Çevirmen: RmLover  Editör: Thomas Shelby

Xuan hala Sky Stick'i yönetiyordu. Diğer üçü yine aynı şekilde iplerle asılıydı.

Zheng, ilk başta Sky Stick'i kullanmak istemişti ancak Xuan cevap vererek onu susturmuştu. ''Çok atılgansın. Hepimiz tehlikeyi hissedeceğiz.'' Gerçeği kabul etmekten başka seçeneği yoktu.

Havalanmadan önce ekipmanlarını dikkatli bir şekilde kontrol ettiler. Dinazoru öldürmek için en iyi silahları olan EMP tüfeği artık işe yaramazdı. Ayrıca eğer bombalar etkiliyse son yer çekimi mayını muhtemelen ejderhayı öldürmenin en kilit noktasıydı. Yakın mesafe silahı olduğu için ejderhayı öldürebilirdi. Asıl soru ejderhanın o mayına basmasını nasıl sağlayacaklarıydı?

''Tıpkı efsanelerdeki ejderhalar gibi bir çift kanadı var. Ayrıca tanrı onun büyülü bir canavar olduğunu söyledi. Bu yüzden bence uçadabilir. Şu an en büyük sorunumuz, ejderhanın mayına basmasını sağlamak.'' Zheng içini çekti.

WangXia, siyah küreye dokundu ve konuştu: ''Yirmi dört saat yok mu? Bu süre, bize ejderhanın düzenini bulmak için verilmiş olabilir mi? Yani her gün nereye gideceği, nerede avlandığı, yuvasının nerede olduğu falan. Geçtiği yerlere mayın yerleştirebiliriz.''

Xuan başını salladı: ''Oldukça mümkün. Bu 24 saatin kullanımı bu şekilde olabilir. Bu yüzden şimdi ejderhayı gözlemlememiz gerekiyor. Zheng, sen ejderhadan ne kadar uzaktaydın? Çok fazla belirsizlik varken o mesafeyi geçmemeliyiz.''

Zheng biraz düşündü ve sonra dedi ki: ''İki kilometre falan vardı aramızda. T-Rex'i yemekle meşgul olduğu için beni görüp görmediğinden emin değilim.''

Konuşmaları devam ederken yine ejderhanın derin kükremesini duydular. Birbirlerine baktılar ve daha sonra Xuan, Sky Stick'i kükremenin geldiği yöne doğru sürdü. Birkaç dakika sonra aşağıda siyah bir şey gördüler.

Batı ejderhası, başından kuyruğuna kadar yaklaşık 38 metreydi ve 20 metre yüksekliğindeydi. Attığı her adımda yer titriyordu.

Zheng ikinci kez ejderhayı görüyordu. Önceki gibi panik yapmamıştı. Ancak Kampa ve WangXia ağızları tamamen açık bir şekilde şaşırmıştı. Dürüst olmak gerekirse Zheng tam şu an, Xuan'ın yüz ifadesini görmek isterdi. Tamamen mantığıyla hareket eden bir insan bile bu şekilde bilimle açıklanamayan şeyler için garip hisseder.

''Bu nasıl olur? Hala bildirimleri almadınız mı?'' Zheng kısık sesle sordu.

Hem Kampa hem de WangXia başını salladı. Pek de iyi görünmüyorlardı. Bunu, sadece başkasından duyarak oluşan bu duyguyu hayal bile edemezdin. Sonunda Zheng'in iki kitabı neden çıkardığını anladılar. Eğer mayın etkili olmasaydı, bu bonus görev onların sonu olabilirdi.

Xuan, Sky Stick ile etrafta döndü. Beş kilometre uçtuktan sonra yere iniş yaptılar. Mesafeye rağmen kükreme sesleri hala net bir şekilde duyulabiliyordu. Ejderha çok büyüktü ve bu durum hızına engel olmuyordu. Tam aksine, büyük vücudu olan Brontosaurlar yavaştı.

Suratları pek iyi görünmüyordu. Xuan kaşlarını çatmıştı, belki de yoğun bir şekilde düşünüyordu ya da iyi bir ruh halinde değildi. Yere çöktü ve bir ağaç dalıyla yere bir şeyler çizdi.

''Şimdi ejderhaların oyunlardaki, filmlerdeki, animelerdeki ve romanlardaki açıklamalarını bir özetleyelim. En güçlü ejderha neyi sever? Ve en zayıf ejderha neyi sever?'' Xuan mırıldandı.

İlk Kampa cevap verdi: ''Ben Ejderha ve Zindanlar'ın kurallarını izleyen romanları okumayı severim. Ejderhalar genelde merhametsiz büyü olarak bilinir. Güçleri yaşları ile doğru orantılıdır. Ama bu çok büyük. Bu boyutta bir ejderha çok güçlüdür ya da yaşlıdır. Kurallara göre bu türde bir ejderha, bir şehri büyü ile kolayca yok edebilir. Nefes saldırıları bir orduya rakip olabilir. Ancak bu kurallara bakılırsa yakın mesafede genç olanıyla bile savaşamayabiliriz.''

Xuan yere çizdi ve sonra konuştu: ''Bu ejderha, B kademe ödül zorluk seviyesiyle senin dediğin kadar güçlü olamaz. Boyutunu bir kenara bırakırsak, ejderhanın büyü kullanamayacağı ya da sürpriz bir saldırıyla onu öldüremeyeceğimiz kesin.'' Sonra WangXia'ya döndü.

WangXia: ''Bu konuda bir fikrim yok. Zamanımı genellikle eğitimle ve görevlerle geçirdim. Bu tarz romanlara ve filmlere ayıracak pek vaktim yoktu. Üzgünüm.''

''Özür dilemene gerek yok.'' Zheng omzunu okşadı: ''Herkesin kendi uzmanlık alanı var. Tıpkı benim saldırılarım, senin patlayıcıların, Kampa'nın ateş gücü ve Xuan'ın analizleri gibi. Biz bir takımız. Ejderha'ya gelecek olursak, bir süre önce Eragon filmini gördüm. Oradaki ejderha büyü kullanamıyordu. Vücut saldırısı ve uçmanın dışında sadece ateşle saldırabiliyordu. Ancak onun büyüklüğü bununkinden çok farklı. Filmdeki ejderha sadece birkaç metre uzunluğundaydı, daha çok uçan bir kertenkele gibiydi.''

Xuan biraz daha çizdi ve sonra mırıldandı: ''Özetleyecek olursak, ipucuna bakılırsa bu büyülü bir canavar ve bununla bilimle başa çıkamayız. Büyüklüğüne rağmen uçabildiğinden de eminiz. Ayrıca bir nefes saldırısı kullanabilir. Bu ateş olur, buz olur, asit olur; bilemiyoruz. Bunlar büyülü ejderhaların hepsinin özellikleri. Başka bir deyişle, Sky Stick ejderhadan daha hızlı olsa bile tamamen güvende değiliz. Daha sonra bu ejderha yüzde 10 ihtimalle büyü kullanabilir. Eğer böyle olursa o zaman işimiz biter. Son olarak, algılama ile ilgili bir soru. Bilimsel bir şekilde akıl yürütme dışında herhangi bir özel yeteneği var mı? Yani ona yaklaştığımız zaman bizi fark etmesinin kesin olması gibi? Döşediğimiz mayınları bulabilir mi? Diğer yüksek teknolojili silahlar ne kadar etkilidir?''

Xuan ayağa kalktı: ''Mevcut durumumuz bu. Benim tavsiyem yüz yüze savaşmamak yönünde. Mayın saldırısıyla başlayacağız. Eğer bu yöntem işe yararsa görev tamamlanır. Aksi halde tamamen ya da kısmen hasar alıp almadığını görmek için füzeleri test edeceğiz. Bu çok önemli. Eğer ikinci yöntem olursa, onu 24 saat içerisinde nakliye filosuna çekebilir ve filonun gücünü ona karşı kullanabiliriz. Önce mayınları döşeyelim.''

Hepsi son derece dikkatliydi. Xuan, Sky Stick'i havaya uçurdu ve daha sonra o ve Zheng yeri inceledi. Ağaçların söküldüğü yerlerden ejderhanın geçtiği aşikardı. Birkaç yerde büyük kemikler vardı ve bir yerde çok sayıda ağaç ve dal yığılmıştı. Orası ejderhanın dinlendiği yer gibi görünüyordu. Ejderha, şu anda dinlendiği yerden çok uzakta değildi.

''WangXia, zaman ayarlı bombayı beş dakikaya kurarak buraya yerleştir. İkinciyi de beş dakika otuz saniyeye ayarlayarak arkasına koy. Diğerini ise altı dakikaya ayarlayarak şuraya koy. Yer çekimi mayınını, beş buçuk ile altı dakikalık bombaların arasına yerleştir.'