Bölüm 726: Yer Soluyor

Yi Yun, Yin nehrinin tepesinde dururken yavaşça Ölü Ruh Odunu'nun yüzeyine dokundu.

Ölüm ve Soldurmanın aurası Yi Yun'un parmakları arasında dolandı. Sanki zamanında Yer ve Gök arasında duran bu canlı ve yemyeşil büyülü ağacın görünüşünü görmüş gibiydi.

Diğer bitkilerle beraber sayısız günlerce filizlenmiş ve büyümüştü. Lakin tek bir gecede şeytani kana bulandığından solup ölmüştü. Sanki dünyanın konforunu, yıllar boyu yaşadığı değişiklikleri görmüş ve sonunda kendini tüm bunlardan ayırmak istemişti.

Yaşamın serpilmesi bir gecede solarak bitmişti. İşte bu, odun parçasının sonunda oluşturduğu Dao'ydu.

Ölü Ruh Odunu Yi Yun'un ellerinden uçtu ve yavaşça Yin nehrine battı.

Ne bir ses çıkmış, ne de dalgalanma olmuştu.

Soldurma konsepti yayılıyor ve nehrin akışına kapılıyordu.

Bir ağacın solması insanın ölümü ve nehirlerin kuruması gibiydi.

Ölü Ruh Odunu Yin nehrinde akan Yer Gök Yin enerjisini emmeye başladı.

Ancak bu kadar Yin enerjisi emmesine rağmen Ölü Ruh Odunu hala ölü ve sessiz kaldı.

Aksine Yin kökü gözle görülebilir bir hızda kuruyordu.

Yer Gök Yuan Qi'si azaldıkça yavaş yavaş akıntı kesiliyordu.

Nispeten Ölü Ruh Odunu seviyesindeki bir kutsal eşyanın Kutsal Yaban'daki bir Yin kökünü kesmesi çok kolaydı.

Yin gölünün enerji kaynaklarından biri artık yok olmuştu. Bir zamanlar dokuz tane olan Yin kökleri artık sekizdi.

Ölü Ruh Odunu ve Soldurma konseptinin kullanımıyla, Yi Yun Yin kökünün zorla solmasına ve kurumasına neden olmuştu.

Solmuş Yin kökü kıvrılarak küçük bir Çin Ejderine benzeyen siyah bir ruha dönüştü.

Yi Yun elini sallamasıyla siyah Çin Ejderini Ölü Ruh Odunu'na koydu.

Bu siyah Çin Ejderi Yin kökünün şekil bulmuş hali olabilirdi, fakat fazla Yer Gök Yin enerjisi taşımıyordu. Daha çok bir konsept ve yasaydı.

Eğer Yi Yun tek seferde Yer Gök Yin enerjisinin tümünü çıkartırsa, Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı çabucak farkına varırdı. Ancak konsept ve yasa çıkartılırsa, o zaman Yin gölündeki Yer Gök Yin enerjisi her zamanki gibi yoğun olacağından görünüşte Yin kökünde bir değişiklik olmayacaktı.

Lakin Yi Yun'u yaptığı Yin gölünün düzen formasyonunundaki kendiliğinden oluşmuş düzen rünlerini sökmekle aynı şeydi. Özü olmadığından Yin köklerinin kuruması an meselesiydi.

Yi Yun Yin kökünü aldıktan sonra Tanrı'ya Dönüşüm Kulesi'ne girdi ve hiç duraksamadan sıradaki Yin köküne uçtu.

Dokuz Yin kökündekilerin hepsini çekip Ölü Ruh Odunu'na arıtmak istiyordu.

Belki bu dokuz Yin kökü Ölü Ruh Odunu'nun içinde bir düzen formasyonu oluşturabilirdi.

Düzen rünleri ve düzen konseptleri yasanın kendisinin bir parçasıydı. Kişi yasayı kavradığı sürece dünyayı bir düzen gibi kontrol edebilirdi.

O sırada Yin gölünün dibinde, Yin kökleri yok olmasına rağmen hiçbir değişiklik yoktu.

Bu Yin gölü dünyanın yaratılış gücü tarafından oluşmuştu. On milyonlarca yıllık birikimin bir ürünüydü. Dokuz Yin kökü, Yin gölünü destekleyen dokuz sütun gibiydi. Köklerden birini kesmek bir felakete yol açmayabilirdi, fakat hepsi giderse Yin gölü çökerdi.

O anda Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı, Yi Yun'un sinsi saldırısına odaklanmak için Yin gölüyle olan bağlantısını çoktan kesmiş ve iyileşmesini durdurmuştu.

Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı Soldurma konseptini pek iyi bilmiyordu. Yasalar arasındaki boşluklar onları ayıran yüz binlerce kilometrelik dağlar gibiydi. Ayrıca Yin gölüyle olan bağlantısı kesildiğinden ne Yi Yun'un ne yaptığını hissetmesinin, ne de etrafındaki Yin köklerinin solup kuruduğunu bilmesinin bir yolu yoktu.

Yi Yun'un ortaya çıkmayışı Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı için bir sabır yarışması olmuştu. Yavaş ve dengeli bir şekilde nefes alıyordu. Bedeninde sürekli yavaşça iyileşen küçük çatlaklar oluşuyordu. Tıpkı tamamen sessiz, cansız bir taş yapı gibiydi.

On milyonlarca yıl olduğu gibi duran Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı için birkaç günlük bekleme göz açıp kapamak gibiydi. Yeterli sabrı vardı.

Yin gölü sakinken Yi Yun sessizce ikinci Yin köküne ulaştı.

Ölü Ruh Odunu'nu bir kez daha alıp yavaşça ikinci Yin kökünün yasasını ve konseptini çıkardı.

Bu dokuz Yin kökü bağımsızdı, fakat aynı zamanda iç içeydi. Dokuz Yin kökünün birleşimi Yer Gök Yin enerjisi toplayan büyük bir düzen formasyonu oluşturuyordu.

Yi Yun kök ardına kök çıkarttı, lakin Yer Gök Yin enerjisinde hiçbir değişikliğe neden olmadı.

Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı ise hala Yin gölünün kalbinde bekliyordu. Sanki Yin gölüyle bir olmuştu, gören birinin gölden ayrı bir varlık olduğunu söylemesini engelliyor gibiydi.

Yi Yun kökleri birer birer götürürken Yer Gök yasaları giderek değişiyordu, ama hiç belirli bir değişiklik olmuyordu.

Yi Yun şimdi dursa bile kuruttuğu Yin kökleri eski haline dönemezdi. Yüz yıl içinde bu büyük düzen giderek kurur ve sonunda yok olurdu.

Sonunda, Yi Yun son Yin köküne ulaşmıştı.

Bu Yin kökü topraktaki bir kan damarı gibiydi ve ayrıca bu uçsuz bucaksız topraklarda kalan son kan damarıydı.

“Seni seçtim Ölü Ruh Odunu!” Yi Yun Ölü Ruh Odunu'nu çağırdı.

Bu kadar Yin enerjisi emdikten sonra büyülü odun parçasında ufak bir değişiklik olmuştu.

Ortaya çıktığı anda Yin kökü sanki donmuştu. Havada ölümün kokusu geziniyor ve yavaşça Yin kökünü yiyordu.

Son Yin kökünün çıkartılması, Yin gölünün dokuz sütunun çökmesiyle aynı şeydi!

Yaratılış yasaları tarafından doğal bir şekilde oluşmuş Yer Gök düzeni çökmüştü!

“Oh?" Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı aniden gözlerini açtı ve gözlerinde kırmızı bir ışık parladı.

Yerin sarsıldığını hissedebiliyordu.

Ne oluyor?

Aniden dağlar ve göller sarsıldı. Yin gölünün tümğ gözle görülebilir bir şekilde hızla kurumaya başladı. Etraftaki bitkiler bile beraberinde soluyordu.

Yer Gök Yin enerjisi hızla dağılıyordu.

Enerjinin dört bir yana yayılmasıyla Soldurma konsepti de yayılıyordu!

Dokuz Yin kökünün solup kuruması büyük bir toprak parçasının da solmasına neden olmuştu!

İnsanlar veya metruk hayvanlar öldüğünde kanları kurur ve etleri çürürdü. Kemikleri bile eninde sonunda toprağa dönerdi.

Lakin ölü bir toprak parçasında nehirler ve ruhsal damarlar kururdu. Bu toprak parçasının yaşamı tükenmişti ve burada kök salmış tüm yaşam formları toprakla beraber solardı.

"Oh!?” Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı aniden ayağa kalktı. Ayaklarının altındaki Yin gölü çoktan kurumuştu. Yer hızla kuruyor ve ikiye ayrılıyordu, gölün dibinde çatlaklar oluşuyordu.

Ne oldu!?

Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı paniklemiş bir şekilde solmuş Yin gölünden dışarı çıktı. Algısını etrafa yayıp kendini dokuz Yin köküne bağladı.

Aniden Yin köklerinin tamamen kesildiğini görünce dehşete düştü.

Yin kökleri içten solmuştu. Bu mükemmel iyileşme mabedinin sonu gelmişti.

Yine o insan!? Bu sefer ne yaptı!?

Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı, Yi Yun'da Ölü Ruh Odunu gibi bir büyülü odun parçası olduğunu nasıl bilebilirdi ki? Ayrıca Yi Yun'un Soldurma konseptini de anlayamıyordu.

Soldurma konsepti dokuz Yin kökünü soldurmaya ve toprağın da onunla beraber solmasına yetmişti.

Soldurma konsepti çok nadirdi. Bu Yi Yun'un tamamen kendi başına anlamayı başardığı bir Dao'ydu. Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın bu Dao hakkında hiçbir fikri yoktu!

Bu nedenle, Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın Yi Yun bunları yaparken onu hissetmesinin imkanı da yoktu!