Bölüm 114: Katlanılması En Zor Olan Şey, Kendi Yarattığın Kötülüktür

avatar
10179 32

True Martial World - Bölüm 114: Katlanılması En Zor Olan Şey, Kendi Yarattığın Kötülüktür


 

Çeviri: bebebiskuvisi Düzenleme: bezald35

   


Jin Long Wei ordusunda entrikalar ve hainlikler yasaktı ama adil ve dürüst bir intikam arayışı yasak değildi.


Ama bu dünyanın kanunlarının zayıf olduğunu da söylemek gerekirdi. İntikam aramak, tüm dünyada kabul görür bir ilkeydi ve dövüş sanatları töresi olarak desteklenirdi.


Tai Ah Kutsal Krallığı’nın emniyet güçleri ve yargıçları bile müdahale etmezdi.


Üstelik bu savaşı başlatan Lian Chengyu idi. Ölüm kalım savaşı talep eden bir savaşçı olarak başına gelebilecekleri kabul etmiş olmalıydı!


Zhang Tan’ın müdahale etmeyip de sadece izlemekle yetinmesinin sebebi buydu.


Savaşçı hazırlama kampı üyeleri, kavgayı bitirmesi için her ne kadar Zhang Tan’a baksalar da sonuç alamayacaklardı.


Ama durum tam tersi olsaydı, yani Lian Chengyu Yi Yun’u vahşice dövüyor olsaydı,  o ikisinin kıymetleri arasındaki farktan dolayı Zhang Tan müdahale ederdi!


Yi Yun, ‘Mor Hava Doğudan Gelir’i ortaya çıkarabildiğinden büyük ihtimalle gelecekte bir lord olacaktı; burada ölüp gitmesine veya başına bir iş gelmesine nasıl müsaade ederdi?


Lian Chengyu’nun sonuçları da fena değildi ama Tao kabilesinin bin mil yarıçaplık alanındaki yerleşimlerden gelenlerden biriydi sadece.


Tüm Bulut Çölü, Tao kabilesi büyüklüğünde kabilelerle doluydu!


Zhang Tan tarafından düzenlenen Krallık Seçmeleri, Bulut Çölü’nde düzenlenen pek çoğundan biriydi sadece.


Lian Chengyu gibi yetenekler, Jin Long Wei bünyesinde yer bulabilirdi ama Jin Long Wei ondan mahrum kalırsa çok da büyük bir kayıp sayılmazdı.


Zhang Tan, Yi Yun ile Lian Chengyu arasındaki husumetin farkına varalı çok olmuştu. Ama bu, kendi aralarında son vermeleri gereken bir şeydi. Ordu içinde birbirlerine karşı komplo kurmalarının yerine seçmeler sırasında savaşmalarına imkan sağlayarak bu husumeti sonlandırmak daha makuldü.


İkisi arasından kimin Jin Long Wei için daha uygun olduğu açıktı. Böyle bir yeteneği orduya almak Jin Long Wei için büyük bir kazançtı ama kişisel olarak bakıldığında, bir uzman yetiştirmek Zhang Tan’ın şahsına da yararlı olurdu. Gelecekte Zhang Tan’ın öğrencisi olabilirdi; ki bu olduğunda Yi Yun’un önü açılır, Zhang Tan da bu ihtişamdan ve şereften bir pay çıkarabilirdi.


Zhang Tan, Yi Yun’a yetiştirme seviyesini sormadan önce bile savaşın bu şekilde sonuçlanacağını görmüştü. Yi Yun’un ilk turdan Lian Chengyu ile dövüşmesi, Zhang Tan tarafından kasten ayarlanmıştı.


Lian Chengyu’nun başına gelen felaket ise kaçınılmaz kaderiydi.


Gerçi Yi Yun’u öldürmek için o hançerleri kullanmaya çalışmayıp da kendi mezarını kazmamış ve bu sebeple Zhang Tan’ın yardım etme ihtimalini devre dışı bırakmamış olsaydı, Lian Chengyu’nun sonu muhtemelen bu kadar hazin olmazdı.


Artık söylenecek tek şey şuydu ki: Katlanılması en zor olan şey, kendi yarattığın kötülüktür!



“Dokuzuncu suçun! Bitki dağını kurutarak, sığırları ve köpekleri boğazlayarak Lian kabilesinin kaynaklarını bitirdin! Kendi geleceğin için, Lian kabilesinin köprülerini yakarak onları kurban olarak sundun! Bu hayatı, Lian kabilesi insanlarına borçlusun!”



“Onuncu suçun, husumetimizde uzlaşmaz olman! Hayatımı çekilmez kılmak istedin, beni öldürmek istedin! Bugün Krallık Seçmeleri’nde, kendi iğrenç zevklerini tatmin etmek için bana zarar vermek umuduyla sınav görevlilerinden dahi izin almaya çalıştın. Kaplanı serbest bırakır da kurtulmana izin verirsem, bana kin duymayacak mısın? Sevdiklerime zarar vermeyecek misin? O yüzden bugün sorunu kökünden çözeceğim ki gelecekte bir tehdit yaratmasın!”


Yi Yun bunları dedikten sonra hareketsiz Lian Chengyu’yu kaldırdı, baskın elini ezdikten sonra iki yumruğuyla her iki diz kapağını da parçaladı. Diz kapaklarının parçalanmasıyla ayakta duramaz hâle geldi.


Lian Chengyu yere düşmeden Yi Yun onu tuttu ve bir yumruk daha attı.


“Peng!”


Son yumruğun hedefi Lian Chengyu’nun Dantian’ı idi!


Lian Chengyu’nun bedeni şiddetle titremeye başladı. Kırık kemiklerinden ve parçalanmış meridyenlerinden dolayı acı çekiyordu ama son vuruş doğrudan Dantian’ına gelmişti! Lian Chengyu delik bir sepet gibiydi, artık enerji depolayamayacaktı!


Yer ve Gök Yuan Qi’sini bedenine almaya çalışsa bile Yuan Qi bedeninde boş boş dolaşacak, ardından geride hiçbir şey bırakmadan bulabildiği tüm açıklıklardan dışarı çıkacaktı.


Ona yardımcı olacak enerji olmadan, hem meridyenlerinin hem de kemiklerinin iyileşme süreci çok sıkıntılı geçecekti. Sakat kalacak ve yıllarca yatağa bağlı olması gerekecekti.


Yi Yun tarafından sakat bırakılmıştı!


Yi Yun, Lian Chengyu’yu sakatladığı an rahatlamış hissetti. Her şeyin sonlandığını ve bundan memnuniyet hissettiğini düşündü.


Aylarca biriktirdiği nefret, düşmanlık ve yaşamak zorunda kaldığı tüm o çilelerden azat edilmişti!


Bu tazelenme hissiyle birlikte Mor Kristal’in enerjisi Yi Yun’un kafasına ulaştı, ruhunu besleyip yeniledi.


“Eskiler dövüş sanatları çalışmaları için, intikamlarını geciktirmezlerdi. Muhtemelen aklı ve kalbi sakinleştirmek ve darboğazları aşmayı kolaylaştırmak için!”


Lian Chengyu’nun bedeni ölü bir köpek gibi yere atılmıştı. Aldığından daha fazla nefes veriyordu.


Yüzü solgun, gözleriyse donuktu. Göz bebekleri odaklanamıyor, hareketsiz yerde yatıyordu.


Meridyenleri parçalanacak ve dövüş sanatları bakımından sakat kalacak denli ciddi yaralar alması, hırslı Lian Chengyu için öldürücü bir darbeydi. Artık yaşayan bir ölüydü!


“Genç...Genç efendi…” Lian kabilesi savaşçı hazırlama kampının bazı üyeleri, ne yapmaları gerektiğini bilemediklerinden afallamıştı.


Yi Yun efendilerini sakatlamışken nereye gidecek, ne yapacaklardı?


Lian kabilesinin insanları, savaşçı hazırlama kampı üyelerinin geride kalanları ve kabilenin yöneticileri, iyi haberlerle dönmelerini bekliyorlardı!


 Lian Chengyu’nun sakatlandığı haberine, kabilenin yöneticilerinin nasıl tepki vereceğini hayal dahi edemiyorlardı.


Tao kabilesi insanları da şaşkındı, ne diyeceklerini bilemiyorlardı.


Lian kabilesi üyeleri arasındaki iç savaşı zevkle izleyeceklerini düşünmüşlerdi ama bu duruma gülemezlerdi.


Yi Yun çok korkunçtu. Gücü, zalimliği ve kararlılığı onları ürpertmişti.


“Yi Yun...Lian Chengyu’yu kolayca sakatladı! On suçu saymasa daha da çabuk bitebilirdi! Yi Yun’un yetişim seviyesi ne?” İnsanlar Lian Chengyu’nun gücünü üç aşağı beş yukarı kavramıştı, çünkü beyaz yeşim sahnede tekniğini sergilediği zaman tekerlek büyüklüğünde bir siyah demirtaşı kolayca parçalamıştı!


Gücünün, Krallık Seçmeleri’nde yarışan Ölümlü Kan savaşçılar arasında ilk beşte veya ilk onda olduğunu söyleyebilirlerdi.


Ama böyle birini Yi Yun kolayca sakatlamıştı! Bu bir savaş değil, tek taraflı bir kıyım olmuştu!


Bu Yi Yun nasıl bir güce sahipti?


“Ölümlü Kan Âlemi’nde olmalı! On iki yaşında altı üstü, Mor Kan’a girmiş olamaz. Mor Kan’a girmiş olsaydı Jin Long Wei, Lian Chengyu ile aynı sahneyi paylaşmasına, Lian Chengyu’nun böyle perişan bir hâle düşmesine izin vermezdi.”


“Seviyesi Qi Gatherer’ın zirvesinde olmalı!” Tao kabilesi savaşçılarından birisi böyle bir karara vardı. Seviyesi kötü değildi ama yirmi sekiz yaşından büyük olduğu için Krallık Seçmeleri’ne katılamamıştı.


“Qi Gatherer’ın zirvesi mi? Lian Chengyu ile aynı öyleyse...ama aralarındaki fark, nasıl bu kadar büyük olabilir?” Birçok insanın kafası karışmıştı. Onlara göre Qi Gatherer’ın zirvesindeki herkesin gücünün birbirine yakın olması gerekiyordu.


“Ne salak salak sorular bunlar?”* diyerek başını salladı birisi. “İkisi de Qi Gatherer’ın zirvesindeyse ne olmuş? Unutma, Yi Yun’un gösterisine biçilen değer...beşinci seviye Mistik sınıftı.”


Ç.N. *Bu soru anlamsız diyordu ama tutamadım kendimi. :)


Mistik sınıf beşinci seviye.


Bu sözler, etraftaki insanları hayrete düşürdü.


Evet, Yi Yun’a kabilenin üç genç efendisinden de daha yüksek, Mistik sınıf beşinci seviye olarak değer biçilmişti!


Bu Mistik sınıf dâhi, genç bir lorddu! Büyüdüğünde bir asil olabilirdi!


Tao kabilesi insanları başlangıçta onun derecesine inanmamışlardı ama şimdi dilleri tutulmuştu!


Yi Yun’un sıralamasının, gücünü ve yeteneğini yansıttığını kabul etmek zorundaydılar.


Yi Yun tekniklerini beyaz yeşim sahnede sergilediğinde, ihtiyacı olmadığından gücünü göstermemişti.


Göstermek isteseydi, siyah bir demirtaşı parçalaması çok kolay olurdu.


Tao Yunxiao ve Hu Ya’nın fanatik hayranları bile suspus oldular.


Yi Yun’un gücünü gördüklerinden tartışmanın anlamı kalmamıştı. Jin Long Wei’nin değerlendirmede bir hata yapmadığı kanıtlanmıştı. Yi Yun ön elemelerde birinciliği kazanmak için bir hile kullanmamıştı. Ve Yi Yun’un gösterisini anlamaktan aciz olanlar, onların ta kendileriydi!


Ç.N.: Aklıma (sizin de aklınıza ilk gelen) noveldeki velet geldi. Onun ilk intikamına benziyor biraz. :D Tek fark, diğer velet daha psikopatça bir intikam alırken, Yi Yun’un herkesin gözü önünde yapması.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44235 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr