Bölüm 655: Haritanın Hançeri Gösterişi

avatar
5958 17

True Martial World - Bölüm 655: Haritanın Hançeri Gösterişi


 

Bölüm 655: Haritanın Hançeri Gösterişi

 

“Demek öyle oldu, o zaman rahat bir nefes alabiliriz. Hain Yi Yun'un kolay kolay ölmesine izin verilmemeli.”

 

“Doğru, o tür birinin ruhu çıkartılıp bedeni yok edilmeli. Ruhu bir asır oyunca işkence görüp ardından tamamen ortadan kaldırılmalı.”

 

“Savaş İttifakı'nın gizli güçleri ne? Onları görmek için sabırsızlanıyorum.”

 

Fengming'in sözlerini duyunca herkes rahatlamış ve biraz heyecanlanmıştı.

 

Fengming cömert yüzünün arkasında sinsi ve kötü niyetlerle dolu bir gülümseme saklıyordu. Yelpazesini açıp nazikçe kendini yellemeye başladı. Eliyle arkasındaki taş sütunları işaret edip konuştu: “Kozaların içinde ne olduğunu merak ediyor musunuz? Tamam, tamam size söyleyeceğim, kozaların içinde Savaş İttifakı'nın gizli güçleri mühürlü!”

 

“Oh?” Herkes parlayan gözlerle büyük kozalara baktı.

 

“Cidden mi? Buraya getirilmemize şaşmamalı.”

 

“Acaba Savaş İttifakı'nın gizli güçleri neler?”

 

Birçok kişi içlerinde ne olduğunu görmek için can atıyordu fakat Wei Chiwei, Chu kardeşler ve dostları gibi gizliden gizliye korkanlar da vardı.

 

Bu altısı Yi Yun'un ihanetiyle beraber hainliğe ortaklık yapmakla hüküm giymişlerdi.

 

Savaş İttifakı tarafından dışlanacak ve hatta öldürüleceklerini düşünüyorlardı. Ancak hem sorgulanmamışlar hem de Reenkarnasyoncular tarafından buraya ışınlanmışlardı.

 

Ve şimdiye kadar Savaş İttifakı'nın Reenkarnasyoncularından hiçbiri onlarla uğraşmamıştı.

 

Fengming anlatmaya devam etti: “Büyük kozalardaki mühürler uzun süredir var. Mühürlerin aynı anda kaldırılması gerekiyor, bu yüzden yardımınız gerekecek.”

 

“Şimdi, ben isimler okuyacağım ve o kişiler meditasyon yapmak için seçilen kozaya gidecek!”

 

“Fang Yunhai...”

 

Fengming isimleri okumaya başladı. İsmi okunun savaşçılar Qionqi veya Sheji tarafından büyük kozalardan birine götürülüyordu.

 

Onlar için ayarlanan kozaların yanında meditasyon yapan bu kişiler ne yapacaklarını bilmiyordu.

 

Yin Hayaletlerinin uyku bölgelerindeki her bir büyük koza çeşitli güçlere sahip bir Yin Hayaleti barındırıyordu.

 

Kanlı Ay, Yin Hayaletlerinin güçlerine göre uyumlu bedenler ayarlamıştı. Bunu yaparak en güçlü dövüş gücünü ortaya çıkarabileceklerdi.

 

Wei Chiwei, Chu kardeşler ve dostları dâhil tüm isimlerin okunması 30 dakika sürmüştü.

 

Her biri büyük bir kozaya gönderilmişti.

 

Kozaların tepesinde otururken Chu kardeşler içeriden gelen hafif bir şeytanımsı aura hissedebiliyordu. Hepsinin tüyleri diken diken olmuştu.

 

Tüm bunlar ne içindi? Neden son anda katılma fırsatı kazanmışlardı.

 

Chu kardeşler, Wei Chiwei ve kel gence baktı. Onlar da sanki üçlü bir ilkel hayvanın başında oturuyormuş gibi rahatsız gözüküyordu.

 

“Pekâlâ, mühürlerin kaldırılmasıyla büyük ödüller kazanacaksınız. Bu yüzden sıkı çalışın ve Savaş İttifakı'mızın nihai gizli gücünü ortaya çıkarın. İşte bu Karataş Sınavlarının asıl amacı!” Fengming'in bu sözleri nazik ve sıcak bir sesle söylemesi hemen büyük bir etki yaratmıştı.

 

Savaş İttifakı'nın verdiği ödüller yıllardır bu gençlerin amacı olmuştu.

 

“Kozadaki mühürleri dikkatlice hissedin. Aktarabildiğiniz kadar enerji aktarın ki mührü kaldırabilin!” Fengming emri verdi.

 

Hepsi algısını büyük kozaya gönderip mührün varlığını hissetti.

 

Birçok kişi hiç şüphe duymadan Yuan Qi'lerini büyük kozalara enjekte etti.

 

Ancak bu konu hakkında çekinceleri olan küçük bir azınlık vardı.

 

Tehlikelerle dolu olan Ruh Mezarı'nda kozalara onları zayıflatabilecek derecede enerji enjekte etmek güvenli bir şey değildi.

 

Ayrıca mühürleri kaldırma yöntemi biraz tereddüde düşürmüştü. Kozaların içinde ne mühürlüydü? Bir silah mıydı? Yoksa bazı antik yaşam güçleri miydi?

 

On milyonlarca yıldır mühürlü olduğu halde hala eskisi gibi güçlü müydü? Peki, bu kadar yakın durmak tehlikeli miydi?

 

Fakat o anda tüm bunlar hakkında konuşmanın bir anlamı yoktu. Ne de olsa bir ruh anlaşması imzalamışlardı, bu yüzden açık bir şekilde Savaş İttifakı'nın emirlerine karşı gelemezlerdi.

 

Akranlarının hiç şüphe duymadan Yuan Qi'lerini kozalara enjekte ettiğini görünce bu kişiler de onlarla yarışmaya başladı. Savaş İttifakı'nın söz verdiği ödüller yüzünden onların arkasına düşmek istemiyorlardı.

 

Tüm bu yıllar boyunca Savaş İttifakı'nın kaynaklarının tadını çıkarmışlardı. ‘Ödül’ kelimesine karşı oldukça hassaslardı.

 

Zamanın ilerlemesiyle birçoğunun üstü sırılsıklam oldu. Enerjilerini tükettiklerinden sonuçlarına katlanmaya başlamışlardı.

 

Zhulong ifadesiz bir şekilde duruyordu. Fengming ise yüzünde bir gülümsemeyle kollarını göğsünde bağladı.

 

Herkesin enerjisinin tükeneceği zamanı tahmin ediyordu. Enerjileri tükendikçe kozalarda uyuyan Yin Hayaletlerine enerji gidiyordu ve ele geçirmelerin daha kolay bir şekilde ilerlemesine olanak sağlanıyordu.

 

“Başlayın.” Zhulong sesini iletti.

 

“Pekâlâ!”

 

Fengming, Sheji ve Qiongqi üçgen bir formasyon oluşturdu. Fengming sakin gözükürken Sheji ifadesiz bir şekilde bakıyordu ve Qiongqi'nin gözleri parlıyordu.

 

Üçü de el ele vermiş ve birkaç düzen rünü oluşturmuştu.

 

Bu düzen rünleri sudaki dalgalar gibi etrafa yayıldı. Düzen rünleri taş sütunlardaki kozalara dokunduğunda kozalar anında onları emmeye başladı.

 

Düzen rünleri kozaların yüzeyine dokunduğu anda kozalar sanki canlanmıştı. Kozalardan hafif bir kırmızı ışık geliyordu.

 

Hatta bazı küçük kozalar yarı saydam olduğundan içleri görünüyordu. İçinde tıpkı yüzen bir ruh var gibiydi.

 

“Mühür kırılmak üzere mi?”

 

Fengming, Qiongqi ve Sheji'nin mühürleri kaldırmak için onlara yardım ettiğini görünce hepsi mührü ilk kıran olmak için daha da sıkı çalışmaya başladı.

 

Fakat o sırada...

 

“Ah!”

 

Semavi Kan Birliği üyelerinden biri trajik bir çığlık attı. Aniden başında dayanılmaz bir acı hissetti, ayaklarının altındaki koza sanki her şeyi yutacak bir şeytana dönüşüyor gibiydi. Normalde kozaya enerji enjekte eden oydu, lakin şimdi koza bedeninden enerji emiyordu.

 

Sadece enerjisini emmiyor, ayrıca enerji bağlantısı aracılığıyla manevi ruhunun gücünü emiyordu!

 

Savaşçıların bedenleri güçlü olsa da manevi ruhları çok zayıftı. Bir kez yaralandıklarında bir daha iyileşmeleri çok zordu.

 

Şimdiyse manevi ruhunun gücü emiliyordu!

 

Böylesi güçlü bir çekişe karşı koymanın bir yolu yoktu. Koza sanki her şeyi yutan bir ilkel metruk hayvana dönmüştü!

 

“Neler oluyor!?”

 

Çekiş gücü artınca Semavi Kan Birliği üyesinin yüzü soldu. Ruh denizinin zorla parçalanmasının verdiği acı o kadar büyüktü ki başka yerlerini parçalamak ona bir rahatlık veriyordu, bu yüzden de yüzünde çarpık bir ifade oluşmuştu. İstediği tek şey başını yarıp açmak ve bağlantıyı koparmaktı.

 

Yaşam gücünün hızla tükendiğini hissedince dehşete kapıldı. Eğer bu böyle devam ederse muhtemelen ölecekti!

 

“Kurtarın beni! Lütfen kurtarın!” Genç adam yardım çığlıkları attı.

 

Fakat o sırada diğerlerinin trajik çığlıklarıyla karşılaştı.

 

Aslında tüm kozaların içinde tuzak düzenleri vardı. Üç Reenkarnasyoncunun onları kontrol etmesiyle Semavi Kan Birliği üyeleri son derece zayıf durumda olduklarından karşı koyamadılar.

 

Üstelik kozalardaki Yin Hayaletleri doğrudan onlara saldırıyorlardı!

 

“Lord Zhulong! Lord Fengming!”

 

O anda Semavi Kan Birliği üyelerinin birçoğu tüm bunların Savaş İttifakı'ının oyunu olduğunu hissetti, fakat bu gerçekle yüzleşmeyi reddettiler. Son umutlarına tutunurken her şeyin kozaların orada çok fazla kalmasından oluşan anormal bir durum olduğunu düşünüyorlardı, Savaş İttifakı'nın böyle bir şey yapmasını asla beklememişlerdi.

 

Zhulong, Fengming ve dostlarını bir şey olduğunda onları kurtaracak ilk kişi olarak görmüşlerdi. Her şeyin arkasında bu kişilerin olduğuna inanmamakta ısrar ediyorlardı, çünkü öyle olursa boku yemiş olurlardı.

 

Ancak saf gençlerin umutları merhametsizce parçalanmıştı.

                                                                                                      

Zhulong onlara bakarken soğuk ve mesafeli gözüküyordu. Fengming ise yüzünde bir gülümsemeyle sanki gözünün önünde olan her şeyden zevk alıyor gibiydi.

 

On beş dakikalık cebelleşme sırasında birçoğu bayılmıştı, fakat ruhlarındaki dayanılmaz acı yüzünden tekrar uyanmışlardı. Bu döngü birkaç kez tekrar etti.

 

Ancak ondan sonra Zhulong yavaş yavaş konuşmaya başladı: “Ordu kurmak zaman alır, fakat kullanmak anlıktır. Artık kullanılmanızın zamanı geldi. Ruh Mezarı'nda uyuyan Yin Hayaletlerini uyandırmak için bedenleriniz en iyi araçlar. Karşı koymanızın bir anlamı yok, çünkü bu sadece acınızı daha da arttıracaktır.”

 

“İnsan ırkının felaketi başlamak üzere ve tüm bunların başlangıcı sizler olacaksınız. Felakete katkı sağlayarak tarihe adınızı yazdırabilirsiniz. Bedenleriniz gelecek öncülerin ellerinde daha yararlı işler için kullanılacak. Belki de gelecekte bedenleriniz tanrılar olacak. Geleceğin olasılıklarından şeref duymalısınız...” Zhulong açık ve sakin bir ses tonuyla konuştu, sanki her şey aslında olması gereken buymuş gibiydi.

 

Ancak bu sözler Semavi Kan Birliği üyelerinin kulağına düştüğünde onları sanki başlarından aşağı kaynar sular dökülmüş gibi bırakmıştı.

 

Son umutları da yok olmuştu!

 

Kozalarda uyuyan Yin Hayaletleri bedenlerini ele geçirmek üzereydi. Ve ruhları besin olarak Yin Hayaletlerinin yiyeceği olacaktı.

 

Gelecekte bedenleri farklı formlarda ortaya çıkacaktı ve bu bedenleri kontrol eden artık onlar değil, şeytani ruhlar olacaktı!

 

Sırf bedenlerini kontrol edecek bu ruhların gündelik hayatlarında ortaya çıkıp ailelerini ve arkadaşlarını kandırıp kadınlarıyla eğlendiğini düşünmek Semavi Kan Birliği üyelerinin sinirden delirmesine neden oluyordu!

 

Daha da sinir bozucu olanı Zhulong'un bedenlerinin gelecek öncülerin elinde daha yararlı şeyler için kullanılacak olmasından bahsetmesiydi.

 

Onur mu… Duymalıydılar?

 

Onur?

 

Bu dayanılmazdı!                           

 

Birçoğunun yüzü soğuk terden sırılsıklam oldu ve hepsi dişlerini sıktı. Organları öfkelerinden yer değiştiriyordu.

 

Bu emir Savaş İttifakı'nın üst kademeleri tarafından verilmiş olabilir miydi? Karataş Sınavları başından beri bir tuzak mıydı?

 

Onlar sadece bedenleri için mi seçilmişlerdi. Semavi Dao Birliği'nin varlığı bile bugün içindi.

 

Tıpkı kurbanlık koyun gibi yetiştirilmişlerdi!

 

“Zhulong! Ne yaptığının farkında mısın? Ailem asla peşini bırakmayacaktır!”

 

“Savaş İttifakı güçlü olabilir, fakat halkın öfkesine maruz kalırsa yok olacaktır!”

 

“Korkunç bir ölümle yüzleşeceksiniz!”

 

Semavi Kan Birliği üyelerinin birçoğu tehditler savurmaya başladı, fakat Zhulong tüm bunları görmezden geldi.









Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr