Bölüm 757: Şeytan Tanrı'yı Öldürmek

“Bam!”

Yi Yun'un hasar verici enerjiyi yarığa aktarmak için uzamsal boyut yasalarını kullanmasıyla korkunç bir patlama uzayı tamamen parçaladı.

“Rooooarr — —!”

Uzamsal yarıktan gelen korkunç kükreme sesi alternatif boyutu sarstı.

Boşlukta uyuyan ‘Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın bedeni, aniden su yüzeyindeki görüntünün bozulması gibi bozulmaya başladı!

“Hayali görüntü?”

Lin Xintong şaşırmıştı, lakin anında ilk gördüğü Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın sadece bir ilüzyon olduğunu anladı. Bu saldırıları çekmek için kullanılan bir tuzak olabilirdi.

Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın illüzyonu saldırıya uğradığından bir çeşit düzen kısıtlamalarını tetikleyebilirdi, ama Yi Yun tüm bunları neredeyse hemen görmeyi başarmıştı. Hatta Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın nerede saklandığını bile bulmuştu. Yi Yun ve İlk Gerçek Ejderha Altını Avatarının saldırdığı yer orasıydı!

Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı hiç uzamsal boyut yasalarını bilmeyen mühürlü Yi Yun'un, uzamsal bariyeri yırtıp uyuduğu yeri bulacağını hayal dahi etmemişti!

Yi Yun bunu ilk olarak Mor Kristal'in enerji görüşü yüzünden ve ikinci olaraksa şeytani enerjiyle olan bağlantısı yüzünden yapabilmişti. Şeytani enerji Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın ruh denizinde mühürlü olduğundan Yi Yun tam olarak nerede olduğunu çok iyi biliyordu.

Bu nedenle, Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın gerçek bedeni uzamsal yarıkta gizli olsa da Yi Yun'un ölümcül saldırısından kaçınmakta başarısız olmuştu!

“Ah Ah Ah Ah!”

Uzamsal yarıktaki Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı çılgınca kükredi. Saçları darmadağınık, gözleri kıpkırmızıydı!

Yi Yun'un Saf Yang Kırık Kılıcı çoktan Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın göğsünü delmişti. İçindeki Soldurma konseptleri Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın organlarının yaşam enerjisini kaybetmeye başlamasına neden olmuştu!

Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın fiziksel savunması uykudayken en zayıf halindeydi.

“Sen! Sen!”

Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı, Yi Yun'un Saf Yang Kırık Kılıcını tutup siyah kan kustu. “Acınası yaşam formu, beni öldürmek mi istiyorsun? Seni öldüren ben olacağım!”

Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı zorla uykusundan uyandırılmıştı. Parçalanmış ruhu bir kez daha ağır bir darbe almış ve yaşamı çöküşün eşiğine gelmişti.

Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı çok büyük bir yaşam enerjisine sahipti. Azure Yang Lordu'nun onu on milyonlarca yıl boyunca mühürlemesi sürekli zayıflamasına neden olmuştu. Ağır yaralı yaşam enerjisi Yi Yun'dan da sayısız saldırıya maruz kalmıştı.

Ancak yaşam gücü ne kadar büyük olursa olsun şu an en korkunç halindeydi. Tamamen ölümün eşiğine gelmişti!

“Fiyuuv!”

Lin Xintong'un bir ayaz rüzgarını sürerken ortaya çıkmasıyla boşlukta bir buz nilüferi açıldı. Elindeki kılıcı bir hayalet gibi Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın boğazına sapladı.

Bu saldırı Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın yaşamının tamamen çökmesine neden oldu!

Aynı zamanda, Yi Yun Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın bastırdığı şeytani enerjiyi tetikledi. Şeytani enerji dengesizce Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın ruhunu yemeye başladı.

“Ah, Ah, Ah!”

Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı Yi Yun'un kalbine yumruğunu savururken dayanılmaz bir acı içinde kükredi. Eğer yumruk hedefine ulaşsaydı Yi Yun'un göğsü kesinlikle delinirdi.

Yi Yun uçarak geri çekildi ve elindeki Ölü Ruh Odununu fırlattı.

“Fiyuuv!”

Ölü Ruh Odunu tıpkı bir mızrak gibi Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın göğsüne uçtu ve kendini Saf Yang Kırık Kılıcının arkasında bıraktığı deliğe gömdü!

Puah!

Ruh Odunu kanla kaplandı, fakat çabucak kanı emdi. Bu kutsal odun parçası zamanında Şeytan Tanrı'nın kanına bulanmıştı. Kanı emince de ölmüştü. Çöküş ve soldurma konseptleriyle çevriliydi. Antik Şeytan Tanrı Ölü Ruh Odununun üstünde öldüğünde Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'dan çok daha güçlüydü.

Ölü Ruh Odunu Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın göğsüne çakılmış çivi gibi gömülmüştü. Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın yaşam gücü hızla tükeniyordu.

Zırhı parçalanmış, bedeni çatlıyordu. Kan sürekli akıyordu!

“Sen...”

Sırf ağzını açması bile kan kusmasına neden olmuştu. Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı Yi Yun'a bakarken bakışları sanki onu delmek istiyormuş gibiydi.

“Beni öldürmek istiyorsun… Ben de bana eşlik etmeni istiyorum!”

Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı dişleri kanla kaplı bir halde her kelimesini net bir şekilde söyledi. O anda, Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı cehennemden sürünerek çıkmış bir şeytana benziyordu.

“Ah, Ah, Ah!”

Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı kaslarının çatlamasıyla kükredi ve vücudundan kaotik enerjiler çıkmasına neden oldu. Bu enerjiler alternatif boyutu doldurdu ve uzamsal boyut güçlerinin kaotikleşmesine neden oldu.

Ka Ka Ka!

Uzayda gözle görülür bir çatlak oluştu ve hızla genişledi.

Yi Yun'un yüz ifadesi değişti. Bu...

“Çöküş!”

Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın kükremesiyle uzamsal sınırlar patlamaya ve parçalanmaya başladı, bu da etrafta korkunç bir uzamsal fırtınanın oluşmasına sebep oldu!

“Bu alternatif boyutu tamamen patlatacağım. Hadi bu Büyük Dünyanın sınırlarındaki uzamsal türbülansa kapılalım ve sonsuza dek sürüklenerek ebedi ölümü tadalım!”

Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı çoktan deliliğe kapılmıştı. Enerjisinin dengesizce dışarı akmasıyla yüzünde vahşi ve trajik bir gülümseme belirdi.

Son gülüşüyle beraber Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın yaşamı tamamen söndü.

Boom!

Bir patlamayla beraber Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın ruh denizi tamamen çöktü. Etrafa dağılan ruh rahat bir şekilde şeytani enerji tarafından yendi. Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın gözlerindeki ışığın sönmesiyle bedeni çabucak yaşam enerjisini kaybetmeye başladı.

Bunca zamandır varolmuş olan Antik Şeytan Tanrı sonunda Yi Yun'un ellerinde ölmüştü.

Ancak o anda korkunç uzamsal fırtına Yi Yun ile Lin Xintong'u yakaladı.

“Dikkat et!”

Yi Yun'un yüz ifadesinin değişmesiyle hemen Lin Xintong'un elini yakaladı ve onu belinden tuttu. O anda Yi Yun korkunç bir durumdaydı. Vücudunda kalan ufacık Yuan Qi'yi Dao Yaprağı'na enjekte etti ve Dao Yaprağı'nın parıldamasına neden oldu. Saydam bir ışık zarı Lin Xintong'la onu kapladı.

Uzamsal fırtınanın yayılmasıyla ışık zarı tıpkı fırtınanın içindeki bir baloncuk gibi görünüyordu. Sanki her an patlayacak gibiydi.

Yi Yun dayanmak için çabaladı, fakat Yuan Qi'si büyük ölçüde tükenmişti. Uzamsal fırtınada nereye gideceğini kontrol edemezdi. Enerji baloncuğunun uzamsal fırtınada sürüklenişini çaresizce izledi. Git gide uzamsal türbülansın derinlerine girmeye başlamıştı.

Ne kadar derine giderlerse Tian Yuan Dünyası ve Kutsal Yaban'a dönmeleri o kadar zorlaşıyordu.

Yi Yun utanmıştı. Uzamsal boyut güçlerindeki anlayışı sadece başlangıç seviyesindeydi. Tian Yuan Dünyası'na dönmek için uzamsal boşluğu kesebilse de daha çok araştırma yapması gerekiyordu.

Lakin şimdi Lin Xintong'la beraber uzamsal türbülansa kapılmıştı ve ne kadar derine ilerlerse dönüşü o kadar zorlaşıyordu. Tıpkı Siyah Zırhlı Şeytan Tanrı'nın dediği gibi geçen zamanla beraber uzamsal türbülansta kaybolacak ve ölene kadar ebedi uzayda uçacaklardı.

Giderek uzaklaştıklarını görünce Yi Yun'un kalbi buz kesti. Bırak uzamsal fırtınanın akışına karşı uçmayı, ışık zarına enerji aktarmayı bile çok zor buluyordu.

Cennetler ölmemi mi istiyor?

Yi Yun dişlerini gıcırdattı. Bunu istemiyordu, hayatı daha yeni başlamıştı, burada nasıl olur da ölebilirdi!?