Çevirmen: RmLover  Editör: Thomas Shelby

"Aslında ben dahil herkes Şeytan takımına karşı olan savaşta öldük. Bu canlandırmayı da sen yaptın, değil mi?" Zheng, bir çadırın içinde oturuyordu.

Zero ve Lan dalgın görünüyordu. Ama kimse ölümünü öğrendikten sonra kendini iyi hissetmiyordu. Zero sağlamdı ve kendini toparlamıştı. Ancak Lan pek kendine gelebilmiş gibi görünmüyordu. Lan, cevap vermeden önce Xuan birkaç kez ona seslendi: "Ah? Ne oldu?"

Xuan gözlüğünü düzeltti: "Ruh taramasını ve ruh bağlantı yeteneklerini kullamayı dene. Zihnimle bağlan ve bana tarayabileceğin en geniş alanı göster."

Lan, Xuan'ı bir süre önce tanıdı. Alien filminde onda güçlü bir izlenim bırakmıştı. Zheng'in böyle acımasız bir adamı canlandırmayı seçmesi de şaşırtıcıydı. Bu isteğin neden olduğunu merak ediyordu ancak yine de yaptı.

Xuan düşünürken biraz kaşlarını çattı. Biraz bekledikten sonra konuştu: "Oldukça iyi. Bu iki yeteneğin birleşimi, savaş alanında oldukça iyi gözetleme imkanı sağlar. Takımın hayatına bile etki edebilirler."

Lan gülümsedi ama sessiz kaldı. Zheng, hemen konuyu değiştirdi ve konuştu: "Xuan, altın maske hakkında daha önce ne diyordun? Gerçek nedir?"

Xuan başını salladı: "Sana açıklamam gereken bir şey bu. Görev eşyaları muhtemelen antik uygarlıklardan kalma kalıntılar. Tabii ki bizde olan kitaplar ve Osiris'in Mızrağı falan da böyle. Tanrı bu eşyaları kopyaladı ve çeşitli dünyalara yerleştirdi."

Diğerlerinin kafası oldukça karıştı. Xuan devam etti: "Karşılaştırma yapmak gerekirse, Muhtemelen antik Çinden kalan yetişim (xiuzhen) olayını biliyorsunuz. Bu şey daha güçlü hale gelmenin sistematik bir yöntemidir; yani eğitim gibi bir şey. Temel aşama ilkokul, Jindan aşaması orta okul, Yuanyin aşaması ise lise. Ayrıca yetişim sistemi çeşitli bilgi ve işçilik de içerir. Sahip olduğumuz görev eşyaları, muhtemelen işçilikle yapılmış eşyalar."

"Büyülü eşyalar ve silahlar üzerinde araştırma ve analiz yapıyordum. Şu anda tasarımları verilen çoğu bilim-kurgu silahının, yeterli zamanda üretimini yapabilirim. Ancak bu silahları yapmak çok uzun sürer. Fakat büyülü eşyaları yapmak, hatta onları analiz bile etmem imkansız."

"EMP Tüfeği ve Gauss tüfeği gibi bilim-kurgu silahlarının oldukça güçlü olduğunu düşünebilirsiniz. Ama büyülü eşyaların etkisi ve gücü bunun da ötesinde. Takas sisteminde şarj edilebilir olan ve mini nükleer füzelere karşı savunması olan B kademe savunma yetişimi eşyası gördüm. Düşmanlar saldırmadan önce tüfeklerinizden hangisi bu savunmayı kırabilir? Aynı zamanda güçlü, büyülü savunmalarla daha güçlü silahlar olur. B kademe ve üstü silahlar, muhtemelen birden  çok saldırıyla bu savunmayı delebilecek kadar güçlü."

"Bu eşyaların kökenini düşünüyordum. Topladığımız bilgilere bakarsak, bunların bir teknolojiye ait olduğuna eminim. Bu teknoloji gerçek dünyadakinden çok başka. Beşinci aşamadaki enerji kontrolüne benziyor. Bu teknoloji, enerji üzerinde mükemmel bir kontrol sağlıyor. Semboller ve harfler bir daire gibi, her biri farklı türde enerji akışını yönlendiriyor. Bu semboller ve harfler birleştiğinde bunun nasıl bir etkisi olacak? Bir programlama diline benziyor. Bu sorunu çözdüğümde büyülü eşyalar oluşturabileceğim."

Herkes bu sözler karşısında şok oldu. Xuan, gözlüğünü düzeltti ve konuştu: "Hedefimizin sadece altın maske bonus görevi değil ayrıca Maya kalıntılarına da girmek olmasının sebebi bu. Maske oluşturmanın yöntemini bulmam lazım ya da en azından bu semboller ve harfler hakkında bilgi edinmeliyim. Görevi bitirememe pahasına olsa bile. Bu bilgi, görevden elde edeceğimiz ödülden daha değerli. Tıpkı elde ettiğimiz Dragonshard gibi."

Antik uygarlıkların bilgisini elde etmek demek, büyülü eşyaları oluşturabilecekleri anlamına geliyordu. Bu sonuca vardıktan sonra hepsi Amerika'ya gitme konusunda anlaştılar. Kampa, Xuan'ın omzuna dokundu ve konuştu: "Çok fazla konuşmak yerine basit bir dille ifade etmelisin. Kafamızı karıştırıyorsun. Haha! Ben anladım. Amerika'ya gidip, altın maskeyi alacağız ve sonra Maya kalıntılarının içerisinde araştırma yapacağız."

Xuan gözlüğünü çıkardı ve herkes neşelendi. Gözlüğünü sildi ve mırıldandı: "Cehalet bir mutluluktur."

Zheng, Xuan'ın omzuna vurdu ve konuştu: "Tamam. Cehalet mutluluktur falan yeter. Şimdi ne yapacağımızı söyle. Bu dünyada sadece on günümüz var ve geriye dokuz gün kaldı. Amerika'ya gidip, maskeyi alıp kalıntılara girecek yeterli vaktimizin olduğunu sanmıyorum."

Xuan başını salladı: "Tabii ki yeterli değil. Her şeyi halletmek, en az kırk gün sürer. Yani şimdi on günlüğüne burada beklemek zorundayız. Sonra geri gidip, bu dünyaya geri geleceğiz. Hala yaklaşık 10000 puanın var. Herkes, her film arasında başka bir kişiye puan ya da ödül hediye edebilir. Bu dünyayı Lan için etkinleştireceksin ve bu dünyadaki kırk günü takas edeceksin. Ben de aynısını Zero için yapacağım. Bu sayede her ikisi de hemen takım için savaşabilecekler."

Zheng, harcaması gereken puanları hesapladı ve başını salladı: "Anladım. Senin planınla hareket edeceğiz. Ama büyünün sistematik bilgisini elde edebileceğin konusunda emin misin? Elde edemezsek, boşu boşuna 12000 puan ve iki tane D kademe ödül harcayacağız."

Xuan, kendinden emin bir şekilde başını salladı. Yüzünde tutumlu bir ifade vardı. "Tabii ki riske değer! Bu bir kumar ama büyülü eşyaların bilgisini almamızın yüzde elli şansı var. Altın maskeyi kesin elde edebiliriz. Yüzde ellilik oran da bu riske girmemize değer. Çünkü bu bilgilere kıyasla puanlar önemsiz. Altın karşılığında yetişim yöntemlerini alıyormuşuz gibi. Ne pahasına olursa olsun bu bilgileri elde etmemiz lazım!"

"Şu an senin tek arzun bu olabilir, bilinmezliği anlamak..." Zheng, başını salladı ve diğerlerine dedi ki: "Tamam, karar verildiyse Kahire'ye geri dönelim. Kırk günlüğüne geri gelmek için dokuz gün bekleyeceğiz. Dokuz gün boyunca iyice dinleneceğiz. Pek bir şeyle uğraşmayacağız."

Xuan birden konuştu: "Kahireye dönüyorsak gidip balık tutalım?"