Bölüm 599: Tanışma

avatar
6916 23

True Martial World - Bölüm 599: Tanışma


True Martial World 599 - Tanışma



Bizzat mı gidecek?



Savaş İttifakı Elçisi’nin sözlerini duyunca, herkes birbirine baktı.



Yasa infaz takımından Lord Zhang sormaya çalıştı: “Lord Elçi, tanışmak istediğiniz kişi suçlu olamaz, değil mi?



Zhang, orta yaşlı bilginin Altı Kılıç Hanı’na baktıktan sonra bu sözleri söylediğini fark etmişti. İlgisini çeken şey, Li Ateşi Tarikatı Dükkânı’nda sorun yaratmış olan Jiang Yidao’ymuş gibi görünüyordu.



Zayıf bir genç, Savaş İttifakı Elçisi’nin dikkatini öyle bir çekmişti ki, onunla bizzat tanışmak istiyordu, öyle mi?



Zhang biraz afallarken, Li Ateşi Tarikatı Kıdemlisi tamamen sersemledi.



Orta yaşlı bilgin, ‘ilginç’ kelimesini bir değerlendirme olarak söylemişti ama öfkeli görünmüyordu. Bu, hayra alamet değildi.



Suçlu mu?” Orta yaşlı bilgin kıkırdadı. “Suçlu kelimesini kullanmak biraz abartılı değil mi? Genç bir adam... Gençliğinden dolayı sükse yapmak için biraz gösterişli olabiliyorlar, bu mazur görülebilir!



Genç adam?



Bu terimi duyduktan sonra, orta yaşlı bilgine eşlik eden yakışıklı genç kaşlarını çattı.



Orta yaşlı bilginin sözlerinden anlaşılana göre, Gongsun Yang ve diğerlerini mağlup eden kişi genç bir adamdı, öyle mi?



Görünüşe göre, bu genç adam Gongsun Yang gibi çöplerden çok daha güçlüydü. Dahası… Orta yaşlı bilgine ‘ilginç’ kelimesini söyletmeyi başarmıştı.



Demek ilginç biri, öyle mi?



Yakışıklı genç kaşlarını çattı ve bilinçsizce eklemlerini kütürdetti!



Orta yaşlı bilgin, bu küçük hareket fark etti ama görmezden geldi. Zhang ile konuşmaya devam etti: “Gençler çabucak öfkelenmeye yatkındır. Dahası, yasa uygulayıcılarınızın tavırları da daima sert ve kaba. Li Ateşi Tarikatı da muhtemelen küstah tavırlar sergilemiştir, yani bir çatışma çıkması gayet doğal bir şey. Onun da çıkıntılık yapan adamlarını dövmesi gayet normal bir davranış.



Normal mi?



Gongsun Ding sersemledi.



Li Ateşi Tarikatı’nın insan seviyeli dükkânı yok edilmiş ve ondan fazla çalışanı sakatlanmıştı. Olayı araştırmaya giden yasa infaz takımı lideri bile hamur kıvamına gelene kadar dövülmüştü.



Yine de orta yaşlı bilginin bu konu hakkındaki yorumu… ’Normal’ miydi?



Bu sözler başkasının ağzından çıksaydı, Gongsun Ding ona ana avrat söverdi.



Ama Savaş İttifakı Elçisi’nden geliyorken ne diyebilirdi ki?



Lord Elçi, bu konuyu cezasız bırakırsak, gelecekte yasa infaz takımımız…” dedi zor bir durumda kalan Zhang. Orta yaşlı bilginin, olayın çözülmesiyle ilgilenmediğini söyleyebilirdi. Aksine, orta yaşlı bilginin ilgisini çeken şey olay değil, genç adamdı.



Bu iyi bir haber değildi. Bunun üzerinde, yasa infaz takımı haysiyetini nasıl koruyabilirdi ki?



Orta yaşlı bilgin konuştu: “Cezayı paylaştırmak gerekiyor. Genç bir adamın kendi yeteneklerine güvenmesinden dolayı bu kadar pervasız ve zorba olması iyi bir şey değildir. Onu uyarmak gerek.



Orta yaşlı bilgin bu sözleri söylediğinde, Gongsun Ding’in nutku tutuldu.



Sadece ‘uyarı’ mı?



Göksel Savaş Şehri’nde bir kavga yaşanması, hem Zhang’ın hem de Gongsun Ding’in itibarına büyük zarar veriyordu. Ama orta yaşlı bilgin sokakta oynayan çocuklar kavga etmiş gibi davranıyordu. Vicdansızlık yapıyordu.



Kıdemli Gongsun, bozulmak zorunda değilsin. Doğal olarak sana uygun bir tazminat vereceğim. Dükkânın yok edilmiş olduğuna göre, yeni bir tane açmana izin vereceğim.” dedi orta yaşlı bilgin. Onun seviyesinde biri için, yetenekleri iyi olmayan on muhafızın sakat kalması hiç önemli değildi. Onlar için bir şey yapmazdı, onlara başka bir dükkân vermek, tazminat için fazlasıyla yeterliydi.



Orta yaşlı bilginin bu sözlerinden sonra, ne kadar isteksiz olurlarsa olsunlar onu Altı Kılıç Hanı’na kadar takip etmekten başka bir şey yapamazlardı.



Hazine Evi’nden çıktıktan hemen sonra, utanmış görünen birkaç insanla karşılaştılar.



Onlara liderlik eden kişi, Gongsun Yang’dı.



Kanca burunlu adam ve Gongsun Zhi orada değildi. Gongsun Zhi’nin durumu iyiydi, sadece basit yaralar almıştı. Kanca burunlu adamın ise burnu tamamen yüzünün içine göçmüştü ve insan içine çıkamayacak durumdaydı.



Sadece Gongsun Yang, boyutlar arası yüzüğünü ve itibarını geride bırakarak kaçabilecek kadar şanslıydı.



Bu nedenle, rapor vermek için tek başına geri dönmüştü.



Orta yaşlı bilginin o yöne doğru yürüdüğünü görünce telaşlandı. Güney Denizli barbarın icabına bakmak için göğsünü gere gere gitmişti, ama tüm takımı gerisingeri gelmek zorunda kalmıştı. Burada durmaktan bile utanıyordu.



Lo… Lord Elçi…” Gongsun Yang dişlerini sıkarak bir selam verdi.



Orta yaşlı bilgin hafifçe başını sallasa da hiçbir şey söylemedi. Ama onun arkasındaki yakışıklı genç küçümseyerek gülümsedi. Bir ses iletimi gönderdi. “Çöp! Bir sokak köpeği gibi geri dönüyorsun!



Sen!



Gongsun Yang ona bakarken yüzü kıpkırmızı oldu!



Bu yakışıklı genç, sadece Semavi Dao Birliği üyesi olduğu için çok kibirliydi. Onunla tekrar tekrar alay etmişti!



Buna daha fazla nasıl katlanabilirdi?



Yeter!” O anda, Gongsun Ding’in ses iletimi Gongsn Yang’a ulaştı.



Yakışıklı genç ağzını bile açmamış, sadece ses iletimi kullanmıştı ama Gongsun Yang’ın tepkisinden ve yakışıklı gence yan yan bakmasından, olanları nasıl tahmin edemezdi ki?



Aslında, sadece Gongsun Ding değil, orta yaşlı bilgin de bunu fark etmişti, ama tek bir söz bile söylemedi.



Gongsun Ding de yakışıklı gencin alayları karşısında çaresizdi.



Yeterince utanmadın mı? Barbara yenilmiş olmasaydın, tüm bunlar olur muydu? Li Ateşi Tarikatımız’ı alay konusu ettin!



Gongsun Ding, Gongsun Yang’ın onun beklentilerine karşılık verememesi üzerine kızgınlıkla sesini iletti. Gongsun Yang dudağını öyle bir ısırdı ki neredeyse koparacaktı, ama diyebilecek hiçbir şeyi yoktu.



Gongsun Ding’in sözlerini çürütmesinin bir yolu yoktu!



Sadece kalabalığı takip edebilirdi. Yakışıklı gençten de onu iki kez maskara eden Jiang Yidao’dan da ölümüne nefret ediyordu.



Grubun hepsi uzmanlardan oluşuyordu, bu yüzden yavaş yürüyor olsalar da, bir dakikadan kısa sürede Hazine Evi’nden Altı Kılıç Hanı’na varmışlardı.



Burası mı?



Orta yaşlı bilgin, elleri arkasında bağlanmış şekilde Altı Kılıç Hanı’nın önünde durdu ve haşmetli bir aura yaydı. Gelip geçen yayalar ona baktı.



Orta yaşlı bilginin kim olduğunu bilmeseler bile onun sıradan biri olmadığını anlayabiliyorlardı.



Altı Kılıç Hanı’nın kapısı kanca burunlu adam tarafından parçalanmıştı. Tüm han dağınıklık içindeydi ve hâlâ kargaşayı izleyen çok sayıda kişi vardı. Ama herkes bilinçsizce orta yaşlı bilginden kaçındı.



Orta yaşlı bilgin, içeri girmek yerine sadece bekledi.



Ve o anda mavi giysili bir genç, elinde sabresiyle oldukça dağınık olan Altı Kılıç Hanı’ndan dışarı çıktı.



Genç oldukça sıradan görünüyordu ve kalabalığın içinde ön plana çıkmayacak türden biriydi. Ama bedeninden, insanları endişelendirecek bir aura yayılıyordu.



Bu genç elbette, ‘Yıldız Transferi Cennet Değişim Kitabı’nı kullanan Yi Yun’du. Böylesine büyüleyici bir gizemli teknik, görünüşünü, aurasını ve hatta kemik yaşını dahi değiştirebilirdi. Dahası sergilediği kibir, yedi yıl önce ortadan kaybolmuş sakin mizaçlı Yi Yun ile kendi yeteneklerine aşırı güvenen onu bağdaştırmayı fazlasıyla zorlaştırıyordu.



Orta yaşlı bilgin ve Yi Yun birbirlerine baktılar.



O mu?



Yi Yun, orta yaşlı bilginden tanıdık bir aura geldiğini sezdi. Daha önce onu araştıran ve araştırdığı için de ürperten aura, görünüşe göre bu adamdan geliyordu.












Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44332 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr