Bölüm 8: Bir Ölüm Kalım Mücadelesi
Gece Yarısının Hayalet Kedisi aniden Sleeping Moon'u bir kenara fırlatmaya çalıştı. Yakındaki Fallen Sun'ı pençeledi.
"Ah! Üzgünüm!" Fallen Sun tek başınaydı. Bu hızlı saldırıdan nasıl kaçabilirdi? Sleeping Moon ancak o sırada hızla özür diledi. Çünkü Sleeping Moon, yol boyunca bu üç acemiye önderlik ediyordu. Onlara kesinlikle bir saldırgan tank olma durumu olabileceğini öğretmişti, ana tank burada suçlanamazdı.
"Dur. Saldırma." Sleeping Moon, Fallen Sun'ı hemen durdurdu. Odağı üstüne almak için atıldı. Gece Yarısının Hayalet Kedisi'nin, Fallen Sun'ı birkaç kez pençeledikten sonra farklı bir üyeye atılacağını kim bilebilirdi.
"Siktir, bir saldırgan tank zinciri! Bu şaka mı?" Sleeping Moon öfkeyle kükredi. Saldırıya uğrayan grup üyesi, kafası karışmış şekilde orada duruyordu. Bu kumaş zırh giyen bir büyücüydü. Çıldırmış Hayalet Kedi tarafından pençelenmesi felaketti. Canı hızla inmişti ama Ye Xiu çok hızlı tepki gösterdi. Hemen Lord Grim'e şifa vermesini komut etti. Ama bazı şeyler, yeteneklere dayanarak çözülemezdi. Kumaş zırh giyen bir büyücü, bir gizli patronun saldırılarına maruz kalıyorsa, onu ne kadar süre hayatta tutmak mümkün olurdu?
Cevabı basitti; yedi saniye. Lord Grim'in şifası bekleme süresindeydi. Hayalet Kedi onu sorunsuz bir şekilde parçaladı. Sleeping Moon onu kurtarmak için ileri atıldı ama canavarın odağını üstüne yeteri kadar hızlı çekemeyince büyücü öldü.
Glory'de bir oyuncu zindanda öldüğünde, zindandan atılır ve geri dönemezdi. Başka bir deyişle, başta beş kişilik takım, dörde düşmüştü.
"Sikeyim, saldırgan tank dizilimine geçin. Beni çıldırtıyorsunuz!" Sleeping Moon bağırdı. Hayalet Kedi, büyücü öldükten sonra odağını ona değil, üçüncü kişiye çevirdi, aniden ona pençe attı.
Üçüncü kişi de bir kumaş zırhlı büyücüydü ama o sırada Ye Xiu, Sleeping Moon'a değil, Fallen Sun'a şifa vermesini söyledi.
Şifayı kullanarak onu sadece yedi saniye boyunca koruyabilirdi ama bu yedi saniye, Fallen Sun için kritikti. Çünkü Hayalet Kedi'nin saldırı hızı ve hasarının artmasını sağlayan çılgın hali dışında, başka bir yeteneği daha vardı; bu da kanama idi.
Hayalet Kedi, Fallen Sun'a kanatma saldırısı yapmıştı. Ye Xiu, onun azalan can barına baktı. Büyücüyü iyileştirse bile sadece yedi saniye dayanacaktı. Bu yedi saniyede sadece büyücü ölmekle kalmayacak, Fallen Sun da ölecekti. En azından birini kurtarmaya çalışacaktı.
Ye Xiu, Sleeping Moon'a olan inancını kaybetti ve büyücüden vazgeçerek Fallen Sun'ı iyileştirdi. Bu ani hareket, Sleeping Moon'un son derece öfkelenmesine ve kükremesine neden oldu. "NEDEN GİDİP ONU İYİLEŞTİRİYORSUN LAN?"
Ye Xiu buna cevap vermedi. Yardım alamayan büyücü bir anda yere yığıldı. Sleeping Moon, öfkeyle ona bağırırken, Hayalet Kedi de tereddüt etmeden Fallen Sun'ın üzerine atıldı.
Sleeping Moon'un, korkmuş halde süklüm püklüm sordu. "Saldıralım mı?"
"VUR ONA SENİ APTAL PİÇ!" Sleeping Moon nedeni bilinmezken şikayet etmeye devam etti. Hayalet Kedi'yi takip ederken odağı üstüne alacağına yemin etti.
13 saniye.
Ye Xiu zamanı hesapladı. Fallen Sun'ın ona kötü şans getirip getirmediğini söyleyemezdi. Kanama durumu tam biterken, Hayalet Kedi ona tekrar saldırdı ve kanamanın tekrar etkinleşmesine neden oldu. Saldırıların bu duruma neden olma olasılığı çok düşüktü. Ama birisi, Fallen Sun'da bu oranı %100'e çekmiş gibiydi. Lanet, kanama, Hayalet Kedi ona tüm etkileri veriyordu.
13 saniye. Ye Xiu, Fallen Sun'ı bu kadar süre hayatta tutabilecekti. Sleeping Moon o sırada odağı üstüne çekerek onu kurtarabilirdi. Ama Sleeping Moon ne yapıyordu?
Savaşın başındaki o keskin Sleeping Moon, sanki elleri kılıç tutamıyormuş gibi görünüyordu. Her saldırısı ıskalıyordu. Lanet ve bağırmalarının ortasında, Fallen Sun sonunda yere yığıldı.
Hayalet Kedi sonunda Sleeping Moon'a saldırdı. Lord Grim bu kadar tehdit altında değildi, çünkü Ye Xiu çok yetenekliydi. Gereksiz bir hareket yapmamıştı, bu nedenle saldırı mesafesi sadece küçük bir alanla kısıtlanmıştı.
"Kardeşim, yerinde dur! Manan kaldı mı?" Sleeping Moon onu cesaretlendirdi ve moral verdi.
"Şu anda yerde yatan sen olmalıydın." Ye Xiu yazdı.
"Merak etme. İkimiz iyi ikili olduk. Onu yenmemiz sorun olmayacak." Sleeping Moon kahramanca söyledi. Bu lafın sonunda elleri tekrar kaydı ve kılıcı boşluğa savurdu. Hayalet Kedi onun yüzünü kesti.
"ŞİFA ŞİFA ŞİFA ŞİFA ŞİFA!!!" Sleeping Moon çılgınca bağırıyordu.
Cevap alamadı. Lord Grim, bu zamana kadar düzgünce iyileştirmişti. Ama o sırada ona şifa atmadı.
"Veremem. Saldırgan tank olacak." Sleeping Moon, Lord Grim'in yazdığını gördü.
"Sen..." Sleeping Moon, aniden başını çevirdi ve Lord Grim'in büyük bir ağacın altında gevşekçe oturduğunu ve soğukça ona baktığını gördü. Sleeping Moon, durumunun pek iyi olmadığını fark etti. Bu Lord Grim bir acemi değildi. Saldırgan tank durumu için hâlâ erkendi. Nasıl böyle bir hata yapmış olabilirdi?
"Saldırgan tank olmayacak. Çabuk ol ve şifa ver." Sleeping Moon sadece bunu söyledi. Ama sonunda hiçbir cevap alamadı.
Hayalet Kedi çoktan ona ulaşmıştı. Sleeping Moon'un tepkisi aniden hızlandı. Kılıcını yatay olarak savurdu ve pençeyi engelledi. Hemen atıldı ve savaşın ilk başındaki gibi ustalıkla saldırmaya başladı. Sleeping Moon aniden ıskalamayı bırakmıştı.
Ama bu sefer kombosu o kadar kusursuz olmamıştı, çünkü Hayalet Kedi şu anda çılgın durumundaydı. Sleeping Moon'un hareketleri, onun saldırı hızı ve hasarına yetişemiyordu. Yukarı sıçradıktan sonra, sonunda bir kombo kaçırdı ve Hayalet Kedi ona vurdu.
"Çabuk at!!!" Uyuyan Ay şu anda endişeliydi. Kumaş zırhlı büyücü ve Fallen Sun'dan daha iyi savaşmasına rağmen benzersiz değildi.
"Ne atayım?"
"Şifa at!"
"Nasıl yani? Kanadığını görebiliyorum."
"Sen var ya..." Sleeping Moon inanılmaz öfkelendi.
"Çok yazık, gizli patronla savaşabilirdin. Grup düzenini ve liderini değiştirebilirdin. Bu şekilde takım üyeleri zindandan atılmazdı ve gizli patronu öldürebilirdin."
"Çok yazık. Yeteneğin yeteri kadar iyi değil, bu yüzden patronu öldürmek için diğerlerine ihtiyacın vardı. Sonunda başta odağı üstüne çektin ve o sırada patronun saldırgan tank olmasını sağladın. Diğerlerinin zindandan atılmasına sebep olacak ve patron düşük canla sana kalacaktı. Eşyaların da hepsi senin olacaktı. Zindanı tamamlayıp tamamlamamak, gizli patrona kıyasla hiç de önemli değildi."
Lord Grim bu iki mesajı gönderdikten sonra, Sleeping Moon'un alnından soğuk terler aktı. Sadece tek cümle yazan bu adamın, onun planını görebileceğini hiç düşünmemişti. Doğruydu, saldırgan tank Hayalet Kedi'nin diğer üç kişiyi öldürmesine izin vermişti. Asıl planı, şifacı, diğer üçünü iyileştirdiği sırada, patronun dikkatini üzerine çekmekti. Ama Lord Grim'in aniden şifa vermeyi bırakacağını hiç düşünmemişti. Bu adam, o zamandan beri planını görmüş olabilir miydi? Diğerlerini kurtaramayacağını bildiğinden, kasıtlı olarak odağı kontrol etmiş ve canavarın ona saldırmamasını sağlamıştı. Onu iyileştirmeyip, Hayalet Kedi'nin pençelerinin altında ölmesine izin vermiş olabilir miydi?
"Kardeşim..." Sleeping Moon, bu kişinin dürüst biri olmadığını gördü ve hemen onu ikna etmeye çalıştı. "Şimdi bu meseleyi konuşmayalım. Bu üç kişiyi tanımıyorsun sanırım. Önce bu Hayalet Kedi'yi öldürelim. Eşyaları yarı yarıya paylaşırız, iyi olmaz mı?"
"Yarı yarıya mı? Ben hepsini istiyorum!"
"Peki şöyle yapalım..." Sleeping Moon dişlerini sıktı. "Düşen eşyalarda karar verelim. Önce sen seç, önce senin seçmen iyi olur. Geri kalanları için zar atalım. Tüm ekipmanları da sana vereceğim." Sleeping Moon, şifa yardımı olmadan patronu yenemeyeceğini kesinlikle biliyordu. Sadece bunu diyebilirdi.
"Buna inanayım mı!?"
"O halde ne istiyorsun?" Sleeping Moon hemen cevapladı. Can barı yarının altına düşmüştü. Hayalet Kedi ile çılgına dönüştükten sonra baş edemezdi. Ye Xiu ile pazarlık yapmak, durumu daha zor yapıyordu. Lord Grim'in adını aklına kazımıştı. Bir gün bu adamı pataklayacağına yemin etmişti.
"Ne istediğim konusunda endişelenmene gerek yok. Rahat ol ve öl artık!"
"Sen... delisin. Ben ölürsem sen de ölmeyecek misin? O zaman kimse bir şey alamayacak." Canının sadece dörtte biri kalmıştı.
"Dostum, bir ölüm kalım mücadelesine girmeye gerek yok.”
Canının beşte biri kalmıştı.
"Sen salağın tekisin!"
Yedide bir.
"Lord Grim, delirmedin değil mi? Dolunay Birliği'min gücünü biliyor musun?"
Dokuzda bir.
"İşin bitti!" Tek vuruşluk canı kalmıştı.
"Siktiiirrrr...." Hayalet Kedi bir pençe daha attı ve dünya bir anda sessizleşti.
Lord Grim şu ana kadar hiç hareket etmemişti. Ama kaçmamıştı da. Sleeping Moon'u başından attıktan sonra hemen harekete geçti.
Ye Xiu hafifçe güldü. Sol eli, klavyede birkaç tuşa bastı ve sağ eliyle fareyi kavradı. Lord Grim, Bin Şans Şemsiyesi'ni sallayarak açtı. Üstelik son derece abartılı şekilde açtı ve şemsiye, diğer tarafa doğru ilerledi. Şemsiyeyi biraz çekti ve Bin Şans Şemsiyesi, artık bir mızrağa benzemişti.
Kargıya benzeyen şemsiye, çoktan Hayalet Kedi'ye doğru atılmıştı.
Savaş Büyücüsü yeteneği: Ejder Dişi.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..