Çevirmen: RmLover  Editör: Thomas Shelby

Lan, dışında herkes yemekten sonra dinlenmeye gitti. Lan, sessizce ışık küreye doğru yürüdü. İlk kontrol ettiğinde 15000 puanı ve A kademe ödülü olduğunu gördüğünde şaşırdı. Bu çok hoş bir sürprizdi ve bu puanları öldürdüğü Yeni Doğanlar’dan kazanmıştı. Bu puan, gücünü bir kademe arttırmak için yeterliydi.

''Ruh Bağlantısı Yeteneği. Bu yetenek, kullanan kişinin zihnini dostlarıyla bağlar ve bu sayede onun ne gördüğünü görebilirler. Aynı anda üç kişiyle bağlanabilir ve bu, dört kişilik bir gruptakilerin gördükleri şeyleri paylaşması anlamına gelir. Bu yetenek ayrıca kullanan kişinin daha zayıf zihni sahip olan kişilerin zihnini kontrol etmesini sağlar. Ancak, hedefin zihinsel kapasitesi çok yüksek ise geri teper. 5000 puan ve B kademe ödül gerektirir.''

Bu Lan'ın istediği yetenekti. Ayrıca istediği bir eşya da vardı, çok uzun zaman önce fark ettiği bir eşya.

''Diriliş Çarmıhı. 7000 puan ve B kademe ödül gerektirir. Bu eşyanın sahibine öldükten sonra beş dakikalık canlanma verir. Tüm vücut koşulları normal değerinin yarısına geri döner. Aynı zamanda kullanan kişi, şu anki filmden ayrılmayı ve 1000 taban puan ödülünden vazgeçmeyi seçebilir.''

Bu, Zheng'e vermek istediği bir eşyaydı.

Bir önceki filmde ruh gücüne aşırı yüklendiği esnada,  sakinleşti ve uyanmış gibi hissetti. Birini sevmek, ona sahip olmak zorunda olduğun anlamına gelmezdi. Diğer kişiyi mutlu etmek de bir sevgi göstergesiydi. Birden Zheng ve Lori'nin mutlu olmasını istedi. Bu filmden sonra insan hayatının çok kırılgan olduğunu hissetti. Zheng, gibi güçlü bir insan bile bir Yeni Doğan'ın tek vuruşuyla ölebilirdi. Onun ölmesini istemiyordu, ya da sevdiği herhangi birinin gözünün önünde ölmesini görmek istemiyordu. Bu pahalı eşyayı değiştirmeye karar vermesinin sebebi buydu, bu eşya bu dünyada bir nebze ekstra şans anlamına gelse bile.

İkinci gün herkes gülümseyerek Tanrı'nın altında toplandı. Sonuçta sağ salim oraya dönmüşlerdi ve eski takımlarından kimse ölmemişti. Bu onları mutlu etmek için yeterliydi. Ayrıca herkes çok fazla ödül kazanmıştı. Geliştirmeden sonra fazlasıyla güç kazanabilirlerdi.

Lan, oraya gelen son kişiydi. Etrafa gülümsedi ve sonra gözünü kapadı. Zheng, Heng, ve Honglu bir anlığına şaşırdı ve sonra heyecanlı görünmeye başladı.

Tüm platform zihinlerinde ortaya çıktı. Orası aslında bir platform gibi gözükmekten ziyade onun bir taraması olarak gözüküyordu. Bu Lan'ın elde ettiği bir yetenekti, zihnindeki görüntüyü diğerlerine gönderebiliyordu. Herkes düşmanın konumlarını, bölgenin haritasını ve tüm canavarları görebiliyordu. Bu bir takımın temel yeteneğiydi.

''Harika!'' Zheng, heyecan içinde onu aldı ve yere koymadan önce etrafında döndü. ''Haha, harika. Bu yetenek takım savaşında en gerekli olan şey. Artık bu canavarlardan korkmamıza gerek yok.''

Heng de heyecanlıydı: ''Sirius yayının uzun menzili var ve Dolu Vuruş onun menzilini on kilometreye kadar çıkartıyor. Ama bu yayın görme sistemi yok. Ayrıca, hedefi vurduktan sonra et veya kan görmeye dayanamam. Bu yetenek benim hedefe kilitlenip sadece oku atmama da yardımcı olabilir. Tıpkı bir keskin nişancı tüfeği gibi değil mi?''

ChengXiao, heyecanla güldü. Kollarını açtı ve Lan'a doğru yürüdü, ama Lan, onun yüzüne bir tekme attı. Lan, dikkatle ona baktı. ChengXiao, yüzünde bir ayak iyi ile hızla ayağa kalktı ve gülmeye devam etti. ''Hadi ama, sadece bir kere sarılacağız. Bak herkes mutlu. Ben de mutlu olmak istiyorum.’’

“Yinkong’a sarıl.” Lan, kafasını salladı ve alaycı bir şekilde söyledi.

ChengXiao hemen Yinkong'a döndü ama Yinkong, hançerini kılıfından yarıya kadar çekti ve öylece durdu.

Herkes bu olaydan sonra biraz sakinleşti. Honglu, mutlu bir şekilde konuştu: ''Bu yetenek takımdaki herkesin hayatta kalma şansını arttırdı. Hoho, düşmanlarımızın bulundukları yeri ele geçirebilirsek, savaştan önce bize yarar sağlayan bir bölge kurabiliriz. Son filmdeki gibi zor duruma düşmeyiz. Bu yeteneğin menzili ne kadar?''

Lan, gülümsedi: ''Ruh tarama yeteneğinin menzilinin içerisinde geçerli. Tarama yeteneğim şu anda 70 kilometre yarıçapında ve düz bir yolda 700 kilometreye ulaşabilir. Zihinsel kapasitemi arttırmaya devam edersem bu menzil de artar.''

Zheng, konuştu: ''O zaman ayrılmamız bundan sonra takımın gücünü etkilemeyecek. Menzilin içinde olduğumuz sürece iletişimde kalabiliriz ve konumumuzu açığa çıkartabilecek iletişim aygıtlarını kullanmamıza gerek kalmayacak.''

Lan, başını salladı. Sonra bir poşet çıkardı: ''Hoho, şöyle bir şey yaptım. Beni son filmde ve önceki filmlerde kurtardığın için teşekkürler. Sana bu hediyeyi vermek için geç kaldım. Bunu her zaman yanında tut tamam mı?''

ChengXiao, ıslık çaldı ve garip sesler çıkardı. Zheng de biraz garip hissetti ama gülümseyerek ona bakmaya devam etti. Zheng, bu hediyeyi reddedemezdi. Bu yüzden poşeti aldı ve yüzüğe koyup hemen teşekkür etti.

Artık sıra ChengXiao'nun kendisini tanıtmasına gelmişti. ChengXiao, özel kuvvetlerde ordu doktoru olduğunu ve şu anda gerçek dünyada birkaç bin insanın bir araya gelip bilgisayarlar karşısında hipnotize olduğunu söylediğinde Zheng, acı bir şekilde gülümsedi. Zheng, kendi hatasının böyle sonuçlar doğuracağını hiç düşünmemişti. Önceki filmde bir ordu uzmanıyla ve şimdi de bir tıbbi yetenekle karşılaşmaları pek şaşılacak bir durum değil.

''Eğer bu dünya her bir alandan, yetenekli olan sadece bir kişiyi alıyorsa o zaman burada ağır silah ekibi, füze ekibi ve çeşitli mekanik operatörler de olacak. Çin takımı tüm takımları yenecek ve zafere ulaşacak.'' ChengXiao, ciddi bir yüz ifadesiyle söyledi.

Zheng, konuştu: ''Kâşifler ve Doktorlar işe yarar ama ağır makinelere ve füzelere ne için ihtiyacın var? Filmlere bir top mu götürüyoruz yani? Ya da operatörlere Gundam'ı takas etmek için yeterli puanı mı biriktiriyoruz? Eh, diğer takımların varlığını nasıl biliyorsun? Bundan biz hiç bahsetmedik sana.''

ChengXiao, kafasını salladı. ''Bahsetmedin. Albay Xuan'dan elde ettiğimiz veriler, bir yazılı sistem hakkında bilgi içeriyordu. Kazılardan ve kalıntılardan ortaya çıkan bilinmeyen bir yazılı sistemden bahsettiğini duymuş olmalısınız. Bu yazılar bu dünyanın varlığını kaydetti ama o zamanlar bu karakterleri deşifre edemedik. Verileri elde ettikten sonra, çok sayıda antik yazı çevrildi ve geçmişte ne olduğunu öğrendik.''

Grup meraklanmıştı, özellikle Zheng ve Lan, Xuan'ın bu sözlerini duyduktan sonra çok meraklanmıştı. Ancak Xuan, onlara daha fazlasını açıklamadı.

''Geçmişte ne oldu?'' Honglu, sordu.

ChengXiao, omzunu silkti: ''Detayları bilmiyorum. Kabaca bahsedecek olursak, İlk insanlar genetik kısıtlamalarının kilidini açtılar ve çeşitli korkunç yaratıklara karşı savaşarak diğer insanlara öncülük ettiler. İnsanların kısıtlamalarının daha derin seviyelerini açmasına sebep olan bu yaratıklar çok güçlüydü. Beşinci aşamaya ulaştıklarında birçok soy, silah ve yetenek oluşturdular. Ve bunların sonucunda insanlar, yaratıkları ortadan kaldırdı. Genetik kısıtlamanın, evrimin anahtarı olduğunu öğrendiler ve bu yüzden Tanrı'nın boyutlarını oluşturdular. Medeniyetimiz belirli bir noktaya ulaştığında, bu antik yaratıkları içeren korku filmleriyle birkaç insanın zihnini etkileyecekler. Ki bu da filmlerde gördüğümüz canavarların eski çağlarda var olduğunu ve insanlara karşı savaştığı anlamına geliyor. Sonra Tanrı, geçmişteki insanların evrimleşmek için yaşadıkları savaş sürecini deneyimlemeleri için bu dünyaya insanlar seçecek. Antik Dünya’da kıtalara göre bölünmüş bidren fazla Tanrı Boyut’u var. Her biri bir takımı temsil ediyor. Her takım diğerlerine karşı mücadele edecek.''

''Bu dünyayı sağ salim bir şekilde terk eden takım insanlığı değiştirecek.’’