Bölüm 671: Kıdemli Heyeti'nin Daveti

Büyük İmparatoriçe Gizemli Bölgesi'nden çıktıktan sonra Jiang Xiaorou, Yi Yun ve Lin Xintong'dan ayrıldı.

Yi Yun, Lin Xintong ile beraber Lin Aşiretine giderken Jiang Xiaorou Metruk ırkına döndü. Annesini üç yıldır görmediğinden onun hakkında endişelenmişti.

Lin Xintong da biraz tedirgindi. Eğer Kanlı Ay'ın İttifak Lideri tekrar ortaya çıkarsa büyük ihtimalle Tian Yuan Dünyası'da kanlı bir kasırga yaratacaktı. Lin Xintong'un bundan önce yapabileceği tek şey ise Lin Aşiretini uyarmaktı. Tian Yuan Dünyası felaketle karşılaştığı anda hemen Lin Aşiretinin kalesini terk edecek ve yetenekli varisleri sığınmak için Kutsal Yaban'a götüreceklerdi.

Lin Xintong tabii ki de bu önlemlerin anlamsız olduğunu biliyordu. Eğer Tian Yuan Dünyası'nın başına karşı koyulamayacak bir felaket gelirse, başarılı bir şekilde kaçma girişimi kör bir umuttan başka bir şey olmazdı.

Anca Yi Yun ve Lin Xintong Lin Aşiretine dönüp her şeyin huzurlu olduğunu görünce rahat bir nefes alabildi.

Ailesinin güvende olması iyiydi.

Lin Xintong ve Yi Yun Lin Aşireti dağının girişine ayak bastığı anda girişi koruyan öğrenciler tarafından tanındılar.

“Hanımım! Genç Efendi Yi!”

Girişi koruyan gençler yirmili yaşlarındaydı. Yi Yun ve Lin Xintong'u el ele görünce heyecanlanmışlardı.

Son birkaç yıl boyunca Lin Xintong ve Yi Yun'un yaptıkları etrafa yayılmıştı.

Ruh Mezarı'nda Zhulong'u öldürmek için el ele verişleri bire bir anlatılmıştı ve bu da Lin Aşiretinin gençlerinin gurur duymasını sağlamıştı.

Lin Aşireti, geçmişte Yi Yun ve Lin Xintong'un insan ırkının hainleri olması nedeniyle her türlü aşağılamaya katlanmıştı. Savaş İttifakı yüzünden de başlarına bir sürü şey gelmişti. Fakat şimdi Lin Aşireti Tian Yuan Dünyası'nda olağanüstü bir varlık haline gelmişti. Geçen yıllar boyunca birçok aşiret Lin Aşiretine iyi dileklerini göndermişti.

Lin Aşiretinin gençleri aile topraklarının dışına çıktığında saygı ve sevgiyle karşılanıyordu. Tüm bunlar Lin Xintong ve Yi Yun'un yaptıkları sayesindeydi.

Gençler, “Hanımım, Aile Lideri bunca zamandır sizi bekliyordu. Hemen onu görmelisiniz.” dedi ve hevesle yolu gösterdiler.

Aşiretinin ve ailesinin hevesli üyelerini görünce Lin Xintong kalbinde bir sıcaklık hissetti.

Aşiret bazı zamanlar çıkarcı olup soğuk ve mesafeli görünmesine neden olabiliyordu, fakat insanın yalnız hissetmesine neden olmazdı. Özellikle de aşirette seni çok seven bir Aile Lideri varsa.

...

Yi Yun ve Lin Xintong'un dönüşü Lin Aşireti için özel bir olaydı. Bunun için Lin Aşireti onları karşılamak amacıyla büyük bir parti vermişti.

Lin Aşiretiyle dostane olan birkaç büyük oluşum partiye katılmak için önemli kişilerini hediyeleriyle göndermişti. Lin Aşiretiyle normal ilişkisi olan aşiretlerse davet bile edilmemişti.

Bu da birçok aşiretin huzursuz hissetmesine neden olmuştu.

Lin Aşiretinin tutumunu anlayamıyorlardı. Lin Aşireti Yi Yun ve Lin Xintong'un yükselmesini bekledikten sonra aralarındaki davayı kapatacak mı bilmiyorlardı.

Bir oluşum güçlendiğinde topraklarını genişletmesi gerekirdi. Lin Xintong ve Yi Yun tüm insanlığa karşı barış dolu iyi kişiler olsa da Lin Aşireti aynı olabilir miydi?

Lin Aşiretinin böyle bir fırsatı yakalaması zordu, bu yüzden nasıl olur da topraklarını genişlemezlerdi ki?

Ve genişleme diğer büyük oluşumların çıkarlarını kesinlikle etkileyecekti. Bölgeleri ya müsadere edilecek ya da Lin Aşireti’ne ilhak edilecekti…

(DN: Müsadere etmek-El koymak, İlhak etmek- katılmak, eklemek, ilave etmek anlamlarına gelir.)

Lin Aşiretinin beş yüz kilometrelik çevresindeki büyük oluşumların hepsi risk içindeydi. Lin Aşiretinin bir parçası mı olacakları ya da temellerini başka bir yere mi taşıyacakları bilinmiyordu.

Kutlamaların ikinci gününde birisi bir davet yolladı. Kanlı Ay'dan geriye kalanların yok edilişi ve Tian Yuan Dünyası'nın dövüş kültürünün gelişimi hakkında konuşmak için Yi Yun ve Lin Xintong Yüce Kılıç Dağı'na davet edilmişti.

İmza olarak Tian Yuan Kıdemli Heyeti yazıyordu.

“Yüce Kılıç Dağı? Tian Yuan Kıdemli Heyeti?” Yi Yun bir anlığına şaşırmıştı.

Yüce Kılıç Dağı eskiden Kanlı Ay'ın kalesiydi ve görünüşe göre şimdi yerine “Tian Yuan Kıdemli Heyeti” gelmişti.

“Tian Yuan Dünyası'nın şu anki büyük oluşumları tarafından kurulmuş bir organizasyon. Halka söyledikleri, Tian Yuan Dünyası'nın barışını korumak ve dövüş sanatlarını ilerletmek olsa da gerçekte aşiretlerin kendilerini korumak ve Kanlı Ay'dan ayrı tutmak için oluşturduğu bir yöntem. Geçmişte Xintong ve seni davet etme niyetleri vardı, fakat ikiniz çoktan inzivaya çekilmiştiniz.” Yi Yun'un yanında oturan Aile Lideri açıkladı.

Karşılama partisinde Yi Yun ve Lin Xintong Aile Liderinin sağına ve soluna oturmuştu.

“Demek öyle...” Yi Yun hafiften duraksadı. Savaştan sonra galip taraf genelde onlara ait bir organizasyon oluşturup kendi amaçları için yeni bir düzen kurmayı umut ederdi.

Ancak savaşın çanları hala çalıyordu. Kanlı Ay'ın arkasında bıraktığı hazineleri paylaşma düşüncesi çok safçaydı.

“Davetiye gönderdiklerine göre gitmekten zarar gelmez.” Yi Yun ulağa hemen cevap verdi.

Öte yandan Aile Lideri kaşlarını çattı. Anca ulak gittikten sonra Aile Lideri derin bir sesle konuştu: “Yüce Kılıç Dağı artık eskisi gibi değil. Davetiyeleri bile bir tuzak olabilir. Gelişmenizi görmek istemeyen birçok oluşum var.”

Yi Yun, Aile Liderinin ne demek istediğini anlamıştı. Büyük ihtimalle hain bir pusuydu. Ama Yi Yun “Aile Liderinin neyi ima ettiğini anlıyorum. Merak etmeyin, her şey benim kontrolümde.” dedi.

Yi Yun'un en çok korktuğu şey Kanlı Ay'ın hareketleriydi. Kıdemli Heyetiyse… Yi Yun onları pek umursamıyordu.

Ayrıca Kıdemli Heyeti'nin Kanlı Ay'a karşı savaşacağı konusunda da pek iyimser değildi. Ancak en görünür hedef olduklarından Kanlı Ay'ın dikkatini çekmek için onları kullanmak büyük ihtimalle işe yarayacaktı.

...

Partiden sonra Yi Yun ve Lin Xintong Yüce Kılıç Dağı'na doğru yola koyuldu.

Tian Yuan Kıdemli Heyeti'nin gönderdiği irtibat subayları yolda çoktan ışınlanma düzenlerini hazırlamıştı. Bu yüzden Yi Yun ve Lin Xintong beş kilometrelik mesafeyi iki saatte aşarak Yüce Kılıç Dağı'na kolayca ulaştı.

Sadece üç yıl geçmişti, buna rağmen Yüce Kılıç Dağı tamamen farklı gözüküyordu. Savaş İttifakı'nın arkasında bıraktığı binaların çoğu yıkılmış ve yerini Yüce Kılıç Dağı'nın zirvesindeki göklere yükselen devasa bir pagodaya bırakmıştı.

Savaşçıların zirvede böylesi görkemli bir bina yapması pek zor değildi.

Bu devasa pagodanın Tian Yuan Kıdemli Heyeti'nin ana karargâhı olduğu apaçık ortadaydı.

Yi Yun devasa kuleye birkaç kez baktıktan sonra pagodanın birazcık Büyük İmparatoriçe Gizemli Bölgesi'ndeki Tanrı'ya Dönüşüm Kulesi'ne benzediğini fark etti. Tian Yuan Kıdemli Heyeti'nin pagodayı bu şekilde yapmakla neyi amaçladığı bilinmiyordu. Tanrı'ya Dönüşüm Kulesi'ni mi kıskanıyorlardı?

Devasa pagodanın dışında birkaç tane büyük ve güçlü düzen vardı. Bu düzenlerin çoğunun yapılışı Kanlı Ay'ın arkasında bıraktığı standart kılavuzlardan elde edilmişti, bu yüzden güç bakımından olağanüstüydü. Ayrıca, burası Tian Yuan Kıdemli Heyeti'nin ana karargâhıydı, bu yüzden devasa pagodanın dibinde pusu kurmak imkânsızdı.

Bu devasa pagodayı görünce Lin Xintong kaşlarını kaldırdı. “Öylece girecek miyiz?”

Yi Yun enerji görüşünü açtı ve devasa pagodanın düzenini enerji kaynağına kadar deldi. Yetişim seviyesi arttıktan sonra Yi Yun Mor Kristal'in gücüyle güçlü düzenlerin içini görebilir olmuştu. Bu onun için zor bir şey değildi.

Birkaç saniye içinde güçlü düzenlerin durumunu anladı ve cevap verdi: “Öylece gireceğiz!”