Bölüm 748: Karanlığın Ortasındaki Işık

"Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı tamamen uyuyor olmalı, yani şu anda karşı koyamaz. Onu bulduğumuz sürece öldürebiliriz!"

Yi Yun, Lin Xintong'un elini sıktı. Çıkmaz bir yolla karşılaşmışlar gibi görünse de, yapmaları gereken durumu dikkatlice analiz etmekti. Yapmaları gereken iki şey vardı.

Birincisi, uzamsal boyut yasalarını kavramalıydılar! İkincisi, daha güçlü enerjileri kontrol edebilmek güçlerini geri kazanmaktı, tabii yetişim seviyeleri de artarsa güzel olurdu. Böylece uzamsal boyut yasalarında hakimiyet sağlayabilir ve zorla kalın uzamsal bariyeri kırabilirlerdi.

Birincisi için onlara rehberlik edecek birileri yoktu. Hiç miras olmadan kişi bağımsızca nasıl yasalarla ilgili anlayış kazanacaktı? Bu cennete yükselmek kadar zor bir şeydi.

İkincisi içinse, bu boyutta hiç Yuan Qi yoktu. Sadece hap içerek veya kalıntılardaki saf olmayan Yuan Qi'yi kullanarak kondisyonlarının zirvesine çıkmaları çok zordu. Ayrıca, daha güçlü enerjileri kontrol edebilmek için yetişim seviyesinde atılım yapma girişimi daha da imkansız bir şeydi.

Yi Yun ne yapabileceğini düşünürken Lin Xintong uzamsal bariyere doğru gitti. Dikkatlice uzamsal bariyer enerji akışına bakarken gizemleri hakkında yavaşça düşündü.

Sırf bir uzamsal bariyer ve enerji akışlarını kullanarak içindeki gizemler hakkında anlayış kazanmak çok zor bir yöntemdi. Bu olağanüstü bir algı gerektiriyordu.

Lin Xintong'un çok iyi algısı olsa da temeli eksikti. Ufukları sınırlıydı ve On İki Semavi Cennet'teki elitlere kıyasla çok daha kötüydü. Eğer On İki Semavi Cennet'teki elitler bir uzamsal bariyerden uzamsal boyut yasaları hakkında anlayış kazanamıyorsa, o zaman bu Lin Xintong için çok daha zordu.

Lakin yine de Lin Xintong tereddüt etmeden soğuk uzamsal bariyeri anlamak için öne çıktı. Dikkatini yoğunlaştırmıştı ve son derece titiz çalışıyordu.

Lin Xintong hislerini veya kararlarını nadiren dile getiren biriydi. Onun yerine tüm zorluklarla ve engellerle sanki tüm bunlar zaten yapması gereken şeylermiş gibi Yi Yun ile birlikte yüzleşiyordu. Yi Yun'la birlikte dikenlerle dolu bir yolu elindeki kılıcıyla kesip geçmek için hiç cesaretten yoksun olmamıştı.

Tıpkı on yıl önceki gibi, Lin Xintong'a o zamanlarda doğuştan gelen Yin Meridyenleri yüzünden öleceği söylenmişti. Sakat meridyenlerini geri bağlamanın bir yolu olmamasına rağmen yine de asla pes etmeyip sessizce kaderine karşı savaşmıştı.

Lin Xintong elini uzatıp uzamsal boyut bariyerine temkinli bir şekilde dokundu. İnce parmakları bariyere değince siyah yüzeyde sanki suymuş gibi dalgacıklar oluşmaya başladı.

Bu dalgacıkların içinde sürüsüyle rünün döndüğünü görebiliyordu.

Bu rünler bir kilit oluşturmuş ve siyah yüzeyi mühürlüyordu. Bu Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın arkasında bıraktığı mühürdü.

Bu demek oluyor ki, eğer Yi Yun ve Lin Xintong bu bağımsız uzaydan çıkmak isterse sadece uzamsal boyut yasalarında anlayış kazanmak ve bariyeri kırmak zorunda kalmayacak, ayrıca Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın arkasında bıraktığı rünik kilidi de kırmak zorunda kalacaktı.

Zor! Zor! Zor!

Yi Yun bakışları siyah yüzeye odaklanmış bir şekilde yavaşça nefes aldı. Gördüğü tek şey derin siyahlıktı.

Ancak Mor Kristal'i aktif ettiğinde derince oluşmuş enerjileri görebilmişti. Tıpkı iç içe geçmiş zincirler gibilerdi.

Mor Kristal'in görüşü enerjinin kökenini görebilirdi. Sabre mezarındayken Yi Yun Mor Kristal ile anlayış kazanmayı başarmıştı.

Bu sefer de aynısı olacaktı.

Uzamsal boyut yasaları aşırı derin olsa da, Mor Kristal'in görüşünde uzamsal enerjinin yörüngesi son derece netti.

Ancak, görebilmesi kavrayabileceği anlamına gelmiyordu.

Sabre mezarındaki yazıtlar bir çeşit mirastı, bu yüzden görebilmesi kavrayabilmesi demekti. Bu tıpkı bir anahtarın kopyasını yapmak gibiydi. Net bir şekilde gördüğünde aynısını yapmak benzer bir anahtar üretirdi.

Lakin uzamsal bariyerde bulunan uzamsal enerjiler Semavi Dao Yasalarının en ilkel formundaydı. Bunlardan kendi Dao versiyonunu kavramaya çalışmak anahtara bön bön bakmakla aynı şeydi. Önce kilidi açmaktaki temelleri öğrenmeliydi, ardından anahtar yapma işine bakabilirdi. Bu yüz kattan daha zordu.

Ancak Yi Yun ne kilit açmanın temellerini biliyordu, ne de öğrenecek bir yer biliyordu.

Yi Yun uzamsal bariyerin önünde üst seviye bir kalıntıyı yuttu ve yere oturdu. Dikkatlice uzamsal bariyere bakarken, yüzeyde sanki hareket eden su gibi gri uzamsal enerjiler oluşmaya başladı. Akış yolları gizemli bir cazibe taşıyordu, uyumlu ve mükemmel görünüyorlardı.

Aydınlanma arayışına girmek yalnız ve sıkıcı bir süreçti, özellikle de uzamsal boyut yasaları gibi derin bir Dao'da anlayış kazanmak istenirse. Bu geçen süreci daha da çetin ve zorlu kılıyordu.

Dövüş sanatlarının geniş yelpazesinde 3000 Büyük Dao vardı. Savaşçılar tüm yaşamları boyunca genelde sınırlı sayıda Dao'da anlayış kazanabilirdi.

Bu Dao'ların seviyeleri farklıydı.

En büyükleri Kökenin Büyük Dao'larıydı.

Kökenin Büyük Dao'larının birkaç çeşidi vardı. Onlar diğer tüm yasaların ötesindeydi ve ayrıca hem ustalaşması en zor hem de aydınlanma yaşaması en zor Dao'lardı.

Kökenin Büyük Dao'larında meditasyon yaparken atılım yapma zorluğunun çok olması dışında, sırf onları açıklayan bir miras veya kılavuz bulmak bile neredeyse imkansızdı. Böylesi bir Dao'yu açıklayabilen herhangi bir kılavuz nadir bir hazineydi!

Mesela "Kaos Dao'su" Kökenin Büyük Dao'larından biriydi.

Onun bir altında Üstünlüğün Büyük Dao'su vardı.

Yi Yun ile Lin Xintong'un yetişim yaptığı Yin ve Yang Dao'su da Üstünlüğün Büyük Dao'sundandı.

Şu anda öğrenmeye çalıştıkları uzamsal boyut Dao'su (Krono Dao'su) ile Yaşam ve Ölüm Dao'su (Ölümsüzlük Dao'su) Üstünlüğün Büyük Dao'sunun bir parçasıydı.

Üstünlüğün Büyük Dao'sunda bağımsız bir şekilde anlayış kazanmaya çalışmak çok zordu.

Yi Yun ne kadar çok aydınlanma yaşayabileceğini bilmiyordu. Aydınlanma sırasında birçok defa bir yerde takılmak kişinin on yıl orada takılı kalmasına bile sebep olabilirdi.

Yi Yun ise şu anda zamana karşı bir yarış veriyordu. Eğer bu yarışı kazanamazsa ölecekti.

O sırada Yi Yun, Mor Kristal'in enerji görüşünde parıldayan ışık noktaları olduğunu fark etti.

Bu ışık noktaları geceleri parlayan mücevherlere benziyordu.

Oh?

Yi Yun bir şeyi anlamıştı ve o ışık noktalarının ne olduğunu doğal bir şekilde biliyordu. Elini uzattı ve ışık noktalarına dokundu.

Dao Yaprağı!

Bu Dao Yaprağı Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın saldırısına dayanmış ve yaşamını kurtarmıştı.

Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın saldırısı çok güçlü olsa da Dao Yaprağı'na kıyasla bir hiçti. Hatta arkada bir iz bile bırakmamıştı.

Bu doğruydu, fakat Yi Yun'u şaşırtan bu Dao Yaprağı'nın tamamen izole olmuş alternatif boyutta hiç Yuan Qi dalgalanması olmamasına rağmen böylesi parlak bir ışık yaymasıydı. Köken enerjisini kullanıyordu, fakat bu enerjinin nereden geldiği belli değildi.

Bu alternatif boyut her şeyden izole olmuş olmasına rağmen Dao'yu izole edemiyordu. Varlığı ve kendisi Dao'nun bir parçasıydı.

Yi Yun Dao Yaprağı'na baktı. Köken enerjisinin yaydığı parlak ışıklar sadece Mor Kristal'in görüşü tarafından görülebiliyordu. Dao Yaprağı'nın damarlarında Semavi Dao rünik desenleri oluştu ve enerji o damarlardan kan gibi akıyordu.

Kaos'tan doğmuş Dao Ağacı 3000 Büyük Dao'yu barındırıyordu ve bunların arasında Kaos Dao'su da vardı.

Uzamsal boyut Dao'su, Yin-Yang Dao'su vb. gibi diğer Üstünlüğün Büyük Dao'ları ise doğal olarak bunun bir parçasıydı. Hepsi Dao Yaprağı'nın rünik desenlerinin bir parçası olmuştu!

Yi Yun Dao Yaprağı'nı elinde tutarken gözleri garip bir şekilde parladı ve derin bir nefes aldı.

"Yakın bir zamanda, benimle gelmek için kendini Dao Ağacı'ndan ayırdın. Senin için bir hakaret olmayacağım! Az önce kararlılığım neredeyse sarsıldığı için çok üzgünüm."

Yi Yun Dao Yaprağı'nı sıkıca tuttu. Uzamsal boyut mirası olmadığı doğruydu, fakat onda 3000 Büyük Dao'yu barındıran Dao Ağacı'nın önderliği vardı. Elindeki bu şey Semavi Dao'nun kaynaklarından biriydi. Dao Yaprağı'nın olması en iyi uzamsal boyut mirasına sahip olmasıyla aynı şeydi.

Elinde Dao Yaprağı'yla neden kararlılığı sarsılacaktı ki?

Saf Yang Kılıç Sarayı'ndayken sessizce Dao Ağacı'nın altında oturmuş ve kendi başına Soldurma Dao'sunda anlayış kazanmıştı. Ayrıca, bu Kaosun Dao Ağacı'ndan gelen Soldurma Dao'suydu.

Artık Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın oluşturduğu uzamsal bariyerlerin içinde, uzamsal boyut Dao'sunda anlayış kazanamayacağına inanmıyordu.