Bölüm 745: Uzamsal Mühür

Yi Yun son saldırısının Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın derisini delemeyeceğini biliyordu, bu nedenle Mor Kristal'in kontrol ettiği ‘şeytani enerji'yi kılıca eklemişti.

Bu şeytani enerji, Yi Yun Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'yı kestiği anda ruh denizine girmişti.

Yi Yun Semavi Dao Birliği'ne girdiğinden ve Shen Tu Nantian'ın cesedinin kontrolünü aldığından beri, şeytani enerji ilk defa Yi Yun'un kontrolündeydi.

Şeytani enerji ruhları ele geçirme ve yemede başarılıydı. Zamanında, maskeli adamın ruhunu yemiş, Yi Yun'un maskeli adamı kuklası yapıp anılarını okumasına ve sonunda da Kanlı Ay'ın ‘Karataş Sınavları’ planını yok etmesine yardımcı olmuştu.

O zamanlarda şeytani enerji bayağı büyümüştü. Ardından Kanlı Ay'ın Ruh Mezarı'nda Yi Yun şeytani enerjiyi uyuyan tüm Yin Hayaletlerini yemek için kullanmıştı.

O kadar çok Yin Hayaletini yedikten sonra şeytani enerji tekrar güçlenmişti.

Tabii ki şeytani enerji ne kadar büyürse büyüsün, Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın ruh denizini yemek onun için bir hayalden başka bir şey olamazdı.

Fakat şimdi olaylar farklıydı. Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı tüm gücünü harcamış ve ruh denizi birkaç defa çökmenin eşiğine gelip ağır darbeler almıştı.

O anda, nispeten zayıf olan şeytani enerji bardağı taşıran son damlaydı.

Yi Yun Tanrı'ya Dönüşüm Kulesi'ni, İlk Gerçek Ejderha Altını'nı, Dao Ağacı'nın Dao Yaprağı'nı ve Ölü Ruh Odunu'nu kullanmaya zorlanmıştı. Elindeki her şeyi kullanmıştı, yine de Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'yı öldürmekte başarısız olmuştu, yine de onu limitlerine zorlamıştı. Sonundaysa ruhları yemekte çok iyi olan şeytani enerji Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın ruh denizine enjekte edilmişti!

Yi Yun kontrolsüz bir şekilde geriye doğru uçtu. Vücudunun her tarafında kemik çatlama sesleri geliyordu, kasları yırtılıyor ve kanı her tarafa sıçrıyordu.

Yi Yun artık saldıramazdı!

“Geber!” Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı Yi Yun'un peşinden gitmek için elini kaldırdığında çılgın bir şeytan gibiydi.

Bunu görünce herkesin yüreği hop etti. Her şey bitti!

Yi Yun dövüşecek gücü kalmamış bir şekilde geriye doğru uçuyordu. Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı ağır yaralı gibi gözükse de, hala dalgalanan öldürücü bir aurası vardı ve aradaki güç farkı konusunda soruya bile gerek yoktu.

Muhtemelen şu anda yapacağı tek bir saldırı, karşı koyacak gücü olmayan Yi Yun'u öldürürdü!

Ve ardındanda kalabalık ölürdü!

Umutsuzluk!

Herkes içlerinde büyüyen bir umutsuzluk hissetti. Bugün dünyanın sonu muydu?

Tam herkes derin bir umutsuzluğa kapılmışken, Yi Yun'a doğru yüksek bir hızla uçan Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı titredi ve aniden aşağı doğru düştü. Neredeyse magma gölünün içine düşecekti.

“Ah Ah Ah!” Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı bir anda çığlık attı.

Yi Yun'a olan saldırısı, kafası sanki patlayacakmış gibi hissettiğinden durmuştu!

Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı ruh denizinde karanlık bir enerjinin onu ısırdığını hissedebiliyordu!

Bu enerji ruh gücünü yiyiyor ve kendi gücüne güç katıyordu.

Yi Yun!

Az önce ne yaptı!?

Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın ruh denizi çoktan çökmenin eşiğindeydi ve bir yığın parçacık olmuştu.

Artık şeytani enerjinin ruh denizini ısırmasıyla, çökmenin eşiğinde olan ruh denizi bir anda hareketlenmeye başladı.

Ruh denizinden gelen acı fiziksel acının bin katından daha kötüydü. Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı bile bunu dayanılmaz buluyordu.

“Çık dışarı! Defol git!” Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın gözü kan kırmızıydı, yüzündeyse acıdan dolayı çarpık bir ifade vardı. Yumruklarını rastgele savurmaya ve şeytani enerjiyi ruh denizinden zorla çıkartmaya çalışıyordu. Ancak enerji kene gibiydi. Kendi ruh gücünden zayıf olsa da son derece kurnazdı. Ruh denizinin derinlerine inmiş ve ısırıp dışarı çıkmayı reddediyordu!

Kaplanlar güçlü olsa da, bazen çok küçük parazitler beyinlerine girip onları deliye çevirebiliyordu.

“Dağıl! Dağıl! Dağıl!”

Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı şeytani enerjiyi dağıtmaya çalışırken kükredi. Ancak ruh gücünü her kullanışında ruh denizi biraz daha parçalanıyordu. Eğer bu böyle devam ederse, şeytani enerji dağılmadan ruhu çöküp ölümüne yol açardı.

Boom! Boom! Boom!

Dalgalanan enerjinin bir fırtına oluşturmasıyla Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın etrafındaki uzay yarılmaya başladı.

O anda, Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'ya yaklaşan herkes anında toza dönüşürdü.

“Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın sorunu ne?”

İnsan ve Metruk Irkı savaşçıları Yi Yun'un ağır yaralandığını ve Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın da onu öldürmek için peşinden gittiğini görmüştü. Her şeyin bittiğini düşünmüşlerdi.

Lakin şimdi beklenmedik bir şey olmuştu, Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı aniden büyük bir acı çekmeye başlamıştı.

“Ruh denizine saldırı yedi.” Sığınak Adası Lordu konuştu.

Ruhsal algı konusunda çok hassastı. Yi Yun'un ne yaptığını bilmiyordu, fakat Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın zihinsel durumunun ne kadar dengesiz olduğunu hissedebiliyordu.

“Ruh denizine saldırı mı? Yi Yun'un böyle yöntemleri de mi var?”

“Durum tersine mi döndü?”

Herkes nefesini tutup dikkatlice Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'ya baktı. O anda hiçbirinin savaşacak hali kalmamıştı. Yi Yun ve Lin Xintong daha fazla saldırı yapamazdı. Her şey Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın ruhunun çöküp çökmeyeceğine bağlıydı.

Yi Yun kısa bir süre sonra vücudunu durdurmayı başardı. Dengesini kazanınca gözleri Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'ya odaklandı. Gerçekten de şu anda dövüşecek hali yoktu. Her şeyi şeytani enerjiye bağlamıştı.

Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı bir anda acı içinde başını kaldırdı. Ateşli bakışları Yi Yun'un üzerine kilitlendi.

“Sen!”

Ardından bir kez daha Yi Yun'a doğru atıldı fakat sonra yine acı içinde çığlık attı.

Şeytani enerjiyi Yi Yun'un Mor Kristali kontrol ediyordu, bu yüzden Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın ruh denizini daha da hızlı bir şekilde yemeye başladı.

“Lanet olsun! Lanet olsun!”

Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı Yi Yun'u parçalara ayırmak istiyordu.

Ruh denizinin bir kez daha kaotik bir hal aldığını hissetti. Bu koşullar altında, daha fazla dayanması mümkün değildi.

Şeytani enerjiyi dağıtmanın tek bir yolu vardı. Ruh denizinin uykuya yatmasına izin vermeliydi.

Sadece uykuya yatırarak ve kuvvetli bir ruh gücü çağırarak ruh denizindeki yaraların yavaşça iyileşmesini sağlayabilirdi. Ancak ondan sonra şeytani enerjiyi yiyebilirdi.

Bu süreç ise fazla uzun sürmezdi. Sadece yirmi otuz yıl gerekiyordu.

Ancak uykuya yattıktan sonra dış dünyayla ilişkisi kesilip kendini koruma yeteneğini kaybederdi.

Bu olduğunda bırak Yi Yun'u, şu İnsan ve Metruk Irkının sözde efsanevi kişileri bile onu yavaş yavaş öldürebilirdi.

“Demek bir grup karınca beni öldürmek istiyor. Ne hüsnükuruntu ama!”

Değerli hayatını düşününce, Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı bu karıncaların kendisini ölümüne ısırmasına nasıl izin verirdi?

Uykuya yatması gerekiyordu, fakat kendini de koruması lazımdı.

Zaman kalmamıştı. Hemen uykuya yatmalıydı!

Geride bıraktığı enerji, uykuya yattığında kendini korumak içindi. Yi Yun'u öldürmek istediği takdirde, Yi Yun ona geri tepki vermek için şeytani enerjiyi kullanırsa ikisi de sonunda ölebilirdi.

“Ah!”

Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı bir kükremeyle aniden yumrukladı.

Boşlukta derin yasalar belirdi ve Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın yumruğunda toplandı.

Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın yumruğunun altında siyah bir çatlak açıldı.

Bu başka bir boyuttu. Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı, bunu uzamsal boyut yasalarını kullanarak yumruk atıp açmıştı.