Bölüm 612: Reenkarnasyoncular

avatar
6957 21

True Martial World - Bölüm 612: Reenkarnasyoncular


Reenkarnasyoncular

 

Maskeli adamın yüz ifadelerinin hepsi maskesinin altında saklıydı. Maskesi, çukur gibi delikleriyle acımasız ve çok soğuk gözüküyordu.

 

Oradaki dahiler için maskeli adamın verdiği baskı çok büyüktü. Övgüleri bile sanki kalpleri boğazlarından geçmeye çalışıyormuş gibi hissettiriyordu.

 

“İşte ödülün, İki bin Kan Yeşim Taşı! Ben yetenekli gençleri severim.”

 

Maskeli adam konuşurken yanındaki hizmetkarlardan biri yeşim taşı bir kutu getirdi.

 

Kutu açıldığında içinde 29 iplik Kan Yeşim Taşının sırasıyla dizildiği görülebiliyordu. Diğer 900 Yeşim Taşıysa Gongsun Hong'u yenmenin karşılığı olan ödüldü.

 

2900 Kan Yeşim Taşıyla başlaması, Yi Yun'u diğer yeni gelenlerin toplamından daha zengin yapıyordu.

 

Birçok dahi bunu görünce kıskanmıştı. Bu Kan Yeşim Taşları bir sürü antik miras ve hazineyle takas edilebilirdi.

 

“Bugünden itibaren, her biriniz eşit sayıda aylık Kan Yeşim Taşı alacaksınız. Başta, aylık on Kan Yeşim Taşı alacaksınız. Eğer Semavi Kan Birliği'ne katılırsanız aylık elli Kan Yeşim Taşı alacaksınız.”

 

“Semavi Dao Birliği'nde çeşit çeşit sınavlar var. Onları geçtiğinizde ödül olarak Kan Yeşim Taşı alacaksınız, ayrıca maaşınız da artacak. Ve aynı sınavı geçen bir Semavi Kan Birliği üyesi, Semavi Dao Birliği üyesinden beş kat daha fazla ödül alacak!”

 

“Aylık maaşınız sürekli artacak. Eğer Semavi Kan Birliği'nin çekirdek üyesi olursanız, o zaman aylık bin Kan Yeşim Taşı almanız şaşırtıcı olmaz. Ancak… Gongsun Hong'un yaptığı gibi yeni gelen birine kaybederseniz, o zaman yeni gelen kişinin kazanacağı ödül sizin maaşınızdan kesilecek ve iki katı ceza alacaksınız!”

 

Maskeli adam buz gibi sesiyle konuştu. Ardından, dikkatlice Yi Yun'a baktı ve arkasını dönüp gitmeden önce korkunç bir şekilde kıkırdayarak güldü.

 

Ceza, ödülün iki katı mı olacaktı?

 

Birçok kişi içten içe korkmuştu. Yi Yun'un Gongsun Hong'u yenmesi, rekabet ücreti sayılmazsa ona bin Kan Yeşim Taşı kazandırmıştı.

 

Bu durumda, Gongsun Hong maaşından 2000 Kan Yeşim Taşı kaybetmiş mi olacaktı?

 

Gongsun Hong'un maaşının o kadar yüksek olmadığı apaçık ortadaydı. Bu, onun için felaket ötesi bir kayıptı.

 

Yi Yun, elindeki Kan Yeşim Taşıyla oynadı. Yetişim teknikleri ilgisini çekmiyordu, fakat Savaş İttifakı'nın hazineleri o kadar da kötü değildi. Onları kullanmamak resmen aptallık olurdu.

 

Ancak, Yi Yun Savaş İttifakı'ndan faydalanmasının da kolay olmayacağını biliyordu.

 

Burayı aslanın ini olarak tanımlamak yanlış olmazdı.

 

Maskeli adam gitmişti fakat Gongsun Hong hala duruyordu.

 

Bulunduğu durumun aşağılanma hissi onu tamamen hapsetmişti!

 

Bu 2000 Kan Yeşim Taşıydı!

 

Sırf düşünmek bile Gongsun Hong'un kalbini acıtıyor ve kanatıyordu. Sonunda Yi Yun'un az önce ona aptal gibi davrandığını fark etmişti.

 

Yi Yun'a gücü yetmiyordu ve baştan beri tüm gücünü kullansa bile kazanması mümkün değildi.

 

“Çocuk, senin adın ne!?”

 

Gongsun Hong dişini gıcırdatarak Yi Yun'a sordu.

 

Yi Yun, Gongsun Hong'a baktı ve cevap verdi: “Gerçek ismimi kullanmıyorum, fakat bir lakabım var: Jiang Yidao.”

 

Jiang Yidao?

 

Gongsun Hong kaşlarını çattı. Son birkaç yıldır inzivaya çekilmiş bir şekilde Semavi Dao Birliği'nde eğitim görüyordu, bu yüzden böyle birini duymamıştı.

 

Gongsun Hong onları bilmese de Semavi Dao Birliği'ne yeni katılmış dahiler Jiang Yidao ismini yakından tanıyordu.

 

Bu son zamanlarda çok ünlenen bir isimdi.

 

Jiang Yidao'nun gücü söylentilerde bayağı abartılıydı. Ancak, buradaki dahilerin çoğu söylentileri duysa da ikna olmamıştı.

 

Artık Yi Yun'un gücüne kendi gözleriyle tanık olduktan sonra sonunda ikna olmuşlardı.

 

“O Jiang Yidao mu?”

 

“Gerçekten de tek bir saldırı yaptı…”

 

İnsanlar birbirine bakıyor ve içten içe hayrete düşüyordu.

 

Gongsun Hong Jiang Yidao'yu bilmiyor olsa da kalabalığın konuşmalarından Jiang Yidao'nun sıradan biri olmadığını anlamıştı.

 

“Jiang Yidao, ismin bayağı ezici. Sırf beni yendin diye güçlü olduğunu mu sanıyorsun? Semavi Kan Birliği senin hayalinin ötesinde kişilere sahip. Ben Semavi Kan Birliği'nde bir hiçim. Onlara kıyasla sen de bir hiçsin. Çok geçmeden, dersini alacaksındır.”

 

Gongsun Hong alaycı bir ses tonuyla konuştu.

 

Ancak, oradaki elitler Gongsun Hong'un alayına pek katılmıyordu.

 

Semavi Kan Birliği'nde gerçekten de kolayca Jiang Yidao'yu yenebilecek kişiler var mıydı?

 

Gongsun Hong'un Semavi Dao Birliği'ne girmeden önce Tian Yuan Dünyası'nda çoktan ünlü olduğu bilinmeliydi.

 

En iyi dahi değildi fakat en iyilerden biriydi.

 

Gongsun Hong'un tepesinde canavarımsı kişiler vardı, fakat güçleri tamamen farklı bir seviyede olmamalıydı.

 

Birçoğunun gözünde Jiang Yidao'nun yeteneği çoktan zirvedeydi. Hiç kimse Jiang Yidao'dan daha yetenekli biri olabileceğine inanmıyordu.

 

Üstelik, Gongsun Hong gibi gençliğinde dahi olan biri, herkesin biraz da olsa duymuş olduğu biriydi.

 

Arada sırada, hiç kimsenin nereden geldiğini bilmediği dahilerin ortaya çıkması normaldi.

 

Ancak, bir anda hiç yoktan bir sürü dahinin belirmesi mantıklı değildi.

 

Gongsun Hong'un imasına bakılırsa Semavi Kan Birliği uzmanlarla doluydu ve Gongsun Hong'dan daha güçlü dahiler vardı. Ama bu nasıl olabilirdi?

 

Hiç yoktan var olmuş olamazlardı. O zaman, nereden gelmişlerdi?

 

Savaş İttifakı gizlice bir mistik âlem kurmuş ve onları içeride yetiştirmiş olabilir miydi?

 

İnsanlar bunu garip buluyordu ve birçoğu inanmayı reddediyordu. Gongsun Hong'un sadece yenildiği için bu sözleri söyleyen bir ezik olduğunu düşünüyorlardı. Tek amacı itibarını geri kazanmanın bir yolunu bulmak olmalıydı.

 

Gongsun Hong herkesin ne düşündüğünü anlayabiliyordu.

 

Bu yüzden alay eder gibi gülümsedi. “Karıncaların gözleri ömürleri boyunca gözlerinin önündeki küçük yolla engellenmiştir. Dünyanın ne kadar büyük olduğunu nasıl bilebilirsiniz ki? Semavi Kan Birliği'nde bir sürü reenkarnasyoncu var. En güçlüleri dokuz tane. Onlar sizin hayallerinizin ötesinde kişiler. Onlara göre siz bir hiçsiniz!”

 

Gongsun Hong o cümleyi ortaya atınca herkes şaşkına dönmüştü.

 

Reenkarnasyoncu?

 

Savaşçılar dövüş sanatları öğrendikten sonra reenkarne olabiliyorlar mıydı?

 

Her şeye en baştan başlamak, ama eski hayatının anılarını muhafaza etmek... Bu cennetin kurallarını elinin tersiyle itmek olmaz mıydı? Bu onlara imkansız geliyordu!

 

Kalabalığın şaşkına dönmüş yüzlerini görünce Gongsun Hong gururlandı. “Evet, reenkarnasyon! Semavi Kan Birliği'nde birinci sınıf ilahi teknik olarak sınıflandırılabilecek, adı ”Semavi Dao Reenkarnasyon Tekniği” olan yüce bir teknik var.”

 

“Ne yazık ki, şu anki niteliklerinizle sadece girişi görebilirsiniz. Takas etmek için hakkınız bile yok!”

 

Gongsun Hong'un sesi güçlü bir üstünlük hissi taşıyordu. Ancak, buna paramparça olmuş kıyafetleri de eklenince bayağı komik gözüküyordu.

 

“Semavi Dao Reenkarnasyon Tekniği?”

 

Yi Yun kaşlarını çattı. Azure Yang Lordu'nun koleksiyonunda böylesi bir teknikden az çok bahsedilmişti.

 

Gongsun Hong'un sözleri birkaç kişinin dikkatini çekmişti. Böylesi bir yetişim tekniği son derece korkunç bir güce sahip gibi gözüküyordu. Eğer birisi reenkarnasyonla tekrar doğup anılarını muhafaza edebilirse, o zaman bu gerçekten de cennete karşı çıkmak olurdu!

 

Öğrenmeseler bile buna tanık olmak harika bir şey olmalıydı.

 

Üstelik, şu anda nitelikleri eksik olabilirdi fakat gelecekte olmayacağını kim biliyordu?

 

Birçoğu gözleri parlamış bir şekilde listede “Semavi Dao Reenkarnasyon Tekniği”ni arıyordu.

 

Gongsun Hong hazinelikten ayrılmadan önce onlara tiksinir gibi baktı.

 

Gitmeden önce Yi Yun'a soğuk bir bakış attı.

 

Bu nefret Yi Yun'u rahatsız etmiyordu. Jiang Yidao'nun kimliğindeyken kimi kışkırtmış olduğu önemli değildi. Yi Yun'un gerçek kimliğinin tüm dünyada düşmanları vardı.

 

Gongsun Hong gittikten sonra elitler hazineleri aramaya başladı. Çok geçmeden birisi “Semavi Dao Reenkarnasyon Tekniği”ni buldu.

 

“İşte orada!”

 

Kılavuzu bulan kişi kendini tutamayıp bağırdı.

 

Hekes hemen sesin geldiği yöne doğru gitti.

 

“Semavi Dao Reenkarnasyon Tekniği” hazinenin en yüksek seviyesi olan üçüncü seviyeye yerleştirilmişti.

 

Yer aşırı göze çarpıyordu. Üçüncü seviyenin tam ortasındaydı, bu da çabucak bulunmasının nedeniydi.

 

Yi Yun da merakından üçüncü seviyeye doğru yürüdü. Bu mistik tekniğin gerçek yüzünü görmek istiyordu.

 

Teknik koyu altın rengindeki metalik bir kutuda mühürlüydü. Kutuysa bir düzen tarafından mühürlenmişti.

 

Hazinelikteki birçok yetişim tekniğinin ilk sayfasına bakılmasına izin veriliyordu, fakat bu yetişim tekniği tek bir sayfanın görünmesine bile müsamaha göstermiyordu.

 

Kutunun içinde teknikten başka sadece birkaç tanıtım amaçlı söz vardı.

 

Yi Yun, bu mistik tekniği takas edebileceklerin sadece Semavi Kan Birliği üyeleri olduğunu fark etti. Ayrıca fiyatı da akıl almaz bir seviyedeydi.

 

100.000 Kan Yeşim Taşı sadece ilk cildi takas etmeye yetiyordu. Ek ciltlerse giderek daha da pahalı oluyordu.

 

Üstelik, yeterli Kan Yeşim Taşın olması bile yetmiyordu, tekniği takas edebilmek için Semavi Dao Birliği'ne hizmet sağlaman gerekiyordu.

 

Sıkı takas şartları, birçok kişinin içten içe başını iki yana sallamasına neden olmuştu.

 

Bu resmen saçmalıktı.

 

Sırf Semavi Kan Birliği'ne katılmaları bile ruh anlaşması gerektiriyordu.

 

Fakat yüz binlerce Kan Yeşim Taşı kazanmak ve Semavi Dao Birliği'ne hizmet sağlamak herkesin yapabileceği bir şey değildi.

 

Kısacası, mistik teknik uzaktan bakılabilecek güzel bir seraptan başka bir şey değildi.

 

“Böylesi yüce bir tekniğin olduğunu kim düşünürdü. Gerçekten de görmek istiyorum. Keşke bir sayfası elimde olsa.”

 

Güzel bir kız kendini tutamayıp konuştu.

 

Reenkarnasyon kulağa cazip geliyordu. Bu sadece gücün birikmesi değil, ayrıca yeniden doğumdu.

 

Görünüşlerini seven kadınlar, büyük yaşta ölüp gençliklerine geri dönme fırsatından nasıl olur da etkilenmezlerdi ki?

 

Ancak, Yi Yun'un yaptığı tek şey gizlice başını iki yana sallamaktı.

 

Bu dünyada beleşe karın doymuyordu. Eğer cennete meydan okuyan böylesi bir yetişim tekniği olsaydı, Azure Yang Lordu nasıl olurdu da yazıtlarında bahsetmezdi ki? Bu tür yetişim tekniklerine karşı olan hayranlığı yazıtlarda belliydi.

 

Aslında, Azure Yang Lordu'na göre bu tür reenkarnasyon yetişim teknikleri çoğunlukla birçok yönden noksandı.

 

Mesela reenkarnasyonun sırrı.

 

Reenkarnasyon olurken anıların büyük bir kısmı yok olurdu. İnsanların bir kısmı reenkarnasyondan sonra kişiliklerinin birazını kaybederdi. Tamamen başka biri olmasalar da eskiden oldukları gibi reenkarne olmazlardı.

 

Ayrıca, böylesi bir reenkarnasyon yetişim tekniğini öğrenmek yaşam süresini uzatmak yerine kısaltırdı.

 

Her reenkarnasyon o kişinin ömrünü giderek kısaltırdı. Birisi ne kadar çok reenkarne olursa o kadar çabuk ölürdü.

 

Aslında, reenkarnasyon yetişim teknikleri sadece o kişinin yaşam potansiyelinin sınırlarını zorluyordu.

 

Yüz yaşından önce, savaşçıların süper bir hızda yetişim yapmalarını sağlayan akıl almaz boyutta yaşam potansiyeli olurdu. Reenkarnasyon tekniğinin yararı yaşam potansiyelinin sınırlarını zorlamasıydı. Bunu yaparak normalde sadece Dao Tohumu'ndaki birinin Yuan Açılış Alemine ve Yuan Açılış Alemindeki birinin Yüce Kral Alemine girmesini sağlıyordu.

 

İşte insanların reenkarnasyon yetişim tekniğini seçip Reenkarnasyoncu olmak için eğitim almalarının nedeni de buydu. Önceki hayatlarındaki anılarının birçoğunu koruyacaklarından bir bakıma yenilmez olabilirlerdi.

 

“Savaş İttifakı'nda böylesi bir reenkarnasyon yetişim tekniği var. Eğer savaşçıları yetiştirir ve onların hepsi de belli bir çağda reenkarne olmayı seçerse, o zaman bu kişilerin geçmişte neden bilinmediklerini açıklar.”

 

Yi Yun derin bir nefes aldı. Reenkarnasyoncuların bu çağı seçmesi, Savaş İttifakı'nın yıllarca temel attığı planının sona yaklaştığı anlamına geliyordu.










Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44244 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr