“Kusura bakmayın oteldeyken meseleyi anlatamadım, izninizle neden çağırıldığınızı açıklayayım.” dedi Nist.
Kita başıyla onaylayıp ekledi “Dinliyorum.”
“Son zamanlarda Dermigon’da yaşanan bir sürü sıkıntıyı çözdüğünüz haberleri kulağımıza geliyor, özellikle son yaşanan olay dikkatleri üzerinize haylice çekti.”
Ardından biraz su içti ve Kita’ya yönelerek, “ Ah, kusuruma bakmayın siz de ister misiniz?” dedi.
“Böyle iyiyim, devam et lütfen.”
“Evet ne diyordum, bu olaylar sonucunda Maceracılar Birliği lideri Syber bizzat sizle tanışmak istedi ayrıyeten birçok klanında gözüne girdiniz.”
Bildiğim şeyleri tekrar tekrar dinlemek beni çok yoruyor fakat rolden çıkmamam lazım.
“Anladım, fakat klanlar ve birlik hakkında pek bilgim yok, kısaca anlatırsan iyi olabilir” dedi Kita.
Yüzündeki hafif şaşkınlıkla, “Bildiğinizi varsayıyordum kusuruma bakmayın.” diye cevapladı Nist.
“Öyleyse kısaca bahsedeyim, ilk olarak klanlardan başlayalım, klan çeşitleri 3’e ayrılıyor. Yardım Klanları, Eğitim Klanları, Görev klanları. Kısaca bahsetmek gerekirse Yardım Klanları toplum içindeki küçük işleri yapıp halka yardım etme amacını güder.”
“Sıkıcıymış” dedi Kita.
“Haksız değilsiniz fakat toplum için çok faydalılar. Eğitim klanlarını yüksek öğrenim gibi düşünebilirsin öğrendiğin sınıfın üzerine yoğunlaşmanı ve daha usta olmanı sağlayan yerler lakin kabul edilmesi bir hayli zor.”
“Pek ihtiyacım yok zaten” dedi Kita küçümseyici bir bakışla.
“Çok mütevazısınız gerçekten, neyse son olarak görev klanları ise büyük çaplı görevler yaparlar ve gerektiğinde Krallığa yardım ederler.”
“Bir nevi ordu gibiler yani”
“Öyle de diyebilirsiniz tabii, fakat bahsetmem gereken bir nokta daha var. Her klanın kendi içlerinde büyüklüğüne göre sınıflandırılmaları var. Küçük klanlar 20 kişi, Orta klanlar 20-50 kişi ve Büyük klanlar 50 - 100 kişiye sahip klanlar olarak adlandırılırlar.”
“Peki 100 kişiden fazla olunca ne oluyor?”
“Güzel bir noktaya değindiniz, işin aslı klanların çok fazla büyümesi konusunda kralın bazı şüpheleri var, şu sıralar tartışılan bir konu.” Dedi Nist kendisi klanların büyümesi taraftarı olduğunu belli eder bir ses tonu ile.
“Anladım klanların fazla büyüyüp Krallığa tehdit olmasından korkuyorlar, bir bakıma mantıklı tabii” diye ekledi Kita başını sallayarak.
“Evet, tabi daha farklı detaylar var ama…daha yolun uzunluğuna bakarsak geceye kadar Axia’ya ancak varabiliriz. Zaten hastaneden yeni çıktınız, isterseniz biraz dinlenin.”
Beni bu işkenceden kurtardığın için teşekkür ederim Nist.
“Verdiğin bilgiler için teşekkürler Nist, dediğin gibi ben biraz kestireyim.” Dedi Kita ve gözlerini kapayıp uykuya daldı.
“İyi uykular efendim.” Dedi Nist ve o da gözlerini kapattı.
Birkaç saat sonra…
Axia’ya doğru giderken dinlenen Nist ve Kita arabanın ani duruşu ile uyandılar.
“Nist Beyim uyandırdığım için kusuruma bakmayın lütfen, arabanın önünde bir anda.. bir adam(?) belirdi. Seslenmeme rağmen arabanın önünden uzaklaşmıyor.” diye seslendi sürücü.
Kita doğrularak sordu,“Bir sorun mu var?”
“Bir bakalım derdi neymiş, kusura bakmayın efendim sizi bu şekilde uyandırdığımız için”
Arabadan inen ikili karşılarında uzun boylu siyah kapüşonlu bir adam gördüler. Adam öylece karşılarında duruyor ve bir şey söylemiyordu.
Nist tam söze girecekken, adam konuşmaya başladı.
“Selam Kita.”
Şerefsiz herif… neden direk ismimi kullanıyorsun! Yapacak bir şey yok, bir şekilde salağa yatıp kurtulacağım artık.
“İsmimi nereden biliyorsun… kimsin sen?” diye bağırdı Kita.
Adam geceyi inletecek kadar uzun bir gülüş attı ve Kita’nın gözlerinin içine bakmaya devam etti.
"Peki, peki. Bu kalitesiz oyununa ortak olacağım, bu arada... kaç oldu bu? 26, 27? Kaç kere denersen dene başaramayacağını sende gayet iyi biliyorsun. Her neyse, senaryonu bozmayacağım için rahat olsun, seni bekliyorum Kita. Tekrar görüşeceğiz." Dedi ve bir anda yerden yükselen siyah bir bulut görüş alanlarını sarmıştı.
Kita eli ile etrafımdaki dumanı uzaklaştırdıktan sonra, siyah kapüşonlu adam artık yolun ortasında değildi. O kadar kısa sürede, görüş alanlarından uzaklaşarak kaçmayı başarmıştı...
“O ne ara… bu adam sihirbaz falan mı? Bu arada tanıyor musunuz bu adamı?” diye sordu Nist merak içinde.
“Hayır tanımıyorum. Beni nereden tanıdığı hakkında bir fikrim de yok.”
“Belki de yaptıklarınızı duyup etkilenen biridir! Nist heyecan ile aklındaki teorileri anlatmaya başlayacaktı ki, bir anlığına duraksadı ve arkasını döndü.
Arkasını döndüğünde karşısında 5 tane adam gören Nist şaşkınlığını gizleyemedi.
“N-Ne? Bunlar nereden çıktı?” diye bağırdı Nist.
Başlıyoruz
“ Tehlikeli olabilirler! Sürücüye buradan uzaklaşmasını söyle!” dedi Kita ve katanasını çıkardı.
Nist hızlıca arabadaki adama bağırdı,” Lütfen buradan uzaklaşın efendim, kendinizi kurtarın ve yolda dikkatli olun!”
Adam titreyerek başını salladı ve, “S-Sizi yakındaki Nirva köyünde bekliyor olacağım. Sağ salim dönmeniz dileği ile.” diyerek atları kamçıladı ve oradan uzaklaştı.
Nist hançerlerini çıkarıp Kita’nın yanına doğru ilerledi.
“Ee Nist, bunları halledebilecek miyiz sence?” dedi Kita gülümseyerek.
Nist ciddileşerek, “ Kita ne kadar güçlü olduğunu bilsem bile ve 1. Seviye bir bozuk doğanı yenmek büyük bir başarı olsa dahi bu işi bana bırakman ikimiz için de daha iyi olur.”
“Ne? Sen daha demin beni mi küçümsedin! Hadi bakalım kim daha iyiymiş görelim!” diye bağırdı Kita.
Nist gülümsedi ve “Meydan okuduğunuz kişiye dikkat etmenizi öneririm efendim. Ama madem ısrar ediyorsanız kendimi tutmayacağım.” Dedi ve Kita’nın meydan okumasını kabul etti.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..