Bölüm 662: Ölümü Hak Etmek

avatar
5966 18

True Martial World - Bölüm 662: Ölümü Hak Etmek


 

Bölüm 662: Ölümü Hak Etmek

 

Siyah enerji tıpkı fareleri yiyen anakonda gibiydi. Büyük miktarda Yin ruh enerjisi yemesi havada siyah bir fırtına yaratmıştı.

 

Şeytani enerji Yin Hayaletlerinin nihai zayıflığı gibi gözüküyordu. Havada süzülüyor ve Yin Hayaletleri çığlıklar atarken dans ediyordu.

 

Yi Yun Yin Hayaletlerinin çektiği acıyı ve şeytani enerjinin beslenirken aldığı zevki hissedebiliyordu.

 

Ruh Mezarı'ndaki Yin Hayaletleri binlerce, hatta milyonlarca yıl boyunca Kanlı Ay tarafından beslenmişti ve bugün şeytani enerji bir balina gibi ağzını açıp hepsini yutuyordu.

 

Eğer o kadar manevi ruh enerjisini yutan Yi Yun olsaydı anında aptala dönerdi. Tian Yuan Dünyası'nda böylesi büyük miktarda manevi ruh enerjisine dayanabilecek hiç kimse yoktu.

 

Ancak şeytani enerjinin zekâsı yoktu, bu yüzden korkması için bir nedeni de yoktu. Yin Hayaletlerinin hepsinin enerjisini toplayıp birleştirmişti, ama hemen sindiremiyordu.

 

Şeytani enerji garip olabilirdi, fakat büyüme hızı korkunç bir derecede değildi. Maskeli adamın Yin Hayaleti ruhunu emmesi yıllar sürmüştü ve şimdi daha güçlü Yin Hayaletlerinin olduğu Ruh Mezarı'ndayken hepsini kısa bir süre içinde sindiremezdi.

 

Büyük miktarda Yin Hayaletinin yemek oluşu Reenkarnasyoncular, insanlar ve Metruk ırkı savaşçılarının gözlerine girdi. Bunu görünce tedirgin olmuşlardı fakat Yi Yun'un saldığı garip enerjinin ne olduğunu bilmiyorlardı.

 

On beş dakika içinde son Yin Hayaleti de şeytani enerji tarafından emilmişti.

 

Yi Yun elini salladı ve şeytani enerji kolunu takip edip bedenine girdi. Dantian’ının derinlerine inip Mor Kristal tarafından mühürlendi.

 

O anda yer sarsılmaya başladı. Dağın tepesindeki taşlardan bazıları yuvarlanıp sertçe yere çarpmaya başladı.

 

“Oh? Bu...”

 

Olanlar herkesi şaşırtmıştı. Deprem, sanki vadi her an çökecekmiş gibi hissettiriyordu.

 

Ancak Yi Yun hareketsiz kaldı. Gözleri Zhulong'un cesedine döndü.

 

Yi Yun Mor Kristal ile Zhulong'un bedeninin içinde tarif edilemez güçteki bir enerji hissediyordu.

 

Bu enerji Zhulong'un kalbine mühürlenmişti, ama bedeniyle birleşmemişti.

 

Zhulong'un eti ve kanı enerji kaynağının etrafına sarılıydı. Enerji kaynağının yüzeyi kan damarlarıyla kaplıydı ve onlardan enerji alıyordu. Fakat Zhulong'un kullanabileceği enerji miktarı buzdağının ucuydu. Enerji kaynağının binde biri bile değildi.

 

Zhulong'u öldürdükten sonra Yi Yun doğal olarak bu enerji kaynağını unutmayacaktı.

 

Yi Yun elini Zhulong'un göğsüne bastırıp Mor Kristal'le ruhsal enerjisini kullandı ve içerideki enerjiyi çıkardı!

 

“Puah!”

 

Zhulong'un göğsündeki kan, et ve kemikler patladı ve kanlı bir delik oluştu. Kanlı delikten yavaşça bir sıvı akıyordu.

 

Yi Yun kanlı sıvının Zhulong'un savaştan önce emdiği “Tanrıların Kanı” olduğunu fark etti. Bu şey Ebedi Girdaptan gelen gizemli kandı.

 

Kan damlası Yi Yun'un elini değdiğinde yüzeyi gergin kaldı ve dağılmasını engelledi. Kan damlası çok ağırdı, Yi Yun sanki elinde bir dağ taşıyormuş gibi hissediyordu.

 

“Bu kan damlası bir harika.”

 

Yi Yun bir yana, Lin Xintong da bunu inanılmaz bulmuştu. Kan damlasının etrafındaki uzay bile bükülüyordu.

 

Lin Xintong'un elini birkaç kez şıklatmasıyla havada buz kristalleri oluştu, bir araya gelerek kan damlasını donduran büyük bir buz kristali oluşturdular.

 

Buzun içinde mühürlenen kan damlası tıpkı bir kalp gibi atıyordu.

 

“Sende kalsın. İlerde işe yarayabilir.”

 

Lin Xintong konuşurken Yi Yun başını salladı ve buza mühürlenmiş Tanrıların Kanı'nı boyutlar arası yüzüğüne koydu.

 

Ardından Zhulong'un boyutlar arası yüzüğünü aldı.

 

İşini bitirdikten sonra başını kaldırıp Sheji, Qiongqi ve Fengming'e baktı.

 

Ölüm tehdidine karşı Fengming sakinliğini daha fazla koruyamıyordu. Qiongqi ise içgüdüsel olarak sanki kaçmak istermiş gibi geri çekildi. Ancak Yi Yun ve Lin Xintong'un önündeyken kaçma şansının olmadığını biliyordu.

 

“Bi... Bize ne yapacaksın?” Sheji soluk bir yüzle konuştu, artık normal aurası ve cazibesinden eser kalmamıştı.

 

Yi Yun hafiften başını çevirip üçlünün arasında titreyen Qiongqi'ye baktı. Aniden konuştu: “Önce sen ölebilirsin!”

 

Konuşurken Yi Yun saf Yang kırık kılıcını savurdu!

 

Çok hızlıydı. Onlarca metreyi bir anda katedip Qiongqi'nin gözlerinin önünde belirdi!

 

Öldürme niyetiyle dolu olan ölümcül saldırının karşısında Qiongqi dehşete kapılmıştı.

 

Yi Yun'un rakibi olmadığını biliyordu, fakat bir ayağı çukura düşünce ıkaçırdı. İnsanın içini tırmalayan bir çığlık attı ve Yi Yun'un göğsüne pençelerini savurdu!

 

Ölümün kıyısındayken Yi Yun'un kemiklerini kırmak ve hatta öldürmesinin imkânsız olduğunu bilse de yaralamak istemişti.

 

Qiongqi'nin saldırısına karşılık Yi Yun kılıcını çevirdi. Kılıcı aşağıya doğru vahşice savurdu ve kılıç ışınlarının cennetten şelale gibi yağmasına neden oldu.

 

Puah!

 

Qiongqi'nin iki eli de kılıç ışınları tarafından kesildi, atardamarlar dışarı kan pompalamaya başladı.

 

Gücü zaten Yi Yun'un daha azdı, bir de Jiang Xiaorou'nun onu yaralamasıyla Yi Yun'a hiç karşı koyamaz olmuştu.

 

Kılıcını tekrar çevirişiyle Yi Yun'un kılıcı doğrudan Qiongqi'nin boğazını deldi!

 

Qiongqi'nin ağzı açık kaldı ve dışarı kan fışkırdı. Ancak ses telleri ve bademcikleri saf Yang kırık kılıcı tarafından kesildiğinden tek bir ses bile çıkaramamıştı.

 

Diz çöker pozisyonda yere yığıldı, sırtı karides gibi bükülmüştü. Gözleri fal taşı gibi açıktı fakat hemen ölüme yılmadı.

 

Reenkarnasyoncuların bedenleri ölse bile ruhları reenkarne olabilirdi. Ancak ruhlarının reenkarnasyon aşamasında dağılmaması için önceden tam bir mistik teknik düzeni hazırlamak zorundaydılar.

 

İnsanın ruhu bedenin korumasını kaybettiği anda zayıflar ve kendiliğinden buharlaşırdı.

 

Tabii Qiongqi'nin reenkarne olması imkânsız olmuştu. Yi Yun Qiongqi'nin ruhunu zorla bedeninin içine mühürlemişti. Tek kaderi bedeninin ölümünü beklemekti, ancak ondan sonra o da ölebilirdi.

 

“Yaptığın tüm şeytanlıklar için ölümü hak ediyorsun!” Yi Yun soğuk bir sesle konuşmuştu.

 

Maskeli adamın anılarından Yi Yun Qiongqi'nin yaşamının her reenkarnasyonunda yaptığı şeytanlıklarla dolu olduğunu biliyordu. Sapkın eğilimleri vardı. Şeytanlıkları reenkarnasyonundan sonra öz ailesini öldürmek, genç kızları öldürüp tecavüz etmek gibi şeylerle doluydu. Sırf Yin Hayaletleri için gereken materyalleri elde etmek için sayısız ölümlüyü öldürmüştü.

 

Ruh Mezarı'nda Qiongqi Jiang Xiaorou'yu ağır yaralamak için her fırsatı kullanmıştı. Jiang Xiaorou öldürmeyi kafaya koymutu.

 

Bu nedenle üçlünün arasında Yi Yun'un ilk öldürdüğü Qiongqi'ydi.

 

Qiongqi'nin Yi Yun tarafından öldürüldüğünü görünce Fengming ve Sheji ürperdi. Yaşamları artık tamamen Yi Yun'un ellerindeydi.

 

“Size gelirsek, eğer ruh anlaşması imzalarsanız yaşamanıza izin verebilirim.”

 

Kanlı Ay Reenkarnasyoncuları ölümü hak ediyordu, fakat bulundukları durum ciddiydi.

 

Ancak Yi Yun doğrudan Kanlı Ay'la çarpıştığından gücünün tek başına yeterli olmadığını biliyordu. Kanlı Ay'ı devirebilmek için Tian Yuan Dünyası'nın aşiretleri dâhil diğer güçlerle bir ittifak kurmalıydı.









Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44316 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr