Çevirmen: RmLover  Editör: Thomas Shelby

Kalan on gün çabucak geçti. Zheng ve Xuan hiçbir sorun olmadan Tanrı'nın boyutuna geri döndü. Zheng, Xuan'ın bu dünyaya girmediği için geri gidemeyeceğinden endişelendi.

Platformdaki her şey bıraktığı gibi görünüyordu. Lori hala mışıl mışıl uyuyordu. Xuan hemen Tanrı'ya doğru yürüdü ve gözlerini kapattı. ''Düşündüğüm gibi, temelde aynı. Garez filmi için ödüller hesaplanırken ben dahil değildim. Altı dalgayı temizledim. Bu yüzden biraz ödül olmalı ama filmde girdiğim zamanla aynı miktarda puanım var. Bir sonraki filmden sonra burada Zero'yu canlandırabilirsin.''

Zheng bunu duymaktan hoşnut oldu. Üyeleri 8000 puan ve B kademe ödülden daha az bir maliyetle canlandırabilirse harika olacaktı.

''O zaman Zero'yu Kampa ve WangXia ile birlikte canlandıralım. Eğer yanlış hatırlamıyorsam sadece C kademe bir ödül ile 4000 ya da 5000 puan var. Onu canlandırmak için yeterli.''

''Katılmıyorum.''

Xuan gözlüğünü düzeltti: ''Canlandırdığımız kişi duruma bağlıdır. Şu an yeterli kademe ödülün var ancak puanın yok. 10000 puan yüksek gözüküyor ama herhangi bir tecrübeliyi canlandırdığında hepsi birden tükenecek. Zero'nun nişancılık yeteneği takım için çok önemli ve Lan takım için daha da önemli.''

Zheng sordu: "Kafam karıştı. Neden Lan'ı, Mumya dünyasında canlandırmama izin vermedin? Ya da Zero'yu burada?''

''Çünkü onlara ihtiyacımız var. Lan'ı canlandıramayız çünkü onu korumak için yeteneğimiz yok. Her takımın ihtiyaç duyduğu iki temel ruh gücü yeteneği var. Ayrıca o ender bulunan bir yetenek. Ama ya biz zayıf olduğumuz için öldürülürse? Kendi başına hiçbir savaş yeteneği yok. Eğer ölürse daha da canlandırılamaz.Zero'ya gelecek olursak, o kendisini koruyabilir ancak ondan önce Kampa, WangXia ve bana silahları vermen lazım. İkisini canlandırmak için bir maliyet yok ancak onların silahları da yok. Ayrıca bir sonraki film için puanları gerekli eşyalarda harcamak zorundasın. Şu an birini canlandırmak için yeterli puanın yok.''

Zheng konuştu. ''Şu andan itibaren biz dostuz. Bunun mantıksız olduğunu biliyorum ama lütfen bize satranç taşı ya da alet gibi davranma. Bizler ölene kadar birlikte savaşacak olan dostlarız. Bu yüzden senin tavsiyelerini dinlemeye çalışacağım ancak sen de plan yaparken herkesi düşünmelisin.''

Xuan kaşlarını çattı ve bir an için düşündü: "Anlıyorum. İş dostluğa gelince düşünmeye çalışacağım.''

Zheng birden hem kendisinin hem de Xuan'ın çok değiştiğini fark etti. Önceden Xuan'ın insan hayatına verdiği değeri kabul etmezdi. Ve Xuan, onun fikirlerine aldırmazdı.

''Belki de bu Çin takımı için bir metamorfozun başlangıcı.''

Xuan'ın planına göre, Çin Takımı başlangıçta ve ortalarda hem bedeni geliştirmeye hem de bilimsel silahları kullanmaya odaklanmalı. Tıpkı Zero için Gauss Nişancı Tüfeği, Kampa için ağır makineli silah ve WangXia için mayınlar gibi.

''Bende bilimsel silahları kullanacağım, özellikle tabanca. Filmlerde, Silah Kata Teorisi var. Çeşitli pozisyonlarda, herhangi bir kişi teorik olarak her kör açıya ulaşabilir ve kurşunların hasarını %20 arttırabilir. Bu biraz saçma görünebilir ama bu yeteneği takas sisteminde gördüm. B kademe bir yetenek. Bu yüzden orta aşama için benim amacım gauss tabancasıyla, bu Silah Kata Teorisini kullanmak.'' Xuan konuştu:

Zheng başını salladı: Sonra Tanrı'ya bağlandı ve canlanırmayı seçti. Kampa ve WangXia'nnın isimleriyle görünüşlerini hayal etti.

Çelikten yapılmış bir koridor vardı. Kampa, Xuan ve Zero koşuyordu. Ateşli silahlarla dolu bir kapıya girdiler. Kampa büyük bir Gatling topu tuttu ve birden kapıya doğrulttu. Ancak dengeyi sağlayamadan önce bir Yaratık kuyruğu kapıyı deldi ve göğsüne saplandı. Tetiği çekti.

Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra ilk özel ordu dalgasının geri döneceği bir ülkesi yoktu. Diğer ülkeler arasında dolandılar ve uluslararası paralı askerlerden oluşan bir grup oluşturdular. Bir savaş alanından başka bir savaş alanına gittiler. Onların bir ailesi, bir ülkesi ve bir geleceği yoktu. Onların yanında tek kalan şey dostlarıydı. Sigara ve içki içiyorlardı, kadınlar hakkında konuşuyorlardı; para sayıyorlardı ve bazı insanların ödeme yapması için plan yapıyorlardı.

Kampa'nın grubu, bir görevde birkaç uyuşturucu kaçakçısını pusuya düşürdü ve birkaç insanı öldürdü. Ancak uyuşturucu kaçakçılarından birisi kaçtı. Bu olayları paralı asker grubunun intikamı takip etti. Kampa'nın partneri kaçırıldı ve birkaç gün sonra ona bir kafatası gönderildi.

Paralı askerler altı ay boyunca uyuşturucu kaçakçısının peşinden gitti ve sonunda onu bir üstte öldürdü. Kampa bu savaşta tüm vücudunu kan içinde bırakan yedi mermi yemişti. Bu olaylar Çin'in kuzeydoğu sınırında olmuştu.

Kampa'nın cesedi bir yerde, bir anda ortaya çıktı. Göğsündeki geniş delik gözle görünür bir hızla iyileşiyordu. Zheng içini çekti ve tekrar Tanrı ile bağlantıya geçti.

Burası sönük bir depoydu. Kapı açılırken, Zheng, Lan ve WangXia'nın dahil olduğu bir grup insan içeriye doğru yürüdü. Zheng ve WangXia silahlarını alırken Zheng aniden Lan'ı aldı ve çıkışa doğru koştu. WangXia, ateş onu tüketmeden önce sadece birkaç adım atabildi.

Modern bir laboratuvarda askerler birbiri ardına yerlerinde duruyordu. Beyaz saçlı bir araştırmacı onlara hipnozu, seçimi, fiziksel durumu, korku filmlerinin bilinmeyen dünyasına girmeyi, kendilerini geliştirmeyi, teknolojileri takas etmeyi ve onları kendi ana vatanlarına geri vermeyi öğretiyordu.

Kırsal kesimde bulunan küçük bir köyde gümüş saçlı bir anne, sessizce çocuğunun kolunda tuttu. Çocuğu yiğit bir asker olmasına rağmen kadın gözyaşlarını durduramıyordu. Yaşlı anne, boynundan yeşim bir kolye çıkardı ve titreyen elleriyle onu çocuğuna verdi. Anne altmışlı yaşlardaydı. Çocuk ise ayrıldıktan sonra geri gelemeyebileceğini biliyordu. Erkek kolay kolay ağlayamamasına rağmen başını öne doğru eğdi. Sessizce dizlerinin üzerine çöktü ve alnını zemine doğru sertçe dayayıp kan izi bıraktı.

''Belki de bu ülkedeki birçok insan doğru yoldan sapmıştır, ama ben sapmadım.''

WangXia'nın bedeni de yerde ortaya çıktı. Tüm bedeni tamamen yanmıştı ama tıpkı Kampa gibi gözle görülür bir şekilde iyileşiyordu. Birkaç dakika sonra derisi normal hale geri döndü.