Bölüm 64: Yagg'ı Öldürme - 4

Kavgacılar, Dövüşçü sınıfındaydı ve kazanmak için sinsi yöntemler kullanan sokak dövüşçüleridir.

Örneğin Kum Atma, kum atardı ve hedefinin kıyafetlerini aşağılık şekilde kirletirdi.

O sırada Ye Xiu'nun sesini duyan bu Kavgacı, hemen Kanlı Silahçı'ya kum attı.

Ye Xiu terlemeye başladı. Bu oyuncunun tamamen bir acemi olduğunu düşünmemişti. Hemen tekrar komut verdi. "Kum Atma yeteneğin her geldiğinde patronun yüzüne at."

Kum Atma'nın doğru kullanımı buydu.

Kum Atma'nın, kum hedefin gözlerine geldiğinde gizli bir etkisi olurdu. Hedefi kör etme şansı vardı. Bu bir gizli etki olduğundan körlük veya körlüğün süresi direkt sistem tarafından görünmezdi. Ancak oyuncunun kullanımıyla en düşük seviyedeki Kum Atma'nın yarı yarıya kör etme şansı olurdu ve 4 saniye sürerdi. Ama yetenek maksimum seviyeye çıktığında kör etme şansı %100 olurdu ve süresi de 8 saniyeye çıkardı.

Bu etki gerçekten korkutucuydu. Glory'nin ilk zamanlarında, Kavgacılar, Kum Atma ile dünyaya hükmetmişti. Ne zaman hoşnutsuz bir olayla karşılaşsalar, rakiplerinin yüzüne kum atarlardı. Kör etkisinin altında oyuncunun ekranı tamamen kararır ve hiçbir şey göremezdi. Kavgacılar, bu fırsatı hedefleri bu durumun altındayken alçakça saldırmak için kullanabilirdi.

Ama bu günlerde oyuncular, Kum Atma ile baş etmek için birkaç yol bulmuştu.

En basit yolu, Kum Atma kullanıldığında karakterin bakış açısını değiştirmekti. Yukarı, aşağı, sağa veya sola bakmak işe yarardı.

Kum Atma hasar vermesine rağmen korkunç gizli etkisine kapılmaktan daha iyiydi.

Ama Kum Atma'nın benzersiz bir karşı yöntemi vardı; bu da gözlük aksesuarıydı.

Bu nesne, Ye Xiu'nun elindeki Mithril Kolye'ye benziyordu. Hiçbir özelliği yoktu ve tamamen dekorasyon amaçlı kullanılırdı. Ama bu gözlükler, Kum Atma'nın gizli etkisini geçersiz kılabilir ve bunu sadece geçip giden bulutlara dönüştürebilirdi.

Kavgacılar, en çok bu gözlük tarzı eşyalardan nefret ederdi.

Neyse ki canavarlar, insanlar gibi gözlük takamazdı.

Kör olan canavarlar, hedefinin asıl yönünü bulamadığında yön duyusunu kaybederdi. Oyuncunun ona saldırdığı yönü bile bulamayabilirdi. Ye Xiu'nun amacı, Kavgacı'nın bu yetenekli patronu kör etmekti. Ama bu adamın bu kadar çaylak olacağını kim bilebilirdi. Kum Atma'yı beklenmedik şekilde Kanlı Silahçı'nın bedenine atmıştı. Ye Xiu bu adamın ondan daha iki seviye yüksek olan nasıl 23 seviyeye geldiğini bilmiyordu.

"Taş Kırma!" Ye Xiu, bu Kavgacı'ya sabırla komut vermeye devam etti.

Taş Kırma, bu yeteneğin sistemde geçen adıydı. Ye Xiu, bu çaylağın popüler terimleri bilmeyeceğinden korktuğu için sistemde görünen ismi kullanmayı seçti. Bu yetenek oyuncular arasında Taş olarak bilirdi.

Doğruydu. İnsanlar, sokak dövüşlerinde sık sık birbirine atacağı, silah olarak kullanacakları taş ve Taşlar alırdı.

Glory'de, Kavgacılar, Taşları parçalamak, atmak için kullanabilirdi, bu son derece zorluydu. Bunun dışında bu yeteneğin özel bir etkisi de vardı. Hedefin %50 şans ile 3 saniyeliğine başını döndürebilirdi. Ancak bu etkiyi yaratmak için Taş'ın kafaya isabet etmesi gerekiyordu. Bu Taş'ın da bir gizli etkisi vardı. Taş, arkadan kullanıldığında ve kafaya çarptığında baş döndürme şansı %100 olur ve 4 saniye sürerdi.

Ye Xiu'nun Kavgacı'ya bunu açıklayacak zamanı yoktu. Neyse ki Taş'ın baş döndürme özel etkisi gizli etki değildi ve yetenek aracında yazardı. Kavgacı bu noktayı fark etmişti ve doğrudan Kanlı Silahçı'nın kafasına hedef aldı.

Ne yazık ki elleriyle Taş'ı kafasına vurmak yerine fırlatmayı seçmişti.

Taş'ın hasarı atıldığında yarı yarıya düşerdi. Baş dönme şansı ve süresi de yarı yarıya düşerdi.

Üstelik Taş çarpık uçtu.

"Salak, Taş'ı al ve kafasının arkasına vur." Başka bir kişi Ye Xiu'yu temsilen ona bağırdı. Taş'ın etkisi bir sır değildi.

Acemi Kavgacı hemen samimi şekilde yanıtladı. "Tamam tamam."

"Şiddetli Alevler, saldır." Ye Xiu, Elemantalist'e komut verdi.

Şiddetli Alevler yükseldi. Ye Xiu bundan memnun olarak kafasını salladı. En azından bu adam Kavgacı kadar acemi değildi.

Kanlı Silahçı'ya karşı düşük seviyeli Şiddetli Alevler'in havaya kaldırması küçük olurdu. Ama Ye Xiu, Lord Grim'i çoktan harekete geçirmişti.

"Çöken Dağ!"

"Hayalet Kılıç, Kılıç Ruhu'nu kullan!"

"Kavgacı, Kum At!"

"Şiddetli Alevler!"

"Hayalet Kesişi!"

Ye Xiu kısa ve hızlı şekilde onları yönlendirdi. Başta ölü gözle bakılan bu beş oyuncu, aniden bir şeyi fark etmişti; Kanlı Silahçı ile baş etmek gerçekten bu kadar kolay mıydı?

Bu üçü başta mümkün olan her yolu denemiş ama Kanlı Silahçı'ya vuramamıştı. Şimdiyse onu sadece bir kum torbası gibi dövüyorlardı. Kılıç darbeleri, Taş darbeleri, büyü darbeleri, hepsi vuruyordu.

Beşli arasındaki deneyimli oyuncular, tüm bu değişimin tamamen Lord Grim'in sayesinde olduğunu gördüler. Bu adam onlara saldırılarını tam olarak düşmanı kontrol ettikleri kısımda kullandırıyordu. Üstelik her komutunda patron gerçekten kontrol altına alınmış oluyordu. Bunun sonucunda, güzel uyumla Kanlı Silahçı'ya mutlu bir şekilde hasar vurmaya devam ettiler.

Kanlı Silahçı, intikam alamayacak kadar güçsüz değildi ama saldırı hedefi, her zaman Lord Grim olarak kaldı. Ye Xiu, onun saldırı desenini çoktan çözmüştü, bu sayede saldırılarından mükemmel şekilde kaçıyordu. Buna ek olarak hasar, hiç diğer grup üyelerine yayılmıyordu.

Bir anda başta ölü gözüyle bakılan kaotik grup, Ye Xiu'nun önderliğinde iyi koordine edilmiş bir gruba dönüşmüştü. Beş oyuncu yeteneklerini rahatça kullandı ama Ye Xiu bir an olsun rahatlayamadı. Bu hareketlerindeki veya liderliğindeki tek bir hatanın bile tüm durumu tamamen tersine çevirebileceğini açıkça biliyordu.

Orada bunu izleyen üç büyük lonca ise çoktan şaşkına dönmüştü. Her biri her ihtimale karşı onlarca oyuncuyu takviye olarak hazırlamıştı. Ama şu anda altı oyunculu bu grup, patronu öldürürken onlar ilerlemeye bile cesaret edemiyordu. Her biri hasta gibi sürekli sağa sola bakıyordu. Baktıkça daha çok aptallaşıyorlardı.

"Şuna bak! Görmek istediğim liderlik bu işte!" Çılgın Hırs'tan Endless Night bağırdı.

"Neden bu kadar mutlusun?" Lonca lideri Cold Night sordu.

"Çünkü bu Lord Grim gerçekten korkututcu..." Lord Grim, Ot Bahçesi'nin kafasında hep vardı ama onun gücünü bir türlü görememişlerdi. Şimdi gördükleri sırada lonca lideri Plantago Seed tamamen sersemlemişti.

"Böyle devam ederse, Kanlı Silahçı gerçekten bu adamın elinde ölecek." Mavi Dere Loncası'ndan Flower Lantern, Blue River'a söyledi.

Bu durumda üç büyük loncanın liderinin kafası garip şekilde şaşırmıştı. Diğerlerinin tepkilerini gözetirken bir o yana bir bu yana bakıyorlardı.

Herkes şu anda ne yapması gerektiğini anlamıştı.

"Diğerlerini öldürün. Lord Grim'e dokunmayın. Lord Grim'e saldırırlarsa, ona yardım edin!" Blue River komut verdi.

"Kime edelim?" Birisi bunu sordu.

"Salak, o iki piç loncaya yardım etmeyeceksin herhalde?" Blue River söyledi.

Herkes bunu anladı.

"Grupta bir boş yer ayarla ve hemen Lord Grim'e ver!" Blue River söyledi.

Herkes biraz ciddileşti. Şu anda açıkça boş yer yoktu ama kısa sürede biri öleceği için boş yer açılacaktı. Ölen kişi şehirde doğacaktı ve otomatik olarak gruptan çıkacaktı.

Üç büyük loncanın hepsi aynı anda harekete geçti.