Çevirmen: RmLover  Editör: Thomas Shelby

Gando'nun kalbi hızla çarpmaya başladı. Tehlike anı, onu kilidi açılmış moda girmeye sürükledi. Cevap vermezse ölecekti. Yalan söylerse de ölecekti. Ve doğruyu söylerse de öldürülecekti!

"Birisi bana haber verdi. Haberi veren kişi Chu Xuan, Yarbaylığa terfi eden kişi. Yıldız gemisinde, uzaya geri dönerken söyledi."

Gando, bu sözleri yavaş yavaş söyledi. Son soruya geldiğinde sakladığı bir tuzağı açığa çıkarmıştı. Mesajı aldığı vakit ile hiyeroglifin anlamını çözdüğü vakti karıştırmıştı.

Bir yalanı nasıl tespit ettiklerini bilmiyordu ancak söyledikleri doğruydu. Ancak içinde bir şey saklı olan bir gerçekti bu. Xuan'ın ona hiyeroglifleri verdiği ilk an Klendathu'dan döndükleri andı. Televizyondaki mesaj ise ikinci andı.

Bir kumar oynamıştı. Hayatta kalabilmesi için bir kelime oyunu yapmıştı. Geçerse yaşayacaktı. Aksi halde...!

Ufak kız başını salladı: "Neos, söyledikleri doğru ancak tam doğru gibi gelmiyor."

Gando gülümsedi: "Tabii ki tam doğru değil. Mesajın içeriğini söylemedim. Bunları da bilmek ister misin?" Neos'a döndü.

Neos çikolatasından bir ısırık alıp başını salladı.

"Mesajda ruh gücü kullanıcısı dışında tüm üyeleri ifşa etmem söylendi. Dün geldi bu mesaj. Tüm bildiğim bu. Yalan söylemiyorum. Beni güvenli bir yere götürdüğünüz an, size o kişinin ismini söyleyeceğim."

Neos ufak kıza baktı. Ufak kız Gando'nun sözlerinin doğru olduğunu söylercesine sessizce başını salladı. Daha sonra Neos bir çikolatanın ambalajını yırttıktan sonra oturup kendi kendine düşündü.

Daha sonra sordu: "Sana haber verdiğinde sadece sana mı söyledi yoksa tüm takıma mı? Bu önemli bir soru. Dürüstçe cevap ver!"

Gando hiç gecikmeden cevap verdi: "Bunu hepimize söyledi, sadece ben değil bütün takımın haberi vardı."

Kız yine başını salladı: "Evet Neos, bu da doğru."

Sarışın adamın çikolata yiyişini izlerken Gando kendi kendine düşünüyordu. Neos'un şu an ne düşündüğünü bilmiyordu ancak sorunun başlangıcından beri yanlış bir yola sapmıştı. Xuan'ın düşüncelerini anlaması mümkün olmazdı. Çin takımının geri kalanının gelip onu kurtarma ihtimali daha yüksekti.

Neos'un düşünceleri gerçekten yanlış yola sapmıştı. Onun düşüncesine göre Xuan, bu mesajı Çin takımındaki herkese birkaç gün önceden söylediği için amacının herhangi bir üyenin yakalanması durumunda hayatta kalma ihtimalini arttırmak yönünde olduğuydu. Çin takımı en güçlü takımdı. Bu yüzden birisi yakalandığında yerini bulur bulmaz onu kurtarabileceklerdi. Aynı zamanda Afrika takımına da kritik bir saldırı düzenleyebileceklerdi. Ruh gücü kullanıcısının ismini saklamak yakalanan üyenin hayatta kalması için bir kozdu.

“Bu durumda endişelenecek bir şey yok." Neos başını salladı ve takımın geri kalanına doğru döndü. “Planımızı takip edeceğiz. Gundanium alaşımı ile bağlayın bunu. Snow, sen gözetlersin. Bir sonraki hareketimizi devreye sokacağız. Richard ve Hawfor, gidip amiral gemisinde yüksek rütbelilerle buluşun. Son bir çaresiz çaba sarf etmeleri durumunda bu insanları korumanız gerek. Aya ve ben bilgi ağları için ayrılmış iki yıldız gemisine gideceğiz. Snow, sen Ruh Bağlantısı ile bizimle iletişimde kal. Yüksek rütbeliler raporumuzu aldığında tüm filo boyunca duyuracağız ve askerlerin bu beş kişiyi tutuklamasını sağlayacağız. Direnirlerse daha güzel olur. Herhangi bir direnç bizim zaferimiz anlamına gelir. Haha!''

Bugün hayatta kalan tüm askerler için şanslı bir gündü çünkü hepsi cesaretlerinden dolayı ödüllendirilecekti. Sefer ordusunda hayatta kalan herkes törenden sonra subaylığa terfi edecekti. Bu savaşta yeni gelen yüz bin kişilik orduya önderlik edeceklerdi. Bu askerler federasyonun kahramanlarıydı.

Binlerce kahramana nazaran bu kahramanlardan daha kahraman olan dört kişi vardı. Bu dört kişi binlerce askeri krizden kurtardı. İnsan ırkının onurunu kurtardı. Bu sayede insanlar böceklerden daha işlevsiz olduğu düşüncesine kapılmaktan kurtuldu. Bu dört kişi, birkaç bin kişilik orduya emirler verip yüz binlerce böceği öldürdü. Bu başarı tarihe altın harflerle kazınacaktı. Madalya ve ünvanlarla ödüllendirilip, Albay ve Yarbay rütbesine atanıp, intikam savaşında orduya önderlik edeceklerdi.

Askerler her yerde kutlama yapıyordu. Herkesi terfi heyecanı sarmıştı ve kahramanlarının üst mevkilere terfi edilmelerini izliyordu. Çoğu asker Klendathu'da geçirdikleri son saatlerden sonra onların komutlarını kabul etmişti. Herkes bu insanların emri altında olduğu sürece bu savaşı kaybetmeyeceğine inanıyordu. Yaşamları güvence altına alınmıştı.

“Acil mesaj! Acil mesaj!”

Törenden bir saat önce alarm sistemi ötmeye başladı. Yıldız gemisindeki tüm televizyonlarda ve ekranlarda sarışın adam çıktı. Adam, bir subay üniforması giymişti ve sanki asker olarak doğmuş gibi yakışıklı ve havalıydı. Genç adam bir parça kağıt çıkardıktan sonra ekrana doğru konuştu: "Yaklaşık bir ay önce Arachnid gezegeninde birkaç insan bedeni bulduk. Otopsiler sonucunda bu kişilerin beyinlerinde böcek parazitlerine rastladık. Böcekler, bu insanların ne içgüdülerini ne hafızalarını ne de konuşma yeteneklerini yok etmişti. Bu kişiler tıpkı bizim gibi görünüyorlardı ancak böceklerin kontrolü altında olan kölelerdi."

"Arachnid biyoloğu Dr. Rose'nin raporuna göre parazit böceklerin insanları kontrol etmek gibi özel bir yeteneği var. Kendilerini insan dünyasının içerisine sokup subay ya da strateji uzmanı gibi çeşitli askeri ve politik konumları bile elde edebiliyorlar. Tabii ki bu sadece benim tahminim."

"Ancak elde ettiğimiz bilgiye göre sefer ekibinde bulunan bu beş kişi ile Dr. Rose'nin raporundaki kişilerin özellikleri eşleşiyor. Böcekler, onları kahraman olarak düşünmemiz için bizi kandırdı. Bunu söylemek zorunda olduğum için üzüntü duyuyorum ancak bu savaşta yükselen dört kahraman ve saklanan bir kişi muhtemelen parazit böceklerinin köleleri. Böceklerin bu planı devreye sokması ve böylesine ihtişamlı bir başarıya ulaşmasının nedeni toplumumuzun çekirdeğine sızmak, politik etki elde etmek ve daha sonra insan ırkını uçuruma sürüklemek istemesiydi."

"Bu beş kişinin isimleri Zheng Zha, Chu Xuan, Kampa Lovski, Wangxia ve Zero. Fotoğrafları da burada. Yakınlarında bulunan tüm askerlerin onları yakalama zorunluluğu var. Onlar üzerinde kraniyotomi uygulayacağız. (Ç.N Kraniyotomi: Parazit böceklerin çıkardığı sorunu düzeltmek için ameliyat gibi bir şey oluyor bu bağlamda.) Eğer bunlar gerçek kahramanlar ise en içten özürlerimizi sunuyoruz. Bu yüzden lütfen direnç göstermeyin. Aksi halde askerlerin ateş açıp bu böcekleri ortadan kaldırmasına izin verilmiştir. Bu bizim..."

Ekran şiddetli bir biçimde sallandıktan sonra Xuan'ın duygusuz suratı ekranda belirdi.

"Ben Chu Xuan."