Cilt 11: Bölüm 9-1

avatar
2374 10

Terror Infinite - Cilt 11: Bölüm 9-1


 

Çevirmen: RmLover  Editör: Thomas Shelby

 

Yüz tane molotof kokteyli Avrupadan gelene kadar on gün daha Ölüler Şehrin’de kaldılar. Herkes tekrardan zepline bindi ve altın piramide doğru yöneldi. Zheng, bu on gün içerisinde tamamen iyileşmişti.

''Tanrı’nın oluşturduğu şey bir dünya ve bir görev değil. Merak ediyorum neden daha önceki dünyalara geri dönmek için bir seçenek var acaba. Eğer dinlenmek ve tatil arasında bir seçim yaparsak sadece gerçek dünya bize yeter. Tanrı, bize onun kurallarına uymamıza ihtiyacının olmadığını ima etti. Bizim gelişmemizi istiyordu. Tehlikeleri bizim aramamızı ve üstesinden bizim gelmemizi istiyor. Senin patlama tekniğin de senin gelişiminin bir işareti: '' Xuan, zeplinin güvertesinden çöle doğru bakarken Zheng'e söyledi.

Zheng, şu son on gün içerisinde Xuan'dan çok şey öğrenmişti. Kendi dünyalarında mümkün olan bonus görevleri, daha etkin bir şekilde nasıl hayatta kalabileceğini, diğer takımlarla nasıl savaşabileceğini ve tekniklerini nasıl geliştirebileceğini bile öğrenmişti. Bu adamın analizleri kısa ve sonuç odaklıydı. Zheng'e birçok sorunun cevabını verdi. Ancak bazıları duymak istediği şeyler değildi.

Zheng, konuştu: ''Tanrı'nın filmin zorluğuna karar vermek için herkesin gücünü nasıl yargıladığı hakkında düşündüm. Zorluk derecesi herkes için eşit olmamalı. Ya da güçlü olanlar kolayca puan ve ödül toplayabilmeli. Yani benim oluşturduğum teknik, zorluk yargısına ait değil mi?''

Xuan, başını salladı: ''Kesinlikle. Aksi hale Tanrı gerçek bir tanrı olurdu. Ayrıca bu durum evrimin amacına uygun değil. Evrimleşen kişi ödüllendirilmeli. Sen evrimleştikçe zorluklar, sen 50000 puan biriktirip gerçek dünyaya geri dönene kadar gittikçe kolaylaşacak.''

Zheng, heyecanlandı: ''Eğer öyleyse neden pigmeleri öldürmek için ormana girmiyoruz? Bence ben yalnızca dikkatli olmak zorundayım. Onları kolay bir şekilde yok edebilirim. Sınırsız cephaneli bir makineli silahım var.''

''Yine dönüp dolaşıp bir önceki tartışmaya varıyoruz.'' Xuan, kaşlarını çattı: ''Tanrı'nın senin puan ve ödül biriktirmen için bir açıklık bırakması ihtimali neredeyse sıfıra yakın. Çünkü pigmeleri öldürmek için yeterince güçlüysen kaçmaya devam edip 50000 puan biriktirinceye kadar geri dönüp onları öldürebilirsin. O zaman evrime gerek kalmazdı. En olası durum her öldürdüğün maymun için Tanrı'nın kişisel dereceni bir puan arttırması olur, tıpkı önceki Çin Takımı gibi. Yeterli dereceyi biriktirdiğinde zorluk seviyesi de artacaktır. Birkaç bin pigmeyi öldürdüğün için, onların 70'lerin veya 80'lerin silahlarını ya da modern silahları kullanacağından şüpheliyim. Eğer on binin üzerinde pigmeyi öldürdüysen muhtemelen sen ormana adım atar atmaz sana füzelerle saldıracaklar.''

Zheng, içini çekti: ''Peki ya molotof kokteylleri? Onlar da öldürme olarak sayılmalı.''

Xuan, hafifçe gülümsedi: ''Kim öldürdüğü için kredi kazanır? Sen mi yoksa ben mi? Tanrı aptal değil. Ona oyun oynamaya çalışma. Bu, piramide yaklaşmak için bir yöntem olmasına rağmen Tanrı'nın kabul edebileceği bir şey. Aksi halde bu orman tropikal bir orman olurdu. Ancak tehlikeyi yaşamazsan ödülleri kaybedersin. Tabi, molotof kokteyllerini onların suratına fırlatmazsan. Girdiğin riske göre ödülünü alırsın.''

Zheng, içini çekti. Pigmeleri öldürdüğü için puan elde edememesi talihsizlikti. Puan kazanabilseydi en az üç takım üyesini canlandırabilirdi: ''Senin teorine bakılırsa, ormandaki tehlikeyi yaşamayacağım için Akrep Kral görevinden elde edeceğim ödülü de mi kaybedeceğim?''

''Hayır, çünkü zekâ da evrimin bir parçası.'' Xuan, güldü.

Gelişmiş zeplin, Sky Stick'i kullanarak onları bir günlük uçuşun ardından ormanın sınırına geri döndürdü. Tüm bu yol boyunca herkes Imhotep'e karşı tetikteydi. Zeplin, onun kum fırtınasından daha hızlı hareket etmesine rağmen gökyüzünde saldırıya uğrama riskini istemediler.

Neyse ki güvenle ulaştılar. Hepsi zeplinden indikten sonra rahat bir nefes aldı. Amun-Ra'nın Kitabı ve Evelyn'in bilinmeyen yazıları okuma yeteği olduğu için artık Imhotep'den korkmalarına gerek kalmamıştı.

''Uçuş sırasında onunlar karşılaşmadığımız için şanslıyız. Şimdi ortaya çıksa bile bir b*k yapamaz.'' Jonathan, güldü.

O'Connell, onun ardından zeplinden indi: ''Birkaç maymun görünce hızlıca koşan kişi kimdi acaba.''

Jonathan, gülümseyerek cevap verdi. Zheng, onların bilmesi için bir el işareti yaptı ve sonra ormana doğru yürüdü.

Xuan ile görüştükten sonra bu sonuca vardı. Hala tamamen enerjisi tükenmemiş bir kolyesi vardı. Xuan'ın teorileri sadece gerçekleşmesi mümkün olabilecek şeylerdi, yani gerçekler değildi. Birkaç koruma eşyaları olduğu için şu anki durumlarıyla pigmeleri test etmeye karar verdiler. Pigmeler fazla gelişmediyse onları yakından öldürüp puan kazanmak iyi bir fikirdi.

Herkes kamp kurmak için hazırlanırken Zheng, tek başına ormana girdi. Yine çok sayıda göz tarafından izleniyormuş hissini yaşadı. Amacı sadece etrafı incelemekti bu yüzden kilidi açılmış modun ilk aşamasına girdi. Ağaçların arasından atladı ve birkaç dakika içerisinde ormanın iç kısmına ulaştı.

Bir anda tehlike hissi etrafını sardı ve sonra bir; paat! Tepki bile veremeden üç metre geriye doğru sürüklendi. Sonra avucundaki kolye parçalandı. Aşırı hızlı bir kurşun göğsüne isabet etti. Bariyer bu kurşunu engelledi ancak yine de kurşunun gücü onu geriye savurmaya yetti. Ayrıca bu atışın sesi Zheng'e tanıdık geldi. Bu, Şeytan Takımı’na karşı savaşırken kullandığı anti-madde keskin nişancı tüfeğinin aynısıydı.

Tıpkı adı gibi bu tüfek tank zırhlarını bile delmek için tasarlanmıştı. Gauss nişancı tüfeğinden daha zayıf olmasına rağmen vurulsaydı bedeninde bir delik açılacaktı.

Şimdi kolye toz haline gelmişti, Zheng, bu tüfeğin tehdidi altında korumasız kalmıştı. Omurgasından aşağı bir ürperti hissetti ve hemen Patlama'yı kullandı. Sonra ağaçların arasına zıpladı ve gittiği yönün görüşünü engellemek için kaçarken dalları ve yaprakları kullandı. Birkaç saniye sonra çok sayıda silah sesi duyulmaya başlandı. Çok sayıda merminin geçtiği yerlerde delikler açtığını hayal edebiliyordu. Ufak bir gecikme bile hayatına mal olabilirdi. Vücudundan terler akıyordu.

''Hepsini yakın. Bu resmen çılgınlık. Pigmeler bu şekilde, çok geçmeden bizi mahvedecekler.''

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43990 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr