Bölüm 610: Domuz Katleden Sabre

avatar
6730 21

True Martial World - Bölüm 610: Domuz Katleden Sabre


Domuz Katleden Sabre

“Genç Erkek Kardeş Gongsun, beni baş tacı etmene gerek yok. Bana bahşedilen yetenek çok değil, ayrıca basit kökenlerim var. Yeteneğim nasıl olabilir ki? Semavi Kan Birliği'nin antik mirası yüce teknikler olmalı. Gerçekten de öğrenmek istiyorum ve umarım Genç Erkek Kardeş Gongsun bana bir iki numara gösterir. Antik mirasın sıra dışı gücünü görmek isteriz. Ufkumu açmak için 100 Kan Yeşim Taşı ödemeye razıyım. Bu ayrıca antik mirasın mükemmelliğini buradaki elitlere gösterir ve beraber Semavi Kan Birliği'ne gireriz!”

 

Yi Yun antik mirasın gücüne şahit olmak için 100 Kan Yeşim Taşı ödemeye razı olduğunu ima ediyordu. Eğer antik miras güçlüyse doğal olarak Semavi Kan Birliği'ne katılacaktı, fakat öyle değilse katılmasına da gerek kalmazdı.

Gongsun Hong'un yüzünde bir gülümseme oluştu. Yi Yun'un ‘ufkunu’ açıp onu tamamen ikna etme konusunda kendine güveniyordu.

 

Bu Semavi Dao Birliği grubunun lideri olarak, Semavi Kan Birliği'nin yüce mirasının gücünü sergilemek ve onları katılmaları için cezbetmek görevlerinden biriydi.

Semavi Dao Birliği'nin üyelerinden biriyle dövüşmek bunu sergilemenin en iyi yoluydu.

Gongsun Hong başta Semavi Dao Birliği üyelerinin 100 Kan Yeşim Taşı konusunda cimri davranacaklarından ve ona meydan okumaktan korkacaklarından endişelenmişti. Eğer öyle olsaydı, bu onun için iyi olmazdı.

 

Sürüye liderlik eden biri olması en iyisiydi.

 

“Haha! Ben buna bir iki numara göstermek demem. Ancak, benim öğrendiğim antik miras gerçekten de çok güçlü. Mirasın gücünün sadece %10'unu sergileyebiliyorum, fakat bu bile görmezden gelinebilecek bir şey değil. Bu kardeş denemek istediğine göre, bende kendimi tutmayacağım.” Gongsun Hong konuşurken uzun kılıcını çekti.

Yi Yun'sa yavaşça sabresini kınından çıkardı.

“Genç Erkek Kardeş Gongsun şaka yapıyor olmalı. Genç Erkek Kardeş Gongsun'un öğrendiği antik mirastan herhangi bir basit hareket bile muhtemelen benim karşımda olağanüstü bir güce sahip olur. Ancak, ben elimden geleni yapacağım.” Yi Yun konuşurken sabresini kaba ve tuhaf bir şekilde tuttu.

Bu tutuş bile Gongsun Hong'un içten içe gülmesine sebep olmuştu. Bu kişinin sabre tekniği belli bir seviyede bile değildi. Tian Yuan Dünyasının en iyi oluşumlarının sabre tekniklerinden hiçbirine benzemiyordu. Gerçekten de kendini tanıttığı gibi basit kökenlerden gelmiş olmalıydı.

 

“Kafir Tanrı'nın 36 Kılıcı'ndan bir hareket kullanacağım. İyi izle!” Gongsun Hong konuşurken saldırdı.

 

Gösteriş yapmaya kararlıydı. Bu hareket aslında Gongsung Hong'un öğrendiklerinin arasında en görkemli olanıydı.



Kılıcını savurduğunda, bir ışık parlamasıyla 36 kılıç gölgesi belirdi. Her kılıç gölgesi Gongsun Hong'un aurasının kontrol ettiği bir uçan kılıçtı. Kılıç ışınları iç içe geçip Dao ve Gerçeği oluşturup engin bir formasyon oluşturmuşlardı!



Kafir Tanrı'nın 36 Kılıcı özünde bir kılıç formasyonuydu!

 

“Oh, şu harekete bak!?”

Elitlerin hepsi anlayış kapasitesi olan insanlardı. 36 kılıcın hareket edişinden saldırının arkasındaki derinlik konusunda genel bir anlayışları olmuştu.

 

Bir kılıç kullanarak kılıç formasyonu kurmak ve gücünü sergilemek… Bayağı göz alıcıydı!

Tam da antik mirastan beklenilecek bir şeydi!

“Kılıç formasyonu?”

Yi Yun Tanrı'ya Dönüşüm Kulesi'nde yedi yıl harcamıştı ve Azure Yang Lordu'nun bıraktığı mirasların birçoğunu okumuştu.



Yi Yun'un mirasların hepsinde ustalaşacak zamanı olmasa da onları okuduktan sonra genel bir anlayış seviyesine sahip olmuştu. Bu da Yi Yun'un sıra dışı idrak seviyesine ulaşmasını sağlamıştı. Tek bir bakışla Gongsun Hong'un hareketinin ortalama seviyesini söyleyebilirdi.



Belki antik Tian Yuan Dünyası'nda, Kafir Tanrı'nın 36 Kılıcı kötü bir teknik olmayabilirdi. Ancak, On İki Semavi Cennet'tekilerle karşılaştırılınca, bu kılıç tekniği sıradandı!



Yi Yun, tek bir düşünceyle Mor Kristali kılıç formasyonundaki tüm enerji akışlarını görmek için kullandı!

 

Enerjiyi görebilirken ve temel formunu anlayabilirken Yi Yun, anında Gongsun Hong'un kılıç formasyonunun gücünün sadece küçük bir parçasını sergileyebildiğini söyleyebiliyordu. Gongsun Hong gücü, yetişim seviyesi ve kavrayışındaki çeşitli sınırlamalar nedeniyle kılıç formasyonunun mükemmel halini sergileyemiyordu. Hareketlerinde birçok açık vardı!



Yi Yun Saf Yang Kılıç Sarayı'ndan kılıç teknikleri öğrendiğinden Kılıç Dao'sundaki anlayışı Gongsun Hong'un kat ve kat üstündeydi.

 

O sırada, Yi Yun kılıç formasyonunu çatlatmanın en isabetli yolunu anında bulamıyordu. Ancak, kılıç formasyonunun birkaç zayıf noktasına odaklanmak Yi Yun için çok kolaydı!



Kılıcın ona vurmak üzere olduğunu görünce Yi yun sabresini iki eliyle tuttu ve yukarıdan aşağı doğru savurdu.



Gongsun Hong'un görkemli kılıç hareketlerine karşın Yi Yun'un sabre tekniği çok basit gözüküyordu. Tıpkı bir kasabın kemikleri kesmesi gibiydi.



Bu…

 

İnsanlar gözleri fal taşı gibi açılmış bir şekilde baktı. Önceden birçok kişi giriş sınavındayken Yi Yun'un gücünü görmüştü. Yi Yun kesinlikle zayıf değildi, fakat böylesi bir hareket aşırı baştan savma gözüküyordu. Nasıl kazanacaktı ki?

 

Gongsun Hong gülümsedi. Dövüşün çoktan sona erdiğini hissetmişti. Rakibi güçlü olmasa da, onu tek bir hareketle yenmesi kalabalığı şaşırtmasına yetiyordu.

Tam Yi Yun'a kılıç saldırısıyla vuracakken yüz ifadesi aniden değişti.

Oh!?

Yi Yun'un sabre saldırısı cidden çok normaldi, fakat Yi Yun çok güçlüydü. Sırf bu basit sabre saldırısı bile dağları ters çevirecek güce sahipti!

 

O anda sabre ışınları kılıç ışınlarıyla çakıştı…

 

Piyuu~

 

Keskin bir sesle havada uçan kılıç ışınlarının iç içe geçmiş Dao'su ve Gerçek'i bozuldu!

“Çatırt!”

Art arda gelen patlamalarla sabre ışınları fethedici bir ihtişamla ilerlemeye devam etti. Ve kılıç ışınları zincirleme tepkimeye girerek birer birer bozulmaya başladı!

 

Yi Yun'un sabre saldırısı kılıç formasyonunun zayıf noktasına denk gelerek Gongsun Hong'a kadar boyun eğmez bir şekilde ilerlemesini sağlamıştı!

 

Ne?

 

Gongsun Hong'un zihninde bir anda alarm çanları çalmaya başladı. Kılıç formasyonunun böylesi çarpıcı bir şekilde kırılmasını beklememişti.

 

Zorla Yuan Qi'sini toplayıp saldırıyı engellemek için kılıcını savurdu fakat sabre ışınları çok hızlı olduğundan Gongsun Hong için çok geçti.

 

“Bam!”

Gongsun Hong'un koruyucu enerjisi, çığlıklarının arasında doğrudan çatırdadı. Sabre ışınları omuzundan göğsüne kadar saldırdı. Kıyafetleri yırtıldı ve oluk oluk kan akmaya başladı!

 

Tıpkı ipliksiz bir uçurtma gibi havalandı, taş pagodanın duvarlarından birine sertçe çarptı ve yere düştü.

 

Gongsun Hong yerle bir olmuştu. O şaşkına dönmüşken ağzının kenarlarından kan akıyordu.

 

İçgüdüsel olarak Yi Yun'un güçlü olmadığına inanmıştı ve herkesi hayran bırakmak için en göz alıcı hareketini sergilemişti. Aslında Kafir Tanrı'nın 36 Kılıcı'ndaki yetişimi yeterince iyi değildi.

 

Ancak, Yi Yun gibi bir hödüğün tek bir sabre saldırısıyla Kafir Tanrı'nın 36 Kılıcını yarıp geçeceğini kim düşünebilirdi ki?

 

Bu nasıl mümkün olabilirdi?

 

Gongsun Hong buna inanamıyordu. Sadece Gongsun Hong değil, Semavi Dao Birliği'ne yeni katılmış olanlar bile şaşkına dönmüştü. Sanki boğazlarına bir şey kaçmış gibi ağızları açık kalmıştı.

 

Buna, ‘şok olmuş’ bir duruma girdiğinden Yi Yun'da dahildi. Sanki sabre saldırısının bu kadar güçlü olmasını hiç beklememiş gibi gözüküyordu.

 

Sabresine düşüncelere dalmış bir şekilde baktı ve sonra dönüp Gongsun Hong'a bakıp mırıldandı, “Antik miras çok güçlü değil miydi? Nasıl olurda “Domuz Katleden Sabre” saldırım tarafından kırılabilir?

Yi Yun'un yüzünde masum bir ifade vardı.

Ancak, diğer Semavi Dao Birliği üyeleri Yi Yun'un dediğini duyunca hemen sanki mideleri çalkalanıyormuş gibi hissetti. Öte yandan Gongsun Hong neredeyse bir ağız dolusu kan kusmak üzereydi.

 

Domuz Katleden Sabre?

Saldırının ismi bu muydu?

 

Ölümlülerin şeyleri gibi isimlendirilen bazı güçlü hareketler vardı. Kulağa ikinci sınıf gibi geliyorlardı, fakat şaşırtıcı değillerdi. Ne de olsa, gösteriş yapmak istemediğinden böyle hareketler yaratmış olan bazı uzmanlar vardı.

 

Mesela, “Çimenlerin Üzerinde Uçmak” ve “Nehri Geçen Geyik” gibi hareket teknikleri vardı. Hatta “Yumruklarla Dövülmüş Kaslar” isimli bir beden yetişim tekniği bile vardı. Bazı yüce yetişim tekniklerinin mütevazi isimleri olabilirdi, ama yine de yeri göğü inletebiliyorlardı.

 

Fakat… Domuz Katleden Sabre…

 

Sırf bu ismi duymak bile birçok kişinin boğazını düğümlemişti. Nasıl ihtişamlı biri sabre hareketinin adını Domuz Katleden Sabre yapardı ki?

Yoksa o ihtişamlı kişinin atası bir kasap mıydı?

 

Saldırının adı kendini küçük gösteriyor olabilirdi, fakat bu isim rakibi de aşağılıyordu. O zaman bu sabre saldırısını yiyen herkes domuz değil miydi?










Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr