Bölüm 658: Boşluğu Tekrar Yarmak

avatar
5852 15

True Martial World - Bölüm 658: Boşluğu Tekrar Yarmak


 

Bölüm 658: Boşluğu Tekrar Yarmak

 

“Jiang Wushuang” hep Savaş İttifakı'na sadık olmuştu. Semavi Kan Birliği'nin bir üyesi olmaktan gurur duyardı. Fakat şimdi vahşice en büyük Ruh Kozası'nın üstüne atılmıştı. Ruhu dayanılmaz bir acı çekerken bedeni spazmlar geçirmeye başladı. Ruh Kozası'ndaki şeytani ruhun çoktan bedenini işgal etmeye başladığını ve ruhunu yavaş yavaş yediğini hissediyordu.

 

“Lord... Zhulong...”

 

“Jian Wushuang” Ruh Kozası'nda zayıf ve kontrolsüz bir şekilde yatıyordu. Elini zayıfça Zhulong'a doğru uzattı fakat parmakları titriyordu.

 

Aşiretini sonsuza kadar terk etme noktasına kadar Savaş İttifakı'na sadık olan o, Savaş İttifakı'nın ona böyle davranacağına inanmayı reddediyordu.

 

Bunların hepsinden zevk alan çirkin Qiongqi ve soğuk Zhulong'u görünce trajik bir şekilde güldü. Ne kadar aptal ve zavallı biriydi.

 

Qiongqi Jian Wushuang'a bakarken alay eder gibi gülümsedi ve sonra dönüp Zhulong'a sordu: “Bu güzel çocuk diğer eziklerden birazcık daha iyi. Bedeni işe yarayacak mı?”

 

Zhulong başını iki yana salladı: “İşe yaramama ihtimali olsa bile denemeliyiz. Bu sefer tüm Yin Hayaletlerini Ruh Mezarı'ndan çıkartmalıyız.”

 

Zhulong konuşurken elini salladı ve kıyafetinin içinden ruh ateşleri çıktı.

 

Bu ruh ateşleri Metruk ırkıyla olan savaşta ölen Semavi Kan Birliği üyeleriydi.

 

Yi Yun tarafından öldürülen Gongsun Hong da onlardan biriydi.

 

Bedeninin yok edilmesiyle Gongsun Hong, amaçlarını ve hayallerini gerçekleştirmek için yeni bir beden elde etmesini sağlayacak “Semavi Dao Reenkarnasyon Tekniği"ni öğrenmeyi dört gözle bekliyordu

 

Ama birden Yin Hayaletlerinin uyku bölgesine atıldığında şaşırmıştı.

 

Burada garip taş kozalar ve taş sütunlar vardı. Semavi Kan Birliği üyeleriyse her biri devasa kozaların üstüne oturmuş ya debeleniyor ya da acı içinde çığlıklar atıyordu...

 

Çarpık yüz ifadelerini görünce hızlı bir ölüm istediklerini anlayabilirdin.

 

Tüm bunlar... Neyin nesiydi?

 

Gongsun Hong afallamıştı. Bu da görevin bir parçası mıydı? Hiç de öyle gözükmüyordu.

 

Ardından başını çevirip Semavi Kan Birliği'nin Reenkarnasyoncularına baktı. Soğuk Zhulong, alaycı Sheji, vahşi ve çirkin Qiongqi... Gongsun Hong aniden soğuk bir niyetin ona doğru hücum ettiğini ve manevi ruh ateşinin titrediğini hissetti.

 

İçinde büyük bir huzursuzluk vardı.

 

“Lord... Lord Zhulong... Neler oluyor... ?”

 

Gongsun Hong paniklemişti, sanki önünde duran Zhulong antik bir iblismiş gibi hissediyordu.

 

Zhulong sakince konuştu: “Hepinizi gelecekte kullanmak için Yin Hayaleti yapmayı planlıyordum, fakat fazla zamanımız yok. Bu yüzden sizi Yin Hayaletine yem ederek yüz üstü bırakacağım. Sayenizde on milyonlarca yıldır uyuyan Antik Yin Hayaleti çabucak gücünün zirvesine ulaşacak.”

 

Zhulong konuşurken Gongsun Hong ve diğer Semavi Kan Birliği üyelerini alıp “Jian Wushuang"ın olduğu devasa Ruh Kozası'na doğru attı.

 

“Ah, Ah, Ah!”

 

Gongsun Hong trajik bir çığlık attı. Ancak, o sadece manevi bir ruhtu, nasıl karşı koyabilirdi ki? Hepsinin manevi ruh ateşi büyük bir güç tarafından Ruh Kozası'nın içine sokuldu ve Ruh Yiyen Solucanlar onları yedi.

 

Bunlar olana kadar Yin Hayaletlerinden biri Semavi Kan Birliği üyelerinden birinin bedenini tamamen ele geçirmişti.

 

Yirmili yaşlarındaki bir genç Ruh Kozasından kalktı, fakat yere sağlam basamıyordu ve bakışları boştu.

 

Gözleri çoktan kırmızıya dönmüştü.

 

Aniden kulağından birkaç kanlı siyah solucan çıkarttı ve onları parçalara ayırdı. Ardından kıvranan solucanları yere atıp ayağıyla ezerek dümdüz etti.

 

Bu gencin ilk ele geçirme aşaması tamamlanmıştı, fakat Yin Hayaleti hala bedenin tam kontrolünü ele geçirmediğinden sersemlemiş bir durumdaydı.

 

Qiongqi güldü. “Alkış! İlki uyandı! Yeni vücudun nasıl hissettiriyor?”

 

Qiongqi'nin yanında duran Fengming de konuştu: “Bedeni tam bir şekilde kontrol etmek için çabuk ol ve alış. Bizi bekleyen ciddi konular var.”

 

Karataş Sınavı'nda sürüsüyle sorunla karşılaşmışlardı ve uzun bir sürenin ardından sonunda ilk Yin Hayaleti uyanmıştı. Bir saat gibi bir sürede tüm Yin Hayaletleri uyandığında her şey yerli yerine oturacaktı.

 

Bunu düşününce Qiongqi ve Fengming rahat bir nefes aldı.

 

Ancak hemen ardından Zhulong'un yüz ifadesi değişti. Kalbini büyük bir tehlike hissinin doldurduğunu ve bedeninin de donduğunu hissetti.

 

“Kaç!” Zhulong derin bir sesle bağırdı.

 

“Ne?” Fengming, Qiongqi ve Sheji bir anlığına şaşırmıştı.

 

“Kaç!” Zhulong öfkeli bir şekilde bağırdı.

 

Aynı zamanda bedeni aniden yukarı fırladı ve uçmaya başladı. Fengming, Qiongqi ve Sheji biraz daha yavaş olsa da aynı zamanda onun gittiği yöne doğru uçabilmişti.

 

“Boom!”

 

Sağır edici bir patlama sesi etrafta yankılandı. Yin Hayaletlerinin uyku bölgesi, vadiler, taş sütunlar hepsi sarsıldı. Zhulong, Fengming ve diğerlerinin durduğu uzay tıpkı bir balyoz tarafından parçalanmış cama benziyordu. Büyük uzamsal bariyer parçalarının yere düşmesiyle uzamsal delikten altın bir kutsal kule çıktı ve Cennet ile Yeryüzünü bastırdı!

 

“Bu...” Zhulong ve diğer üç Reenkarnasyoncu tedirgin olmuştu.

 

Kutsal bir kule Yin Hayaletlerinin uyku bölgesini çevreleyen uzamsal labirenti mi yıkmıştı?

 

Uzamsal labirent son derece gizliydi, nasıl olur da diğerleri tarafından bulunup tek bir saldırıda parçalanabilirdi?

 

Uzamsal bariyer yok olduktan sonra uzamsal bir fırtına oluşturdu. Uzamsal fırtına taş sütunlara doğru ilerliyordu. Eğer oraya ulaşırsa o zaman daha uyanmamış olan Yin Hayaletleri yok olacaktı.

 

Zhulong yüksek sesle kükredi ve yumruk attı!

 

“Peng!”

 

Zhulong'un yumruğu uzamsal fırtınayı etkiledi ve patlayıp hiçliğe dağılmasına neden oldu.

 

Yin Hayaletlerinin uyku bölgesini destekleyen uzamsal bariyer Yi Yun'un önceden kırdığı alternatif boyut bariyerinden daha zayıftı.

 

Yoksa Zhulong uzamsal fırtınaya karşı koyamaz ve birçok Yin Hayaletinin ölümüne yol açardı. Buna karşın, Yi Yun daha güçlü bir uzamsal bariyeri kırmak isterse büyük miktarda enerji harcamak zorunda kalırdı.

 

Tam Zhulong'un yumruğu uzamsal fırtınayla çarpışacakken...

 

“Fiyuuv!”

 

Keskin bir ıslık sesi havayı deldi ve bir altın ışın karanlıkta doğrudan Zhulong'a doğru ilerledi. O şey bir oktu!

 

Oku görünce Zhulong'un gözbebekleri küçüldü!

 

“Yi Yun! Gerçekten sensin!”

 

İster okun aurası olsun, ister oka işlenmiş saf Yang yasaları olsun, hepsi Zhulong'u oku atan kişinin Yi Yun olduğuna ikna etmişti. Yi Yun'un hangi yöntemle çabucak alternatif boyuttan kaçıp uzamsal boyut labirentlerinin arasında Yin Hayaletlerinin uyku bölgesini bulduğunu anlayamamıştı.

 

Ok saldırısı Zhulong'a bu konu üzerinde kafa yoracak zaman tanımamıştı. Zhulong dişini sıktı ve yana doğru kaçtı.

 

Kan özünü aşırı kullanmaktan aldığı yaralar daha iyileşmemişti, bu yüzden şu anda çok kötü bir durumdaydı. Üstelik uzamsal fırtına daha yeni dağılmıştı. Hareketini yeni bitirmiş ve tüm enerjisini kullanmış olduğundan Yi Yun'un ok saldırısına karşı koyması imkânsızdı.

 

Ok Zhulong'un omzunu sıyırdı ve koruyucu Yuan Qi'sini deldi.

 

Ok Zhulong'u sıyırıp geçtikten sonra beklenmedik bir şekilde yönünü değiştirip bir dağ ile çarpıştı. Bu ufak değişiklik okun yeni hedefini daha şimdi uyanmış olan Yin Hayaleti yaptı!

 

Yin Hayaleti hala sersemlemiş bir durumdaydı. Yeni vücudunu tam olarak kontrol edemeden okun ona doğru uçtuğunu gördü.

 

“Ah!”

 

Yin Hayaleti öfkeli bir şekilde hırladı fakat bedeni ruhuna ayak uyduramıyordu. Bedendeki enerjiyi kullanamadığından ve hala bedenin asıl sahibinin ruh denizine baskı uyguladığından saldırıdan anında kaçamamıştı.

 

Altın ok çok hızlıydı ve karşı koyamamasıyla beraber ok bedenine saplandı!

 

“Boom!”

 

Yeni doğmuş Yin Hayaleti ilk ok saldırısıyla patladı, bedeni parçalara ayrıldı ve hatta ruhu parçalandı!

 

Öldü!

 

Aniden ölen Yin Hayaleti, altın patlama ve Cennet ile Yeryüzü'nü bastıran altın kule herkesin dikkatini çekmişti.

 

O anda altın kule kendi etrafında dönüyordu fakat küçülmeye başlamıştı. Ve parçalanmış uzayın içinden saf Yang altın alevlerle kaplanmış Yi Yun çıktı. Elinde yayla beraber yürüyordu. Ve arkasında kırmızı ve beyaz elbise giyen iki güzel kadın vardı. Onlar Jiang Xiaorou ve Lin Xintong'du.








Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44338 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr