Cilt 14: Bölüm 21-2

avatar
1498 12

Terror Infinite - Cilt 14: Bölüm 21-2


 

Çevirmen: RmLover  Editör: Thomas Shelby

 

İnsan yapımı olan yıldız gemileri uzay böceklerinin aksine atmosfer içerisinde hareket edebilirdi. Gelişmiş motor sistemi ve aerodinamik tasarımı, yıldız gemilerinin hiç zorluk yaşamadan yerden üç yüz metre yukarıda uçmasına izin verir. Ancak radarlar uzaktaki ovada çok sayıda plazma böceği saptadı. Bu böcekler atmosferin içerisinde mukusla kaplanmış plazma topu gönderdi ve bu toplar yıldız gemilerine hasara verebilirdi.

 

Pilotlar bu ihtimali Xuan ve birkaç danışmanın ordu düzenini ayarladığı amiral gemisine bildirdi. Tıpkı kıdemli askerlerin dağıtımı, yetkililer ve ağır silahların gerekliliği gibi. Dünyadan gönderilen destekte fabrikaların hızla yaptığı zırhlı araçlar da vardı. Bunlar deney üretimiydi. Bu yüzden yanlızca yüz tane vardı. Araçlar sadece Gatling topları ile donatıldı. Ancak federasyon en azından birkaç düzenleme yaptı. Şimdi her Platoon'daki teğmenler bu araçlar için savaşıyordu.

 

"Beklenen buydu. Arachnidler zeki böcekler. Atmosferin dış katmanı ile yer arasındaki hava boşluğu plazma böcekleri olmadan bizim bölgemiz olacak. Mücadele etmeden yenilgiyi kabul etmeyeceklerdir. Bu plazma böcekleri rahatsız etmeyelim. Acele edip Blizzard kalesine doğru gidelim." Xuan cevap verdi:

 

Blizzard kalesine gitme kararı verildiği için filo yalnızca hızla oraya gitmek zorunda kaldı. Yaklaşık yüz yıldız gemisi gökyüzünde uçtu. Devasa gövdeleri şaşırtıcıydı. Bunlar o dönemin insan teknolojisinin bir göstergesiydi. Arachnidlere karşı en büyük güvence onlardı.

 

İki saat sonra. Yüz gemiden oluşan filo kalenin tepesine ulaştı. Bu kale metal ile inşa edilmişti ve büyük bir alanı kapsıyordu. Böcekler sinyali kestiği için kaledeki askerler filonun gelişini bilmiyordu. Filo vardığında birkaç yüz asker koştu ve kalenin içerisinden daha fazlası çıktı.

 

"Ah! Ovanın üzerinde. Kale yaklaşık elli metre uzunluğunda fakat bu yüksekliğiyle böcek saldırılarına karşı savunma yapılamaz." Xuan, kalenin etrafını gözetlerken mırıldandı.

 

Yanındaki danışmanların hepsi bir fikirle gelmişti. Şefleri sordu: "Ama zemin dahil tüm kale dünyada var olan en sert alaşım ile inşa edilmiş. Bu alaşım nükleer bombalara bile dayanabilir. Nasıl böceklere karşı savunma yapamasın?"

 

Xuan cevap vermeden önce Zheng konuştu: "Çünkü böcekler alaşımı önden delmeyecek. Cesetlerle elli metrelik bir tepe oluşturup oradan kaleye girecekler. Bizimle yakın mesafeye geldikleri an onlara ateş etmeye odaklanmamız gerekecek yoksa böcek sürüsünün altında kalırız. Hayatta kalan gazilere gidip sorabilirsin. Çaylak."

 

Danışmanların şefinin suratı kırmızıya dönmüştü fakat bu sözler karşısında ikna olup Zheng'i selamladıktan sonra diğerleriyle birlikte kaleye doğru baktı.

 

Son karar, kırk iki gemiyi geride bırakıp kalenin etrafını birden çok katmanla sarmaktı. Askerler yıldız gemilerinin orta güvertesinden ateş edebilecekti. Böcekler yıldız gemilerini kuşattığında nakliye gemileri aracılığıyla bir sonraki katmana ilerleyebileceklerdi. Bu kalenin savunulması inanılmaz olacaktı.

 

Filo indi. Danışmanlar kalan gemilerin diğer kalelere yardım etmesi için yardımcı oldu. Xuan ve birkaç danışman Dünya'da bulunan federasyonla temasa geçmek amacıyla iletişim sistemini kullanmak için Blizzard kalesine girdi. Tüm askerler planı izlemeye başladığında Xuan nihayet Zheng ile konuşma fırsatını yakaladı.

 

Karar verdin mi?” Xuan'ın elinde kırmızı bir elma vardı. Duvara yaslanıp sigarasını içen Zheng'in yanına yürüdü.

 

Zheng hafifçe kaşlarını çattı. "Başka bir şey yiyemiyor musun sen? Ne zaman görsem elinde elma var."

 

Xuan da kaşlarını çattı ve bir an için düşündü. "Bir dahakine domates yerim o zaman. Renkleri de çok güzel görünüyor. Konumuza dönelim. Önerilerim hakkında ne düşünüyorsun? Bir güvenli seçim bir de riskli seçim var ve bu seçimler senin ne yapman gerektiğinle gelecekte ne yapmak istediğini belirleyecek. Söyle bana. Seçimin ne?"

 

Zheng sigarasından bir duman aldı ve acı bir şekilde gülümsedi: "Geleceğimin seçimi mi? Gelecekte ne seçimi olacak? Bu filmde senin fikirlerin olmasa yok olabilirdik. Bana tavsiye ver. Hangi seçim geleceği belirler?"

 

Xuan konuştu: "Güvenli seçim için burayı üç günlüğüne savunacağız. Tanrı üç gün limit verdiğine göre çok sayıda böcek olacak. Hatta bu böceklerin sayısı Klendathu'da karşılaştıklarımızdan bile fazla olabilir. Ancak savunma planımız ve senin Yıkım ile Patlama tekniğin tanker böceği gibi güçlü böcekleri öldürebilirse bu üç günü atlatmak zor olmaz. Bu sayede filmde güvenle yaşayıp, sevgili ekip üyelerini kurtarabileceksin. Hiç kayıp vermeden geri dönme şansımız yüzde yetmiş."

 

Zheng bir anlığına sessiz kaldı. "İkinci seçim?"

 

"Burada iki gün ve iki gece kalmalıyız. Son on iki saatte ortaya çıkıp Güney Amerika takımını yok edeceğiz. Ayrıca beyin böceğini de yakalama ya da öldürme şansımız olacak. Özetle ikinci seçim tehlikelerle dolu. Yok olma ihtimalimiz de var. Ah, senin dışında. Ancak ikinci seçim puan ve ödüllerle de dolu. İkinci seçeneği başarabilirsek senin takım üyelerini canlandırma ve Şeytan takımıyla aramızdaki farkı kapatma isteğin de mümkün olacak."

 

Zheng gözlerini kapattı ve sessizce düşündü. Önceki takım üyelerinin suratları zihninde canlandı. Herkes Şeytan takımına karşı olan savaşta ölmüştü. Hayatta kalan tek kişi oydu. Çin takımının gücünün bir kısmını iyileştirmişti ve üyeleri canlandırmaya başlamıştı. Aniden kendisini kayıp gibi hissetti.

 

"Seçimini yap. Ya herkes seninle birlikte gelecekte gerçek dünyaya geri dönecek ya da zorluklarla dolu yolda yürüyecek. Ya takımın güçlenmesine önderlik edeceksin ya da yakalananlar ölecek, geri kalanlar ise Şeytan takımından intikamını almak için seninle birlikte savaşacak."

 

Zheng sigara izmaritini yere atıp üzerine bastı. "İkinci plana karar verdim. Yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik. Güvenli yola geri dönmeye gerek yok. Şimdi güvende olsak bile ileride muhtemelen yeni tehlikeler ortaya çıkacak. Planının ayrıntılarını anlat."

 

''Ah?'' Xuan biraz şaşırarak sordu: "Merak ediyorum. Bence kişiliğin ilk seçeneği seçmene sebep olacak. Ne oldu ki? İkinci seçeneğin hepimizi tehlikeye sokacağının farkında değil misin?"

 

"Zayıfllık hissi yüzünden." Zheng duvara yaslandı ve silahlarla mühimmatları taşıyan askerleri izledi. Daha sonra mırıldandı: "Bu diyara girdiğimden beri çok kez zayıflık hissi yaşadım. Canavarlara karşı hayatta kalmak için mücadele ettim. Bir sonraki filmi seçmek için gücüm yoktu. Dostlarımı kurtarma konusunda yetersizdim. Ve aşık olduğum kişiyi zar zor koruyabilirdim. Klonumla karşılaştığımda bana gerçek çaresizliğin nasıl hissettirdiğini söyledi. İçindeki kan ağlıyor gibiydi. İçinden gelen 'öldür onu' seslerini duyabiliyormuş gibi hissettim. O olayı yaşamadım ancak sadece hayal ettiğimde, o hiçbir şey yapamamak var ya... Bunun olmasını hiç istemiyorum. Dostlarıma gelecek olursak, kendimizi ve etrafımızdaki insanları koruyabilene kadar benimle birlikte güçlenmek zorundasınız. Bu gücü elde etmek zorundayız. Ne kadar fazla tehlike olursa o kadar fazla ödül olacağını söyledin. Bu tehlikeye girme vakti artık!"

 

Xuan elmadan bir ısırık aldı ve dedi ki: "Anladım. O zaman her şeyi bana bırak."

 

Örümceğimsi yaratıkların saldırıları aynı gün şafak sökmeden başladı.

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44338 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr