Çeviri: IHATEPANDA Düzenleme: bebebiskuvisi

"Ön hazırlıkları geçtiğiniz için tebrik ederim!" Zhang Tan boynuzu aldı ve mühürlemeye başladı. Sesi açık ve netti; Herkesin onu duyması için sesine enerji vermeye ihtiyacı yoktu.

Sadece bir düzine veya biraz daha fazla kişi geçmişti.

Binden fazla kişiden, birkaç düzine insan geçebilmişti. Bu diskalifiye oranı çok yüksekti.

Lian kabilesinin savaşçı hazırlık kampının tüm üyeleri diskalifiye olmuştu. Sadece onlar değil, Tao kabilesinin daha zayıf olan bazı katılımcıları bile diskalifiye olmuştu.

Lian kabilesinin savaşçı hazırlık kampı üyeleri Krallık Seçmeleri’ni geçemeyeceklerine dair zihinsel olarak hazırlıklıydılar, diskalifiye olmaları bu nedenle onlara koymamıştı, ama Yi Yun bile birinciliği kazanabiliyorsa, bu seçim adil miydi ki?

Yi Yun'un kendileriyle benzer bir geçmişe sahip olduğunu ve zavallı, acı verici bir hayat geçirdiğini biliyorlardı, peki nasıl oldu da ön plana çıkabildi?

Kutsanmış insanların parlamasını kabul eder, kıskanç olmazlardı ve onlara övgüler dolu şarkılar söyleyip peşlerinden ayrılmazlardı, bu sayede zaferler kazanabilirlerdi. 

Ç. N. Fakir umudun ekmeğidir.

Fakat kendilerine benzer insanların veya daha kötülerinin, aniden yükselmesini ve onları aşmasını kabul edemezlerdi.

Zhang Tan, "Kraliyet Seçmeleri’nin kurallarına uygun olarak, Jin Long Wei'ye üye olmaya istekli olup olmadığınızı sormam gerekiyor? Kabul ederseniz, Kraliyet Seçmeleri’nin yarı finaline devam edebilirsiniz, yoksa şimdi ayrılabilirsiniz!” dedi.

Zhang Tan'ın sözleri sadece bir formaliteydi, ancak kural kuraldı, sormak zorundaydı.

Jin Long Wei katılmak istedikleri için Yi Yun da dahil hiç kimse çekilmedi.

Yi Yun, önceki hayatında, kahramanların büyük grupların nüfuzlarından ve onunla birlikte gelen tüm teşviklerden vazgeçip tek başına takıldıkları noveller okumuştu.

Büyük bir gücün desteğini reddeden kişilerin kesinlikle götleri kalkıktı. Ancak Yi Yun, bundan çok uzak olduğunu biliyordu. Onun gücü, bu dünyada hiçbir boka yaramayan küçük bir baloncuktu sadece, tek bir iğne bile patlatırdı onu.

Ayrıca, yetişim kaynakları olsun yetiştirme teknikleri olsun hiçbirini tek başına elde etmemişti. Yemek bile bir problemdi.

Büyük bir gruba katılabilir ve o grubun kaynaklarını ve mirasını kullanarak yavaş yavaş yükselip nihayetinde güçlü bir kral hâline gelebilirdi.

Güçlenmeyi başardıktan sonra kibirli olma ve arzularını özgürce takip etme şansına sahip olabilirdi.

D.N: Bende bu velet gibi düşünüyorum. Helal olsun Yi Yun. Artist piçlere bakma sen.

"Sen! Adın ne? Kaç yaşındasın?" Zhang Tan'ın bakışları Yi Yun'a döndü. Bakışları şiddetli ve emir vericiydi.

“Generalin sözlerini yanıtlayan bu küçük Yi Yun on iki yaşındadır.” Yi Yun, kibirli veya ukala olmaksızın yanıtladı.

"Güzel! Şimdi, bu ön elemenin birincisi olduğunu ilan etmeliyim!”

"Bu Krallık Seçmeleri sırasında Ölümlü Kan katılımcıları arasından birinciliği elde edersen Jin Long Wei'nin elit birliklerinin bir savaşçısı olduğunu derhâl ilan edeceğim!" Zhang Tan'ın sözleri mekana yayıldı ve halk gıpta edip kıskançlık gösterdi!

Jin Long Wei eliti!

Jin Long Wei'nin savaşçıları arasında bile farklı muamelelere yol açan farklı hiyerarşiler vardı.

Örneğin; daha önce Lian kabilesine gelmiş olan Zhang Yuxian, Jin Long Wei'nin elit bir savaşçısıydı.

Elit savaşçılar normal savaşçılara göre yetişim kaynakları, çalışma alanları ve yetişim teknikleri açısından son derece büyük avantajlar elde ederlerdi.

Krallık Seçmeleri ile birliğe alınan çoğu savaşçı genellikle normal savaşçılar olarak belirlenirdi. Tao kabilesinin birinci ve ikinci genç ustaları gibi en iyi Mor Kan savaşçılardan bazıları elit savaşçılardan biri olabilirdi.

Ancak şimdi tıraş olmaya bile ihtiyacı olmayan bir çocuk Zhang Tan tarafından büyük değer görüyordu ve Zhang Tan, onu elit bir savaşçı yapmaya hazırlanıyordu, bunu nasıl normal karşılayabilirlerdi?

Bu çocuğun gücü ne kadar büyük? Yetişim seviyesi bizden daha yüksek olamaz!

Ön elemelere gelince, her ne kadar çocuk birincilik elde etse de, Tao Yunxiao'yu geçmek için birdenbire ön plana çıkmıştı. Çocuğun testte bir boşluk bulması gibi bir tesadüf olabilirdi.

Herhangi bir sorun olmasa bile, Yi Yun orada patlayıp büyük bir ruh sergilemişse ne olmuş yani?

Öldürmek için ruhu kullanabilir miydi?

Gücü çeşitli yönlerden etkileyen ruh, gücün küçük bir parçasıydı. İnsanların ve hayvanların serbestçe dolaştığı bu engin çölde en çok değer verdikleri şey güçtü.

Ruh gibi fantezi ürünü şeyler, krallık halkının götlerinden uydurduğu bir kavramdı. Engin vahşi doğadaki savaşçılar için ruh nedir ki? Yenilebilir mi?

Birçok kişi, özellikle Lian Chengyu ve Tao Yunxiao, umursamaz göründü.

Lian Chengyu ayağa kalkmak ve karşı çıkmak istiyordu, ancak Zhang Tan çok zorbaydı, Mor Kan Âlemi’ni aşan biri, Lian Chengyu'nun düşünebileceği her şeyden çok daha güçlüydü. Zhang Tan'ın önünde Lian Chengyu cesaretini toplayamadı.

Ç. N. Ne diyor bu cahil? Hayır benim bildiğim 17 dil var ama cahilce’yi bilmiyorum.

Bir fare bir aslana nasıl kafa tutabilirdi? 

Ç. N. Farelere hakaret etme lan!

Ancak Lian Chengyu'nun cesareti olmaması Tao Yunxiao'nun cesaretten yoksun olduğu anlamına gelmiyordu. Bu dünyada pek çok insan yerini bilmiyordu; sonuçta, Tao Yunxiao sadece on dört yaşındaydı. Yeni bir gerçekliğe sapmış değildi. On dört yaşındaki her genç kibirli olma eğilimi gösterirdi, konuyu basit ve düz bir şekilde çözerek ne yapmak istiyorsa yapardı.

Tam Tao Yunxiao ağzını açmak üzereyken kulaklarına sert bir ses çalındı. "Yunxiao kapa çeneni!”

Tao Yunxiao, bunun babasının sesi olduğunu kolayca anlayabildi.

"Baba, bu Krallık Seçmeleri’nin yaptığı şeyi kabul edemem. Neden gücü incelemiyorlar? Bir güç testi yapıldıktan sonra her şey hemen belirlenmez miydi? Fakat böyle yararsız şeyleri test ediyorlar, bunu kabul edemem!”

Ç. N. Vur kütüğü beline akıllansın şerefsiz!

Ruh testinde Yi Yun’a kaybettikten sonra, Tao Yunxiao, sözleriyle istemeden de olsa ruh kullanımını küçümsemeye başladı.

"Eğer ikna olmadıysan yarı finalde onu geç!" Tao Yunxiao'nun babası basitçe yanıtladı.

Ç. N. Bunlar yanlış yöntemler vuracaksın kütüğü(!) beline akıllanacak. Ne teşvik ediyorsun daha.

Tao Yunxiao, "O çocuğu geçeyim mi?" diye mırıldandı. Şüphesiz onu aşacak ve hatta onu ezecekti! "Pekala, çocuğu geçeceğim. Krallık Seçmeleri’nde Ölümlü Kan yarışmasında ilk sırada yer alan ben olacağım!”

Yi Yun'a düşmanlık duygusu ile bakarken Tao Yunxiao yumruklarını sıktı.

Tao Yunxiao'nun babası bir an tereddüt etti ve sesini Tao Yunxiao'ya gönderdi.

Onu duyduktan sonra Tao Yunxiao'nun gözleri parladı. Sesi heyecandan titriyordu.

"Baba, söylediklerin doğru mu!? Gerçekten kullanabilir miyim? Kabile artık onu gizlemiyor mu?”

"Evet, çoğunlukça onaylandı. Hoşgörülü davranmamız, zayıf olduğumuz anlamına gelmez; Yunxiao dualarım seninle. Bu seçimde beklentilerime karşıla. Jin Long Wei'nin elit savaşçısı olmalısın. Krallık Seçmeleri, Tao kabilesinin merkez ovalara taşınmasının başlangıç ​​noktası olabilir..."

"Anladım!" Tao Yunxiao yumruklarını heyecanla sıktı.

Tao kabilesinin büyüklerinin böyle emelleri olduğunu hiç düşünmemişti. Harika! Tao kabilesinin tarih kitaplarında yeni bir sayfa açacak kişi olacağım!

Yi Yun'un yarı finalde yenilmesine gelince... Evet, o şeyle Yi Yun'u yenebilir miyim, bu bir soru bile değil?

Kabile onu gizlemediği sürece herkese kuyudaki kurbağanın ne anlama geldiğini öğreteceğim!

Tao Yunxiao kalabalığın içinde duran Yi Yun'a baktı. Gözleri kibirle ve alayla doluydu. Ön elemelerde ilgi odağı olabildin ancak yarı finalde seni tamamen ezeceğim.

Babasının sözlerini duyduktan sonra, Tao Yunxiao beklentiyle doluydu.