara doğru koştu. Duvardan Yaratığın kafasına doğru atladı. Tam o sırada Yaratık kuyruğuyla Zheng'e vurdu. Kalkan birden paramparça oldu. Zheng elini Kızıl alevle kapladı ve Yaratığın kafasına vurdu. Bıçakla ise Yaratığı ikiye böldü. Ezilmiş organlar, et ve asitli sıvı her tarafa sıçradı. Bu manzara korkunç ve iğrençti.

Daha sonra Zheng, kolunda bir ağrı hissetti. Kuyruk o kadar güçlüydü ki kalkanı kırıp Zheng'in kolunu birkaç santim delmişti. Neyse ki kemiklerinde ya da kan damarlarında bir hasar yoktu.

Tüm savaş yalnızca birkaç saniye sürdü. Zheng, yaratığı hızlı bir şekilde öldürmüş gibi gözükse de, bu dövüş o kadar da kolay değildi. Kalkan büyük bir etkendi. Kilidi açılmış modun ilk aşaması ile Yaratığın hızını yakalayamazdı. Bu filmdeki yaratıklar ilk filmdekilere göre daha güçlüydü.

Zheng, silahı aldı ve içini çekti. Silah aslında bir yaratığı tek vuruşta öldürebilecek kadar güçlüydü. Ancak ikinci vuruşu yapması uzun sürüyordu. Sürekli ateş edilebilen bir hafif makineli tüfek Yaratıklar için daha büyük tehdit oluştururdu.

Ama sonra bu enerji silahının herhangi bir kademe ödülü gerektirmediğini hatırladı. Puanı olduğu sürece miktarını değiştirebilirdi. Eğer sürekli ateş edebilseydi, maliyeti muhtemelen en az C kademe ödül olurdu.

Zheng, kapıya yürüdü ve içerideki insanlara bağırdı: ''Herkes geri çekilsin! Kapıya yakın durmayın!''

Kapıdan gelen birkaç darbe sesi duydu ve sonra bu sesler yerini çığlığa bıraktı.

Zheng, biraz geriye çekildi ve silahıyla kapıyı nişan aldı. Bir ışık çıktıktan sonra çelik kapı eridi ve dairesel bir çukur ortaya çıktı. Hatta bu delik yere doğru on santimetre ilerlemişti bile.

Odada üçü erkek biri kadın dört tane bilim adamı vardı ve hepsi beyazdı. (Ç.N: Irk olarak) Zheng'i ve özellikle eritme silahının gücünü gördüklerinde bilim adamları şaşırmıştı. Geçiş kısmı hala çok sıcaktı. Zheng, konuştu: ''İçeride su var mı? Tüm suyu getirin.''

Bilim adamları bir an duraksadı ve daha sonra birkaç katı küp çıkardı. Küpleri geçiş kısmına fırlattılar, bu küpler hemen eriyip su haline geldi ve kapının etrafı buharla doldu.

Zheng, geçiş kısmının dışında durdu ve diğer takım üyeleri gelene kadar bir dakika bekledi. Herkes deliği görünce şaşırdı.

Yürürken konuşacağız. Lan.'' Zheng, geçişe doğru yürüdü. Sıcaklık hala oldukça fazlaydı ama geçmelerini engellemiyordu.

Lan, Zheng'in ne demek istediğini biliyordu. Birkaç saniye gözlerini kapatarak durdu ve söyledi. ''Sorun yok. Etrafta hiç Yaratık yok. Ama üst kattan 3 tane Yaratık geliyor. Muhtemelen bizi fark ettiler.’

Kesin. Kolayca kendi türlerinin kokusunu alabilirler.'' Zheng, rahat bir nefes aldı ve daha sonra odaya doğru bağırdı. ''Gelin, acele edin. Duydunuz mu? Yaratıklar geliyor bak haberiniz olsun.''

Bilim adamlarının dışarıya çıkması çok uzun sürmedi. Zheng'in gruplarını gördükleri için şaşkınlardı. Kadın bilim adamı sordu: ''Onlardan biri olmadın mı? Nasılsın?'' Tam orada konuşmayı kesti, hatasını anlamıştı.

Zheng, bu lafları duyunca delirdi. Bıçağı tuttuğu eli titremeye başladı. Kadın bilim adamı korkuyla birkaç adım geriye gitti ve bir adamın arkasına saklandı. Bu adam onun kocası gibi gözüküyordu ve o da korkmuştu, ama yine de sıkıca yerinde durdu.

Zheng, derin bir nefes aldı ve konuştu: ''Onlardan biri haline gelen iki kişi var. Onların içindeki Yaratıkları çıkarmak için size ihtiyacım var. Bu işlemi daha önce yaptığınızı biliyorum. Nasıl yapılacağını bilmediğini sakın söyleme bana. Yoksa seni gebertirim.''

Bilim adamlarının yüz ifadesi değişti ve biri konuştu: ''En kısa sürede buradan gitmeliyiz. Bu gemi 50 dakika içinde patlayacak. Buradan mekiğe ulaşmak en az 40 dakika alır. Bu işlem ise yarım saat sürer. Zamanımız yok. Öleceğiz.''

Zheng'in kalbi hızlı bir şekilde attı. Bilim adamını havaya kaldırdı ve konuştu: ''Ne demek istiyorsun? Gemi neden 50 dakika içinde patlayacak? Şunu doğru düzgün anlat.''

Diğer bilim adamı bağırdı: ''Cidden bu Yaratıkları dünyaya geri döndürmek mi istiyorsun? Laboratuarda bir şey ters giderse diye bu gemi dünyaya geri dönmeye programlandı. Ve bunun kendi kendini imha etmesini sağlayacak şifreyi bilen kişiler biziz. Yaşamak istemediğimizi mi sanıyorsun? Yaratıkları dünyaya geri döndürmektense ölmeyi tercih ederim. Kendi kendini imha etme ayarlandı. Bizi öldürsen bile bunu değiştirmenin imkânı yok!''

Zheng, birkaç derin nefes aldı. Kendini sakinleştirmek istiyordu ancak başaramıyordu. Kaçmak kırk dakika sürerdi. Belki bu süreyi biraz kısaltabilirlerdi ama ameliyat süresini kısaltmanın imkânı yoktu. Bu bilim adamları, ameliyatı yapmaları için onları öldürmekle tehdit etse bile, kendi hayatlarından fedakârlık etmeyecekti. Ayrıca ameliyat demek ölüm demekti. Lori'yi nasıl kurtarabilirdi?

Zheng'in zihni karman çorman oldu. Ne kadar düşünürse düşünsün, Lori'yi kurtarmak için bir yol bulamıyordu.

Zheng'in yüzü boş bir ifadeye büründü, sanki her şey onun için anlamsızdı. Bilim adamları başlarını eğene kadar sessizce onlara baktı: ''Siz ikini evlisiniz değil mi? Gerçeği söylemek gerekirse, gemide çok sayıda Yabancı var. Sadece siz dördünüz olsanız, yolda giderken ölme olasılığınız en az %70. Belki de içinizden birisi ölecek. Silahımın gücünü gördünüz. Biriniz burada ameliyatı yapmak için kalsın ve takımım diğer kişileri mekiğe kadar korusun. Seçiminizi yapın.''

Hızımızı hesapladım. Hareket Tekniğimi kullandığımda benim hızım sizinkinin yaklaşık iki katı oluyor. Bu yüzden onların kırk dakikaya ihtiyaçları varsa sizin yaklaşık yarım saate ve benim de yaklaşık on beş dakikaya ihtiyacım var. Ameliyat biter bitmez mekiğe ulaşmak için vaktim olacak. Sizin göreviniz, bu görevi güvenli bir şekilde tamamlamak. Benim hayatta kalma şansım yüzde elliden daha yüksek.''






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44309 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr