Bölüm 148: Genç Efendi Zijun

avatar
9230 33

True Martial World - Bölüm 148: Genç Efendi Zijun


 

Çeviri: bebebiskuvisi Düzenleme: bezald35

   


Jing Eyaleti Genç Efendileri Grubu üyeleri, Jichang’in ağır yaralandığını gördüklerinde şaşkına döndüler.


Engin yabandan gelen parlak bir oğlan, Genç Efendi Jichang’i yenmişti gerçekten de!


Yi Yun ile parlak oğlan diyerek alay ediyorlardı ama hâl buyken kendilerinin parlak bir oğlandan daha kötü oldukları anlamına gelmez miydi? Engin yabanın insanlarıyla teknik bilmedikleri, sadece kaba güce dayandıkları için alay etmişlerdi. Ama Yi Yun’un Zaman Farkındalığı yüzlerine atılmış bir tokattı.


“Düzeni durdur!” diye bağırdı genç efendiler. Ardından içlerinden biri aceleyle düzeni durdurdu. Tamamen kendi dünyasına dalmış olan Yi Yun durumun farkına anca düzen durduktan sonra vardı. Gözlerini açtığında Jichang’in zaten kaybetmiş olduğunu gördü.


Bitti mi?


Yazık oldu...Birazcık anlamıştım ki, o da kayboldu…


Yi Yun bu aksaklığa kızmamış olsa da Donmuş Metal Kan Topları’nın hareket teknikleri eğitim için elverişli bir şey olduğunu anlamıştı. Akan Cıva Elbisesi’ni giyiyorken Zaman Farkındalığı’nın büyük başarı aşamasına ulaşmasının çok uzun sürmeyeceğine inanıyordu.


“Akan Cıva Elbisesi ile birlikte kendimi sınırlarıma kadar zorlayacağım. Hareket tekniğim de diğer vasıflarımda çabucak gelişecek…” Bunları düşünürken Jing Eyaleti genç efendilerinin Jichang’e doğru ilerlediklerini gördü.


“Genç Efendi Jichang! İyi misin?” Jichang’in üstü başı kan revan olmuştu. Karnında büyük bir delik vardı. Başlangıçtaki yakışıklı görünümünün aksine şimdi kağıt kadar beyaz ve korkunç görünüyordu.


Böyle ağır bir şekilde yaralanmışken -en kötüsü de kolları- iyileşmesi en az yarım ay sürecekti.


“Bu çocuk…” Jichang bayılmamıştı. Yi Yun’a yenilince bocalamış, ona karşı saygılı davranmayı bırakmıştı. Yi Yun’un daha fazla dayanamayacakmış gibi görünüp de nasıl olup da ondan daha fazla dayandığını anlayamıyordu. En sonunda Yi Yun’a kaybetmişti!


Bu kadar ağır yaralanmak fazla büyük bir bedeldi. Yarım ay boyunca çalışamayacak olması, gelecekte bir sıkıntı çıkmaması için özel tedavi görecek olmasıyla birleşmesiyle birlikte gelecekteki atılımlarını bile etkileyebilme ihtimalini doğuruyordu.


Jichang üzgündü. Hem karşılaşmayı hem de gururunu kaybetmişti. Engin yabandan gelen bir çocuk tarafından yenilgiye uğratılmıştı!


“Hahaha!”


Yan Menglong güldü. “Helal olsun! Krallık Şövalyesi unvanına layıksın gerçekten! Engin yabanın gençleri de delikanlı adamlar!”


Sadece Yi Yun’u değil, engin yabanın çocuklarını da övmüştü.


Bu iltifatı duymalarının ardından engin yabanın çocukları göz yaşlarını tutamayacak hâle geldi.


Geri kalmış bölgelerden gelmişlerdi ve başkalarının, özellikle de Kutsal Şehir’deki Jin Long Wei’nin lideri olan General Yan’ın onları onaylamasına ihtiyaç duyuyorlardı!


Bu onay, Yi Yun tarafından kazanılmış olsa da yine de gurur duyup mutlu oldular!


“Kardeş Yi. Bravo!”


“Kardeş Yi. Gelecekte hepimiz seni takip edeceğiz! Pek yeteneğimiz olmasa da az biraz gücümüz var, lütfen bizi kabul edin.”


Engin yabanın çocuklarından birkaçı Yi Yun’a bunları dedi. Yi Yun, gözlerindeki içtenliği görebiliyordu.


Yan Menglong devam etti: “Yi Yun! Bu maçı kazanman oldukça iyi. Ama...silahlar ile kemik kalıntılarını kazanman için daha iyisini yapman gerek. Sonuçta bunları vereceğim kişi, herkes içinde bir numara olan kişi!”


Yan Menglong bunları söylerken Zijun’a baktı. Teşvik etmeseydi bile Zijun’un onunla rekabet edeceğini biliyordu.


Zijun’un karakteri buydu sonuçta. Bir uzmanla, özellikle kendi yaşlarında bir uzmanla karşılaştığı zaman mücadele arzusuyla yanardı. Bu arzusunu bir türlü bastıramıyordu.


Denginiz olan biriyle mücadele etmek, hayattan alınacak en büyük zevklerden biriydi!


Beklenildiği gibi Zijun ileri çıktı.


Pek çok insan uçan balık elbisesini fark etmişti.


“Ben, Song Zijun, Jing Eyaleti’ndeki Song ailesindenim! Krallık seçmelerini geçmedim. Eğitim için doğrudan Jin Long Wei’ye gönderildim, bu yüzden...çoğunuzla daha önde karşılaşmamıştım. Bu ilk karşılaşmamız.” Song Zijun tevazuyla kendini tanıttı. Yi Yun onun ailesi tarafından yerleştirildiğini anladı.


Güçleri belirsiz olanların sınava girmeleri gerekiyordu ama güçlü olanlar doğrudan Jin Long Wei’ye katılabilirdi.


Büyük aşiret çocuklarının bazılarının Jin Long Wei’ye katılmasına gerek yoktu. Önlerinde pek çok seçenek vardı. Bazıları, askeri çevrelerden dolayı Jin Long Wei’ye katılırdı.


Orduda sıkı eğitimden ve ölüm kalım savaşlarından bol bir şey yoktu. Bunlar, aşiret liderlerinin orduya değer verme sebepleriydi.


“Yani, o Song Zijun. Song ailesinin genç efendisi. Sunan Şehri’nde ünlü biridir. Ayrıca Song ailesinin genç kuşağındaki en iyi uzman. Bu yüzden de Krallık Şövalyesi unvanı almış.”


“Kutsal Şehir’in acemi eğitim kampında iki Krallık Şövalyesi var. İkisi de yakında binbaşı olsa şaşırtıcı olmaz.”


“Krallık Şövalyeleri arasında rekabet olması beklenen bir şeydi. Kardeş Yi, sana güveniyoruz!” Engin yabanın oğulları, Yi Yun’un sıradaki karşılaşmasını da kazanmasını umarak durmaksızın onu alkışlayıp, neşelendirmeye çalıştılar.


Jing Eyaleti’nin genç efendileri ise doğal olarak Song Zijun’un tarafındaydı.


Song Zijun’un şöhreti, Jichang’in çok ötesindeydi.


Yi Yun ise Jichang’i ucu ucuna yenmişti. Jichang’den birazcık daha güçlü olsa da Zijun ile kıyaslandığında aralarındaki fark çok büyüktü.


“Engin yabandan gelen sığır sürüsü gerçekten de Genç Efendi Zijun ile Yi Yun arasındaki karşılaşmanın kıyasıya geçeceğini mi düşünüyor? Kabul etmek istemesem de Genç Efendi Zijun’un gücü bizim çok ötemizde! Buradaki kimse onun dengi değil!”


Birinin şöhretinin orduya sınavsız katılmasıyla ilgisi olmazdı. Jing Eyaleti genç efendileri, Song Zijun’un kazanacağını umuyordu. Bu sefer engin yabanın savaşçılarına gerçek güçlerini gösterebileceklerdi.


Song Zijun düzene yürüdü ve Yi Yun ile karşı karşıya kaldı.


Her ikisi de uçan balık elbisesi giyiyor, her ikisi de cesur tavırlar sergiliyordu. Ejderhalar arasında bir mücadeledeydi gerçekten de!


“Yi Yun, değil mi? Ben Song Zijun. En büyük arzum, dünyadaki tüm uzmanlarla kapışıp en üste tırmanmak! Senden daha büyüğüm, bu yüzden seninle yarışma talebinde bulunmam biraz insafsızca.” Song Zijun’un sözleri dostane ve kibardı. Gerçekten de zarif bir insanmış hissi uyandırıyordu. “Ama, General Yan ödül vaat ettiği için bu koşullar altında seni yenmek zorundayım.”


“Oh? Kazanabileceğini mi düşünüyorsun?” Alnındaki terler buharlaşırken nefesi de düzene girdi.


“Kazanacağım!” dedi Song Zijun kararlı bir şekilde. “Düzene ilk ben gireceğim ve seninle aynı anda yarışmayacağım. Ritmimden rahatsız olup da toplardan biri tarafından vurulmanı istemem! Ve...daha demin çok enerji harcadın, biraz dinlen…”


“Ne kadar da gösterişli…” Engin yabanın oğulları birbirlerine baktılar. Song Zijun gösterişli davransa da sinir bozucu değildi.


Song Zijun düzenin ortasına gelirken Yi Yun da inatçılık yapmayıp düzenin dışına çıktı. Zaman Farkındalığı’nın büyük başarı aşamasını anlamaya çalışırken çok fazla enerji harcamıştı.


“On dördüncü zorluk seviyesiyle başlayalım bakalım!” dedi Song Zijun kaygısızca. On dördüncü zorluk seviyesine girerken kendinden zerre şüphe duymaması, bu zorluğun üstesinden gelmekte sıkıntı yaşamayacağını gösteriyordu.


Bu sözler, Yi Yun’u destekleyen engin yabanın oğullarının kalplerinin sıkışmasına neden oldu. Yi Yun bu seviyede zorluk çekmişti. Ama Song Zijun için başlangıçmış gibi görünüyordu.


Song Zijun Yanchi kılıcını çıkarıp düzenin dışına koyarken sakince söyledi: “Düzeni başlatın!”

 

“Pekala!” Kontrol panelinin başındaki genç efendi gülümsedi ve on dördüncü kristale bastı.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr