Bölüm 71: Yetenekler ve Silahlar
Ye Xiu, ekipman yapımcısının materyal kütüphanesine baktı. İçinde son zamanlarda topladığı birkaç nadir materyal vardı. Onları henüz kullanamazdı. Ye Xiu, materyal kütüphanesini kapatarak Bin Şans Şemsiyesi'nin değişikliklerini doğruladı. Değişiklik çubuğu tamamlandıktan sonra yapımcıdan çıktı.
Oyuna döndükten sonra Bin Şans Şemsiyesi'ni açarak değişikliklere baktı. Bin Şans Şemsiyesi'nin asıl formu hâlâ 5 seviyeydi. Ama bu değişimleri yaptıktan sonra kılıç formu ve silah formu da 15 seviye olmuştu. Ağırlığı değişmemiş, saldırı hızı da aynı kalmıştı. Ama fiziksel ve büyülü saldırısı, 15 seviye mızrak formundan çok farklıydı.
Bin Şans Şemsiyesi (Kılıç Formu), Fiziksel Saldırı: 240; Büyülü Saldırı: 265.
Bin Şans Şemsiyesi (Silah Form), Fiziksel Saldırı: 238; Büyülü Saldırı: 210.
Mızrak, kılıç, silah, bu üç farklı silah doğal olarak farklı niteliklere sahipti. Aynı sınıftan olsalar bile silahlar, farklı nitelikleri uygulardı.
Örneğin Kılıç sınıfından Büyük Kılıç'ın fiziksel saldırısı aralarındaki en yüksek olanıydı ama saldırı hızı genelde 1 olurdu, bu da en düşük rakamdı: Kısa Kılıçlar, en yüksek Büyük Saldırı'ya sahiptiler ve saldırı hızları genellikle 5'ti; Hafif Sabreler, tam 9 puan ile en yüksek saldırı hızına sahiptiler. Diğer iki tür Pala ve Tachi idi. Pala'nın fiziksel saldırısı Büyük Kılıç kadar yüksek değildi ama saldırı hızı 3'tü, bu biraz daha hızlıydı. Tachi'nin büyülü saldırısı, Kısa Kılıç kadar yüksek değildi ama saldırı hızı 7'ydi, bu da ona göre biraz daha fazlaydı.
Bu şekilde Silahşör sınıfı, farklı oynama tarzı ve gereksinimlere göre silah seçimi yapmalıydı. Örneğin Büyülü Kılıç ve Hayalet Kılıçlar, büyülü saldırıya odaklanan sınıflardı, onlardan çok azı Büyük Kılıç kullanırdı. Berserker ve Bıçak Ustası, fiziksel saldırıya odaklanırdı, özel bir etkisi olmadığı sürece Kısa Kılıç kullanmazlardı.
Hafif Sabre özeldi. Sadece Bıçak Ustaları bu silahı kullanabilirdi. Oyun, yalnızca kılıcın sınırlarına ulaşan Bıçak Ustaları'nın bu yıldırım hızlı Hafif Sabreleri kullanacağını söylerdi. Saldırı hızları yüksek olduğu için Tachi'lere benzerlerdi ama fiziksel ve büyülü saldırıları biraz daha zayıftı.
Şu anda Bin Şans Şemsiyesi'nin özelliği Tachi'ye benziyordu ama saldırı hızı, Kısa Kılıç kadar yüksek olacak şekilde 5'ti. Aynı seviyedeki Tachi'lere özellikleri biraz daha düşüktü. Ama Bin Şans Şemsiyesi'nin 290 fiziksel saldırıya sahip mızrak formu, büyücü sınıfı silahlarının arasındaki en yüksek fiziksel saldırıya sahip mızraktı. Bu Büyük Kılıç'a denkti. Mızrak ve Büyük Kılıç aslında 1 saldırı hızına sahipti ama şimdi bu şemsiyenin saldırı hızı 5'ti. Bin Şans Şemsiyesi'nin mızrak formu, kesinlikle aynı seviyedeki mızraklardan daha yüksek seviyeliydi.
Ye Xiu her formu tekrar inceledi. Yapımcının formları değiştirdiğini gördükten sonra Lord Grim'in yetenek listesini açtı.
20 seviyede yetenek puanları bir kez sıfırlanırdı. Lord Grim bir uzmanlaşmamış bir oyuncu olmasına rağmen aynı durum onda da vardı. Ancak 50 seviyede diğer sınıfların sınıf uyanışları sırasında yetenek puanları tekrar sıfırlanırdı. Uzmanlaşmamış karakterlerde bu olmazdı. Sonuç olarak yetenek puanlarının baştan beri dikkatli kullanılması gerekiyordu. Ama Ye Xiu, Glory'deki 10 yıllık deneyimi ve bir zamanlar öğretmen olan unvanıyla yeteneklerin hepsini son derece iyi biliyordu. Şu anda Lord Grim'in yetenek eşleşmesini doğru yapması gerekiyordu.
Uzman olmayan oyuncuların öğrenebileceği tüm yetenekler şu anda karşısındaydı. Glory'de altı temel sınıf vardı, her sınıfın dört alt sınıfı olmasıyla toplamda 24 karakter türü ediyordu. Ortalama olarak her sınıfın 20 seviye altında 5 civarı yetenek için toplam 120 yetenek puanı olurdu. Bunlar, uzman olmayan karakterlerin kullanabileceği yeteneklerdi. Etkileyici miktarda yetenek öğrenebilirdi ama hepsi düşük seviyeli yeteneklerdi, güçleri doğal olarak orta veya yüksek seviyeli yetenekler ile kıyaslanamazdı.
Ve bu 120 düşük seviyeli yetenek arasından, dikkatle seçim yapmak zorundaydı, çünkü yetenek puanları gerçekten sınırlıydı.
Düşük seviyeli yetenekler fazla yetenek puanı gerektirmese bile hepsi 30 puanın altında, düşük seviyeli yeteneklerin hepsinin sorunları olması nedeniyle puanlarını iyi planla dağıtması gerekiyordu. Şu anda maksimum olacak şekilde 5000 yetenek puanı olsa bile, 120 yeteneğin tamamını en yükseğe çıkarması mümkün değildi. Ye Xiu şu anda nihai planını doğrulamamıştı. Ama önce öğrenmesi gerektiği yeteneklerin hepsini öğrenecekti. Seviye atladıkça, gerçek savaşta test ederek ilerlemeye hazırlanmıştı.
Bir şeyleri gözden kaçırmadığını fark etmek için daha çok kontrol edecekti. Ye Xiu aniden bir çay kokusu aldı ve boş boş ekranına baktı. Sonra kafasını kaldırarak kokunun geldiği yöne baktı. Tang Rou, resepsiyon masasının diğer tarafında dururken elinde bir çay bardağı tutuyordu.
Ye Xiu'nun bir anlığa dikkati dağıldı. Gece vakti uyumama alışkanlığı uzun süredir vardı. Su Mucheng geçmişte geceleri ayakta kaldığında ona yeşil çay getirirdi. O kız, gece ayakta duran insanların yeşil çay içmesi gerektiği konusunda ısrar ederdi.
Ve bugün...
Bugün, Tang Rou'nun çay fincanından bir yudum aldığını gördü.
Ye Xiu terlemeye başladı. Bu durum onu biraz eskilere götürdü. Hatta Tang Rou'nun, aslında ona çay getiren Su Mucheng olduğunu düşünüyordu.
"Ne yapıyorsun?" Tang Rou sordu.
"Yeteneklere bakıyorum." Ye Xiu söyledi.
"Ah, ben de yetenek öğrendim." Tang Rou söyledi.
"Gök Saldırısı ve Ejder Dişi'ni mi?"
"Evet."
"Bunlar çok faydalı yetenekler. Ancak seviye alma yetenekleri, senin alışkanlığa bağlıdır. İlk olarak bu iki yeteneği öğrenmeye bak!" Ye Xiu söyledi.
"Tamam." Tang Rou çay bardağını alarak gitti. Havada kalan çay kokusu, Ye Xiu'nun dikkatini dağıttı. Sessizce bir sigara yaktıktan sonra yetenekler üzerine düşünmeye devam etti.
Blue River, o sırada arkadaş listesine bakarak çevrimiçi olan Lord Grim'in üzerine bastı. Kalbinde eşi benzeri görülmemiş bir karışıklık hissetti.
Kanlı Silahçı gerçekten çok beklenmedik bir olaydı.
Blue River'ın Lord Grim'e attığı davet, birlikte takılmaları ve arkadaş olmaları içindi. Lord Grim'in ona saygı göstererek yardım edeceğini hiç düşünmemişti. Patronu çalmak, lonca ölçüsünde bir hareketti. Bir adam gücüyle burada ne kadar fark yaratabilirdi?
Sonunda Lord Grim'in performansı, herkesi şaşkına çevirmişti. Onun tanımadığı birkaç oyuncuyu yönetmiş ve Kanlı Silahçı'yı öldürmüştü. Üç büyük loncayı resmen bozguna uğratmıştı. Ot Bahçesi'nin lonca lideri Plantago Seed bile bu görevde ölmüştü.
Blue River, diğer iki lonca liderinin Lord Grimhakkında ne hissettiğini bilmiyordu. Her halükarda bu kişiye daha çok hayran olmuştu. Onun yeteneğinin ondan üstün olduğunu zaten kabul etmişti. En azından bu durumda Blue River, Lord Grim gibi üç büyük loncayla tamamen baş etmesi bir yana Kanlı Silahçı'yı kendine çekecek yeteneğe bile sahip değildi. Özellikle onlar Hortlak Birliği ile savaşırken, onun grubundaki oyuncular, Kanlı Silahçı'yı neredeyse öldürmüştü. Böyle bir hasar, onların loncasının seçkin birliğinden bile daha yüksekti. Bunlarının %80'i tamamen Lord Grim'e aitti.
Ama hayranlık sonunda sadece hayranlıkla kalıyordu. Aslında Blue River, pek iyi hissetmiyordu.
Çok fazla kayıp yaşamamış ama itibarını kaybetmişti.
Bu oyuncuyu getiren kişi de kendisiydi. Bu oyuncu, bunun sonucunda onun boşa çaba sarf ettiğini hissettirmişti. Blue River, Lord Grim'in ona yüz vermediğini hissedebiliyordu.
Lord Grim ile düzgünce konuşması gerektiğine karar verdi. Lord Grim'in sohbet ekranını açarak bir mesaj attı. "Kardeşim, bugün yaptığın pek hoş değildi sanki?"
(ÇN: Gümüş silahımız gelişmeye devam ediyor, o geliştikçe daha güçlü olacağız, hikayede bu bölümde tekrar gündeme gelen Su Mucheng’den hiç ses yok, arada bir telefonlaşma falan da yok kardeşim birbirinizi unuttunuz be, zaten internet kafe kulübe de yakın acaba en yakın zamanda nerede görüşürler, tekrar görüşmelerini çok isterim. Ayrıca Mavi Nehir, aynı şeyi sen de yapacaktın, rakibin yapınca ‘kötü’ bir hareket mi oldu yani :d)
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..