Cilt 9: Bölüm 5-2

avatar
2805 8

Terror Infinite - Cilt 9: Bölüm 5-2


 

Çevirmen: RmLover  Editör: Thomas Shelby

 

Lan, ruh gücünü arttırabilecek üç parça metal levhayı tuttu. Bu levhalar zihin kontrolü kullanmanın anahtarıydı. Bu levhalar gözden çıkarılabilirdi ve hiçbir şeyi garanti etmezdi ama pek düşünecek vakti yoktu. Kararlılıkla Yeni Doğanlar’a doğru yürüdü.

Lan'ın kafası karmakarışıktı. Geri dönmek istiyordu ama ne zaman Zheng'in suratı gözünün önüne gelse verdiği karar sağlamlaşıyordu. Sonunda aklına son filmde Zheng'in onu kurtarmak için öptüğü an geldi ve ağlamaya başladı. Levhaları sıkıca tutuyordu ama gözü başka yere dalmıştı. İki Yeni Doğan, aşırı hızlı bir şekilde ona doğru geliyordu.

Lan, dişlerini sıktı. Ruh gücü, kolu ile bir levhaya girdi ve Lan, birden bir artış hissetti. Uzaylılar’ın Ruh Gücü’nün Alevler’ini bile hissediyordu. Kendi ruh gücüne alevleri zayıflatmasını emretti. Bu durum ona iki bedene sahip olmanın garip hissini verdi. Bu zıtlığı kelimelerle tarif etmek zordu. Ve bu his ile vücudun tüm kontrolünü elde etti.

İlk Yeni Doğan’dan ilki Lan'ı gördü ve heyecanlandı. Hemen hızını arttırdı ama tam o sırada hemen arkasındaki Yeni Doğan sırtını ona çarptı ve kenara fırlattı. Darbe o kadar güçlüydü ki sanki çelik duvara gömülecekti. Lan, bu gücü görünce şaşırdı. Nasıl bir insan böyle bir vuruş yapabilirdi? Daha korkutucu olan şey ise Yeni Doğan'ın hiç yara almadan duvardan ayrılmasıydı. Diğerine saldırdı ve Lan'ın kontrolü altındaki Yeni Doğan’ı duvara fırlatıp on metre büyüklüğündeki duvarı yıktı.

Aynı Garez filmindeki hayalet gibi, Tanrı senaryoyu değiştirdiğinde yaratıkların güçlerini de asıl filme kıyasla arttırıyordu. Yeni Doğan, kuyruk ve dil saldırısını kaybetse bile güçleri durumu dengelemek için yeterinden fazlaydı. Lan, bunu Zheng'in ya da diğer beşinin tek vuruşta yapabileciğini sorgulamadı.

Bu bir tesadüf müydü? Yeni Doğanlar’ın fiziksel gücünün aksine ruh güçleri son derece zayıftı. İki Yeni Doğan savaşırken Lan, yerin sallandığını hissetti. Henüz ikisi de birbirine zarar vermemişti. Vücutları da güçleri gibi yenilmezdi. Duvarı yıkabilecek kadar etkili bir darbe alsalar bile hemen iyileşip savaşmaya devam edebilirlerdi. Kısa bir süre sonra levha paramparça olmuştu. Yeni Doğanlar’dan biri saldırmayı kesti. Lan’a baktı ve ulumaya başladı.

(Bu işe yaramaz. Birini kontrol edip onları öldüremem)

Lan, dişini sıktı ve diğer iki metal levhayı etkinleştirdi. İki Yeni Doğan’ın kontrolünü kazandığında neredeyse bayılıyordu. Tüm iradesiyle bayılmamakta ısrarcı olmasaydı muhtemelen Yeni Doğanlar özgür olacaktı.

Çok sert ısırdığı için ağzından kan geldi. Lan, iki Yaratığın da birer parça metal koparmalarını ve birbirlerinin başının en keskin noktasını hedef almalarını sağladı. Ancak iki yaratıkta şiddetli bir şekilde direnmeye başladı. Ölümde korkan tek tür insanoğlu değildi. Ayrıca insan DNA'sı olan Yeni Doğanlar korkularını uluyarak gösterirdi. Lan'ın kontrolüne direndiler ve sonunda kalan iki levha kırıldı. Birbirlerine fırlattıkları çelik de levhalar kırılana kadar kafalarını deldi. İki Yeni Doğan gürültülü bir patlama yaratarak yere düştü. Kısa sürede tüm koridor mahvoldu. Çeliğin büyük bir kısmı parçalandı.

Lan, bulanık görmeye başladı. Sanki boşlukta yüzüp huzur içinde dinleniyormuş gibi ruh gücünün her bir parçasını tükettiğini hissetti.

Tamamdır.” Bilim adamı sonunda Zheng'in beklediği kelimeyi söyledi. Bilim adamı onu odanın dışına taşırken Lori, huzur içinde uyuyordu. O masum suratı dışarıda olan bitenin farkında değilmiş gibi bakıyordu. Zheng, onu öpmekten kendini alıkoyamadı. Sonra bilim adamına döndü.

''Teşekkürler. Sana borçluyum. Dostlarım kesinlikle senin eşini mekiğe kadar koruyacaktır.'' Zheng, konuştu ama bilim adamı onun sözünü kesti.

''Bu adil bir anlaşma. Ödeştik. Lütfen bana bir silah ve mermi ver. Gitmenin de vakti geldi. Gemi yirmi dakika içinde patlayacak. On dakika kala alarmlar çalacak. Hadi çabuk git.''

Zheng, yüzüğünden bir sürü bandaj çıkardı. Lori'yi vücuduna bağladı ve her şey bittikten sonra bir hafif makineli tüfek ile bir şarjör çıkardı. Sessizce silahı masaya koydu ve oradan ayrıldı.

Odadan çıkar çıkmaz içeriden gelen bir silah sesi duydu. Zheng, biraz üzgün hissetti ama düşünmeyi kesip koşmaya devam etti. Yüz metre sonra durdu ve şaşkın bir halde karşısındaki manzaraya baktı. İki tane insansı yaratık yerin ortasında, ve Lan da kenarda yatıyordu.

Zheng, onu kaldırdı ama Lan'ın vücudu soğuktu. Nefes alıp verişi ve kalp atışı zayıftı. Ölümün eşiğindeydi. Ama Zheng, onun vücudunda herhangi bir yara bulamadı.

''Ölmeyeceksin. Hiçbirimiz ölmeyecek, Lan. Yaşayacağız!''

Zheng, Lan'ın elindeki metal toza ve iki canavarın pozisyonuna bakarak neler olduğunu anladı. Muhtemelen bu zihin kontrolüydü ve iki canavarın birbirini öldürmesini zorlamıştı. Ancak iki canavarı aynı anda kontrol etmek ve zihinsel kapasiteyi aşırı zorlamak ölümüne sebep olabilirdi.

Zheng'in gözleri doldu. Lan'ın ona zaman kazandırmak için odadan ayrıldığını biliyordu. Bu iki canavar muhtemelen Yeni Doğan’dı ve manzaranın haline bakılırsa Zheng o ikisine karşı hayatta kalamazdı. Ama Lan, ikisini de öldürmüştü.

Düşünecek zaman yoktu. Zheng, Lan'ı sırtına bağlamak için bandaj kullandı. Aynı, O’nu sırtında taşıyıp Tanrı'nın boyutuna beraber dönmeye verdiği söz gibi.

''Hadi gidelim. Sağ salim dönelim.

Zheng, hareket tekniğini etkinleştirdi ve deli gibi koştu. Sürati çok fazlaydı ama hiçbir sorun yoktu. Yolu bilmiyordu. Lan, baygındı ve bu yüzden Zheng, sadece dümdüz devam edebilirdi. Gördüğü her merdiveni çıktı ve gördüğü her asansöre girdi. Bir süre sonra iki kadın ve üç erkekten oluşan bir grup gördü. Bu beş kişiyi tanıdı. Onlar dostları değildi ama film karakterleriydi! Ve aralarından biri ise Yaratık kanlı ana karakterdi.

Grup şaşkınlık içerisinde Zheng'e baktı. Çıplak bir adam, önünde ve arkasında iki tane baygın kadın taşıyordu. O sırada silahlarıyla Zheng'e hedef de almışlardı. Ana karakter elinde çelik bir çubukla ona doğru yürüdü.

Ama Zheng, rahat bir nefes aldı ve konuştu: ''Bu geminin patlayacağını bilmediğini sakın söyleme bana. Merak etme, kıyafetlerimi başka sebeplerden dolayı kaybettim. Bu iki kızın benimle yakın ilişkisi var. Bu gemiyi terk edip mekiğe doğru ilerlememize izin ver.''

Ana karakter Zheng'e değil, Lori'nin ameliyat yarasına bakıyordu. Soğukkanlı bir şekilde konuştu: ''Kraliçe mi çıkardınız? O zaman bu dördüncü Kraliçe.''

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44301 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr