Çevirmen: RmLover  Editör: Thomas Shelby

Osiris'in Mızrağı, Akrep Kral'ın göğsünü derin bir şekilde deldi. Yaranın olduğu yerden altın bir ışık yayıldı ve bu ışık, Akrep Kral'ın her parçasını aşındırmaya başladı. Yavaş yavaş toz haline dönüşüyordu. Birkaç saniye sonra Akrep Kral, Zheng'in gözlerinin önünde kayboldu.

Zheng yere doğru düştü. Ayağa kalkacak enerjiyi zar zor bulabiliyordu. Patlama, güçlü bir teknikti ancak Vampir Kan Bağı'nın iyileştirme oranı olmadan Zheng'i hala hayatta olması büyük bir şanstı. Imhotep şu an onu öldürseydi, karşı koyması mümkün olmazdı.

''Akrep Kral görevi tamamlandı. 10000 puan ve B kademe ödül elde edildi. Anubis'in Bileziği'nin kilidi açıldı. Piramit otuz saniye sonra çökecek. Lütfen piramitin dışına çık.''

Bildirimin ilk kısmı Zheng'in hoşuna gitmişti. 10000 puan ve iki tane B kademe ödül onu baya bir zenginleştirirdi. Ancak ikinci kısım onda şok etkisi yaratmıştı. Aşina olduğu bir gücün bedenine geri döndüğünü hissetti ve ayağa doğru zıplayıp bağırdı. ''Kahrolası Tanrı!''

Imhotep'in de gücü yerine gelmişti. Anck-Su-Namun'u arkasına sakladı ve dikkatli bir şekilde Zheng'e baktı. ''Senin neyin var? Uh! Senin de güçlerin yerine geldi değil mi?''

Zheng aceleyle söyledi. ''Piramit otuz saniye içerisinde çökecek. Çabuk koşun!''

Imhotep şaşırdı. ''Benim Anck-Su-Namun ile dışarıya çıkacak yolum var. Bu seferlik teşekkür ederim.'' Bedeni kum fırtınasına dönüştü ve Anck-Su-Namun'u merkezine doğru çekti. Sonra çıkışa doğru uçtu.

Zheng'in aklına bir fikir geldi ve bağırdı. ''Bekle! Bekle. Beni de al. Lütfen.''

Kum Fırtınası Zheng'i de içine çekti ve onu da taşıdı. Rahatça etrafına bakabiliyordu ve kum fırtınasına rağmen havada yüzüyor gibi hissediyordu. Çok hızlı ve sabitti. On saniye içinde piramitin girişine geri döndüler. Zheng şaşkınlıkla çöken koridora baktı.

Herkes yerde yatıyordu ancak kimse yaralanmamıştı. Kum fırtınasının yaklaştığını gördüklerinde hepsi öfkeyle oraya doğru baktı. O'Connell ve Ardeth silahlarını çıkardı. Xuan'ın yüz ifadesi değişmedi ancak o da tabancasını hazır tuttu.

Kum fırtınası onları orman kalıntılarına doğru sürükledi. Sonra bir kişi dışarıya fırladı. Ama ne yazık ki Zheng bir sütuna çarptı. Ancak güçleri geri geldiği için hiçbir sıkıntı çıkmadı.

Başını salladı ve sonra zıpladı. ''Çabuk, burası yıkılacak! Planımızı izleyin ve gelin!'' Yüzüğünden birkaç ucu olan bir ip çıkardı ve uçları diğerlerine fırlattı. Sonra Sky Stick'i çıkardı ve ipi ona bağladı. Herkes ipin ucunu kendisine bağladıktan sonra Sky Stick'e bindi ve uçup gitti. Piramit sallanmaya başladı ve yavaş yavaş toprağın içine doğru battı.

''Bir kum bataklığına dönüştü.'' Ardeth içini çekti. ''Anubis'in kutsal gücü olmadan, bu yer çöl haline geri dönecek ve piramit ortadan kaybolacak.''

Jonathan aniden bağırdı: ''Aşağı, sağa, sola, biraz daha.'' İpi ayağına bağladı ve vücudunu eğdi. Sky Stick piramitin tepesine uçtuğunda tek seferde elması yakaladı. Sonra Sky Stick birden yere doğru düşüyormuş gibi oldu ve bu durum herkesin korkmasına sebep oldu. Neyse ki sonra uçmaya devam etti.

''Kahretsin, seni öldürmek istiyorum! Neredeyse herkesi öldürüyordun!'' O'Connell, Jonathan'a bağırdı.

Sonra zepline geri döndüler. Herkes yorgundu ve açlıktan ölüyorlardı. Hızlı bir şekilde yemek yedikten sonra böyle tehlikeli durumlarda elması tutmaması için Jonathan'a ders vermeye başladılar.

Ancak hiçbiri Jonathan'ın umrunda değildi. Jonathan kolundaki elmasa sarıldı ve hayranlıkla ona baktı. Bu elmas bir futbol topundan çok az daha küçüktü ve kusursuzdu. Azarlamayı kesen ilk kişi Evelyn oldu. Elması ele geçirdi ve tüm güzelliğini ortaya çıkardı. İş parlak nesnelere geldiğinde kadınlar tıpkı bir ejderha gibiydi.

Azarlamaları bittikten sonra Zheng'e çok net bir şekilde Imhotep olan kum fırtınasını sordular. Imhotep'in savaştan sağ kurtulmasını ve Zheng'i alıp piramitin dışına çıkarmasını kimsenin aklı almıyordu. Zheng aralarındaki anlaşmayı açıklamak zorunda kaldı. Ardeth şüpheliydi ancak Amun-Ra'nın kitabı olduğu için ve Imhotep'in gerçekten onlarla ilgili bir sıkıntısı olmadığı için pek bu meselenin üzerinde durmaya gerek yoktu.

Zheng Ardeth'ten özür diledi. ''Kabilenin görevine karşı gelip Imhotep'in gitmesine izin verdiğim için özür dilerim.''

Ardeth güldü: ''O kadar inatçı değiliz. Çoğumuz bir değişimi umut ediyor. Dünya hızla değişiyor. Daha iyi bir hayat yaşamayı istiyorsak bazı yüklerin gitmesine izin vermek zorundayız. Imhotep de onlardan biri. Gerçekten onu öldürmek zorunda değiliz. Bunca yıl boyunca ona karşı tetikte olmamızın sebebi ondan korkmamızdı. Eğer nefretinden arınmış ve ülkeyi terk etmişse biz de buna eyvallah deriz. Ayrıca artık çok fazla altınımız var, yaşam standartlarımızı değiştirmek için yeterli. Hepsi senin sayende dostum.''

Zheng de güldü. ''Dost olduğumuz için böyle şeylerin lafı olmaz. Bu görevden sonra birkaç gün daha Mısır'da kalmak zorundayım. Ayrıca ileride birkaç kez daha geri geleceğim. Kabilenin daha iyi bir hayat aşaması için yeterli altını getireceğim.''

Altından bahsedilir bahsedilmez Jonathan hemen muhabbete katıldı. ''Ah, dostum. Biz dost değil miyiz? Haha!''

Zheng elini salladı. ''Sakın, sakın böyle ses tonuyla konuşma. Tüylerimi diken diken ediyorsun. Altın istediğini biliyorum. Bu elması sattıktan sonra bu sana baya yeter. Ayrıca sana zaten yeterince altın vermedim mi? Hala birkaç metreküp var. Üçünüz bir metreküp altın alıp gerisini Medjai'lere bırakın. Bu lüks bir hayat için yeterli olacaktır."

Jonathan güldü: ''Benim amacım lüks yaşamak değil. Asla yeterli para olmaz. Haha!''

Neredeyse herkes elması, tek kadın olan Evelyn'e vermeye karar vermişti. Jonathan bir köşede tek başına oturdu. Bir gece daha orada kalacaklardı ve sonraki günün sabahında Kahire'ye doğru hareketleneceklerdi.

Gece, Xuan Zheng'i dışarıya çağırdı. Zheng bunun neden olduğunu biliyordu ve yürüdükleri esnada Anubis'in bileziğinin özel yeteneği dahil ödüllerden ona bahsetti.

''Yani en az 10000 puanın ve bir A kademe ödülün olmalı. Osiris'in Mızrağı ve Anubis'in Bileziği. Bu ödüller kesinlikle zorluk seviyesini arttırır.''

Xuan başını salladı: ''O zaman hadi Anubis'in ordusunu çağıralım. Tüm enerjini kullan. Ordunun miktarı benim gelecek filmlerdeki planlarımı etkileyecek.''

Zheng başını salladı: Kan enerjisini bileziğe aktardı ve sonra bilezikten kırmızı bir ışık yayıldı.