Bölüm 727: Sabır

Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı on milyonlarca yıllık uykusundan sonra ilk defa bu kadar öfkelenmişti. Tian Yuan Dünyası'ndaki binlerce yaşamı katlettiğinde bunu duygusuz bir şekilde yapmıştı. Çünkü bu düşük yaşam formları duygularını uyandırmaya layık değildi.

Ama şimdi Yi Yun yüzünden Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı aksilikler yaşamış ve öfkelenmişti.

Yi Yun ardı ardına üç kez saldırarak mükemmel bir fırsat yakalamış ve en zayıf olduğu, rahatsız edilmemesi gereken ve gücünü kullanamadığı zamanı seçmişti!

Dördüncü yüzleşme içinse Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı iyileşmekten vazgeçmiş ve kendini Yi Yun'u avlamaya adamıştı, fakat böyle garip bir sonuçla karşılaşmıştı.

Dokuz Yin kökünün hepsi Yi Yun tarafından çıkartılmış ve Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı son anda bu gerçeğin farkına varabilmişti.

Onun gibi gururlu bir yaşam formu düşük bir insan tarafından kandırılmıştı!

Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın kaotik ruh denizi çalkalanıyor, gözleriyse soğuk bir öldürücü aura yayıyordu!

“Öldür! Öldür! Öldür!”

Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı öfkeyle kükreyince yer sarsıldı ve yerin kayıp hayvanlarla kuşları öldürmesine neden oldu! Bu yaşamlar Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın kızgın kükremesindeki konseptlere dayanamıyordu. Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın öldürücü aurası onlara çarptığı anda bedenleri bir yığın et ve kana dönüştü!

Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı havaya yükseldi, darmadağın olmuş saçları uçuşuyordu. Elinde kargısı, zırhında beliren acı dolu yüzler vardı. Sanki zırhtan dışarı çıkmaya çalışıyor gibiydiler. Bu acı çeken ruhlar Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın öldürdüğü ve mühürlediği savaşçılardı. Sadece bu savaşçıların güçleri Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın zırhına mühürlenmeye yeterliydi. Aralarında Shen Tu Lideri de vardı.

Kan aurası ve öldürücü aura yayılırken Şeytan Tanrı'nın öfkesi gökyüzünün renginin değişmesine neden olmuştu!

Tanrı'ya Dönüşüm Kulesi'ndeki Yi Yun hemen güçlü bir baskı dalgası hissetti!

O sırada, Yi Yun beş bin kilometreden daha uzaktaydı. Lakin yine de Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın görkeminin kalıntılarını hissedebiliyordu.

O an Yi Yun son Yin kökünü de çıkartmıştı, hemen Tanrı'ya Dönüşüm Kulesi'ne girdi ve uzağa uçtu.

Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın iyileşme mabedini yok etmenin Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'yı dışarı çıkmaya zorlamakla aynı şey olduğunu çok iyi biliyorlardı. Böylece Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı kesinlikle onu ölü görmek isteyecekti.

Yi Yun Tanrı'ya Dönüşüm Kulesi'ni kontrol ederken tüm enerji dalgalanmalarını bir araya topladı ve Tanrı'ya Dönüşüm Kulesi'nin gizlenme düzenini aktif etti. Sessizce boşluğa saklandı.

Yi Yun'un kendisiyse Ölü Ruh Odunu'nu elinde tutup gözlerini kapadı.

Ölü Ruh Odunu'nun etrafına dolanan dokuz küçük siyah Çin Ejderi vardı. Bunlar Yi Yun'un çıkarttığı Yin enerji yasalarıydı.

Ölü Ruh Odunu'nun etrafında gezinen dokuz Yin enerjisini hissedince Yi Yun aniden Ölü Ruh Odunu'nun onunla beraber olgunlaşacağını ve güçlü bir hazinesi olacağını hissetti.

Ne yazık ki Ölü Ruh Odunu şu anda onun için hala çok gizemliydi. Ölü Ruh Odunu'na güvenmiş ve Soldurma konseptini kullanmış olsa da, yine de Ölü Ruh Odunu'ndaki Semavi Dao gerçek niyetini kazanamamıştı.

Şimdiyse Ölü Ruh Odunu Yin enerji yasalarını emdikten sonra daha da derin olmuştu. Sanki birkaç saniye baksa bilinci içine hapsolacakmış gibiydi. Kişinin bilinci Ölü Ruh Odunu'na battığında yaşamı giderek tükenir ve o fark edene kadar ölümün eşiğine gelirdi.

Ölü Ruh Odunu yabancı bir harikaydı. Artık Yi Yun'la yavaşça uyumlu hale geliyordu ve Yi Yun'dan başka hiç kimse Ölü Ruh Odunu'nu elinde tutamazdı. Bu sadece yaşamlarının hızla tükenmesine neden olurdu.

Yi Yun Ölü Ruh Odunu'nu kavramaya ve dokuz Yin kökünü arıtmaya odaklandı. Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'yla hesaplaşma konusunda acelesi yoktu.

Onun istediği sonuç Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'ya zaman zaman, onun hiç beklemediği sırada saldırmaktı. Böylece Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı öfkelenecek ve çılgına dönüp iyileşmeye zaman bulamayacaktı.

O yavaşça gelişip savaşlar sırasında güç kazanırken, Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın ruhu haddinden fazla kaotik bir hale gelecekti ve işte o zaman onunla yüzleşebilecekti.

Ancak... Gururlu Şeytan Tanrı Yi Yun'un sürekli onu rahatsız etmesine izin vermedi.

Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın gözünde Yi Yun sadece düşük bir yaşam formuydu. Sadece onu kandırmamış, ayrıca etrafta saklanıp tepkisinden keyif almıştı.

“Geber!”

Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı kargısını savurdu. Bir anda gökyüzü tekrar renk değiştirdi, dağlar patladı, toprak yarılıp kayalar yuvarlandı! Binlerce kilometrelik çevresi ters düz olmuştu! Şeytan Tanrı'nın öfkeli saldırısı yeri yok etmeye ve herkesi şok etmeye yeterdi!

Yi Yun Tanrı'ya Dönüşüm Kulesi'ndeyken Şeytan Tanrı'nın gazabını hissedince kaskatı kesildi.

Tanrı'ya Dönüşüm Kulesi'nden binlerce kilometre uzakta olmasına rağmen dalgalanan aurayı hissedebiliyordu. Enerji dalgalanmaları mesafeye rağmen muazzamdı. Ancak Yi Yun sessizce enerjiye katlandı ve enerji dalgalarının darbelerine dayanmak için Tanrı'ya Dönüşüm Kulesi'nin düzenlerini aktif etmedi.

Eğer Tanrı'ya Dönüşüm Kulesi'nin savunma düzenleri enerjiyi yansıtırsa, küçücük bir miktarı bile Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın hissetmesine neden olabilirdi.

Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın seviyesindeki bir varlık için yaydığı her enerji parçası kendisine bağlıydı. Gönderdiği bu saldırı Yi Yun'u bulmak içindi.

Yaptığı bu şey Yi Yun'u içten içe telaşlandırmıştı. Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın güçlü olduğunu biliyordu, fakat yaralı olmasına rağmen saldırılarının binlerce kilometrelik toprak parçasını yerle bir edebileceğini düşünmemişti. Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı yaydığı enerjinin yansımasıyla yerini tespit etmeye çalışıyordu.

Bu teknik onu bayağı şaşırtmıştı.

Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı saldırdıktan sonra vücudundaki kaslar yarılmış ve kan akmaya başlamıştı. Bu sadece Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'yı acınası göstermemiş, ayrıca onu daha da korkunç yapmıştı!

Etrafındaki boşluğa bakarken Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın gözleri soğuk ve öfkeli bir hal aldı.

Büyük çaplı saldırısı bırak Yi Yun'u, Tanrı'ya Dönüşüm Kulesi'ni bile bulamamıştı.

İnsanın saklandığını kesinlikle biliyordu. Yaralarına rağmen saldırsa bile insanı görmezden gelmişti. Bırak enerji dalgalarının Tanrı'ya Dönüşüm Kulesi'nden geçmesini, Yi Yun Tanrı'ya Dönüşüm Kulesi'nin düzenlerini bile etkisiz hale getirebiliyordu. Hafiften yaralı olsa bile ortaya çıkmazdı.

Bu kadar kurnaz olmasına rağmen bir fare kadar ürkekti!

Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı kargısını sıkıca tuttu. Bu zayıf insan onu çıldırtıyordu. Daha önce kartlarını böyle kararsız bir şekilde kullanan bir rakiple karşılaşmamıştı. Son derece dikkatliydi ve hiçbir açık vermiyordu. Dövüş sanatları ve kişilik konusunda aşırı utanmazdı!

Neden vahşi, inatçı ama gururlu Azure Yang Lordu, böylesi rezil birini varisi olarak seçmişti!?

Şeytan Tanrı soğukça etrafını taradı. Aniden bakışları belirli bir yöne odaklandı.

Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı o yönde On İki Semavi Cennet'ten birinin kan bağına sahip bir Metruk Irkı kızına kilitlendiğini hatırladı. Orada ayrıca Yi Yun'a da kilitlenmişti.

Yi Yun ve Metruk ırkı kızı aynı yerdeydi ve yakın bir ilişkileri var gibi gözüküyordu.

Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı son derece gururluydu. Burada düşük bir yaşam formuyla savaşmak ve sürekli onun kışkırtmalarına maruz kalmak istemiyordu.

Öfkesi doğal olarak biri yüzünden doğacaktı.

Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı yüzünde sinsi bir gülümsemeyle o yöne odaklandı.

Görelim bakalım Metruk Irkından herkesi ve o kızı öldürdükten sonra sessizce saklanabilecek misin!